Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinde düzenlenen 19. G20 Liderler Zirvesi’nin ikinci aşamasında, dünyanın yeni durumu ve yeni zorluklarına odaklanan ve Çin’in küresel yönetişim reformu konusundaki önerilerini kapsamlı bir şekilde açıklayan, adil ve makul bir küresel yönetişim sistemi inşa etme yönüne işaret eden ve eylem için bir rehber sağlayan önemli bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Xi Jinping, konuşmasında beş öneri ortaya koydu: küresel ekonomik yönetişimi geliştirmek, işbirliğine dayalı bir dünya ekonomisi inşa etmek; küresel finansal yönetişimi geliştirmek, istikrarlı bir dünya ekonomisi inşa etmek; küresel ticaret yönetişimini geliştirmek, açık bir dünya ekonomisi inşa etmek; küresel dijital yönetişimi geliştirmek, yenilikçi bir dünya ekonomisi inşa etmek; küresel ekolojik yönetişimi geliştirmek, ekolojik dostu bir dünya ekonomisi inşa etmek. Bu “beş geliştirme” bir sistem ve kapsamlı bir bütün oluşturur, küresel yönetişim sisteminde acil reform gerektiren beş temel alanı kapsar ve reformun yönünü, yolunu ve hedef görevlerini net bir şekilde belirler. Bir dizi somut önlem, uluslararası toplumun değişim çağrılarına yanıt verir, yalnızca tek taraflılık ve korumacılık gibi eski sorunların çözülmesine odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda yeni teknolojilerin getirdiği yeni zorluklara da çözüm arar. Aynı zamanda “Küresel Güney”in kalkınma haklarını gözetir ve uluslararası düzenin daha adil ve makul bir şekilde gelişmesini teşvik eder, dünya barışı ve kalkınmasını sağlamak için sağlam bir güvence sunar.

Barışçıl ve istikrarlı bir uluslararası ortam olmadan küresel kalkınma sağlanamaz. Şu anda, bölgesel güvenlik sorunları arka arkaya ortaya çıkmakta, geleneksel ve geleneksel olmayan güvenlik tehditleri iç içe geçmektedir. Küresel güvenlik yönetişimi, küresel yönetişimin önemli bir parçası olarak önemini giderek daha fazla artırmaktadır. Ukrayna’daki krizin soğutulmasından, İsrail-Filistin çatışmasının döngüsel çözümüne kadar, Cumhurbaşkanı Xi Çin’in tutumunu bir kez daha vurgulayarak, büyük bir ülkenin barış ve müzakereyi teşvik etme sorumluluğunu sergilemiştir. Uluslararası durum ne olursa olsun, Çin her zaman barışçıl diyaloğu, adalet ve hakkaniyeti savunmaktadır, küresel güvenlik girişimini hayata geçirmekte, sıcak sorunların çözümünde arabulucu rolünü kararlılıkla üstlenmekte ve Çin’in özelliklerine uygun çözüm yollarını keşfetmektedir, küresel güvenlik yönetişiminin daha da geliştirilmesine yeni fikirler sunmaktadır.

İyi plan yapanlar uzaklara gidecek, çok çalışanlar başarıya ulaşacaktır. Rio de Janeiro’dan yeniden yola çıkarak G20, birlik ve işbirliği ruhunu savunarak, birbirine yardım etme spiritini sürdürerek, küresel yönetişimin iyileştirilmesi ve tarihi ilerlemenin teşvik edilmesinde bir güç haline gelecek ve dünya çapında ortak kalkınma ve refah için güzel bir gelecek açacaktır!

16 Kasım sabahı, yerel saatle, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Örgütü’nün 31. Liderler Gayri Resmi Toplantısı, Peru’nun Lima şehrindeki toplantı merkezinde gerçekleştirildi. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping toplantıya katılarak, “Zamanın Sorumluluğunu Paylaşalım, Asya-Pasifik Kalkınmasını Destekleyelim” başlıklı önemli bir konuşma yaptı.

