Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin Savunma Bakanı: Rusya ile işbirliğimiz Soğuk Savaşın tüm ittifaklarından daha güçlü

Yayınlanma

Çin Savunma Bakanı Li Shangfu’nun devam eden Rusya ziyareti, Biden yönetiminin, Pekin’in Ukrayna için Moskova’ya silah desteği vereceği yönündeki iddialarının ortasında büyük dikkat çekti.

Li, Rus mevkidaşı Sergei Şoygu’nun davetlisi olarak 16-19 Nisan tarihlerinde Rusya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Savunma Bakanının ziyareti, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in 3 günlük Moskova ziyaretinin hemen üzerine geldi.

Xinhua Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Milli Savunma Bakanı Li ile pazar günü Moskova’da Kremlin Sarayı’nda bir araya geldi.

Li ile görüşmesinde askeri işbirliğinin Rusya-Çin ilişkilerinde önemli rol oynadığını ifade eden Putin, iki ordunun ortak eğitim, mesleki alışveriş ve diğer alanlarda işbirliğini güçlendirmesini ve iki ülke arasındaki stratejik karşılıklı güvenin artmasını umduğunu söyledi.

Putin, “Savunma bakanlıklarına gelince, aktif olarak çalışıyoruz, düzenli olarak faydalı bilgi alışverişinde bulunuyoruz, askeri-teknik alanda işbirliği yapıyoruz ve ayrıca Uzak Doğu bölgesi, Avrupa ve deniz, hava ve kara dahil olmak üzere farklı alanlarda ortak tatbikatlar yapıyoruz” dedi.

Çin Savunma Bakanı ise, Putin’e, ikili ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu göstermek için görevi aldıktan sonraki ilk dış gezisinin varış noktası olarak Rusya’yı seçtiğini belirtti.

Li, Çin-Rusya işbirliğinin küresel güvenliğe büyük katkı sağladığına dikkat çekerek, iki ülke arasındaki ilişkinin Soğuk Savaş sırasında perçinlenen tüm ittifaklardan daha güçlü olduğunu vurguladı.

‘İki ordu arasındaki stratejik işbirliğini geliştirmeye hazırız’

Çinli Bakan Li, iki devlet başkanının Çin-Rusya ilişkilerinin gelişimine yön verdiğini ve yeni bir dönem için kapsamlı stratejik koordinasyon ortaklığının sürekli derinleştirildiğini ifade etti. İki ülke arasındaki askeri karşılıklı güvenin, işbirliğindeki önemli ilerlemelerle giderek daha fazla pekiştirildiğini kaydeden Li, şunları söyledi:

“Çin, küresel ve bölgesel güvenlik ve istikrarın korunmasına yeni katkılar sağlamak için iki devlet başkanının vardığı fikir birliğini tam olarak uygulamak, iki ordu arasındaki stratejik iletişimi daha da güçlendirmek ve çok taraflı koordinasyon ve işbirliğini desteklemek için Rusya ile birlikte çalışmaya isteklidir.”

Kremlin’deki görüşmeye Rusya Savunma Bakanı Sergei Şoygu da katıldı. TASS’a göre Li ve Şoygu’nun “savunma alanında ikili işbirliğinin geliştirilmesine yönelik mevcut durum ve beklentilerin yanı sıra güncel küresel ve bölgesel güvenlik meselelerini” görüşmeleri planlanıyor.

Çin Savunma Bakanının ziyareti, Batı medyası Çin-Rusya askeri bağlarını devam eden Ukrayna savaşı ile ilişkilendirmeye çalıştığı için özellikle büyük ilgi gördü. Pekin ise, Washington’ın Çin’in Ukrayna savaşı için Rusya’ya silah göndereceği yönündeki iddiaları reddediyor. Ayrıca, ABD’li yetkililer de henüz Çin’in Rusya’ya silah gönderdiğine dair bir kanıt bulamadıklarını açıklamıştı.

Bu arada Bakan Li, Rusya’nın ana silah ihracatçısı Rosoboronexport’tan savaş uçağı ve teçhizatı satın aldığı için 2018’den beri ABD yaptırımları altındaydı.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English