Ortadoğu
Ateşkes anlaşması için Hamas’ın yanıtı bekleniyor

Mısır basını, Hamas heyetinin Mısır’ın başkenti Kahire’den ayrıldığını ve ateşkes anlaşması teklifine yazılı yanıt vereceğini bildirdi.
Mısır’dan yayın yapan Al Qahera News televizyon kanalının haberine göre, Hamas heyetinin Kahire’den ayrıldığını ve Mısır’ın ateşkes anlaşması önerisine yazılı yanıtla tekrar geri döneceğini belirten kaynaklar, konuya ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.
İsrail müzakere heyetinin de “Hamas’ın yanıtına bağlı olarak” Kahire’ye gönderebileceği belirtildi. İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, müzakerelere katılan bir yetkili, “Mossad, ordu ve iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet’ten bir heyetin Kahire’ye gidebileceği” bilgisini paylaştı. Söz konusu İsrailli yetkili, heyetin Kahire’ye gitmesinin “Hamas’ın yanıtına bağlı olduğunu” ifade etti.
Haberde, “İsrail’in esir takası müzakerelerinde yol ayrımına geldiği” değerlendirilirken, İsrail ile Mısır arasındaki görüşmelerin “devam ettiği” ve Tel Aviv’in Hamas’a sunduğu son teklifte “esnek davrandığı” savunuldu.
Katar merkezli “Al-Araby Al-Jadeed”, Mısır’ın Hamas ile müzakereler için İsrail heyetini Kahire’ye davet ettiğini bildirmişti.
Mısır ve Hamas ateşkes teklifinin detaylarına ilişkin resmi bir açıklama yapmazken, Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde, teklifin Tel Aviv’in tahminlerine göre 134 İsrailli esirin 3 aşamada serbest bırakılmasını içerdiği, ilk aşamada 33 esirin, geri kalanların da 10 hafta arayla iki aşamada serbest bırakılmasının öngörüldüğü belirtildi.
Haberde, Hamasın elindeki her İsrail askerine karşılık 50 Filistinlinin serbest bırakılmasını, her sivile karşılık da 30 Filistinlinin serbest bırakılmasını talep ettiği aktarıldı.
Gazetenin haberine göre, İsrail, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah şehrine karadan girmeye yönelik tüm hazırlıkları durdurmayı ve bir yıl süreyle tam ateşkes sağlamayı, bu süre zarfında Filistin devletini kurma yönündeki çalışmaların uygulamaya konacağını taahhüt ediyor.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, dün Suudi Arabistan’da düzenlenen Uluslararası Riyad Ekonomi Forumu’nda yaptığı açıklamada, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi için ateşkes sağlanması konusunda bir teklifin olduğunu söylemişti.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron da Hamas’a İsrailli esirleri serbest bırakması karşılığında 40 günlük ateşkes ve binlerce Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasının teklif edildiğini açıklamıştı. Cameron, “Umarım, Hamas bu anlaşmayı kabul eder. Açıkçası, dünyadaki tüm baskılar ve gözler bugün onların üzerinde olmalı ve ‘bu anlaşmayı kabul edin’ demeli” diye konuşmuştu.
Mısır ve Katar arabuluculuğunda hazırlanan yeni bir ateşkes ve karşılıklı esir takası anlaşması teklifinin 26 Nisan günü Hamas’a sunulduğu, Hamas’ın teklif üzerinde çalıştığı ve yakında yanıtını vereceği açıklanmıştı.
İsrail makamlarına göre, Gazze Şeridi’nde, bazıları hayatta bazıları ölü 130’dan fazla İsrailli esir bulunuyor. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında öldürülen İsrailli esir sayısının 70’i geçtiğini duyurmuştu.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 24 binden fazlası kadın ve çocuk 34 bini aşkın Filistinli öldü.
Sağlık sisteminin çökmek üzere olduğu bölgede 77 binden fazla yaralı var, 7 bin kadar kişinin de kayıp olduğu aktarılıyor. Gazze Şeridi içinde 1,9 milyondan fazla Filistinli ise zorla göç ettirildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden 25 Mart’ta geçen “ateşkes kararı” hiçe sayılarak İsrail ordusunun saldırıları devam etti.
Uluslararası toplumdan gelen uyarılara rağmen İsrail makamları, 1,5 milyon kadar Filistinlinin sığındığı Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a kara saldırısı başlatılacağı söylemini sürdürüyor.
Ortadoğu
Mahmud Abbas’tan Macron ve Selman’a “bir yıl içinde seçim” sözü

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Macron ve Selman’a Gazze ve Filistin Yönetimi adına bazı taahhütlerde bulunduğu ortaya çıktı.
