Bizi Takip Edin

ASYA

Çin’in yeni önlemleri özel sektörü destekleyeci nitelikte

Yayınlanma

Çin merkezli yönetim danışmanlığı ve finansal danışmanlık firması olan Gao Feng Danışmanlık Şirketi’nin kurucu başkanı Edward Tse, South China Morning Post’ta, Pekin tarafından 14 Temmuz’da açıklanan özel sektördeki büyümeyi artırmaya yönelik yeni tedbirleri tartışan bir makale kaleme aldı.

Buna göre, bazı firmalar politikanın amacından şüphelenirken, bazıları bekle ve gör modunda, bazıları ise olumlu bakıyor.

Makalede son üç yılda hükümetin bazı özel sektör şirketlerinin büyümesini engelleyen önlemler aldığı ve bu durumun, hükümetin özel teşebbüs karşıtı olduğu konusunda geniş bir izlenim yarattığı kaydedilirken, bu önlemler ise şöyle sıralanıyor: Ant Group’un halka arz planının iptal edilmesi, Alibaba, Tencent ve Meituan gibi internet şirketlerine karşı tekel karşıtı düzenlemeleri ihlal etmekle ilgili suçlamalar ve araç çağırma devi Didi Chuxing’in listeden çıkarılmasına yol açan siber güvenlikle ilgili endişeler. Ayrıca, hükümet okul çocuklarının ezberci eğitime çok fazla zaman ayırmasını istemediği için özel ders sektörüne faaliyetlerini durdurmasını söyledi.

Bu eylemlerin oldukça kısa bir süre içinde alındığı ​​ve bunun, Çin hükümetinin özel girişim karşıtı olduğu hissine yol açtığı belirtiliyor.

Ama durumun gerçekten böyle olup olmadığı tartışılan makalede, Çin’in özel sektöre ait işletmelerinin genellikle on yıldan fazla bir süredir oldukça iyi bir seyir izlediği, birçoğunun kendileri için güzel karlar elde etmenin yanı sıra, tüketiciler, iş dünyası ve genellikle hükümet için çok fazla değer yaratan ve ezber bozan iş modelleri yaratarak büyüdüğü kaydediliyor.

Alibaba ve Tencent gibi şirketler e-ticaret, oyun, sosyal medya ve finansta devler haline gelirken, yükselişlerinin, Çin’in artan ekonomik gücüne ve teknolojik becerisine önemli ölçüde katkıda bulunduğuna işaret ediliyor.

Ancak, birçok özel girişim yenilik yapıp büyüdükçe mevcut işletmeleri altüst ettiği için hükümetin buna karşı oldukça kararsız bir tavır aldığı belirtilen makalede, şu örnek üzerinden bu durum açıklanıyor:

“Çevrimiçi ödeme düzenlemelerinin hala geliştirildiği bir dönemde hızlı bir şekilde büyüyen ve çok büyük pazar payları elde eden çevrimiçi ödeme araçları Alipay ve WeChat Pay’dir.

Pek çok özel teşebbüs tarafından kaydedilen kayda değer büyümeye rağmen, bazıları merkezi hükümetin veya Başkan Xi Jinping’in kendisinin özel teşebbüsler yerine devlete ait teşebbüsleri (KİT’ler) desteklediğini düşünüyor. Xi, KİT’leri açıkça destekledi. Onları ekonominin önemli bir ayağı olarak nitelendirdi ve Çin’in güçlenmelerine yardımcı olmak için onlara daha fazla destek vermesi gerektiğini söyledi.”

Xi özel girişimcileri destekliyor

Son yıllarda hükümet birçok kez KİT’ler için öncü bir rolü savunsa da, bununla birlikte, özel girişimcilerin rolünü de vurguladığı not ediliyor. Bu bağlamda, Xi Jinping’in 2020’de Jiangsu eyaleti Nantong’a yaptığı bir gezi sırasında, Qing hanedanı sanayicisi Zhang Jian’ın bölge ekonomisine ve sosyal refaha katkılarını övdüğü hatırlatılıyor.

Geçen yıl aralık ayında düzenlenen merkezi ekonomik çalışma konferansında da Xi’nin, özel işletmelerin ekonomideki lider rolünü kabul ettiği ve büyümeleri ve gelişmeleri için daha uygun bir ortam yaratma sözü verdiği vurgulanıyor.

