Bizi Takip Edin

AMERİKA

BlackRock ve Microsoft’tan 30 milyar dolarlık yapay zeka hamlesi

Yayınlanma

BlackRock ve Microsoft yapay zekadaki patlamanın ardındaki veri depoları ve enerji altyapısının inşasını finanse etmek için bugüne kadarki en büyük çabalardan birinde bir araya geliyor.

Şirketler salı günü yaptıkları açıklamada, Birleşik Arap Emirlikleri’nin MGX yatırım şirketi ile birlikte, strateji için zaman içinde 30 milyar dolarlık özel sermaye arayacaklarını ve daha sonra bu parayı potansiyel yatırımlarda 100 milyar dolara kadar kaldıraç olarak kullanacaklarını duyurdu.

BlackRock İcra Kurulu Başkanı Larry Fink verdiği bir röportajda, “Küresel olarak veri merkezleri inşa etme ihtiyacı trilyonlarca dolarlık bir finansman gerektiriyor,” dedi ve Küresel Yapay Zeka Altyapı Yatırım Ortaklığı’nın aylardır hazırlandığını sözlerine ekledi.

Fink, “Bu, sermaye piyasalarının altyapıyı inşa etmesinin, fırsatları ve yeni teknolojileri geliştirmesinin harika bir örneği,” ifadelerini kullandı.

BlackRock CEO’su Fink: Para toplamakta zorlanmayacağız

Şirketlerden yapılan açıklamada, enerji projeleri de dahil olmak üzere altyapı yatırımlarının çoğunlukla ABD’de yapılacağı ve fonların bir kısmının ABD’nin ortak ülkelerinde kullanılacağı belirtildi.

Fink, planın ek yatırımcılar getirmeyi içerdiğini ve emeklilik ve sigorta şirketlerinin bu tür uzun vadeli altyapı yatırımları için istekli olduklarını söyledi.

Fink, para toplama konusunda ise, “bunun zor bir görev olacağına inanmadıklarını” vurguladı.

Grupta, BlackRock’ın yaklaşık 12,5 milyar dolara satın aldığı para yöneticisi Bayo Ogunlesi’nin Global Infrastructure Partners’ı, bu yıl özellikle yapay zekaya yatırım yapmak için kurulan Abu Dabi’nin MGX’i ve koalisyonu yapay zeka veri merkezleri ve fabrikalarındaki uzmanlığıyla destekleyecek olan çip üreticisi Nvidia yer alıyor.

Microsoft: YZ, ekonomide büyümeyi tetikleyecek genel amaçlı teknoloji

Nvidia, eksiksiz YZ sistemlerini hızlı bir şekilde bir araya getirmek için gerekli olduğunu söylediği yazılım, ağ ve diğer teknoloji parçalarını oluşturmak için para harcıyor.

Microsoft’un başkan yardımcısı ve başkanı Brad Smith röportajda, “Yatırım fırsatı gerçek ve yatırım ihtiyacı daha da büyük. YZ, hem Amerika Birleşik Devletleri’nde hem de yurtdışında ekonominin her sektöründe büyümeyi tetikleyecek bir sonraki genel amaçlı teknolojidir,” iddiasında bulundu.

Smith, firmaların planlarını ABD’li kanun yapıcılar ve düzenleyicilerle görüştüklerini söyledi.

Microsoft, yapay zeka araştırma laboratuvarı OpenAI’a 13 milyar dolar yatırım yaptı ve tüm ürün yelpazesini yapay zeka özellikleri etrafında elden geçiriyor. Yazılım şirketi, bu hizmetleri sunmak için veri merkezleri ve bilgi işlem altyapısına yaptığı harcamaları önemli ölçüde artırıyor ve YZ müşterilerine hizmet verme kabiliyetinin yeterli çip ve veri merkezi kapasitesine sahip olmadığı için kısıtlandığını söyledi.

Elektrik tüketimi en büyük sorun

Bloomberg Intelligence’a göre, ABD’deki enerji üreticileri, 2030 yılına kadar mevcut seviyelerin 10 katına çıkmaya hazırlanan tesislerin elektrik kullanımıyla, güce aç yapay zeka veri merkezlerinden gelen talep artışını karşılamak için yarışıyor.