Fransa ile Suudi Arabistan’ın öncülüğünde Ortadoğu’da iki devletli çözümü canlandırma amacıyla New York’ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) konferansına bir hafta kala, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Gazze ve Filistin Yönetimi adına bazı taahhütlerde bulunduğu ortaya çıktı.
Abbas, konferansın ev sahipleri olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a bir mektup yazarak Filistin Yönetimi’nde yeni seçim vaadinde bulundu. Hamas’ın silah bırakması gerektiğini savunanan Abbas mektubunda “Filistin topraklarına uluslararası güç konuşlandırılmasını” istedi.
Élysée Sarayı’ndan (Fransa Cumhurbaşkanlığı) yapılan açıklamaya göre Abbas mektupta, Gazze’deki savaşa son verilmesi ve Ortadoğu’da barış sağlanması için gerekli gördüğü adımları anlattı. Filistin Yönetimi Başkanı’nın bu çerçevede “Hamas artık Gazze’yi yönetmeyecek; silahlarını ve askeri kapasitesini Filistin Yönetimi’nin güvenlik güçlerine devretmek zorunda” dediği belirtildi.
Abbas, “BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmiş bir istikrar/koruma gücünün parçası olarak Arap ve uluslararası güçleri davet etmeye hazır olduğunu” söyledi. Abbas’ın, “Filistin Devleti topraklarında güvenliğin tek sağlayıcısı olmalı ama militarize bir devlet olma niyeti yok” dediği aktarıldı.
Abbas, “Net ve bağlayıcı bir zaman çizelgesi, uluslararası destek, denetim ve garantilerle İsrail işgalini sona erdiren, tüm çözülmemiş meseleleri ve nihai statü sorunlarını çözen bir barış anlaşması yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı. Abbas’ın, “Hamas tüm rehineleri ve tutsakları derhal serbest bırakmak zorunda” diye eklediği de açıklandı.
Öte yandan Abbas mektubunda, Filistin Yönetimi’nde reform yapma taahhüdünü yineledi ve bir yıl içinde, uluslararası gözlemcilerin de denetleyeceği şekilde başkanlık seçimleri ve genel seçim düzenleme vaadini teyit etti.
Élysée Sarayı, Abbas’ın “iki devletli çözümün uygulanması yolunda ilerleme kaydetmek için gerçek bir isteklilik gösteren somut ve benzeri görülmemiş taahhütlerini” memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı.
Macron, ev sahipliği yapacağı konferans öncesinde Filistin devletini tanımanın ahlaki bir görev ve siyasi bir gereklilik olduğunu söylemiş ancak tanıma için Hamas’ın silah bırakması da dahil olmak üzere bazı koşullar öne sürmüştü.
Fransa, uzun süredir iki devletli çözümü savunuyor. Ancak Filistin devletini resmen tanıması ciddi bir politika değişikliği anlamına gelecek.
İsrail basını, iki devletli çözümü reddeden Binyamin Netanyahu hükümetinin ise konferans öncesinde, Filistin’in tanınması halinde Batı Şeria’da daha fazla yasadışı yerleşim inşa etme tehdidinde bulunduğunu yazmıştı.
Tel Aviv yönetimi ayrıca Filistin devletini tanımanın ahlaki sorumluluk olduğunu söyleyen Macron’a İsrail’e karşı “Yahudi devletine karşı Haçlı Seferi düzenleme” suçlaması yöneltmişti.
Ortadoğu
ABD’li elçi, İsrail koalisyon hükümeti çökmesin diye devrede

ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, İsrail koalisyon hükümeti çökmesin diye ultra-Ortodoks (Haredi) partilerin temsilcileriyle görüştü.
Huckabee, askerlik muafiyeti krizi nedeniyle Netanyahu hükümetinden çekileceklerini duyuran ultra-Ortodoks partilerin liderlerine “İran tehdidi karşısında hükümetin istikrarı şart” dedi.
Ynet News’in İbranice basından aktardığına göre Huckabee, üst düzey Haredi siyasetçilere, “İran meselesiyle başa çıkmak için hükümet istikrarı önemli” dedi ve erken seçimlerin hata olacağını söyledi.
Bu görüşmelerden birinin geçen perşembe Birleşik Tevrat Yahudiliği Partisi’nden İsrail Kudüs İşleri ve Yahudi Mirası Bakanı Meir Porush ile yapıldığı bildirildi. Habere göre Huckabee, Porush’a “hükümeti devirmeyin” dedi.
İsrail hükümetinde Haredi krizi: Meclisin feshi için harekete geçildi
Büyükelçinin ayrıca önde gelen ultra-Ortodoks dini liderlerden Haham Moşe Hillel Hirsch ile de görüştüğü; ve Hirsch’e “Seçime gidilmesi durumunda ABD’nin İsrail’e destek vermesinin zorlaşacağını” tehdidinde bulunduğu belirtildi.