Bazı özel şirketlerin son birkaç yılda büyük zarar görmüş olsa da, çoğunun iyi iş çıkardığı belirtiliyor: Elektrikli ve yeni enerjili araçlarda BYD, Geely ve diğerleri, CATL gibi dünya lideri olmuş pil üreticileri ve e-ticaret devleri JD.com ve Pinduoduo iyi örneklerdir.

Başarılı olan diğerleri arasında TikTok ve Douyin’in ana şirketi ByteDance, hızlı moda çevrimiçi perakendecisi Shein ve akıllı telefon üreticisi Xiaomi yer alıyor. Bu firmalar da özel sektörde.

KİT’ler ve özel teşebbüs tamamlayıcı rolde

KİT’ler ve özel teşebbüslerin, bazı durumlarda rekabet etseler de, genellikle Çin ekonomisinde farklı ve tamamlayıcı roller oynadığı ifade edilirken, her iki işletme türünün de Çin’in ekonomik büyümesi için önemli olduğu vurgulanıyor.

Hatta, Çin Entegre Devre Endüstrisi Yatırım Fonu’nun Çin’in en büyük çip üreticisi olan Semiconductor Manufacturing International Corporation’a (SMIC) yaptığı yatırım gibi, özel ve kamu kuruluşları arasındaki ortaklıkların giderek daha yaygın hale geldiği kaydediliyor.

Bir diğer örnek olarak, bu yılın başlarında, Çin’in en büyük yerli çip üreticisi ve Samsung ile Hynix’in en yakın rakibi olan Yangtze Memory Technologies Co.’nun, Çin Entegre Devre Endüstrisi Yatırım Fonu da dahil olmak üzere devlet destekli yatırımcılardan 7 milyar ABD doları tutarında sermaye desteği aldığı bildiriliyor.

Çin hükümeti, teknolojik kendi kendine yeterliliği hızlandırmak ve küresel olarak rekabetçi şirketler kurmak için hem kamu hem de özel sektörden yararlanıyor.

Makalede, pek çok işletmenin, hükümetin yeni özel sektör politikasının duyurulmasından bu yana sessizliğini koruduğu, Tencent’ten Pony Ma ve Xiaomi’den Lei Jun gibi tanınmış girişimcilerin ise son duyuruları memnuniyetle karşıladığı belirtiliyor.

Edward Tse’ye göre, mevcut jeopolitik ve genel olarak küresel ekonomik ortamdaki değişimler nedeniyle hükümetin bazı politikaları ve beklentiler değişiyor.

Tse, Çin hükümetinin bazı önlemleri sert olsa da, tekel karşıtı, veri güvenliği ve finansal risklere potansiyel toplumsal aşırı maruz kalma ile ilgili eylemlerin mantıksız olmadığını ve hatta gerekli olduğunu savunuyor ve yeni politikalara ilişkin umutlu görüşünü paylaşıyor:

“Bu yeni politika ve ekonomiyi canlandırmak için alınması muhtemel diğer tedbirlerle, özel sektörün duyarlılığının iyileşmesini ve hükümetin desteğine ve ekonominin gücüne olan güvenin geri gelmesini bekliyorum.”

ASYA

Hindistan’daki dini etkinlikte yaşanan izdihamda en az 87 kişinin öldüğünden endişe ediliyor

Yayınlanma

NDTV’nin haberine göre salı günü Hindistan’ın kuzeyindeki Uttar Pradesh eyaletinde düzenlenen Hindu dini toplantısında çıkan izdihamda en az 87 kişinin öldüğünden endişe ediliyor.

İzdiham, ulusal başkent Yeni Delhi’nin yaklaşık 200 kilometre (125 mil) güneydoğusundaki Hathras bölgesindeki bir köyde meydana geldi ve yetkililer, yerel bir dini liderin çağrısına yanıt olarak büyük bir kalabalığın açık bir alanda toplandığını söyledi.

Bölge polis sözcüsü Manish Chikara ölü sayısını yaklaşık 60 kişi olarak açıkladı, ancak bu rakamın artabileceğini söyledi.

Sosyal medyada yer alan videolarda yerel bir hastanenin dışında yere yığılmış cesetler görülüyor. Reuters görüntüleri hemen doğrulayamadı.

