Bizi Takip Edin

Amerika

Ekvador’da başkan adayı Fernando Villavicencio suikaste uğradı

Yayınlanma

Ekvador’da devlet başkanlığı adaylarından Fernando Villavicencio vurularak öldürüldü.

Milletvekili ve eski bir gazeteci olan Villavicencio, Çarşamba akşamı başkent Quito’da düzenlenen bir kampanya etkinliği sırasında silahlı kişiler tarafından vuruldu.

Ekvador Devlet Başkanı Guillermo Lasso’nun daha sonra sosyal medya üzerinden doğruladığı ölüm haberini ilk olarak yerel medya duyurdu. ‘Öfkelendiğini ve şoke olduğunu’ söyleyen Lasso, ülkeyi istikrarsızlaştıran şiddet olaylarını ele almak üzere kabinede acil bir güvenlik toplantısı yapılacağını duyurdu.

Losso, hemen ardından ülkede 60 günlük olağanüstü hal ilan etti.

Lasso, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Onun anısı ve mücadelesi için sizi temin ederim ki bu suç cezasız kalmayacaktır. Organize suç uzun bir yol kat etti ama yasaların tüm ağırlığı üzerlerine çökecek,” dedi.

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, silahlı saldırıya karışan bir şüphelinin güvenlik görevlileri ile girdiği çatışmada yaralandığı ve daha sonra gözaltına alındıktan sonra öldüğü belirtildi.

Saldırıda, aralarında bir milletvekili adayı ve iki polis memurunun da bulunduğu dokuz kişi de yaralandı. Başsavcılık, suikastla bağlantılı olarak Quito’da yapılan baskınlarda altı kişinin gözaltına alındığını da sözlerine ekledi.

Bu ay yapılması gereken başkanlık ve kongre erken seçim süreci, Lasso’nun Mayıs ayında ‘karşılıklı ölüm’ olarak bilinen bir anayasa maddesini kullanarak kongreyi feshetmesiyle başlamıştı.

Lasso, muhalefetin kontrolündeki yasama meclisinin görevden alma suçlamalarıyla mücadele ediyordu. Zimmete para geçirme suçlamaları, göreve gelmeden önce devlete ait petrol taşıma şirketi Flopec’e verilen sözleşmelerle ilgiliydi. Lasso, seçimlere katılmıyor.

Villavicencio, diğer yedi adayın çoğuyla birlikte, suçla mücadeleye odaklanan bir platformda kampanya yürütüyordu. Merkezci bir eksende gazeteci olan milletvekili, iş dünyasının dostu Lasso’nun müttefiki olmuş ve Ekvador’u 2007’den 2017’ye kadar yöneten solcu Rafael Correa hakkında soruşturmalar yürütmüştü.

Onu Ekvador’da tanınmış bir figür haline getiren de Correa’ya karşı muhalefeti oldu. Gazetecilik faaliyetlerinden biri, Rafael Correa ve üst düzey hükümet yetkililerini zor durumda bırakan bir rüşvet planı ile ilgiliydi. Nisan 2020’de Correa bu dava nedeniyle sekiz yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Eski başkan Rafael Correa’nın partisinden aday olan ve anketlerde önde giden Luisa González, haberi duyar duymaz kampanyasını askıya aldı. González, “Fernando Villavicencio’nun ölümüne neden olan korkunç saldırı haberini öfkeyle alıyorum. Bu hepimiz için bir utançtır, dayanışma duygularım tüm ailesini ve [partisinin üyelerini] kucaklamaktadır. Bu alçakça eylem cezasız kalmayacaktır!” dedi.

Daha sonra Belçika’da sürgünde yaşayan Correa da cinayeti kınadı. Eski başkan Twitter hesabından, “Fernando Villavicencio öldürüldü. Ekvador başarısız bir devlet haline geldi. Acı içindesiniz, benim vatanım. Dayanışmam ailesine ve şiddet kurbanlarının tüm ailelerine gidiyor. Bu yeni trajediyle daha da fazla nefret tohumları ekmeye çalışanlar, umarım bunun sadece bizi yok etmeye devam ettiğini anlarlar” diye yazdı.

