Amerika
Bloomberg: Meksika lideri Sheinbaum, Trump’ın Çin siyasetine destek sinyali veriyor

Bloomberg’e göre Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, hükümetinin göreve başlamasından haftalar sonra, eğer seçim yapmak zorunda kalırsa Çin yerine ABD’nin yanında yer alacağının işaretlerini veriyor.
Sheinbaum Brezilya’daki G20 zirvesine katılırken, ABD ile Çin arasında şiddetlenmesi beklenen ticaret savaşlarında hangi tarafı tutacağına ilişkin ipuçları vermeye başladı..
Bloomberg’e göre Meksikali liderin Brezilya’daki programı iki şeye işaret ediyor: Trump’la ters düşmek istemiyor ve açıkça taraf tutmaktan kaçınıyor. Sekiz liderle teke tek görüşme ayarlanmış ama aralarında ne Joe Biden ne de Xi Jinping var. Bununla birlikte Meksika Dışişleri Bakanı, Çin’in görüşme talebinde bulunduğunu söyledi.
Sheinbaum, göçü engellemek ve Çin ile ilişkileri soğutmak gibi konularda ABD ile işbirliği yapmaya istekli olduğunu gösterirken, Bloomberg’e göre “ince bir çizgide” yürüyor. Washington, şu anda Meksika’nın bir numaralı ticaret ortağı ve Pekin çok geriden geliyor.
G20’ye ev sahipliği yapan Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın Trump’ı henüz aramamış olması ve Brezilya’da Çin yatırımlarının önünü açması da buna tezat oluşturuyor. Brezilya’nın Çin ile ticareti halihazırda ABD ile olanın iki katından fazla.
Yeni Meksika hükümeti Çin’den ithalatı azaltmak istiyor
Sheinbaum’un kabinesi yaz aylarından bu yana, ulusal toplamın yaklaşık %20’sini oluşturan Çin’den yapılan ithalatın azaltılması gerektiğinden bahsediyor. Maliye Bakanı Rogelio Ramirez de la O, Kuzey Amerika’nın şu anda Çin’den ithal ettiğinin %10’unu üretmesi halinde Meksika ekonomisinin %1,4, ABD gayrisafi yurtiçi hasılasının ise %0,8 büyüyeceğini söyledi. İstihdam artışının ise ABD için 600.000, Meksika için 560.000 ve Kanada için 150.000 olacağını ileri sürdü.
Yerel Reforma gazetesine göre Ekonomi Bakanı Marcelo Ebrard’ın ofisi, hangi ürünlerin Meksika’da üretilebileceğini belirlemek için elektronik üreticisi Foxconn, çip üreticisi Intel, otomobil üreticileri General Motors ve Stellantis ve lojistik grubu DHL dahil olmak üzere Çin’den ithalat yapan başlıca şirketlerle birlikte çalışıyor. Reforma, planın aynı zamanda Malezya, Vietnam ve Tayvan mallarını da dışarıda tutmaya çalışacağını söyledi.
Bloomberg’e göre asıl soru, Trump’ın bu girişimleri “uzatılmış bir el” olarak mı yoksa Meksika’nın Biden yönetiminin Çin’e yönelik mevcut çizgisine verdiği yanıtın bir parçası olarak mı gördüğü.
Trump, kendi imzaladığı anlaşmayı gözden geçirebilir
Trump, ABD-Meksika-Kanada Ticaret Anlaşmasının (USMCA) 2026’da yapılması planlanan gözden geçirmesini tamamen yeniden müzakereye dönüştürmek ve Meksika’ya ekstra gümrük vergileri uygulamakla tehdit ediyor. Anlaşma ve onun öncülü olan NAFTA, Meksika’nın şu anda yaklaşık 5 milyon kişiye istihdam sağlayan imalat sektörü için önemli fakat Trump, Meksika’nın ABD’ye ihracat yapabilecek Çinli otomobil üreticilerine kapılarını kapattığını görmek istiyor.
Makine devi Deere şirketini Meksika’ya bir fabrika taşıması halinde gümrük vergisi uygulamakla tehdit eden Trump, bu ülkeye milyonlarca dolar yatırım getirmeyi vaat eden “nearshoring” (üretimi yakın ülkelere taşıma) sürecini de sekteye uğratma potansiyeline sahip.
Trump’ın ilk döneminde dışişleri bakanı olan ve USMCA’nın gözden geçirilmesine öncülük edecek olan Ebrard, tarifelerin Meksika’da, özellikle de otomobil sektöründe faaliyet gösteren ABD şirketlerine zarar vereceğini söyleyerek bunun bir kaybet-kaybet durumu olacağını savundu.