“Bahçe Şehri” Lima’da bir araya gelip, Asya-Pasifik işbirliğinin büyük planlarını tartışmak üzere. 16 Kasım sabahı, yerel saatle, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Örgütü’nün 31. Liderler Gayri Resmi Toplantısı, Peru’nun Lima şehrindeki toplantı merkezinde gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Xi Jinping önemli bir konuşma yaparak, Asya-Pasifik ve küresel kalkınmanın yeni durumu doğrultusunda, Asya-Pasifik işbirliğini daha da güçlendirmek için Çin’in önerilerini sundu. Bu, Asya-Pasifik kader ortaklığının inşasını ve Asya-Pasifik’teki kalkınma çağını başlatmayı teşvik eden güçlü bir düşünsel ve eylemsel güç sağladı.

Bugün, dünyada yüz yıllık değişim hızlanırken, küresel ekonomik büyüme yavaşlamakta, dünya ticaretinin açıklık oranı sürekli olarak düşmekte ve Asya-Pasifik işbirliği de jeopolitik, tek taraflılık ve korumacılıkla ilgili artan zorluklarla karşı karşıya. Tarihin kesişim noktasında, dünya ekonomisinin en dinamik bölgesi ve önemli büyüme motoru olan Asya-Pasifik, tarihi deneyimlerden akıl almalı, zorluklar içinde birlik ve işbirliği yaparak sorumluluk almalı, geleceğe yönelik doğru yönü belirlemeli ve zamanın sorularını çözmelidir.

Cumhurbaşkanı Xi Jinping konuşmasında üç ana öneri sundu: Açık ve uyumlu bir Asya-Pasifik işbirliği yapısı oluşturmak, yeşil ve yenilikçi Asya-Pasifik büyüme gücünü geliştirmek, kapsayıcı ve faydalı bir Asya-Pasifik kalkınma anlayışını yerleştirmek. Bu üç öneri, Çin’in kendi kalkınma deneyimlerine dayalı olup, bu toplantının “güçlendirme, kapsayıcılık, büyüme” temasına son derece uyumludur. Ayrıca, Çin’in Asya-Pasifik kader ortaklığını inşa etme konusundaki kararlı inancını vurgulamakta, Asya-Pasifik kalkınmasında yeni dinamikler ve avantajlar oluşturma gibi yenilikçi fikirleri içermektedir. Dünyaya açık, kapsayıcı, işbirliğine dayalı ve kazan-kazan bir Çin mesajı göndermektedir.

“Çin, 2026’da Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak, tüm taraflarla birlikte Asya-Pasifik işbirliğini derinleştirmeyi ve Asya-Pasifik halkına fayda sağlamayı dört gözle bekliyoruz.” Toplantı sırasında Cumhurbaşkanı Xi’nin bu açıklaması büyük ilgi gördü ve bu, Çin’in APEC’e ev sahipliği yapacağı üçüncü kez olacak.

Bugün, Çin, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği’nde 13 ekonomik bölgesinin en büyük ticaret ortağıdır. Çin’in Asya-Pasifik ekonomisinin büyümesine katkı oranı %64,2’ye ulaşmış, bölgenin mal ticaretinin %37,6’sını ve hizmet ticaretinin %44,6’sını artırmıştır; Çin, Çin-ASEAN Serbest Ticaret Bölgesi’nin kurulmasını aktif olarak desteklemekte, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nı yüksek kaliteli bir şekilde uygulamakta ve “Bir Kuşak, Bir Yol” girişimini yüksek kaliteli işbirliği ile inşa etmektedir… Çin, bilimsel fikirlerle ve sağlam eylemlerle Asya-Pasifik kalkınmasını sürekli güçlendirerek bölgesel işbirliğine yeni bir güç katmakta ve yeni fırsatlar yaratmaktadır.