Financial Times’a Mayıs ayında verdiği bir röportajda 59 yaşındaki Villavicencio, “Ekvador neredeyse organize suç batağına batmış durumda. Suç ekonomilerine karşı bir savaş ilan ediyorum ve bu temel bir kampanya stratejisi,” demişti.

Bir zamanlar daha ‘kanunsuz’ komşuları Peru ve Kolombiya arasında güvenli bir sığınak olarak görülen Ekvador’da uyuşturucuya bağlı şiddet patladı. Savaşan çeteler kaçakçılık rotalarını sağlamlaştırmak için mücadele ederken cinayet oranı son beş yılda dört katına çıktı. Geçen yıl 18 milyonluk ülkede 4.800 cinayet vakası rapor edilmişti; bu rakam bir önceki yılın neredeyse iki katı.

Amerika

Temyiz mahkemesinden Trump’a Ulusal Muhafızlar desteği

Yayınlanma

ABD’de temyiz mahkemesi, Donald Trump’a Kaliforniya Ulusal Muhafızlar kontrolünü eyalet valisine iade etmesini emreden bir kararı geçici olarak durdurdu.

ABD Dokuzuncu Daire Temyiz Mahkemesi, daha önce federal hükümetin Ulusal Muhafız birliklerini Los Angeles’a sevk etmesini geçici olarak yasaklayan bir alt mahkeme kararını durdurdu.

Temyiz mahkemesi, Trump’ın göçü durdurma ve Kaliforniya’daki Ulusal Muhafızları federalleştirerek protestoları bastırma çabalarını baltalamakla tehdit eden bir kararı askıya aldı.

Alt mahkemenin kararının geçerli olup olmayacağına karar vermek için 17 Haziran’da başka bir duruşma yapılacak.

Ulusal Muhafızların federalleştirilmesini kısa süreliğine yasaklayan San Francisco bölge mahkemesi yargıcı Charles Breyer, ABD başkanının “eylemlerinin yasadışı olduğunu, hem yasal yetkisini aştığını hem de federalizm kavramını tanımlayan ABD Anayasası’nın Onuncu Maddesini ihlal ettiğini” söylemişti.

Trump’ın emirlerine şiddetle karşı çıkan Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, temyiz mahkemesinin kararının ardından gazetecilere, Breyer’in kararının kalacağından “emin” olduğunu savunmuştu.

Newsom, daha önce başkanın “orduyu kendi vatandaşlarına karşı kullanma eyleminin demokrasimizi tehdit ettiğini ve bizi otoriterliğe tehlikeli bir şekilde yaklaştırdığını” uyarmıştı.

Temyiz mahkemesinin kararı, mahkemenin nihai olarak Trump’ın görüşüne katıldığı anlamına gelmiyor ama şimdilik Ulusal Muhafızların komutasını başkanın elinde bırakıyor.

Trump, göçmen baskınları nedeniyle çıkan protestolara yanıt olarak geçen cumartesi günü Ulusal Muhafızları çağırmış, ardından pazartesi günü de ABD Deniz Piyadelerine, Muhafızları destekleme emri vermişti.

700 kişilik bir ABD Deniz Piyade taburunun bugün (13 Haziran) gelmesi bekleniyor. Bu, ABD içinde sivil polis operasyonlarını desteklemek için askeri güçlerin olağanüstü bir şekilde kullanılması anlamına geliyor.

Okumaya Devam Et

Amerika

‘Büyük, harika yasa’: Şirketlere vergi teşvikleri artacak

Yayınlanma

Senato Finans Komitesi Başkanı Mike Crapo, Cumhuriyetçilerin “büyük, harika yasa” tasarısında üç önemli işletme vergi hükmünün kalıcı hale getirileceğini söyledi.

