Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Avrupalı liderler Pekin’e ziyarete hazırlanıyor

Yayınlanma

Çin basını, Avrupalı ​​liderlerin yakında Pekin’e bir dizi ziyaret yapacağını duyurdu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron cumartesi günü yaptığı açıklamada, üst sıralarında Ukrayna krizi olmak üzere bir dizi gündemle nisan ayı başlarında Çin’i ziyaret edeceğini söyledi. Çin’in Ukrayna krizinin siyasi çözümüne ilişkin 12 maddelik bir pozisyon belgesi yayınlamasının ardından konuşan Macron, “Çin’in barış çabalarına girişmesi iyi bir şey” ifadesini kullandı.

Çin basınına göre, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel de yılın ilk yarısında Çin’i ziyaret edebilir.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin de bu yıl Çin’i ziyaret edeceği bildirildi.

Sık ve üst düzey ziyaretler bekleniyor

Çin-AB ilişkilerinin düzelmesi konusunda iyimser bir tavır sergileyen Çin’in Avrupa Birliği Misyonu başkanı Fu Cong, iki tarafın çok yakında sık sık ve üst düzey karşılıklı ziyaretler başlatacağını söyledi.

Planlanan ziyaretlerin, Ukrayna krizinin Çin-AB ilişkilerinin gelişimini etkilememesi gerektiğini gösterdiğini vurgulayan Fu, AB’nin konuyu ele alırken “fazla duygusal olmaktan kaçınması” gerektiğini savundu.

Wang Yi’nin Avrupa turu başlangıç oldu

Pekin’in dikkati, Çin-AB ilişkilerine çevrildi. Üst düzey Çinli diplomat Wang Yi, Münih Güvenlik Konferansı için Almanya’nın yanı sıra Fransa, İtalya, Macaristan ve Rusya’ya yaptığı yılın ilk ziyaretlerini henüz tamamladı.

Wang, Avrupa ziyareti sırasında, Çin’in dostluk arama ve işbirliğini genişletme konusundaki istekliliğini defalarca dile getirerek, Çin ve Avrupa’nın rakip değil ortak olduğunu ve birbirleri için tehdit değil fırsat oluşturduğunu vurgulamıştı.

Medyaya verdiği demeçte, “Çin-Avrupa ilişkilerinin bu yıl olumlu bir gelişme görünümü sunacağına inanıyorum” diyen Wang, Ukrayna krizine atıfta bulunarak, Çin ve Avrupa’nın dış aksaklıkları ortadan kaldırması, farklılıkları uygun şekilde yönetmesi ve iletişim ve işbirliğini güçlendirmesi gerektiğini söylemişti.

Çinli uzmanlar Avrupa ile ilişkiler konusunda iyimser

Avrupalı liderlerin ziyareti ile ilgili China Daily’e konuşan Çin Uluslararası İşletme ve Ekonomi Üniversitesi profesörü Chen Xulong, “AB liderlerinin yaklaşan ziyaretleri yalnızca Çin’in uluslararası arenadaki önemli durumunu yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda Çin-AB ilişkilerinin, şu anda bazı faktörler tarafından kısıtlanmış olsa da, güçlü direncinin altını çiziyor” dedi.

“Çin ve AB, kapsamlı ortak çıkarları paylaştıkları ve küresel yönetişim için büyük sorumluluklar üstlendikleri için yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmalı ve işbirliğini güçlendirmeli” ifadelerini kullanan Chen, Ukrayna krizinin Çin-AB ilişkilerinin gelişimini etkilememesi gerektiğini söyledi.

Global Times’a konuşan Renmin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü direktörü Wang Yiwei de, Çin ile Avrupa arasında artan üst düzey ziyaretlerdeki “bu olumlu eğilimin”, Avrupa’nın uzun süreli bir Rusya-Ukrayna çatışması görmek istemediğini gösterdiğini belirtti.

Wang, “Avrupa, Çin’in pozisyonunu yavaş yavaş anladıkça ve özellikle Kuzey Akım sabotajının ardından ABD’ye karşı daha fazla şüphe uyandıkça, Çin’e karşı bazı irrasyonel duygulardan yavaş yavaş uzaklaşıyor” yorumunu yaptı.

