Bizi Takip Edin

Ortadoğu

Askerlerin gözaltına alınması İsrail’i karıştırdı: Askeri üs ve mahkeme basıldı

Yayınlanma

İsrail’de bir Filistinliye cinsel istismar ve işkence suçlamasıyla 9 askerin gözaltına alındığı Beit Lid askeri mahkemesi ve Gazze’de alıkonulan Filistinlilerin tutulduğu Sde Teiman askeri üssüne aşırı sağcıların baskın düzenlemesi, neden oldu.

İsrailli aşırı sağcı milletvekillerinin de aralarında yer aldığı bir grup Sde Teiman askeri üssüne zorla girerken başka bir grup da 9 askerin tutulduğu Beit Lid isimli askeri mahkemeye baskın düzenledi. Yaşananlar sonrası aşırı sağın İsrail yönetiminden uzaklaştırılması çağrıları yapıldı.

İsrail’de, Gazze Şeridi’nde alıkonulanların tutulduğu Sde Teiman gözaltı tesisinde Filistinlilere işkence yapmak ve cinsel istismarla suçlanan 9 İsrail askerinin gözaltına alındığı haberleri ve sonrasında yaşananlar ülkede siyasetin gündemi oldu.

Gözaltı haberinin basına yansıması üzerine aşırı sağcı milletvekillerinin de aralarında yer aldığı onlarca kişilik aşırı sağcı gösterici grubu, Sde Teiman askeri üssüne zorla girerek baskın düzenledi. İsrail basınında yer alan görüntülere, askerlerin, üssün zincirli kapısını aralayarak içeri girmeye çalışan aşırı sağcı Milletvekili Zvi Sukkot’u, engelleme çabaları yansıdı.

Bunun ardından kalabalık askeri üssün demir kapısını tutmaya çalışan askerleri zorlayarak içeri girdi. Göstericilerin, askeri üssün içine doğru koşuşturduğu, askerlerin bazılarını engellemeye çalıştığı anlar ile arbede ve kargaşa görüntüleri sosyal medyada yer aldı.

Ordu radyosunun haberine göre, silahlı ve üniformalı bazı yedek askerler de göstericilere destek olmak üzere bölgeye geldi.

Sde Teiman’da başlayan kriz, gözaltına alınan askerlerin sorgu için götürüldüğü ve içinde askeri mahkemenin de bulunduğu Beit Lid askeri üssüne sıçradı.

İsrail basınındaki haberlere göre, yaklaşık 100 kişilik İsrailli aşırı sağcı grup, Beit Lid askeri üssüne girdi. Basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, askeri mahkemeye zorla giren göstericiler ve onları önlemeye çalışan askerler arasında arbede yaşandı.

İsrail askerleri ve polislerinin, göstericileri askeri üsten çıkarmaya çalışırken kargaşa yaşandığı görüldü.

Beit Lid askeri mahkemesinden çıkarılan aşırı sağcılar, askeri üssün gözaltı merkezinin önünde gösterilerine devam etti. İsrailli aşırı sağcı gruplar, askeri hapishanenin bulunduğu bölümdeki demir kapıyı yumrukladı. İsrail askerleri, göstericileri alandan uzaklaştırmak için askeri üsten sıktıkları tazyikli suya başvurdu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, askeri üsse düzenlenen baskını kınayarak sükûnet çağrısı yaptı.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir, polise kanunu çiğneyenlere karşı harekete geçme talimatı verdiğini açıkladı.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin de bölgedeki askeri üsse geldiği bildirildi. Halevi, “Beit Lid’e daha ciddi bir şeyin olmayacağından emin olmak için geldik. İsyancıların üslere sızma girişimleri, yasalara aykırı, anarşiye varan, İsrail Silahlı Kuvvetleri’ne, devletin güvenliğine ve savaş çabalarına zarar veren ciddi bir davranıştır” dedi.

Aşırı sağcı koalisyon üyeleri tartışılıyor

İsrail muhalefetinden eski Savunma Bakanı Benny Gantz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, iktidar koalisyonu içindeki “şiddete çağrı yapan aşırıcı figürleri” eleştirerek İsrail’in sorumlu kararlar alacak bir hükümete ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Gantz baskını yapanların “aşırılıkçı azınlık” olarak İsraillileri temsil etmediklerini belirterek “İsrail vatandaşlarının mutlak çoğunluğu şiddet ve kaosa karşıdırlar” ifadelerini paylaştı.

