Bizi Takip Edin

AMERİKA

Batı’nın Rusya’ya Patriot ve SAMPT/T mesajı ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Ukrayna’yı silahlandırma programını bir üst aşamaya taşıyacağı iddiası medyada tartışılıyor. CNN International’a göre Pentagon, Ukrayna’ya Patriot hava savunma sistemlerini gönderecek, ilgili onay süreci de bu hafta tamamlanacak.

İddiayı değerlendiren Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, sevkiyat gerçekleşirse Patriot sistemlerinin “meşru hedef” olacağını açıkladı. Bir miktar ihtiyat payı bırakan Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov “Günümüz medyasında çıkan haberlere güven olmuyor” dedi. Rusya’nın ABD Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada ise bu hamlenin “öngörülmez sonuçlar doğuracağı” ve gitgide ABD’nin daha fazla Ukrayna’daki çatışmanın içine çekildiği yorumu yapıldı.

Fransız – İtalyan ortak yapımı SAMT/T hava savunma sistemi

Rus hava akınlarını durdurmak için ABD Patriot sistemleri dışında Fransız İtalyan ortak yapımı SAMT/T’lerin de gönderilebileceği iddia edildi. Fransız medyasında yer alan haberlere göre Fransa ve İtalya Ukrayna’nın hava savunma sistemi talebini kabul etti. Resmi makamlardan bu haberlere teyit şimdilik gelmedi.

“Kimin geri adım atmayacağı önemli”

Eğer sevkiyatlar gerçekleşirse bu durum savaşın uzayacağının işareti mi? Yoksa Rusya’yı daha fazla sert güç kullanmaya zorlayacak bir adım mı? Konuyu Harici’ye değerlendiren Eski Hava Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı Gürsel Tokmakoğlu’na göre Patriot sisteminin konuşulmaya başlanması sevkiyatın hemen olacağı manasına gelmiyor. Ukrayna’daki savaşın “caydırıcılık boyutuyla çok üst perdeye taşındığını” dile getiren Tokmakoğlu, Patriot mesajının politik anlamını şöyle yorumluyor:

“Sahadaki kuvvetlerin birbirlerinin güçlerini deneme mücadele şeklini ileri taşıma biçimi bu. Bu mücadele içinde kimin geri adım atmayacağı da önemli. Rusya gerekeni yaparsa ‘ben söylemiştim’ deyip geçiştirebilir. Yapamazsa Ukrayna’yı destekleyen Batı dünyasının gücü ortaya çıkar.”

Konuya ilişkin ABD merkezli NBC kanalına yorumda yapan Chattam House uzmanı Keir Giles ise, “Rusya’nın ‘kırmızı çizgilerinin’ Kremlin retoriğinin çoğu gibi blöf ve küstahlıktan başka bir şey olmadığı netleştikçe, ABD’nin Ukrayna’ya artan oranda daha temel yetenekler sağladığı bir süreci görüyoruz” tezini öne sürdü.

“Ukrayna Patriot’ları tek başına kullanamaz”

Hava savunmayı Ukrayna açısından acil gündem hale getirense Rusya’nın Ukrayna’nın enerji alt yapısını hedef alan saldırıları. Bu durum aynı zamanda Ukrayna ordusunun direnme kapasitesine darbe vuruyor. Havaların soğuması ve kritik alt yapının ağır hasar alması nedeniyle Batı başkentlerindeki bir diğer endişe, yeni bir göç dalgasının ortaya çıkması.

Bu durumda haberler teyit edilir ve Patriot sisteminin sevk edildiği bir senaryo gerçekleşirse Ukrayna sahasında neler yaşanabilir? Rusya’nın bu adıma olası yanıtı ne olur? Gürsel Tokmakoğlu, “İngiltere ve ABD olmak üzere hem hava savunma hem de satıhtan satına sitemleri Ukrayna’ya veriyor ve bu cephe hattında bazı değişikliklere zaten yol açtı” notunu düştükten sonra “Patriot’u gönderirlerse kullanıcısı Ukraynalı olmayacak. Teknik olarak danışman Batılı veya Amerikalı olmak durumunda. Rusya ise senin personelinden de zaiyat olursa bundan sorumlu sensin diyor.” dedi.

Tokmakoğlu ayrıca “Patriot’un çalışma tarzı gereği Amerika’nın veya NATO’nun networküne bağlı olması geliyor” bilgisini verdi ve konunun tartışılıyor olmasının sevkiyatın hemen olacağı anlamına gelmediğini vurguladı.

Patriot sistemini kullanmak için düzinelerce iyi eğitilmiş hava savunma uzmanına ihtiyaç olduğunu belirten ABD ordusundan Emekli General Mark Hertling de paylaştığı Twitter mesajında “Aylardır devam eden gizli bir eğitim olmadıkça ‘onay’ bu sistemlerin hemen savaş sahasına gireceği anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.

“Rusya’nın uyarısı iki marjda; personel yönüyle ve network yönüyle” ifadelerini kullanan Tokmakoğlu, Patriot hamlesinin anlamını “Savaşın sıçramasını ya da savaşın geriletilmesini, iki türlü okumak gerekiyor” sözleriyle özetledi ve ekledi: “Rusya söylediğini yapamazsa zafiyeti ortaya çıkar.”

AMERİKA

LinkedIn kurucusu Hoffman, Harris’ten FTC şefi Khan’ı kovmasını istedi

Yayınlanma

LinkedIn’in kurucusu milyarder Reid Hoffman birkaç gün önce Kamala Harris’in seçim kampanyasına 10 milyon dolar bağışladı ve çok daha fazlasını vaat etti.