Honda, Meksika’dan ABD’ye ithal edilen otomobillere uygulanacak yeni gümrük vergilerinin binlerce aracın teslimatını etkileyebileceğini söylerken, Trump’ın milyarder danışmanı Elon Musk da Meksika’da yeni Tesla fabrikasını kurmaktan vazgeçtiğini açıkladı.
Pekin’den Meksika’ya uzatılan el
Bu gelişme Pekin’in gözünden kaçmadı ve ÇKP’ye yakın Global Times gazetesinde yayınlanan bir köşe yazısında Çin ve Meksika arasındaki ekonomik işbirliğinin “muazzam” potansiyeline dikkat çekildi.
Ekim ayında yayınlanan yazıda, “ABD’li politikacılar Meksika’ya baskı yapmaya devam eder ve normal ekonomik işbirliğini baltalamaya çalışırlarsa, bu kesinlikle Meksika’nın ekonomik potansiyeline zarar verecektir,” denildi.
Sheinbaum kampanya döneminde Trump’a karşı sert bir tavır takınmış, Trump’ın Meksika ile daha önce yaptığı müzakereleri küçümseyen ifadeler kullanmasının ardından X’te yaptığı bir paylaşımda Trump’ın kullandığı dili “kaba” olarak nitelendirmişti.
Sınır dışı etme planıyla ilgili endişeleri nedeniyle Meksikalıları “konsolosluklarına gitmeye” teşvik ederken, insanlara sakin olmalarını da söyleyen Meksika lideri, ABD-Meksika ilişkilerinin “çok iyi” olacağında ısrar etti ve ilk telefon görüşmelerini “samimi” olarak tanımladı.
Çinli şirketler Amerikan sınırına yakın bölgelere yerleşme eğiliminde
İkili bir araya geldiğinde, 13 Kasım’da Mexico City’de basına yaptığı açıklamada, “İktisadi ilişkimizi güçlendirmek için temel olan fentanil, göç ve ekonomi konularında yürüttüğümüz üst düzey diyaloğu sürdüreceğiz,” dedi.
Sheinbaum’un kabinesindeki yetkililer Trump’a USMCA’nın kendisi için de iyi bir anlaşma olduğunu hatırlatmaya çalışıyorlar; ne de olsa 2020 yılında kendisi de bu anlaşmayı imzalamıştı.
Trump en son 2019’da gümrük vergisi tehdidinde bulunduğunda Meksika göçü durdurmayı kabul etmişti. Meksika hükümetinin verilerine göre, bu yıl göçmenleri yakalayıp güney Meksika eyaletlerine göndermeye yönelik karmaşık planı, ABD-Meksika sınır geçişlerinin aralık ayından bu yana yaklaşık %76 oranında azalmasına yardımcı oldu.
Nisan ayında, kısmen ABD’nin düşük maliyetli çelik “dampingi” konusundaki endişelerine yanıt olarak Çin’den gelen bir dizi ürüne gümrük vergisi koymuştu.
Çinli şirketler de Meksika’da fabrika açmaya devam ediyor. Elektrikli araç üreticisi BYD bu ay yaptığı açıklamada Latin Amerika pazarına hizmet verecek bir tesis için Meksika’daki yerleri değerlendirdiğini ve diğer Çinli tedarikçilerin ABD sınırına yakın sanayi parklarına yerleştiğini söyledi.
Amerika
Temyiz mahkemesinden Trump’a Ulusal Muhafızlar desteği

ABD’de temyiz mahkemesi, Donald Trump’a Kaliforniya Ulusal Muhafızlar kontrolünü eyalet valisine iade etmesini emreden bir kararı geçici olarak durdurdu.
ABD Dokuzuncu Daire Temyiz Mahkemesi, daha önce federal hükümetin Ulusal Muhafız birliklerini Los Angeles’a sevk etmesini geçici olarak yasaklayan bir alt mahkeme kararını durdurdu.
Temyiz mahkemesi, Trump’ın göçü durdurma ve Kaliforniya’daki Ulusal Muhafızları federalleştirerek protestoları bastırma çabalarını baltalamakla tehdit eden bir kararı askıya aldı.
Alt mahkemenin kararının geçerli olup olmayacağına karar vermek için 17 Haziran’da başka bir duruşma yapılacak.
Ulusal Muhafızların federalleştirilmesini kısa süreliğine yasaklayan San Francisco bölge mahkemesi yargıcı Charles Breyer, ABD başkanının “eylemlerinin yasadışı olduğunu, hem yasal yetkisini aştığını hem de federalizm kavramını tanımlayan ABD Anayasası’nın Onuncu Maddesini ihlal ettiğini” söylemişti.