Koalisyon içinde bu şiddeti kışkırtanların varlığının kırmızı çizgi olduğuna dikkati çeken Gantz, “Zorlayıcı şartlara karşı koyabilmek için aşırılık yanlılarının yönetimin başından izole edilmesi, bu hükümetin ve başbakanın değiştirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Gantz paylaşımını, “İsrail, bizi düşmanlarımıza karşı zafer kazandırabilecek ve aramızda birliği sağlayacak sorumlu bir hükümeti hak ediyor” sözleriyle sonlandırdı.

“Devlet ve ordunun parçalanmasına engel olun”

Baskının ardından açıklama yapan eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, hükümetten devlet ve ordunun parçalanmasına engel olmasını istedi.

İsrail’de 2021-2022 yıllarında başbakanlık yapan Bennett, X platformundan yayımladığı yazılı açıklamada, “Bu deliliği derhal durdurun” ifadesini kullandı.

Bennett, işgal altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan Mecdel Şems beldesine 27 Temmuz’da düzenlenen saldırıya dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Düşmanlarımız her taraftan bize saldırıyor, bir avuç isyancı ise İsrail ordusunu, hukukun üstünlüğünü ve ülkemizi parçalamak üzere askeri üssü basıyor. Bunlar, dünyadaki tek Yahudi devletini parçalamak istiyor. Bunlar ya kaosu görmezden gelecekler ya da buna teşvik edecekler.”

Yaşananların askeri üste tutulan Hamas’ın savaşçılarıyla ilgisinin olmadığını, bilakis onların İsrail yasalarının elverdiği en büyük cezaya ve sıkıntılara çarptırılmayı hak eden vahşiler olduğunu iddia eden Bennett, “Sorun bizimle ilgili, biz burada bir devlet mi istiyoruz yoksa dilediği gibi hareket eden milisler mi” ifadesini kullandı.

Ayaklanma ve isyanların Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar ve ülkenin diğer düşmanlarına sunulacak en büyük hediye olduğunu vurgulayan Bennett, herkesin ayaklanmayı derhal durdurması, askeri bölgeyi terk etmesi ve hukuka bağlı kalması gerektiğini kaydetti.

Bennett, “Her şeyden önce İsrail hükümeti üyelerini fiili liderlik göstermeye çağırıyorum.” diyerek, Netanyahu hükümetinden isyan çıkaranlara izin vermemesini, ateşe benzin dökmemesini ve İsrail devletinin parçalanmasına engel olmasını istedi.

“Baskına katılan bakanlar derhal görevden alınmalı”

İsrail’de muhalefet lideri Yair Lapid ise yine X hesabından, yaşananları “Biz cehennemin kenarında değiliz, bizzat cehennemin içindeyiz” sözleriyle yorumladı.

Lapid, bugün bütün kırmızı çizgilerin aşıldığını belirterek, askeri üssün öfkeli milisler tarafından işgaline katılan parlamentodaki milletvekilleri ve bakanların İsrail’e verdikleri mesajlarının “artık demokrasiden ve hukukun üstünlüğünden bıktıkları” olduğunu vurguladı.

Askeri üslerin baskınına katılan yetkilileri Lapid, “Tehlikeli faşist grup, İsrail’in varlığını tehdit ediyor” ifadeleriyle tanımladı.

Lapid, baskına katılan bakanların derhal görevden alınması gerektiğini belirterek, “Şayet Netanyahu bunu yapmazsa İsrail’in başında olmaya uygun biri değildir.” ifadesini kullanarak, Başbakan’ın harekete geçmesi gerektiğinin altını çizdi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da gelişmelere tepki gösterenler arasında yer aldı.

Herzog resmi X hesabından yaptığı açıklamada, “Burası bir kanun devletidir” ifadelerinin ardından özellikle tüm milletvekillerinden derhal sükûnet içinde olmalarını istedi.

Herzog, açıklamasında şunları kaydetti: “Güvenlik açısından daha çetin ve zor haftalardan birini yaşıyoruz, artık askerlerimize ve liderlerimize yük olmamalıyız. İsrail ordusunu ve liderlerini destekleyelim, orduyu düşmanlarımızı sevindirecek her türlü çağrıya karşı savunalım.”

Ortadoğu

Mahmud Abbas’tan Macron ve Selman’a “bir yıl içinde seçim” sözü

Yayınlanma

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Macron ve Selman’a Gazze ve Filistin Yönetimi adına bazı taahhütlerde bulunduğu ortaya çıktı.

Fransa ile Suudi Arabistan’ın öncülüğünde Ortadoğu’da iki devletli çözümü canlandırma amacıyla New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) konferansına bir hafta kala, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Gazze ve Filistin Yönetimi adına bazı taahhütlerde bulunduğu ortaya çıktı.