Hathras bölge yöneticisi Ashish Kumar gazetecilere verdiği demeçte, “Olay, insanların alanı terk etmeye çalıştığı sırada aşırı kalabalık nedeniyle meydana geldi” dedi.

Kimliği açıklanmayan bir tanık, yayıncı India Today’e mekanda dar bir çıkış olduğunu söyledi: “Bir tarlaya doğru çıkmaya çalışırken aniden bir kargaşa başladı ve ne yapacağımızı bilemedik.”

Uttar Pradesh 200 milyondan fazla nüfusuyla Hindistan’ın en kalabalık eyaleti. Eyalet Başbakanı Yogi Adityanath bir soruşturma başlatılmasını emretti.

“İlgili yetkililere savaş koşullarında yardım ve kurtarma operasyonları yürütmeleri ve yaralılara uygun tedavi sağlamaları için talimatlar verildi” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Kazakistanlı muhalif gazeteci Sadıkov Kiev’de suikast sonucu öldü

Yayınlanma

Kazakistanlı muhalif gazeteci ve blog yazarı Aydos Sadıkov, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de 18 Haziran’da vuruldu ve dün hastanede hayatını kaybetti.

Eşi Natalya, Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda, suikastın sorumluluğunu Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev’e yükledi.

Natalya, “Aydos Kazakistan için canını verdi, katillerin elinde şehit olmayı kabul etti. 13 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi, ancak mucize gerçekleşmedi. Onun ölümü Tokayev’in vicdanını sızlatacaktır,” ifadelerini kullandı.

18 Haziran’da Kiev’de kimliği belirsiz bir şahıs, eşi Natalya ile birlikte arabadayken Sadıkov’a birkaç el ateş etti.

Strana gazetesi, katilin susturucu kullandığını yazdı. Sadıkov’un eşi olaydan yara almadan kurtuldu.

Soruşturma kapsamında iki Kazak vatandaşı Meyram Karatayev ve Altay Cakanbayev suikast girişimine karıştıklarından şüpheleniliyor.

Kazakistan Başsavcılığı, 21 Haziran’da Karatayev ve Cakanbayev’in gözaltına alındığını duyurdu. Sadıkov’un eşi Karatayev’in Kazak polisi olduğunu iddia etti.

Olayı yorumlayan Tokayev, Astana’nın Interpol aracılığıyla da dahil olmak üzere Kiev ile iş birliğine hazır olduğunu duyurdu.

Strana‘ya göre Kiev, soruşturma bulgularının Kazakistan’a gönderilmesine karşı çıkıyor ve Cakanbayev ile Karatayev’in Ukrayna’ya iadesini talep etmeyi planlıyor.

Sadıkov, yaklaşık 59 bin aboneli Telegram kanalı Base’in sahibiydi.

Tokayev ve hükümetini ‘Rusya’nın etkisi altındaki bir kukla’ olarak nitelendiren Sadıkov, Kazak yetkilileri hedef alan yayınlarıyla tanınıyor.

Aydos Sadıkov, 2014 yılında Ukrayna’ya gitti ve yaşamına Kiev’de devam etti. Ocak 2022’de Kazakistan’daki protestoları aktif olarak destekledi.

Geçen yıl Astana makamları, Sadıkov’u arananlar listesine aldı.

Alman düşünce kuruluşu SWP: Batı için Kazakistan’ın görevi Rusya ve Çin’i çevrelemek

Okumaya Devam Et

ASYA

Avustralya, Batılı ülkelerin Çin’den üretimi koparma çabalarının kaynak ihracatı için risk oluşturduğunu söyledi

Yayınlanma

Hükümet, Avustralya’nın kaynak ve enerji ihracatının geçen mali yılda değer bazında %10 gerilediğini ve Batılı ülkelerin Çin’den daha fazla üretim koparma çabalarının bu ihracatı daha da tehdit edebileceği uyarısında bulundu.

Avustralya Sanayi, Bilim ve Kaynaklar Bakanlığı bu hafta, tahminlere göre Haziran 2024’e kadar olan yılda 417 milyar Avustralya doları (277 milyar $) üreten ülkenin kaynak ve enerji ihracatına ilişkin üç aylık görünümünü yayınladı.

Bu rakam bir önceki 12 ay için 466 milyar Avustralya dolarından daha düşüktü ve daha da düşmesi bekleniyor. Söz konusu ihracat rakamının önümüzdeki haziran ayına kadar olan yılda 380 milyar Avustralya Doları, bir sonraki yılda ise 356 milyar Avustralya Doları olması öngörülüyor.