Trump’ın emirlerine şiddetle karşı çıkan Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, temyiz mahkemesinin kararının ardından gazetecilere, Breyer’in kararının kalacağından “emin” olduğunu savunmuştu.
Newsom, daha önce başkanın “orduyu kendi vatandaşlarına karşı kullanma eyleminin demokrasimizi tehdit ettiğini ve bizi otoriterliğe tehlikeli bir şekilde yaklaştırdığını” uyarmıştı.
Temyiz mahkemesinin kararı, mahkemenin nihai olarak Trump’ın görüşüne katıldığı anlamına gelmiyor ama şimdilik Ulusal Muhafızların komutasını başkanın elinde bırakıyor.
Trump, göçmen baskınları nedeniyle çıkan protestolara yanıt olarak geçen cumartesi günü Ulusal Muhafızları çağırmış, ardından pazartesi günü de ABD Deniz Piyadelerine, Muhafızları destekleme emri vermişti.
700 kişilik bir ABD Deniz Piyade taburunun bugün (13 Haziran) gelmesi bekleniyor. Bu, ABD içinde sivil polis operasyonlarını desteklemek için askeri güçlerin olağanüstü bir şekilde kullanılması anlamına geliyor.
Amerika
‘Büyük, harika yasa’: Şirketlere vergi teşvikleri artacak

Senato Finans Komitesi Başkanı Mike Crapo, Cumhuriyetçilerin “büyük, harika yasa” tasarısında üç önemli işletme vergi hükmünün kalıcı hale getirileceğini söyledi.
Brifinge katılan senatörler, bireysel vergi mükellefleri için önemli bir indirimin ise azaltılacağını belirtti.
Araştırma ve geliştirme maliyetleri, işletme ekipmanı alımları ve borç faizleri için daha büyük vergi indirimlerini geri getirme taahhüdü, Crapo ve komite üyeleri için önemli bir öncelik. Bu indirimler, ekonomik büyümenin önemli bir itici gücü olarak görülüyor.
Ne var ki bu indirimleri kalıcı hale getirmek maliyetli ve Cumhuriyetçi liderlerinin önümüzdeki haftalarda tasarı üzerindeki çalışmaları tamamlamaya çalışırken siyasi sorunlara yol açabilecek tavizler gerektirecek.
Crapo, bu tür bir adımın, eyalet ve yerel vergi indirimlerine ilişkin Temsilciler Meclisi’nde uzlaşılan anlaşmanın geri çekilmesi olacağını söyledi.
İşletme vergisi kesintilerini destekleyen Montana Senatörü Steve Daines ve Kuzey Dakota Senatörü John Hoeven, Crapo’nun açıklamalarını doğruladı. Hoeven, “Evet, işletme vergilerinin kalıcı olacağını garanti etti. Başından beri kararlıydım ve o da başından beri kararlıydı,” dedi.
Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısı, üç vergi teşvikini 2029’a kadar geri getiriyor; bunların kalıcı hale getirilmesi, tasarıya muhtemelen yüz milyarlarca dolarlık ek maliyet getirecek.
Kalıcılık, esas olarak Senato’nun önceliği. Başkan Donald Trump, işletme vergisi indirimlerinin kısa süreli uzatılmasına sıcak baktığını işaret etti. Ek maliyetleri dengelemek için Crapo, SALT indirimi konusunda Temsilciler Meclisi’nin öncelikli gündem maddelerinden birini hedef alıyor.
Cumhuriyetçi Parti senatörlerine, SALT’ı Meclis Başkanı Mike Johnson’ın kendi üyeleriyle yaptığı 40.000 dolarlık anlaşmadan daha düşük bir seviyede sınırlamayı planladığını söyledi.
“Mavi” rengiyle bilinen Demokrat eyaletlerdeki Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, Senato Çoğunluk Lideri John Thune’un POLITICO‘ya ilk kez özetlediği plan hakkında şimdiden uyarı sinyalleri veriyor.
Katılımcılar, Crapo’nun toplantıda SALT için kesin bir rakam vermediğini, fakat bazı Cumhuriyetçi senatörlerin 20.000 dolara düşürmeyi önerirken, diğerlerinin Johnson’ın başlangıçta direnen üyelerine teklif ettiği 30.000 doları Temsilciler Meclisi’ne de teklif etmeleri gerektiğini savunduğunu söyledi.
Hoeven, “Temsilciler Meclisi 40.000 dolar teklif etti; biz daha azını yapacağız. Orada 350 milyar dolarlık bir potansiyel olduğunu biliyoruz, ancak henüz bir rakam üzerinde karar vermedik,” dedi.