Enerji şirketleri bu talebi karşılamak için kömür ve gaz santrallerinin emekliye ayrılmasını geciktiriyor, yeni gaz santrallerinin inşasını planlıyor ve güneş ve rüzgar çiftlikleri gibi temiz enerji santralleri kuruyor.

Elektrik için yaşanan rekabet, yeni veri merkezlerinin elektrik şebekesine bağlanma süresinin artmasına bile yol açtı; Virginia’daki Veri Merkezi Sokağı’nda bu süre yedi yıla kadar uzuyor.

Ogunlesi röportajda, “Bugün elektriğin mevcudiyetinin sadece veri merkezlerinin değil genel olarak elektrifikasyonun inşası önündeki kısıtlardan biri olduğu açık. ABD’de elektrik üretimi önemli ölçüde artmıyor, bu nedenle yeni yenilenebilir enerji santralleri geliştirme hızımızı önemli ölçüde artırmamız gerekecek,” dedi.

Microsoft ayrıca OpenAI kurucu ortağı ve CEO’su Sam Altman ile de görüşüyor. Altman, yatırımcı grupları ve teknoloji şirketlerinin yapay zeka ürünleri için bilgi işlem altyapısını önemli ölçüde genişletmenin yolları üzerinde işbirliği yapmaları için kendi planlarını geliştiriyor.

AMERİKA

Trump’ın “51. eyalet” şakası Kanada’yı karıştırdı

Yayınlanma

Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland’ın, başkan seçilen Donald Trump’ın yaklaşan gümrük vergisi tehditleriyle en iyi nasıl başa çıkılacağı konusundaki uzlaşmaz farklılıkları gerekçe göstererek istifa etmesiyle Kanada siyaseti karıştı.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Trump ile olası bir gümrük vergisi savaşına ilişkin korkularla bağlantılı bir iç siyasi krizle karşı karşıya kalırken, Seçilmiş Başkan, Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olmasının “harika bir fikir” olacağını söyleyerek şaka yapınca işler daha da karmaşık hale geldi.

Trump çarşamba günü Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda, “Birçok Kanadalı Kanada’nın 51. Eyalet olmasını istiyor. Vergilerden ve askeri korumadan büyük ölçüde tasarruf edecekler. Bence bu harika bir fikir. 51. Devlet!!!” dedi.

Leger tarafından yapılan bir ankete göre Kanadalıların %13’ü ülkenin ABD’nin bir eyaleti olmasını istiyor.

Trump, Trudeau’ya “Kanada Valisi” demişti

Trump aynı şakayı kasım ayı sonlarında Mar-a-Lago tatil köyünde verdiği bir akşam yemeğinde de yapmış ve izleyicilerden kahkahalar yükselmişti.

Fox News’e göre seçilmiş başkan, iki ülkenin birleşmesinin fentanil kaçakçılığı konusundaki endişelerini gidereceğini ve büyük ölçüde ABD’nin güney sınırını etkileyen bir sorun olan yasadışı göç akışını durduracağını öne sürmüştü.

Daha sonra Trump, Truth Social’da yaptığı başka bir paylaşımda da Başbakan Justic Trudeau’yu Kanada’nın “valisi” olarak adlandırmıştı ki bu, normalde ABD eyaletlerinin liderleri tarafından kullanılan bir unvan.

Bakan Freeland, istifadan önce Trudeau ile atıştı

Freeland ve Trudeau, kısa bir süre önce açıklanan iki aylık tatil satış vergisi ve Freeland’ın “maliyetli bir siyasi hile” olarak nitelendirdiği Kanadalılara 250 Kanada doları (168 avro) çek verilmesi konusunda anlaşmazlığa düştü.

Freeland, Trump’ın Kasım ayında yaptığı ülkeye %25 gümrük vergisi uygulama tehdidi bağlamında da Kanada’nın bu tür politikaları kaldırayamayacağını savunuyordu.

Freeland istifa mektubunda, “Ülkemiz ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya. Bu da mali barutumuzu bugünden kuru tutmak anlamına geliyor, böylece yaklaşan bir tarife savaşı için ihtiyaç duyabileceğimiz rezervlere sahip olabiliriz,” dedi.

