Birleşik Krallık’ta Keir Starmer hükümeti, ABD ile daha yakın iktisadi ilişkiler kurma umutlarını ticaret anlaşmasına bağlıyor.
POLITICO’nun aktardığına göre Birleşik Krallık tarafından hazırlanan bir belge, ülkenin teknoloji konusunda bir “iktisadi ortaklık” hedefinin ana hatlarını çiziyor.
Belgede İngiltere, iki ülkenin dünyada trilyon dolarlık teknoloji endüstrisine sahip tek müttefik olduğuna dikkat çekerek, “Batı demokrasilerinin rakiplerini yenmesinin” hayati önem taşıdığını savunuyor.
Londra daha önce yapay zeka, kuantum ve uzay alanlarında ileri misyonları hedeflediğini söylemişti. Belge bu görevler konusunda belirsizliğini koruyor ve ortaklığın ilk aşaması olarak Ar-Ge, yetenek ve tedarik konularında işbirliğinden bahsediyor.
Britanya’nın sunumunda şimdilik gümrük tarifeleri ve düzenlemeler gibi çetrefilli konulara değinilmemesi dikkat çekiyor fakat tarifeler, yüzde 25 çelik ve alüminyum vergilerinin yürürlüğe gireceği çarşamba gününden itibaren gündeme gelebilir. Birleşik Krallık müzakerecileri son dakikada bir muafiyet için baskı yapıyor.
Pentagon ve güç ideolojisi: Batı medeniyetini kurtarmak
Bu adım aynı zamanda iki ülkenin eski liderleri Rishi Sunak ve Joe Biden’ın Haziran 2023’te imzaladıkları Atlantik Deklarasyonu’nun bazı bölümlerini de yansıtıyor. Bu anlaşmada “dayanıklı, çeşitlendirilmiş ve güvenli tedarik zincirleri oluşturmak ve stratejik bağımlılıkları azaltmak için ortaklık yapma” kararı alınmıştı.
Ne var ki yetkililerin bu yıl bir anlaşmanın yolunu açmasını umdukları son belge çok daha dar kapsamlı ve Trump’a daha uygun; Atlantik Deklarasyonu’nda yer alan temiz enerji ya da sağlık konularında birlikte çalışmaktan söz edilmiyor.
Bu dil, Başkan Yardımcısı JD Vance, Palantir CEO’su Alex Karp ve Beyaz Saray’a bilim ve teknoloji politikası direktörü olarak katılan Scale AI’ın genel müdürü Michael Kratsios da dahil olmak üzere, “Batı demokrasilerinin” teknoloji yarışını kazanması gerektiğinden bahseden ABD yönetimindeki ve yönetime yakın kilit isimleri memnun edecek gibi görünüyor.
Geçtiğimiz ay Starmer ile görüşen Trump, Birleşik Krallık ve ABD’nin bir anlaşmaya varma şansının “çok yüksek” olduğunu söylemişti. Birleşik Krallık’ın Washington Büyükelçisi Peter Mandelson için bu bir öncelik ve Mandelson anlaşmadan “MEGA” (Make our Economies Great Again – Ekonomilerimizi Yeniden Büyük Yap) olarak bahsediyor.
Fakat POLITICO’ya göre Mandelson masaya Trump dostu kısaltmalardan daha fazlasını getiriyor ve ABD’deki kilit karar alıcılarla iyi ilişkiler kurabilecek bir konuma sahip.
Mandelson’ın kurduğu lobi şirketi Global Counsel, Palantir’i müşterisi olarak sayıyor. Palantir’in kurucusu Peter Thiel, Trump’ın ilk destekçilerinden biriydi ve Starmer, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell ve Mandelson şubat ayında Alex Karp ile bir araya geldi.
Mandelson atanmadan önce Global Counsel’dan istifa etmiş, fakat ocak ayı sonlarında şirkette hala hissesi olduğu bildirilmişti.
Herhangi bir anlaşmada rol oynayacak olan Vance’in Thiel ile de yakın bağlantıları bulunurken, Kratsios kariyerinin başlarında Thiel’in özel kalem müdürüydü.
Batının teknoloji yarışını kazanmak için birlikte çalışması gerektiği argümanı, Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı bir konuşma da dahil olmak üzere, yakın zamanda İngiltere Teknoloji Bakanı Peter Kyle tarafından da dile getirildi.
Kyle geçen ay BBC’ye verdiği demeçte, “Bu teknolojilerde Batılı liberal demokrasilerin yarışa öncülük etmesi son derece önemli,” demişti.
Birleşik Krallık’ın sunum belgesi bu temayı detaylandırmıyor, ama ABD yönetimine hitap etmeyi amaçlayan bir dil kullanıyor ve “Batı demokrasilerinin” teknoloji yarışını kazanabilmesi için iki ülkenin “güçlü yönlerini” birleştirmekten bahsediyor.
Belgede dijital ticaret anlaşması ya da belirli yatırımlar gibi daha yakın vadeli kazanımlara ilişkin hiçbir şey yok fakat alımları artırarak Birleşik Krallık hükümeti ile ABD’li teknoloji firmaları arasındaki anlaşmalara kapı açıyor. Hem Scale AI hem de Anthropic, teknolojilerini kamu sektörüne satmak için Birleşik Krallık’ta personel istihdam ediyor.
Sektörden bir isim POLITICO’ya İngiltere’nin anlaşmayı hızla sonuçlandırmak istediğini ve her üç alanı da kapsayan ulusal güvenliğin bunun büyük bir parçası olacağını söyledi
Birleşik Krallık yetkilileri anlaşmanın Avustralya, ABD ve Birleşik Krallık arasındaki askeri ittifak olan ve halihazırda yapay zeka, kuantum ve uzay konularında birlikte çalışmayı içeren AUKUS’un üzerine inşa edilmesini istiyor.
Belge, İngiltere’nin teknoloji konusunda ABD ile daha da yakınlaşmaya çalıştığını gösteriyor ki Vance şubat ayında Paris Yapay Zeka Eylem Zirvesinde yaptığı bir konuşmada müttefiklerinden bunu görmek istediğini söylemişti.
Birleşik Krallık, Paris YZ Zirvesi bildirgesini imzalamayı reddederek, YZ Güvenlik Enstitüsünü “güvenlik enstitüsü” olarak yeniden adlandırmış ve YZ mevzuatı planlarını arka plana atarak ABD’ye katılmıştı.
Britanya’nın YZ stratejisi, altyapısını oluşturmak için yabancı yatırıma dayanıyor ve bir hükümet yetkilisi POLITICO’ya ABD’nin bu sermayenin gelebileceği birkaç yerden biri olduğunu söyledi.