Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Erdoğan’ın müzakere çağrısına Zelenskiy’den ‘önce Rusya çekilsin’ yanıtı

Yayınlanma

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın Ukrayna müdahalesinin başlamasından bu yana Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ilk kez yüz yüze bir araya geldi. Lviv’deki Potoçki Sarayı’nda yapılan ikili görüşmenin ardından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de dahil olduğu üçlü bir zirve gerçekleştirildi. Görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yer aldı.

Zelenskiy, Telegram hesabından yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Lviv’de gerçekleştirdiği görüşmede; İstanbul tahıl anlaşmasını, Zaporijya nükleer güç santrali (NGS) etrafındaki durumu ve savunma işbirliğini konuştuklarını duyurdu.

‘Savaş masada bitecek’

Erdoğan, Zelenskiy ve Guterres’in üçlü görüşmesinin ardından ortak basın açıklaması yapıldı.

Zelenskiy ile gerçekleştirdikleri ikili görüşmede, ülkeler arasındaki “stratejik ortaklık düzeyindeki ilişkileri tüm boyutlarıyla değerlendirdiklerini” söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İş birliğimizi, dayanışmamızı mevcut şartlar altında ilerletme imkanlarını ele aldık. Tabii yaklaşık 6 aydır devam eden savaş, görüşmelerimizin ana konusunu teşkil etti. Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine desteğimizi bu vesileyle bir kez daha vurguladım” ifadelerini kullandı.

Erdoğan konuşmasında, görüşmenin odak noktasını “savaşın nasıl sona erdirilebileceğinin” oluşturduğunu söyledi. Zaporijya Nükleer Santrali konusuna değinen Erdoğan, “Zaporijya Nükleer Santrali etrafında devam eden çatışmalardan duyduğumuz endişeyi dile getirdik. Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz” dedi.

Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden güvenli bir şekilde dünya piyasalarına ulaşmasını mümkün kılan İstanbul mutabakatının önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı, görüşmede kalıcı barış imkanlarının değerlendirildiğini ve diplomatik sürecin canlandırılması için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk üstlenmesinin gerekliliğine işaret ettiklerini ifade etti. “Savaşın en nihayetinde müzakere masasında sonlanacağına olan inancımı muhafaza ediyorum” diyen Erdoğan, Zelenskiy ve Guterres’in de bu hususu paylaştıklarını belirtti.

‘Putin’le görüşeceğiz’

“Müzakere masasına giden en kısa ve adil yolu araştırdıklarını” söyleyen Erdoğan, “müzakerelerin başarıya ulaşması için her türlü desteği vermeye, her türlü arabulucu veya kolaylaştırıcı rolü oynamaya hazır olduklarını “ifade etti. Savaş esirlerinin mübadelesi konusunu  da ele aldıklarını ve bu konuyu özellikle önemsediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuyla ilgili olarak ve bugünkü görüşmelerle ilgili olarak Rusya Devlet Başkanı Putin’le de görüşeceklerini belirtti.

‘Zaporijya’ya yönelik potansiyel bir hasar, intihardır’

BM Genel Sekreteri Guterres de konuşmasında Zaporijya Nükleer Santrali konusundaki tehlikeye dikkat çekerek, “Santraldeki askeri ekipman ve personel çekilmelidir. Zaporijya’ya yönelik potansiyel bir hasar, intihardır” dedi. 

Tahıl koridorunun olumlu ivme diplomasinin zaferini yansıttığını belirten Guterres, “Ukrayna ve Rusya’dan daha büyük miktarlarda yiyecek ve gübreyi çıkarmak, en savunmasız insanlara ve ülkelere yardım sağlamak için çok önemli” ifadesini kullandı.

‘Rusya çekilmeden barış görüşmeleri olmaz’

Basın toplantısında konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky, Türkiye’nin ve kişisel olarak Erdoğan’ın tahıl sevkiyatında öncü rol oynadığını belirterek, “Bu, küresel gıda krizinin üstesinden gelmeye yardımcı oldu” dedi.

Rusya’nın askeri birliklerini derhal Zaporijya Nükleer Santrali’nden çekmesini talep eden Zelensky, Rusya’nın provokasyon yaptığını iddia ederek, buna son verme çağrısı yaptı.

Erdoğan’ın vurguladığı “barış görüşmeleri”ne değinen Zelensky, “Barış görüşmelerin başlaması için Rusya’nın önce işgal ettiği toprakları terk etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Altyapı anlaşması

Erdoğan, Zelenskiy görüşmesinde ayrıca Ukrayna’nın tahrip olan altyapısının yeniden inşası için anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre Türkiye ile Ukrayna arasında ülkenin yeniden inşası için bir Görev Gücü oluşturulacak. Görev gücü ile Ukrayna’da yollar, köprüler, su ve elektrik altyapısı, hastane ve okul gibi tesislerin yeniden inşası için çalışmalar birlikte koordine edilecek.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English