Abbas, konferansın ev sahipleri olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a bir mektup yazarak Filistin Yönetimi’nde yeni seçim vaadinde bulundu. Hamas’ın silah bırakması gerektiğini savunanan Abbas mektubunda “Filistin topraklarına uluslararası güç konuşlandırılmasını” istedi.

Élysée Sarayı’ndan (Fransa Cumhurbaşkanlığı) yapılan açıklamaya göre Abbas mektupta, Gazze’deki savaşa son verilmesi ve Ortadoğu’da barış sağlanması için gerekli gördüğü adımları anlattı. Filistin Yönetimi Başkanı’nın bu çerçevede “Hamas artık Gazze’yi yönetmeyecek; silahlarını ve askeri kapasitesini Filistin Yönetimi’nin güvenlik güçlerine devretmek zorunda” dediği belirtildi.

Abbas, “BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmiş bir istikrar/koruma gücünün parçası olarak Arap ve uluslararası güçleri davet etmeye hazır olduğunu” söyledi. Abbas’ın, “Filistin Devleti topraklarında güvenliğin tek sağlayıcısı olmalı ama militarize bir devlet olma niyeti yok” dediği aktarıldı.

Abbas, “Net ve bağlayıcı bir zaman çizelgesi, uluslararası destek, denetim ve garantilerle İsrail işgalini sona erdiren, tüm çözülmemiş meseleleri ve nihai statü sorunlarını çözen bir barış anlaşması yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı. Abbas’ın, “Hamas tüm rehineleri ve tutsakları derhal serbest bırakmak zorunda” diye eklediği de açıklandı.

Öte yandan Abbas mektubunda, Filistin Yönetimi’nde reform yapma taahhüdünü yineledi ve bir yıl içinde, uluslararası gözlemcilerin de denetleyeceği şekilde başkanlık seçimleri ve genel seçim düzenleme vaadini teyit etti.

Élysée Sarayı, Abbas’ın “iki devletli çözümün uygulanması yolunda ilerleme kaydetmek için gerçek bir isteklilik gösteren somut ve benzeri görülmemiş taahhütlerini” memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.

Macron, ev sahipliği yapacağı konferans öncesinde Filistin devletini tanımanın ahlaki bir görev ve siyasi bir gereklilik olduğunu söylemiş ancak tanıma için Hamas’ın silah bırakması da dahil olmak üzere bazı koşullar öne sürmüştü.

Fransa, uzun süredir iki devletli çözümü savunuyor. Ancak Filistin devletini resmen tanıması ciddi bir politika değişikliği anlamına gelecek.

İsrail basını, iki devletli çözümü reddeden Binyamin Netanyahu hükümetinin ise konferans öncesinde, Filistin’in tanınması halinde Batı Şeria’da daha fazla yasadışı yerleşim inşa etme tehdidinde bulunduğunu yazmıştı.

Tel Aviv yönetimi ayrıca Filistin devletini tanımanın ahlaki sorumluluk olduğunu söyleyen Macron’a İsrail’e karşı “Yahudi devletine karşı Haçlı Seferi düzenleme” suçlaması yöneltmişti.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

ABD’li elçi, İsrail koalisyon hükümeti çökmesin diye devrede

Yayınlanma

ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, İsrail koalisyon hükümeti çökmesin diye ultra-Ortodoks (Haredi) partilerin temsilcileriyle görüştü.

Huckabee, askerlik muafiyeti krizi nedeniyle Netanyahu hükümetinden çekileceklerini duyuran ultra-Ortodoks partilerin liderlerine “İran tehdidi karşısında hükümetin istikrarı şart” dedi.

Ynet News’in İbranice basından aktardığına göre Huckabee, üst düzey Haredi siyasetçilere, “İran meselesiyle başa çıkmak için hükümet istikrarı önemli” dedi ve erken seçimlerin hata olacağını söyledi.

Bu görüşmelerden birinin geçen perşembe Birleşik Tevrat Yahudiliği Partisi’nden İsrail Kudüs İşleri ve Yahudi Mirası Bakanı Meir Porush ile yapıldığı bildirildi. Habere göre Huckabee, Porush’a “hükümeti devirmeyin” dedi.

İsrail hükümetinde Haredi krizi: Meclisin feshi için harekete geçildi

Büyükelçinin ayrıca önde gelen ultra-Ortodoks dini liderlerden Haham Moşe Hillel Hirsch ile de görüştüğü; ve Hirsch’e “Seçime gidilmesi durumunda ABD’nin İsrail’e destek vermesinin zorlaşacağını” tehdidinde bulunduğu belirtildi.