Dün CNN’e konuşan Hoffman Harris’ten istediklerini sıraladı. Milyarder, Harris’in Biden’ın gümrük vergisi ve antitröst rejimlerini sona erdirmesi ve Federal Ticaret Komisyonu (FTC) Başkanı Lina Khan’ı kovması gerektiğini söyledi.

Bu görüntünün ardından Reid Hoffman’ın Harris için bir “Silikon Vadisi bağış toplama turu” planlandığı haberi geldi.

Lever’ın haberine göre Hoffman, şu anda FTC tarafından dava edilen ve soruşturulan Microsoft’un yönetim kurulunda yer alıyor.

Öte yandan Hoffman siyasette belirleyici bir isim olmak istiyor. Hoffman Harris’in, büyük şirketlerin istediklerini yapabilmeleri için ticaret ve antitröst yoluyla işçileri koruyan Biden politikalarından kurtulmasını istiyor. Harris’in bu talepleri karşılayacağını vaat etmesi halinde kampanyasına finansman sağlayacak.

Dün New York Times’ta (NYT) yayınlanan bir yazıya göre, Başkan yardımcısı olarak Harris yapay zekanın düzenlenmesine destek verdiğini dile getirdi.

Fakat başkan yardımcısı ile özel olarak görüşen bir bağışçıya göre, Khan’ın antitröst yetkilerini genişletme konusundaki görüşüne şüpheyle yaklaştığını ifade etti.

Hoffman Uber, Google, Microsoft, AirBNB, Amazon, Apple ve benzeri şirketlerin yükselişini analiz ettiği kitabında, ucuz sermaye ve yasaları çiğneme yoluyla tekelleşmenin “sosyal açıdan faydalı olduğunu” ve bu tür firmaların birleşme ve satın alma stratejileri ve rakipleri engelleyen etkileri nedeniyle “takdir edilmesi” gerektiğini savunmuştu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Barack ve Michelle Obama’dan Kamala Harris’e destek

Yayınlanma

Barack ve Michelle Obama, Demokratların başkan adaylığı için Kamala Harris’i destekleyerek başkan yardımcısının Donald Trump’a karşı Beyaz Saray için yürüttüğü yeni kampanyada partiyi birleştirme çabalarını tamamlamış oldu.

Eski başkan ve first lady cuma günü Harris’i telefonla arayarak desteklerini ifade ettikleri bir video ile tartışmaları sona erdirdiler.

Barack Obama videoda, “Michelle ve ben seni desteklemekten ve bu seçimlerde seni Oval Ofis’e taşımak için elimizden gelen her şeyi yapmaktan daha fazla gurur duyamayacağımızı söylemek için aradık,” dedi.

Kamala Harris’in adaylığı garanti değil

Michelle Obama ise Harris ile “gurur duyduğunu” söyledi ve kasım ayındaki seçimlerin “tarihi bir seçim olacağını” belirtti.

Obamaların desteği önemli çünkü Biden’ın çekilmesinin ardından eski başkan ve ailesinin aday olarak Michelle Obama’yı göstermek istediği konuşuluyordu.

Obamalar Harris’in kampanyası konusunda cuma gününe kadar sessiz kalmışlardı. Harris’i desteklemek için daha fazla beklemiş olsalardı, başkan yardımcısının kampanyasına duydukları güven konusunda şüphe uyandırmaya başlayabilirlerdi.

Axios: Biden, Harris’in Trump’ı yenebileceğine inanmıyor

Perşembe günü Trump’ın kampanyası, aralarında eski başkan Obama’nın da bulunduğu bazı Demokratların “daha ‘iyi’ birini beklediklerini” iddia eden bir açıklama yayınladı.

Barack Obama, Başkan Joe Biden’ın haziran ayında Trump’la girdiği ve birçok Demokrat açısından “felaketle sonuçlanan” münazaranın hemen ardından Biden’ı açıkça desteklemiş olsa da daha sonra sessizliğe büründü.

Bu sessizlik pek çok Demokrat tarafından Başkanın Cumhuriyetçi rakibini yenebileceğine dair güvenini kaybettiği şeklinde değerlendirildi.

Biden çekilecek mi?

Bunun yanı sıra Michelle Obama’nın Biden ailesi ile olan ilişkisinin bozulduğu, Başkana yönelik “çekil” baskısında da Barack Obama’nın payının bulunduğu öne sürülüyordu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD ekonomisi ikinci çeyrekte %2,8 büyüdü

Yayınlanma

ABD Ticaret Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte yıllık %2,8 oranında büyüdüğünü, bu oranın tüketici harcamalarının artması ve işletmelerin stoklarını artırmasıyla ekonomistlerin beklediğinden daha yüksek olduğunu söyledi.

Ekonomistler geçtiğimiz çeyrekte yıllık bazda %1,9’luk bir büyüme bekliyorlardı. Ekonomi yılın ilk üç ayında %1,4 oranında büyümüştü.

Perşembe günkü verilerde yakından izlenen ve stoklar, ticaret ve hükümet harcamalarını dışarıda bırakan bir talep göstergesi, yani özel yurtiçi alıcılara nihai hizmetler, %2,6 arttı.

Tüketici harcamaları %2,3 artarak ilk çeyrekteki %1,5’lik büyümeyi geride bıraktı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English