ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Ukrayna’nın ‘özgürlük mücadelesine’ yapılan desteğin sadece ahlaki değil, stratejik bir zorunluluk olduğunu savundu. Austin, ABD ve müttefiklerinin Ukrayna’nın direnişine katkısının, uluslararası düzenin korunması açısından kritik olduğunu belirtti.
ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin, Ukrayna’nın “özgürlük savaşı” için yapılan yardımların ahlaki ve stratejik anlamda önemli olduğunu öne sürdü.
Austin, Foreign Affairs dergisindeki yazısında, Ukrayna’nın sadece kendi özgürlüğü için değil, aynı zamanda uluslararası düzeni koruma mücadelesi verdiğini iddia etti.
Bakan, “ABD ve müttefikleri, Ukrayna’nın yanında durarak yalnızca demokrasiyi savunmuyor, aynı zamanda uluslararası düzeni de koruyor,” ifadelerini kullandı.
Austin, Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya askeri müdahalede bulunarak Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en büyük savaşı başlattığını ifade etti ve “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimî bir üyesinin, 40 milyondan fazla insanın kendi kaderini tayin hakkını gasp etmeye çalışması, tüm dünyayı etkiledi,” değerlendirmesinde bulundu.
Austin, Ukrayna’ya verilen desteğin ABD açısından bir zorunluluk olduğunu vurgularken, NATO ve diğer müttefiklerin Ukrayna’nın güvenliği için kararlı bir duruş sergilediğini belirtti.
Bakan, “ABD ve müttefikleri, Ukrayna’ya demokrasi ve özgürlük adına 51 milyar dolarlık güvenlik desteği sağladı. Amerikan liderliğinin maliyetli olduğunu düşünenler, ABD’nin geri çekilmesinin çok daha büyük bir bedel taşıyacağını unutmamalı,” yorumunu yaptı.
Almanya’nın Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımların 31 milyar doları aştığını ve 13 ülkeden oluşan bir koalisyonun Ukrayna’ya askeri ve endüstriyel destek sağlamak için ortak çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Austin, bu işbirliğinin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülmemiş bir “dayanışma örneği” olduğunu ifade etti.
Lloyd Austin, Ukrayna’nın “verdiği direnişi” “inanç ve cesaretin” bir göstergesi olarak tanımlarken, Ukrayna’nın bu süreçte daha güçlü hale geldiğini de vurguladı.
Austin, “Ukrayna halkı, özgürlük ve güvenlik içinde yaşama hakkını korumak için savaşmaya devam ediyor,” ifadelerini kullandı. Bakan ayrıca, Ukrayna’nın savunma sanayisini geliştirdiğini ve kendi savunma ihtiyaçlarını karşılayacak bir kapasiteye ulaştığını iddia etti.
ABD’nin Ukrayna’ya olan desteğinin sadece bir ülkeye yardım etmekle sınırlı olmadığını, küresel bir güvenlik politikası açısından da önem taşıdığını ifade eden Austin, “(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’in saldırgan politikası, tüm dünyanın daha kaotik ve tehlikeli bir hale gelmesine neden olabilir,” diye ekledi.
Ukrayna’nın Rusya’ya teslim olması durumunda tüm Avrupa’nın güvende olamayacağını savunan Austin, “Putin’in stratejik hesaplamaları yanlıştı. Hür dünya bu baskıya boyun eğmedi ve eğmeyecek,” ifadelerini kullandı.
Austin, ABD’nin, özgürlük ve insan haklarını savunma yolunu tercih ettiğini ifade ederek, “Barış kendiliğinden korunmaz, düzen kendi başına var olmaz,” değerlendirmesini yaptı.
ABD seçimleri, Ukrayna için ne anlama geliyor?