Muhalefetten ve iktidar partisinden erken seçim çağrısı

Kararının, Trudeau’nun bir hafta önce kendisine ülkenin maliye bakanı olarak kalmasını istemediğini söylemesinin ardından geldiğini söyledi. 

Hükümetin bütçesini sunmadan hemen önce gelen bu ayrılış, hükümeti zor durumda bıraktı ve Trudeau ile zaten kırılgan olan Liberal Parti’yi uçurumun kenarına getirdi.

Trudeau’nun partisinin üyeleri onu istifaya çağırırken, Kanada’nın üç muhalefet partisi lideri de pazartesi günü Trudeau’nun görevi bırakması gerektiğini söyledi.

Muhalefetteki Kanada Muhafazakâr Partisi lideri Pierre Poilievre de erken federal seçim çağrısında bulundu. Kanadalı siyasetçi, “Her şey kontrolden çıkmaya başladı. Bu şekilde devam edemeyiz,” dedi.

Olası Trump vergileri Kanada’yı felç edebilir

Kasım ayında Trump, yasadışı göç ve ABD’deki fetanil kriziyle mücadele etmek gerekçesiyle Kanada ve Meksika’dan ülkeye giren tüm ürünlere %25 oranında kapsamlı bir vergi uygulayacağını söylemişti.

Ekonomistler bu tür tarifelerin Kanada ekonomisine önemli ölçüde zarar vereceği uyarısında bulunuyor. ABD hükümetinin verilerine göre Kanada 2022 yılında ABD ithalatının yaklaşık 437 milyar dolarını gerçekleştirmiş ve aynı yıl ABD ihracatının da en büyük pazarı olmuştu.

Kanada toplam ihracatının yaklaşık %75’ini ABD’ye yapıyor.

Freeland, Trump’ın kasım ayında yaptığı açıklamanın ardından, “ABD’ye sattığımız şeyler gerçekten ihtiyaç duydukları şeyler. Onlara petrol satıyoruz, elektrik satıyoruz, kritik mineraller ve metaller satıyoruz,” demişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Arjantin ile IMF arasında yeni program müzakereleri

Yayınlanma

Arjantin, Uluslararası Para Fonu ile mevcut 44 milyar dolarlık anlaşmanın yerini alacak yeni bir program arayışında.

Bloomberg’in aktardığına göre IMF Baş Sözcüsü Julie Kozack perşembe günü yaptığı açıklamada Javier Milei hükümetinin, selefinden devraldığı anlaşmanın son gözden geçirmelerini tamamlamak yerine yeni bir program üzerinde çalıştığını doğruladı.

Perşembe günü Washington’da bir basın toplantısı düzenleyen Kozack, “Yetkililer yeni bir programa geçmek istediklerini resmen ifade ettiler ve müzakereler şu anda devam ediyor,” dedi.

Arjantin ile IMF arasındaki görüşmeler, Ekonomi Bakanı Luis Caputo’nun ofisinden ve merkez bankasından yetkililerden oluşan bir ekibin bu ayın başlarında fon temsilcileriyle görüşmek üzere Washington’a gitmesinin ardından ivme kazandı.

Arjantin’in bir sonraki IMF programına ilişkin müzakerelerdeki temel soru, kurumun Milei’ye 44 milyar dolarlık yükü devretmenin ötesinde ek finansman sağlayıp sağlamayacağı ve ne kadar sağlayacağı. 

Arjantin lideri bu yılın başlarında 15 milyar doları telaffuz etmiş fakat son zamanlarda bu rakama atıfta bulunmamıştı. Caputo bu hafta yaptığı açıklamada yeni fonların programın bir parçası olmasını beklediğini söyledi.

Kabul edildiğinde bu, ülkenin 1958’den bu yana kuruluşla yaptığı 23’üncü, 2018’den bu yana ise üçüncü program olacak.

IMF’nin Arjantin’deki sicili, on yıllar boyunca yapılan pek çok anlaşmanın ekonomiyi toparlayamaması ve birbiri ardına gelen hükümetlerin küresel borç verici kurumun parasını harcarken program hedeflerini sıklıkla ihlal etmesi nedeniyle kötü.