Brifinge katılan senatörler, bireysel vergi mükellefleri için önemli bir indirimin ise azaltılacağını belirtti.

Araştırma ve geliştirme maliyetleri, işletme ekipmanı alımları ve borç faizleri için daha büyük vergi indirimlerini geri getirme taahhüdü, Crapo ve komite üyeleri için önemli bir öncelik. Bu indirimler, ekonomik büyümenin önemli bir itici gücü olarak görülüyor.

Ne var ki bu indirimleri kalıcı hale getirmek maliyetli ve Cumhuriyetçi liderlerinin önümüzdeki haftalarda tasarı üzerindeki çalışmaları tamamlamaya çalışırken siyasi sorunlara yol açabilecek tavizler gerektirecek.

Crapo, bu tür bir adımın, eyalet ve yerel vergi indirimlerine ilişkin Temsilciler Meclisi’nde uzlaşılan anlaşmanın geri çekilmesi olacağını söyledi.

İşletme vergisi kesintilerini destekleyen Montana Senatörü Steve Daines ve Kuzey Dakota Senatörü John Hoeven, Crapo’nun açıklamalarını doğruladı. Hoeven, “Evet, işletme vergilerinin kalıcı olacağını garanti etti. Başından beri kararlıydım ve o da başından beri kararlıydı,” dedi.

Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısı, üç vergi teşvikini 2029’a kadar geri getiriyor; bunların kalıcı hale getirilmesi, tasarıya muhtemelen yüz milyarlarca dolarlık ek maliyet getirecek.

Kalıcılık, esas olarak Senato’nun önceliği. Başkan Donald Trump, işletme vergisi indirimlerinin kısa süreli uzatılmasına sıcak baktığını işaret etti. Ek maliyetleri dengelemek için Crapo, SALT indirimi konusunda Temsilciler Meclisi’nin öncelikli gündem maddelerinden birini hedef alıyor.

Cumhuriyetçi Parti senatörlerine, SALT’ı Meclis Başkanı Mike Johnson’ın kendi üyeleriyle yaptığı 40.000 dolarlık anlaşmadan daha düşük bir seviyede sınırlamayı planladığını söyledi.

“Mavi” rengiyle bilinen Demokrat eyaletlerdeki Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, Senato Çoğunluk Lideri John Thune’un POLITICO‘ya ilk kez özetlediği plan hakkında şimdiden uyarı sinyalleri veriyor.

Katılımcılar, Crapo’nun toplantıda SALT için kesin bir rakam vermediğini, fakat bazı Cumhuriyetçi senatörlerin 20.000 dolara düşürmeyi önerirken, diğerlerinin Johnson’ın başlangıçta direnen üyelerine teklif ettiği 30.000 doları Temsilciler Meclisi’ne de teklif etmeleri gerektiğini savunduğunu söyledi.

Hoeven, “Temsilciler Meclisi 40.000 dolar teklif etti; biz daha azını yapacağız. Orada 350 milyar dolarlık bir potansiyel olduğunu biliyoruz, ancak henüz bir rakam üzerinde karar vermedik,” dedi.

Trump’ın ‘harika’ vergi yasasında sona doğru

SALT ile ilgili bu hamle, Thune’dan Temsilciler Meclisi tasarısında mümkün olduğunca az değişiklik yapmasını isteyen Johnson ve diğer Cumhuriyetçi milletvekilleri için bir darbe oldu.

Senato tasarısı Temsilciler Meclisi’nin tasarısının büyük bir bölümünü yansıtacak gibi görünse de, Crapo’nun sunumu, Senato’nun tasarıdaki en hassas siyasi alanlardan bazılarını değiştireceğine dair en önemli işaret.