DİPLOMASİ

Japonya-AB stratejik ortaklık anlaşması yürürlüğe girdi

Yayınlanma

Japonya ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki stratejik ortaklık anlaşması (SPA) çarşamba günü yürürlüğe girdi.

SPA kapsamında “Japonya ve AB, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi ortak değerler temelinde, güvenlik, çevre ve enerji ile personel değişimi de dâhil olmak üzere geniş bir yelpazede işbirliğini güçlendirecek” ifadeleri kullanıldı.

Japonya ve AB, SPA’yı ekonomik ortaklık anlaşmalarına (EPA) paralel olarak müzakere etti. SPA Temmuz 2018’de dönemin Başbakanı Shinzo Abe, dönemin Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker tarafından imzalanmıştı. AB Konseyi, üye devletler tarafından onaylanmasının ardından Nisan 2024’te Japonya ile SPA’yı onayladı.

Japonya ve AB tarafından kurulan ortak bir komite, SPA kapsamındaki her alanda genel koordinasyon ve işbirliğinin ilerlemesini kontrol edecek. Komite prensip olarak yılda bir kez dönüşümlü olarak Tokyo ve Brüksel’de toplanacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Rusya’nın Ukrayna üzerinden Avrupa’ya doğalgaz sevkiyatını kesmesi ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Doğu Avrupa’daki pek çok ülke, Rusya’nın Ukrayna üzerinden doğalgaz tedarikini durdurması konusunda endişelerini dile getirirken, Avrupa’da gaz fiyatları bir yılı aşkın süredir görülmeyen seviyelere yükseldi.

Rusya’nın Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz tedariki, dün itibarıyla kesin olarak durduruldu. Bu karar, Kiev ile Moskova arasında 2019 yılı sonunda imzalanan bir sözleşmenin süresinin dolması ve Ukrayna tarafından sözleşmenin uzatılmasının “açık ve tekrarlanan şekilde reddedilmesi” nedeniyle alındı. Rus enerji devi Gazprom, bu durumu resmen açıkladı.

Ukrayna Enerji Bakanı German Galuşçenko, yaptığı açıklamada bu gelişmeyi “tarihi bir olay” olarak nitelendirerek, “Rusya pazar kaybediyor ve finansal kayıplara uğrayacak” ifadelerini kullandı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 25 yıl önce iktidara geldiğinde, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya yılda 130 milyar metreküpten fazla gaz sevk ettiğini, ancak bugün bu miktarın sıfıra indiğini belirtti. Zelenskiy, bunun Moskova’nın yaşadığı en büyük yenilgilerden biri olduğunu vurguladı.

Son haftalarda Rusya’nın Ukrayna üzerinden Avrupa’ya günlük gaz ihracatı yaklaşık 40 milyon metreküp seviyesindeydi. Resmi rakamlara göre, 2023 yılında Ukrayna boru hatları üzerinden Avrupa’ya 14,65 milyar metreküp Rus gazı ulaştırıldı. Bu gergin ortamda, Avrupa’da gaz fiyatları dün sembolik bir eşik olan megavat saat başına 50 avro seviyesine yükseldi. Bu, bir yılı aşkın süredir görülmeyen bir seviye.

Gazprom, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya doğalgaz tedarikini durdurdu

Avrupa için alarm zilleri çalıyor

Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana Avrupa’nın Rus gazına olan bağımlılığı önemli ölçüde azalmış olsa da Doğu Avrupa ülkeleri hala Moskova’dan kayda değer miktarda doğalgaz tedarik ediyor.

Slovakya ve Macaristan, son haftalarda bu adımın yıl sonunda kendilerine gaz tedarikini tamamen kesmesi ve güvenilir alternatif çözümlerin bulunmaması nedeniyle bu durumu kınadı.

Slovakya Başbakanı Robert Fico, bugün yayınlanan bir video mesajında, “Ukrayna üzerinden gaz tedarikinin durdurulmasının, yalnızca Rusya için değil, Avrupa Birliği’ndeki hepimiz için kökten bir etkisi olacak,” uyarısında bulundu.

Macaristan ise Rus gazının çoğunu Karadeniz’deki Türk Akımı boru hattı üzerinden alıyor ve Ukrayna üzerinden tedarikin durdurulmasından yalnızca marjinal olarak etkilenecek.

