Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Çatışmalar Han Yunus’ta şiddetlendi

Yayınlanma

Bir haftalık ateşkesin ardından Gazze’ye yönelik saldırılar yeniden şiddetlenirken İsrail, askeri operasyonlarını Gazze Şeridi’nin güneyine doğru genişletiyor. İsrail’in yoğun şekilde bombaladığı Gazze’nin ikinci büyük şehri Han Yunus’ta şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

ABD’nin İsrail’e Gazze’deki sivilleri dikkate alması ve kuzeyde görülen yıkımın güneye doğru ilerlerken tekrarlanmaması gerektiği yönündeki uyarılarından sonra çatışmaların şiddetlenmesi dikkat çekti.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Gazze Tümeni’ndeki İsrail askerlerini ziyareti sırasında yaptığı açıklamada Gazze’nin kuzeyinde Hamas’ın iki tugayını “tamamen olmasa da dağıttıklarını” ve daha fazla taburu vurmak için hala Gazze içinde faaliyet gösterdiklerini söyledi. Hamas’a bağlı askeri yetkilileri ve komutanları hedef aldıklarını savunan Halevi, “Gazze Şeridi’nin kuzeyinde güçlü ve kapsamlı bir şekilde savaştık ve şimdi bunu Gazze Şeridi’nin güneyinde de yapıyoruz” dedi.

İsrail Ordu Radyosu’nun paylaştığı haberde de ordunun “Gazze Şeridi’nin güneyinde de kara operasyonu yapmaya başladığı” belirtildi. Haberde, İsrail ordusuna bağlı zırhlı birliklerin, “Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinin kuzeyinde faaliyet göstermeye ve Hamas hedeflerine saldırmaya başladığı” ifade edildi. Haberde, İsrail ordusunun gelecekte bölgedeki güçlerini ilerletmesi ve kara operasyonunu genişletmesinin beklendiğine yer verildi.

Öte yandan Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze’nin güneyinde İsrail’e ait 16 askeri aracı hedef aldığını duyurdu. İsrail ordusu da Gazze içindeki çatışmalarda öldürülen asker sayısının 80’e yükseldiğini bildirdi. İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne kara harekâtı başlattığı günden bu yana 100 binden fazla top mermisi ateşlediğini duyurdu.

İsrail ordusunun, Gazze’nin ikinci en kalabalık bölgesi Han Yunus kenti ile orta kesimindeki Deyr el-Belah kentine düzenlediği saldırılarda ilk belirlemelere göre en az 50 kişi yaşamını yitirdi. Han Yunus’ta İsrail güçleri ile Filistinli direniş grupları arasında şiddetli çatışmalar yaşandığı belirtiliyor.

İsrail ordusunun ayrıca Deyr el-Belah kentindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nı bombaladığı ve 10 kişinin öldürüldüğü kaydedildi. Ayrıca İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyinde Cibaliya Mülteci Kampı’nda faaliyet gösteren Kemal Advan Hastanesi’ni kuşattığı ve hastane çevresinde düzenlenen saldırılarda çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtildi.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir Abdullah el-Berş’in açıklamasında hastanede 7 binden fazla sığınmacı bulunduğuna işaret etti. Kemal Advan Hastanesi’nde elektriklerin kesik olduğunu belirten Berş, Gazze’nin kuzeyinde sadece 4 hastanenin faaliyet gösterdiği ve 55’e yakın ambulansın hizmet dışı kaldığı bilgisini verdi. Berş, “Şifa ve Endonezya hastanelerinde olduğu gibi Kemal Advan Hastanesi’nde de bir katliam yaşanmasından korkuyoruz. Hastanede ameliyatlar yapılamıyor, elektrik kesintisi krizi daha da ağırlaştırdı” ifadelerine yer verdi.

Bu arada bölgeden bilgi akışı internet ve mobil hizmetlerin kesilmesiyle sekteye uğradı. Filistin’in ana telekomünikasyon operatörü Paltel, tüm şerit için hizmetlerinin çevrimdışı olduğunu söyledi.

DSÖ: Her 10 dakikada bir çocuk ölüyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) işgal altındaki Filistin topraklarındaki temsilcisi Richard Peeperkorn, Gazze’de her 10 dakikada 1 çocuğun öldürüldüğünü söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısına çevrim içi katılan Peeperkorn, Ekim’den bu yana Gazze’de yaklaşık 16 bin kişinin öldürüldüğünü hatırlattı, “Öldürülenlerin yüzde 60’ından fazlası kadın ve çocuk. 42 binden fazla kişi de yaralandı” dedi. Peeperkorn, “Gazze’de ortalama her 10 dakikada 1 çocuk öldürülüyor. Bu anlamda insanlığın en karanlık anına yakın olduğumuzu düşünüyorum. (Gazze’de) Kalıcı ateşkese ihtiyacımız var” diye konuştu.

ORTADOĞU

SDG’den sonra ENKS de geçici Anayasa’ya itiraz etti

Yayınlanma

ahmet şara-mazlum abdi

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) rakip olarak Türkiye’nin de desteği ile kurulan ve Erbil’e yakınlığıyla bilinen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını eleştirdi.

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin lideri Ahmed Şara dün geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı. “İslam hukuku yasaların temel kaynağıdır” maddesinin de bulunduğu yeni anayasaya HTŞ ile hafta başında el sıkışan SDG’den sonra ENKS de tepki gösterdi.

ENKS’den yapılan açıklamada “Bu bildiri, Suriye toplumunun gerçek çeşitliliğini yansıtan demokratik bir devlet inşa etme yönündeki beklentilerden uzak, hayal kırıklığı yaratan bir belgedir” denildi.

