Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin, İsrail-Filistin savaşına ilişkin tutum belgesi yayınladı

Yayınlanma

Çin, İsrail-Gazze savaşına ilişkin ilk resmi tutum belgesini yayınlayarak kapsamlı bir ateşkes ve iki devletli çözüm için bir yol haritası çizmek üzere bir Birleşmiş Milletler konferansı çağrısında bulundu.

Çarşamba günü yayınlanan belgede ayrıca “acil ve sürekli” bir insani ateşkes çağrısında bulunuldu.

İsrail ve Hamas, perşembe günü ateşkesin sona ermesinden dakikalar önce ateşkesi en az bir gün daha uzattıklarını duyururken, Katar da ateşkesin rehinelerin serbest bırakıldığı koşullarda devam edeceğini bildirdi.

BM Güvenlik Konseyi’nin Filistin sorununun çözümünde oynaması gereken “aktif ve yapıcı rolü” vurgulayan beş maddelik pozisyon belgesi, Çin’in BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığını yürüttüğü ayın sonunda yayımlandı.

Belgenin yayınlanması aynı zamanda çarşamba günü Birleşmiş Milletler Filistin Halkı ile Uluslararası Dayanışma Günü’ne denk geldi.

Gün, Genel Kurul’un Filistin’de iki devlet kurulmasını öngören kararı kabul ettiği 29 Kasım 1947’yi işaret ediyor. Gün geleneksel olarak Filistin devletine ilişkin çözümlenmemiş soruna dikkat çekmek için kullanılmaktadır.

Gün dolayısıyla BM’ye bir kutlama mesajı gönderen Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Çin’in Filistin sorununda “adalet ve doğruluğu” savunmaya devam edeceğini ve barış ve diyaloğu aktif bir şekilde teşvik edeceğini söyledi.

Ayrıca Çin’in Filistin halkına insani ve kalkınma yardımı sağlamaya devam edeceği sözünü verdi.

Pozisyon belgesine göre, Güvenlik Konseyi de kapsamlı bir ateşkes ve çatışmaların sona erdirilmesini talep etmeli, çatışmaların yatıştırılması ve durumun bir an önce sakinleştirilmesi için çalışmalıdır.

Belgede ayrıca BM organına, 1967 sınırlarına dayanan, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde Filistinliler için İsrail’in yanı sıra başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet yaratacak iki devletli çözümün yeniden tesis edilmesine yardımcı olması çağrısında bulunuldu.

Çin ayrıca “mümkün olan en kısa sürede” BM öncülüğünde ve organizasyonunda “geniş tabanlı, yetkili ve etkili” bir uluslararası barış konferansı düzenlenmesi önerisini yaptı.

Konferansın iki devletli çözümün uygulanması için somut bir takvim ve yol haritası oluşturması ve Filistin sorununa kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasını kolaylaştırması gerektiği belirtildi.

Çin’in dönem başkanlığı sırasında 15 Kasım’da kabul edilen 2712 sayılı kararda “sivillerin hayatını kurtarmak ve korumak için” Gazze’de “acil ve genişletilmiş” insani yardım koridorları açılması çağrısında bulunulmuştu.

Wang Yi New York’ta ‘bağımsız Filistin’ çağrısı yaptı

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, konseyin karşı karşıya olduğu “en acil mesele” olarak nitelendirdiği İsrail-Gazze savaşı konusunda New York’ta düzenlenen üst düzey BM Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık etti.

Toplantının ardından basına yaptığı açıklamada “70 yıl sonra nesiller boyu Filistinliler evlerini kaybediyor, yerlerinden ediliyor ve bağımsız bir devlet kurma arzularına ulaşılmaktan çok uzaktalar” dedi ve ekledi: “Bağımsız bir Filistin devletinin kurulması, İsrail ile barış içinde bir arada yaşamanın ve Orta Doğu’da kalıcı barışın sağlanmasının tek yoludur.”

Wang toplantının uluslararası toplumun güçlü taleplerine yanıt olarak düzenlendiğini de sözlerine ekledi.

Katar, Ürdün, Suudi Arabistan, Filistin, Mısır, Endonezya, Malezya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden üst düzey yetkililerle bir araya gelen Wang, toplantının Arap ve Müslüman çoğunluklu devletler tarafından da desteklendiğini söyledi.

Wang, Çin’in Gazze’deki savaşa ilişkin tutumunun “net ve kararlı” olduğunu ve Arap ve Müslüman dünyasıyla “son derece uyumlu” olduğunu ifade etti.

Mevkidaşlarına “Katar ve Mısır’ın kolaylaştırdığı geçici ateşkes anlaşmasını takdir ediyoruz… Çin tüm taraflarla yakın işbirliği içinde olacak, daha proaktif ve etkili bir Güvenlik Konseyi’ni teşvik edecek ve Arap ve Müslüman ülkelerden gelen çağrılara daha fazla kulak verecektir” dedi.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English