Ukrayna üzerinden gaz akışının durdurulması ve Baltık Denizi’ndeki Kuzey Akım boru hatlarına yönelik sabotajın üzerinden iki yıldan fazla zaman geçmesinin ardından, Avrupa’ya Rus gazı artık yalnızca Karadeniz’deki Türk Akımı ve Balkan Akımı boru hatları üzerinden ulaştırılacak. Ayrıca Avrupa, Rusya’dan LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) tankerleriyle gaz ithal ediyor.

Moldova’da acil durum

Avrupa Birliği, Ukrayna üzerinden Rus gazı tedarikinin durdurulmasına hazır olduğunu açıklarken, Moldova kritik bir durumla karşı karşıya. Gazprom’un Moldova’ya gaz tedarikini durdurmasının ardından Kişinev, Rus şirketiyle yapılan müzakerelerin başarısız olması üzerine acil durum ilan etti.

Moldova Hükümet Sözcüsü Daniel Voda, yerel tedarikçinin “doğalgaz ve ısıtma tedarikini durdurmasının ardından zor bir durumda olduğunu” belirterek, Rusya’yı “şantajı durdurmaya” çağırdı.

Komşu Romanya’nın yardımları sayesinde bu durum şu anda Moldova’nın diğer bölgelerini etkilemiyor.

Transdinyester’de doğalgaz ve sıcak su tedariki durduruldu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Crocus saldırısı ile bağlantılı 5 IŞİD’liye İstanbul’da dava açıldı

Yayınlanma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Moskova’daki silahlı saldırıyla bağlantılı olduğu belirlenen 5 IŞİD üyesi hakkında dava açtı. Sanıklar, saldırganlarla irtibatları ve örgütsel faaliyetleri nedeniyle 7,5 ila 15 yıl arasında hapis cezasıyla yargılanacak.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, Moskova’da gerçekleştirilen silahlı saldırıyla bağlantılı olduğu tespit edilen 5 IŞİD üyesi hakkında dava açtı. Sanıklar, saldırganlarla olan irtibatları ve örgütsel faaliyetleri nedeniyle “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan yargılanacak.

Anadolu Ajansı’nın haberine gör iddianamede, Hofizjon Usmonov, Muteullo Asoev, Rahmatullo Salikov, Muhammadrahim Faizov ve Hamza Muhammed isimli sanıkların, Moskova’daki saldırının failleri Shamsidin Fariduni ve Saidakrami Rajabalizoda ile irtibatlı oldukları belirtildi. Tacikistan uyruklu Faizov’un, eşi ve çocuğuyla birlikte 5 Ocak 2024’te İstanbul Havalimanı’ndan Türkiye’ye giriş yaptığı ve Rajabalizoda ile aynı tarihte ülkeye geldiği tespit edildi.

Sanıkların, İstanbul’un Esenyurt ilçesinde örgüte ait “güvenli ev” olarak adlandırılan bir adreste kaldıkları ve bu süreçte Fariduni ile temas halinde oldukları ifade edildi. Faizov’un, 28 Mart’ta ailesiyle İran üzerinden Afganistan’a gitmek üzere Esenler otogarından Ağrı’ya giden bir otobüse bilet aldığı, ancak otobüsten inerek otoban kenarında beklerken emniyet güçlerince yakalandığı kaydedildi.

İddianamede, Fariduni’nin kullandığı telefon numarasının sanık Usmonov ile irtibatlı olduğunun belirlenmesi üzerine 24 Mart’ta bir operasyon düzenlendiği belirtildi. Operasyon kapsamında, İran’a gitmeyi planlayan Usmonov, Salikov ve Asoev’in Esenler otogarında yakalandığı aktarıldı. Sanıkların, Türkiye’de kaldıkları süre boyunca birlikte hareket ettikleri ve Fariduni ile Avcılar’daki bir başka “güvenli ev”de kaldıkları ifade edildi.

Sanıkların telefonlarında yapılan incelemelerde, Moskova saldırısıyla ilgili aramalar ve örgütsel fotoğraflar bulunduğu tespit edildi. Asoev’in dijital materyallerinde ise örgütsel yazışmaların yer aldığı ekran görüntülerine rastlandı.

Crocus City Hall: Bildiklerimiz ve bilmediklerimiz

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English