Johnson, Senato toplantısının ardından gazetecilere verdiği demeçte, “SALT rakamı ve tasarıdaki bazı hükümler konusunda ne yapabilecekleri konusunda çok, çok endişeliyim. Umarım mümkün olduğunca az değişiklik yaparlar,” dedi.

Cumhuriyetçi Temsilci Nicole Malliotakois, Senato Cumhuriyetçilerinin Temsilciler Meclisi’nin SALT anlaşmasını değiştirirlerse “tüm tasarıyı çökertme riskiyle karşı karşıya olduklarını” söyledi ve “Amerikan halkına uygulanan en büyük vergi artışından sorumlu olacaklarını” savundu.

Crapo ve Thune, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya gelerek vergi planını ona anlatacak. Crapo’nun önümüzdeki hafta başında Senato Cumhuriyetçilerine daha ayrıntılı bilgi vermesi bekleniyor.

Vergi diline ek olarak, Crapo tasarıdaki Medicaid hükümlerinin taslağını hazırlamaktan da sorumlu ve senatörler, bu konuda ne gibi değişiklikler düşündüğü konusunda çok daha az ayrıntı verdiğini söyledi. Tasarıda programın ele alınışından endişe duyan birçok Cumhuriyetçi senatör, Finans Komitesi’nde yer almıyor.

Eyaletindeki kırsal hastaneleri korumaya çalışan Maine Senatörü Susan Collins, toplantı sonrası gazetecilere Medicaid’de bazı değişiklikler önerdiğini ancak ayrıntılara girmeyeceğini söyledi. Kuzey Dakota Senatörü Kevin Cramer ise “Medicaid ile ilgili bazı hususların çıkarılması gerekecek” diyerek, bu konuda daha fazla değişiklik olabileceğini ima etti.

Okumaya Devam Et

Amerika

Bezos, Washington Post’un görüş bölümünü yeniden yapılandırdı

Yayınlanma

Washington Post‘un (WP) sahibi Jeff Bezos tarafından istendiği şekliyle, görüş bölümünü yenilemesi kapsamında yeni görüş editörünü atadığını duyurdu.

Bezos şubat ayında, WP’nin geleneksel geniş görüş programını kaldırarak, “kişisel özgürlükler ve serbest piyasa” yanlısı başyazılara odaklanan bir bölüme geçeceğini duyurmuştu.

Bezos, haber yayıncılığının kamuoyundaki tartışmaların gündemini belirleme rolünün değiştiğini ileri sürmüştü.

Bezos, çalışanlarına yazdığı notta, “Bir zamanlar, özellikle yerel bir tekel olan gazeteler, her sabah okuyucuların kapısına tüm görüşleri kapsayan geniş bir köşe yazısı bölümü sunmayı bir hizmet olarak görebilirdi. Bugün ise bu işi internet yapıyor,” dedi.

The Economist’in Washington muhabiri ve The Dispatch’in eski genel yayın yönetmeni Adam O’Neal, yenilenen bölümün başına geçecek. 

O’Neal, mesajında yeni patronunun hedeflerini yineledi ve “Felsefemiz, bu ülkenin geleceğine dair temel bir iyimserliğe dayanacak. İdeoloji hakkında ders veren veya politikalar hakkında belirli şekillerde düşünmenizi talep eden insanlar olmayacağız,” dedi.

Gazete çalışanları, Bezos’un gazetenin haber içeriğini değiştirmeye çalışmadığını vurguladı fakat bu ilk kez olmuyor.

Geçen ekim ayında Bezos, WP’nin başkan adaylarını destekleme uygulamasını durdurarak, genel seçimler öncesinde eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e destek vermesini engellemişti.

Bu hamle, gazetenin birçok köşe yazarı ve eski baş editörü Marty Baron’un tepkisini çekmiş ve editörler kurulunun birkaç üyesi protesto için istifa etmişti.

Kararın ardından gazetenin okurları da isyan etmiş ve yaklaşık 250.000 kişinin aboneliklerini iptal ettiği bildirilmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English