Habere göre Huckabee’nin bu adımları ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla mı yoksa kendi inisiyatifiyle mi attığı net değil. Ancak Netanyahu görüşmelerden haberdar ve memnuniyet duyuyor.
Huckabee’nin ofisinden Kanal 13’e yapılan açıklamada “Büyükelçi çeşitli İsrailli isimlerle görüşmeler yapıyor. Bu görüşmelerin içeriği gizli” denildi. ABD’nin İsrail Büyükelçiliği ise konuya ilişkin soruları yanıtlamada.
Söz konusu haber üzerine değerlendirmede bulunan muhalefet lideri Yair Lapid, haberin doğru olmamasını umduğunu belirtti. Lapid, X hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Büyükelçi Huckabee’nin İsrail’in bağımsızlığına ve demokrasisine saygı duyduğundan hiç şüphem yok. Bu nedenle, Netanyahu’ya yardım etmek amacıyla askeri muafiyet krizinde ultra-Ortodoksları ikna etmeye çalıştığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını umuyor ve inanıyorum. İsrail bir manda yönetimi değil.”
Netanyahu’nun liderliğindeki koalisyon, geçen hafta Birleşik Tevrat Yahudiliği ve Şas partilerinin, yeşiva öğrencilerine askerlik muafiyeti getirilmediği takdirde hükümetten çekileceklerini ve Meclis’in feshi yönünde oy kullanacaklarını açıklamalarıyla ciddi bir krizle karşı karşıya kalmıştı.
Meclis’in feshedilmesine yönelik yasa tasarısının ön oylaması yarın yapılacak. Şas Partisi, dün tasarıya destek vereceğini duyurdu.
Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği, Meclis’teki iki Haredi partisi olarak, tartışmalı askerlik muafiyeti yasa tasarısının bu yıl 2 Haziran’da sona eren Şavuot Bayramı’na kadar geçirilmesini talep etmişti. Aksi takdirde hükümetin geleceğinin riske gireceği uyarısında bulunmuşlardı.
Ortadoğu
İsrail donanması Hudeyde Limanı’nı vurdu

İsrail donanması sabah erken saatlerde Yemen’de Husilerin kontrolündeki Hudeyde Limanı’nı hedef aldı. Bu saldırı, 7 Ekim’den bu yana Husilere karşı savaş gemileriyle denizden yapılan ilk saldırı oldu.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İsrail donanması tarafından gerçekleştirilen saldırının Husilerin İsrail topraklarına yönelik art arda düzenlediği füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına yanıt olarak gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada Hudeyde Limanı’nın “silah transferinde merkez” olduğu ileri sürüldü ve saldırının hedefinin limanın askeri amaçlarla kullanılmasını engellemek olduğunu savunuldu.
Limanın geçen yıl da İsrail tarafından hedef alındığı hatırlatılan açıklamada, “Liman terör amaçlı kullanılmaya devam etmektedir” denildi. Saldırının Hudeyde Limanı’ndaki tahribatı daha da derinleştirmeyi amaçladığı belirtildi.
İsrail donanmasının saldırısından sonra İsrail Savunma Bakanı Israel Katz da “İsrail’in havadaki ve denizdeki uzun eli her yere ulaşacaktır. Husileri, İsrail’e saldırmaya devam ederlerse güçlü bir karşılık vereceğimiz ve onları deniz ve hava ablukası içine alacağımız konusunda uyardık” açıklamasını yaptı.
Husilerin üst düzey yetkililerinden Nasreddin Amir, saldırıyı X üzerinden yaptığı paylaşımla doğruladı. Amir, İsrail donanmasına ait unsurların Hudeyde’deki limanı iki füzeyle hedef aldığını belirtti.
Yemen’deki Husiler, ateşkes anlaşmasını bozarak Gazze Şeridi’ne şiddetli saldırılarını tekrar başlatan İsrail’i zaman zaman balistik füzelerle hedef alıyor. Grup, dün de İsrail’e doğru bir füze fırlattı; ancak füze hedefe ulaşamadan düştü ve sirenler devreye girmedi. En son sirenlerin çaldığı olay ise geçen perşembe günü yaşandı.
Husiler 7 Ekim’den sonra ABD ve İngiltere’nin ortak saldırılarına da maruz kalmıştı. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldikten sonra Husilere yönelik saldırıların dozajını önce artırmış sonra İsrail’e haber vermeden ateşkes ilan etmişti.
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Tantura katliamı: İsrail’in örtbas ettiği savaş suçu
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 1
-
Avrupa1 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Görüş1 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Rusya1 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Dünya Basını2 hafta önce
FP: ABD anlaşma değil teslimiyet istiyor
-
Görüş1 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2