7. Çin Uluslararası İthalat Fuarı (CIIE) 10 Kasım’da Shanghai’da başarıyla sona erdi.

Altı gün süresince, yaklaşık 3500 katılımcı firma ve 800 civarında alıcı grubu fuara geldi ve evlerine tam yüklü olarak döndü. Yıllık bazda, bu yılki fuarın hedeflenen cirosu bir önceki fuara göre %2.0 artışla 80.01 milyar ABD doları oldu.

Yedi yıl süresince düzenlenen İthalat Fuarı, dünya çapında 186 firma ve kuruluşun “tam katılımını” sürdürdü ve en az 80 firma ve kuruluş, 8. İthalat Fuarı için bir yıl önceden rezervasyon yaptı.

— Burada devasa ve açık bir pazar var.

Büyük siparişler imzalanıyor, uzun siparişler imzalanıyor. Bu yılki İthalat Fuarı’nda, 39 hükümet ticaret grubu ve 4 sektör ticaret grubu olmak üzere toplam 780 alt grup yer aldı ve bu sayı yeni bir rekor kırdı. Bu profesyonel alıcılar, hem tüketici taleplerindeki kaliteyi artıran yeni eğilimlere odaklandı, hem de Çin’in endüstriyel dönüşümüne katkı sağlamak için büyük çaba gösterdi.

— Burada dünya için bir sergileme sahnesi var.

Omurga cerrahisi robotları, Michelin Ay Araştırma Aracı lastiği, “havada taksi” insanlı prototip… Bu yılki fuarda, her 15 dakikada bir dünya çapında ilk kez piyasaya sürülen, Asya’da ilk kez sergilenen veya Çin’de ilk kez görücüye çıkan yeni ürünler vardı. Bu yıl, 400’den fazla yeni ürün, teknoloji ve hizmet tanıtıldı.

— Burada, Çin’e yatırım yapma konusunda etkin rehberlik var.

İthalat Fuarı, dünyanın Çin ekonomisini gözlemlemesi için bir pencere görevi görmekte ve çok sayıda çok uluslu şirketin Çin’de kök salmasına ve Çin pazarında derinleşmesine olanak tanımaktadır.

Aynı zamanda, bu yılki İthalat Fuarı, en az gelişmiş 37 ülkeye 120’den fazla ücretsiz sergi alanı sunmuş, gıda ve tarım ürünleri bölgesi, Afrika ürünlerinin tanıtımı için daha da genişletilmiş ve “Küresel Güney’in Sürdürülebilir Kalkınması ve Çin-Afrika İşbirliği” temalı bir alt forum düzenlenmiştir… Çin, bir kez daha pratik adımlarla küresel Güney ülkelerine yeni fırsatlar kapısı açmıştır.

İthalat Fuarı’nın kurulduğu günden bu yana, her zaman geniş bir perspektiften faydalanmayı amaçladı. Hem gelişmiş ekonomilere geniş bir platform sunarken, hem de gelişmekte olan ekonomilere ve en az gelişmiş ülkelere sıcak bir ortam sağlamaktadır. Bu, dünya ekonomisinin sürekli canlı kalmasını sağlayan bir stratejidir. Yedi yıl boyunca, en az gelişmiş ülkelerden daha fazla ürün, İthalat Fuarı aracılığıyla Çin pazarına girmiş ve ilgili ülkelerin sanayi gelişimine ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunmuştur.

Bu yıl 1 Aralık’tan itibaren Çin, en az gelişmiş ülkelerin vergi kalemlerinin %100’üne sıfır tarife uygulaması uygulayacaktır. Çin, kalkınma fırsatlarını dünyanın geri kalanıyla paylaşmak, Çin’in büyük pazarını dünyanın büyük fırsatı haline getirmek ve kalkınmanın meyvelerinden tüm ülkelerin insanlarının daha adil bir şekilde faydalanmasını sağlamak için pratik adımlar atmaktadır.