Taslağın, “Suriye’nin çeşitli siyasi, etnik ve dini bileşenlerini temsil etmeyen bir komisyon tarafından hazırlandığına” vurgu yapılan açıklamada, “Bu durum, belgenin kapsayıcılığını ve ulusal uzlaşıyı zayıflatmış, dışlama politikasını ve iktidarın tekelleşmesini pekiştirmiştir” ifadelerine yer verildi.

ENKS, geçici anayasanın “Suriye’nin çok uluslu ve çok dinli bir devlet olarak çoğulcu doğasını görmezden geldiği, ülkedeki etnik ve dini bileşenlerin haklarını güvence altına almadığı” eleştirisinde bulunduğu açıklamada, “Devletin isimlendirilmesinde tek bir etnik kimliği sabitleyerek diğer bileşenleri açıkça dışlamıştır. Ayrıca, cumhurbaşkanının dini konusundaki şartı koruyarak devletin dinler karşısında tarafsızlığı ilkesine aykırı davranmış, demokratik bir sistemin temeli olması gereken eşit vatandaşlık ilkelerine ters düşmüştür” ifadelerine yer verdi.

Rudaw’ın aktardığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunlara ek olarak bildiri, merkezi yönetim sistemini güçlendirmiş ve cumhurbaşkanına, güçler ayrılığı veya kurumsal denge için net garantiler sunmadan geniş yetkiler vermiştir. Bu durum, otokratik yönetimin yeni biçimlerde yeniden üretilmesi konusunda endişe yaratmaktadır. Bildiri ayrıca sivil ve bireysel özgürlüklere ek kısıtlamalar getirmiş, kadının rolünü sosyal statüsünü ve toplumsal rolünü korumakla sınırlandırmıştır. Bu yaklaşım, baskı ve toplum üzerindeki kısıtlamaların bir uzantısıdır.”

“Geçiş döneminin adil katılım garantileri olmaksızın beş yıl olarak belirlenmesi, bu süreci gerçek bir siyasi dönüşümün hazırlığı olmak yerine mevcut durumu pekiştiren bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, krizi çözmek yerine derinleştirmektedir.”

“Suriye Kürt Ulusal Konseyi, bu bildiriyi tekçiliği ve iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görmektedir. Bu durum, siyasi ve etnik çoğulculuğu sağlamak için bildirinin yeniden gözden geçirilmesi yönünde tüm ulusal demokratik ve etnik güçlerden sorumlu bir duruş gerektirmektedir.”

“Konsey ayrıca, Kürt meselesinin yerli bir halkın meselesi olarak adil ve demokratik çözümü için mücadele etme, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve aralarında adalet ve eşitliği sağlayan adem-i merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde mücadele etme kararlılığını vurgulamaktadır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas, Edan Alexander’ı serbest bırakacak

Yayınlanma

Edan Alexander

Hamas, ateşkese arabulucu ülkelerin sunduğu öneriye yanıt olarak Gazze’de esir tutulan biri hayatta 4’ü ölü, 5 ABD-İsrail vatandaşını teslim edeceğini duyurdu.

Hamas’tan yapılan açıklamada, dün arabulucu ülkeler Mısır ve Katar’dan müzakerelerin yeniden başlatılmasına ilişkin bir öneri alındığı ve olumlu şekilde değerlendirildiği belirtildi. Öneriye cevaben Hamas’ın ABD vatandaşlığı da bulunan hayattaki İsrail askeri Edan Alexander ile 4 ABD-İsrail vatandaşının naaşını teslim edeceği aktarıldı.

Hamas’ın ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin müzakerelere başlamaya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail’e ateşkes anlaşmasına tam uyma çağrısı yapıldı.

Gazze’de 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart’ta sona ermişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, 3 Şubat’ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerini engellemişti.

İsrail, 2 Mart’ta Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart’ta da Gazze Şeridi’ne elektrik tedarikini kesmişti.

İsrail müzakere heyetinin 10 Mart’ta “kalıcı ateşkesi görüşme” yetkisi olmaksızın Katar’ın başkenti Doha’ya ulaştığı bildirilmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da müzakerelere katılmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Suriye’den sonra Lübnan’da da kalıcı işgale hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kara sınırını belirlemek için Lübnan’la yapılması planlanan müzakerelere rağmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada “süresiz olarak” kalacağını söyledi.

Katz’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir ve diğer üst düzey askeri yetkililerle yaptığı değerlendirme toplantısında Katz, “Ordunun Lübnan’daki tampon bölgeyi kontrol eden beş noktada süresiz olarak kalacağını ve bunun, kuzeydeki İsrail vatandaşlarını korumak adına alınan bir karar olduğunu” net bir şekilde ifade etti. Ayrıca, bu durumun gelecekte, sınırdaki anlaşmazlık noktalarıyla ilgili olası müzakerelerle bağlantılı olmadığını açıkladı.

Times of Israel’de yer alan habere göre Katz, orduya bu beş stratejik noktadaki mevzilerini güçlendirmesi ve uzun süreli işgale hazırlanması talimatını verdi.

İsrail ve Lübnan; ABD ve Fransa arabuluculuğunda iki ülke arasındaki kara sınırı dahil sorunların çözümü için üç ortak çalışma grubunun kurulması konusunda anlaşmıştı. İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi bu sürecin sonunda Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeyi hedefliyor. Hizbullah’a yakın medyaya göre “yeni Lübnan yönetiminin ABD’nin çıkarlarına daha uygun bir pozisyonda olması, Hizbullah’ın bu sürece karşı koymasını zorlaştırıyor.” Ancak yine de “Lübnan içinde bu plana karşı ciddi bir direnç oluşacağı da kesin.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English