Habere göre Huckabee’nin bu adımları ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla mı yoksa kendi inisiyatifiyle mi attığı net değil. Ancak Netanyahu görüşmelerden haberdar ve memnuniyet duyuyor.

Huckabee’nin ofisinden Kanal 13’e yapılan açıklamada “Büyükelçi çeşitli İsrailli isimlerle görüşmeler yapıyor. Bu görüşmelerin içeriği gizli” denildi. ABD’nin İsrail Büyükelçiliği ise konuya ilişkin soruları yanıtlamada.

Söz konusu haber üzerine değerlendirmede bulunan muhalefet lideri Yair Lapid, haberin doğru olmamasını umduğunu belirtti. Lapid, X hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Büyükelçi Huckabee’nin İsrail’in bağımsızlığına ve demokrasisine saygı duyduğundan hiç şüphem yok. Bu nedenle, Netanyahu’ya yardım etmek amacıyla askeri muafiyet krizinde ultra-Ortodoksları ikna etmeye çalıştığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını umuyor ve inanıyorum. İsrail bir manda yönetimi değil.”

Netanyahu’nun liderliğindeki koalisyon, geçen hafta Birleşik Tevrat Yahudiliği ve Şas partilerinin, yeşiva öğrencilerine askerlik muafiyeti getirilmediği takdirde hükümetten çekileceklerini ve Meclis’in feshi yönünde oy kullanacaklarını açıklamalarıyla ciddi bir krizle karşı karşıya kalmıştı.

Meclis’in feshedilmesine yönelik yasa tasarısının ön oylaması yarın yapılacak. Şas Partisi, dün tasarıya destek vereceğini duyurdu.

Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği, Meclis’teki iki Haredi partisi olarak, tartışmalı askerlik muafiyeti yasa tasarısının bu yıl 2 Haziran’da sona eren Şavuot Bayramı’na kadar geçirilmesini talep etmişti. Aksi takdirde hükümetin geleceğinin riske gireceği uyarısında bulunmuşlardı.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

İsrail donanması Hudeyde Limanı’nı vurdu

Yayınlanma

İsrail donanması sabah erken saatlerde Yemen’de Husilerin kontrolündeki Hudeyde Limanı’nı hedef aldı. Bu saldırı, 7 Ekim’den bu yana Husilere karşı savaş gemileriyle denizden yapılan ilk saldırı oldu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İsrail donanması tarafından gerçekleştirilen saldırının Husilerin İsrail topraklarına yönelik art arda düzenlediği füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına yanıt olarak gerçekleştirildiği belirtildi.  Açıklamada Hudeyde Limanı’nın “silah transferinde merkez” olduğu ileri sürüldü ve saldırının hedefinin limanın askeri amaçlarla kullanılmasını engellemek olduğunu savunuldu.

İsrail’in Husilere karşı Somaliland hamlesi

Limanın geçen yıl da İsrail tarafından hedef alındığı hatırlatılan açıklamada, “Liman terör amaçlı kullanılmaya devam etmektedir” denildi. Saldırının Hudeyde Limanı’ndaki tahribatı daha da derinleştirmeyi amaçladığı belirtildi.

İsrail donanmasının saldırısından sonra İsrail Savunma Bakanı Israel Katz da “İsrail’in havadaki ve denizdeki uzun eli her yere ulaşacaktır. Husileri, İsrail’e saldırmaya devam ederlerse güçlü bir karşılık vereceğimiz ve onları deniz ve hava ablukası içine alacağımız konusunda uyardık” açıklamasını yaptı.

Husilerin üst düzey yetkililerinden Nasreddin Amir, saldırıyı X üzerinden yaptığı paylaşımla doğruladı. Amir, İsrail donanmasına ait unsurların Hudeyde’deki limanı iki füzeyle hedef aldığını belirtti.

Yemen’de 48 saatlik Husi karargâhı ziyareti…

Yemen’deki Husiler, ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi’ne şiddetli saldırılarını tekrar başlatan İsrail’i zaman zaman balistik füzelerle hedef alıyor. Grup, dün de İsrail’e doğru bir füze fırlattı; ancak füze hedefe ulaşamadan düştü ve sirenler devreye girmedi. En son sirenlerin çaldığı olay ise geçen perşembe günü yaşandı.

Husiler 7 Ekim’den sonra ABD ve İngiltere’nin ortak saldırılarına da maruz kalmıştı. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldikten sonra Husilere yönelik saldırıların dozajını önce artırmış sonra İsrail’e haber vermeden ateşkes ilan etmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English