Milei ve baş müzakerecisi Caputo’nun da IMF ile ilişkileri karışık. Başkan bu yılın başlarında fonun üst düzey yetkililerinden biri olan Rodrigo Valdes’i eleştirmiş, Valdes de müzakerelerden çekilmeyi tercih etmişti.

Caputo da 2018’deki ilk anlaşma sırasında IMF yetkilileriyle kur politikası konusunda anlaşmazlığa düşmüş ve o dönemde Arjantin’in maliye bakanı olarak kısa bir süre merkez bankası başkanlığı yaptıktan sonra istifa etmişti.

Bu arada IMF yönetimi bu yıl Milei ve Caputo’yu harcamaları kısmak, enflasyonu düşürmek ve ülkenin birçok döviz kuru arasındaki farkı kapatmakla övdü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Cumhuriyetçilerin federal fon yasası Kongre’ye takıldı

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi, hükümetin kapanmasına sadece bir gün kala, dün gece federal fonların süresini uzatacak bir tasarıyı kabul edemedi. 

Harcama tedbirinin çökmesi, Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’ın defalarca taktik değiştirmek zorunda kaldığı kaotik bir mücadelenin uzamasına neden oldu.

Trump destekli tasarı, 30’un üzerinde Cumhuriyetçi ve neredeyse tüm Demokratların karşı çıkmasıyla gerekli üçte iki çoğunluğu sağlayamadı.

Nihai oylamada 235 üye tasarı aleyhinde, 174 üye ise tasarı lehinde oy kullandı; 38 Cumhuriyetçi tasarı aleyhinde, iki Demokrat ise tasarı lehinde oy kullandı.

Cumhuriyetçi muhalefetin düzeyi, Cumhuriyetçi liderlerin tasarıyı başka bir süreç altında gündeme getirmekte zorlanacağına işaret ediyor. 

Johnson başlangıçta Demokrat liderlerle hükümetin finansmanını 14 Mart’a kadar uzatacak yaklaşık 1.550 sayfalık bir tasarı üzerinde anlaşmaya varmıştı. Tasarı, afet yardımı, çiftlik yardımı ve Kongre üyeleri için maaş zammı da dahil olmak üzere partiler üstü yasama öncelikleriyle doluydu. 

Fakat Cumhuriyetçilerin sağ kanadı, Trump’ın milyarder danışmanı Elon Musk’ın özellikle eleştirdiği tasarıya yüklendi ve nihayetinde Trump, tasarıyı engelledi.

Bunun üzerine Johnson tasarıyı yeniden yazmak için kolları sıvadı ve Trump’ın talep ettiği iki yıllık borç tavanı uzatma maddesini ekledi.

Trump NBC’ye verdiği demeçte borç tavanının kaldırılmasını desteklediğini ve bunun gerçekleşmesi için “öncülük etmeye” hazır olduğunu söylemişti.

Trump’ın Kongre’deki en güçlü destekçilerinden bazıları da dahil olmak üzere Cumhuriyetçiler, en azından Demokratlar görevdeyken borç tavanının yükseltilmesine tarihsel olarak karşı çıkmışlardı. Şimdi ise Trump, tavanı tamamen kaldırmaları için onları zorlayacağını söylüyor.

Demokratlar perşembe günü kapalı kapılar ardında yapılan bir toplantıda tasarıya karşı çıkma kararı aldılar.

Demokrat Temsilci Jamie Raskin, “Anlaşmada yer alan pek çok önemli şeyi yerle bir eden bu teklifle geri dönmek, özellikle de liderliğimize danışmadıkları için bir hakaret ve aşağılamadır,” dedi.

Gözden geçirilmiş tasarı bazı muhafazakâr bütçe açığı savunucuları için de yetersizdi ve Teksaslı Cumhuriyetçi Temsilci Chip Roy tasarıya karşı çıkanlar arasındaydı.

Borç tavanı, ABD Hazinesi tarafından üstlenilebilecek ulusal borç miktarına ilişkin yasal bir sınır ve böylece federal hükümetin halihazırda aldığı borca ek olarak daha fazla borç alarak ne kadar para ödeyebileceğini belirliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English