SALT ile ilgili bu hamle, Thune’dan Temsilciler Meclisi tasarısında mümkün olduğunca az değişiklik yapmasını isteyen Johnson ve diğer Cumhuriyetçi milletvekilleri için bir darbe oldu.
Senato tasarısı Temsilciler Meclisi’nin tasarısının büyük bir bölümünü yansıtacak gibi görünse de, Crapo’nun sunumu, Senato’nun tasarıdaki en hassas siyasi alanlardan bazılarını değiştireceğine dair en önemli işaret.
Johnson, Senato toplantısının ardından gazetecilere verdiği demeçte, “SALT rakamı ve tasarıdaki bazı hükümler konusunda ne yapabilecekleri konusunda çok, çok endişeliyim. Umarım mümkün olduğunca az değişiklik yaparlar,” dedi.
Cumhuriyetçi Temsilci Nicole Malliotakois, Senato Cumhuriyetçilerinin Temsilciler Meclisi’nin SALT anlaşmasını değiştirirlerse “tüm tasarıyı çökertme riskiyle karşı karşıya olduklarını” söyledi ve “Amerikan halkına uygulanan en büyük vergi artışından sorumlu olacaklarını” savundu.
Crapo ve Thune, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya gelerek vergi planını ona anlatacak. Crapo’nun önümüzdeki hafta başında Senato Cumhuriyetçilerine daha ayrıntılı bilgi vermesi bekleniyor.
Vergi diline ek olarak, Crapo tasarıdaki Medicaid hükümlerinin taslağını hazırlamaktan da sorumlu ve senatörler, bu konuda ne gibi değişiklikler düşündüğü konusunda çok daha az ayrıntı verdiğini söyledi. Tasarıda programın ele alınışından endişe duyan birçok Cumhuriyetçi senatör, Finans Komitesi’nde yer almıyor.
Eyaletindeki kırsal hastaneleri korumaya çalışan Maine Senatörü Susan Collins, toplantı sonrası gazetecilere Medicaid’de bazı değişiklikler önerdiğini ancak ayrıntılara girmeyeceğini söyledi. Kuzey Dakota Senatörü Kevin Cramer ise “Medicaid ile ilgili bazı hususların çıkarılması gerekecek” diyerek, bu konuda daha fazla değişiklik olabileceğini ima etti.
Amerika
Bezos, Washington Post’un görüş bölümünü yeniden yapılandırdı

Washington Post‘un (WP) sahibi Jeff Bezos tarafından istendiği şekliyle, görüş bölümünü yenilemesi kapsamında yeni görüş editörünü atadığını duyurdu.
Bezos şubat ayında, WP’nin geleneksel geniş görüş programını kaldırarak, “kişisel özgürlükler ve serbest piyasa” yanlısı başyazılara odaklanan bir bölüme geçeceğini duyurmuştu.
Bezos, haber yayıncılığının kamuoyundaki tartışmaların gündemini belirleme rolünün değiştiğini ileri sürmüştü.
Bezos, çalışanlarına yazdığı notta, “Bir zamanlar, özellikle yerel bir tekel olan gazeteler, her sabah okuyucuların kapısına tüm görüşleri kapsayan geniş bir köşe yazısı bölümü sunmayı bir hizmet olarak görebilirdi. Bugün ise bu işi internet yapıyor,” dedi.
The Economist’in Washington muhabiri ve The Dispatch’in eski genel yayın yönetmeni Adam O’Neal, yenilenen bölümün başına geçecek.
O’Neal, mesajında yeni patronunun hedeflerini yineledi ve “Felsefemiz, bu ülkenin geleceğine dair temel bir iyimserliğe dayanacak. İdeoloji hakkında ders veren veya politikalar hakkında belirli şekillerde düşünmenizi talep eden insanlar olmayacağız,” dedi.
Gazete çalışanları, Bezos’un gazetenin haber içeriğini değiştirmeye çalışmadığını vurguladı fakat bu ilk kez olmuyor.
Geçen ekim ayında Bezos, WP’nin başkan adaylarını destekleme uygulamasını durdurarak, genel seçimler öncesinde eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e destek vermesini engellemişti.
Bu hamle, gazetenin birçok köşe yazarı ve eski baş editörü Marty Baron’un tepkisini çekmiş ve editörler kurulunun birkaç üyesi protesto için istifa etmişti.
Kararın ardından gazetenin okurları da isyan etmiş ve yaklaşık 250.000 kişinin aboneliklerini iptal ettiği bildirilmişti.
-
Görüş2 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Asya4 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını6 gün önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Avrupa2 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya2 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savaş sonrası Suriye’yi dönüştüren ‘Sünni popülizm’