Kaynaklar Bakanı Madeleine King pazartesi günü yaptığı açıklamada, bu eğilimin Rusya’nın Ukrayna müdahalesinin ardından yükselen emtia fiyatlarının normalleşmesini yansıttığını söyledi.

Avustralya’nın en önemli emtia ihracatı olan demir cevheri fiyatları bu yılın başlarında %30 düştükten sonra istikrar kazandı. Fiyatların önümüzdeki yıllarda da zayıf kalacağı ve 2025 mali yılına kadar bir trilyon tonun üzerine çıkması beklenen yıllık üretime rağmen çelik bileşeninden elde edilen geliri vuracağı tahmin ediliyor.

Çelik üretiminde yakıt olarak kullanılan metalürjik kömürden elde edilen kazancın, yine zayıflayan fiyatlar nedeniyle bu mali yılda reel olarak %15 düşeceği tahmin ediliyor. Sıvılaştırılmış doğal gaz kazançlarının düşmesi ve bazı gaz rezervlerinin tükenmesi nedeniyle hacmin azalması bekleniyor.

Rapor, görünümü destekleyen faktörler olarak talepteki nispeten zayıf büyümeye ve artan arza işaret ediyor ancak bu yıl dünya genelinde iyileşen ekonomik faaliyetlerin – Çin’in sanayi sektöründeki güçlü büyüme de dahil olmak üzere – mart raporuna kıyasla tahminlerin yukarı yönlü revize edilmesine yol açtığını ekliyor.

Raporda ayrıca, özellikle Avustralya’nın gelirinin %35’ini Çin’den yapılan kaynak ve enerji ihracatından elde etmesi nedeniyle jeopolitik risklere de dikkat çekiliyor.

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin artan ihracatı ABD ve Avrupa ile gerilimi tırmandırdı. Washington mayıs ayında Çin’den gelen elektrikli araçlar, yarı iletkenler ve çelik de dahil olmak üzere bir dizi ürüne gümrük vergisi getirdi. Brüksel de geçtiğimiz ay Çin’den gelen elektrikli araçlara gümrük vergisi getirdiğini açıkladı.

Yazarlar, “Çin’in iç talebi Avustralya kaynakları için birincil talep olmaya devam edecek olsa da, yaygın ticaret önlemleri Çinli üreticilerin rekabet gücünün Avustralya’nın tedarik ettiği Japonya ve Güney Kore gibi diğer Asya ticaret ülkelerine göre kötüleştiğini görebilir” diye yazdı.

“Ancak, Çin’in üretim üssünün bir kısmının Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’ya kayması halinde Avustralya’nın ihracatı zarar görebilir zira yüksek nakliye maliyetleri bazı üreticilerimizin bu pazarlara erişimini engelleyebilir” denildi.

Avrupa ve ABD, Çin’e olan bağımlılıklarını azaltmak için stratejiler izliyor. Lityum ve nikel gibi batarya mineralleri, arzdaki artış ve elektrikli araçlara olan talepteki düşüşün ardından geçtiğimiz yıl büyük fiyat düşüşleri yaşadı.

Avustralya’nın lityumdan elde ettiği kazancın, üç yıl önceki 20 milyar dolardan Haziran 2026’ya kadar olan mali yıl için 9 milyar dolara düşeceği tahmin ediliyor, çünkü çevrimiçi hale gelen ek kaynaklar kalıcı arz fazlasını daha olası hale getiriyor.

Rapora göre Avustralya dünyanın en büyük lityum ihracatçısı ve lityum içeren cevher olan spodümen maden üretiminin görünüm dönemi boyunca yılda yaklaşık %10 artacağı tahmin ediliyor.

Nikel konusunda, küresel arzın %55’inden fazlasından sorumlu olan Endonezya ve Çin’in üretimindeki artış Avustralya’daki sektörü etkilemeye devam ediyor.

Yazarlar, “Madencilik ve rafine edilmiş arzdaki güçlü büyümenin görünüm dönemi boyunca devam edeceği öngörüldüğünde, ortaya çıkan arz fazlasının nikel fiyatlarını 2026 yılına kadar sınırlaması muhtemeldir” diye yazdı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English