Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Esir takası ve ateşkes için gözler Kahire’de

Yayınlanma

Mısır, İsrail’in Refah’a yönelik askeri saldırısını engellemek amacıyla İsrail ve Hamas arasında, Filistinli tutuklular ve üç haftalık ateşkes karşılığında bazı İsrailli rehinelerin serbest bırakılacağı yeni bir ateşkes önerisi sundu.

Wall Street Journal’a konuşan Mısırlı yetkililere göre önerinin oluşturulmasına yardımcı olan İsrail, Hamas’ın ateşkes süresi boyunca 20 rehineden oluşan ilk grubu serbest bırakması halinde daha uzun vadeli görüşmelere girmeyi taahhüt edecek; bu da Hamas’ın savaşı sona erdirme ihtimali olmadan herhangi bir rehineyi serbest bırakmayacağına yönelik pozisyonunu aşmak için tasarlanmış bir formül gibi duruyor.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği baskından bu yana ilk kez İsrailli liderler bir rehine anlaşmasının parçası olarak Gazze’deki savaşın sona erdirilmesini görüşmeye açık olduklarını belirtiyorlar.

Axios’a konuşan iki İsrailli yetkili de İsrail’in Gazze’de “sürdürülebilir sükûnetin yeniden tesis edilmesi” konusunu görüşmeye istekli olduğunu söyledi.

Mısır medyasına göre Hamas, ateşkes ve esir değişimi anlaşmasına ilişkin yanıtını bugün verecek. “Al Qahera News”in haberine göre, Halil el-Hayye başkanlığındaki Hamas heyeti, hareketin Gazze’deki ateşkes önerisine ilişkin yanıtını iletmek üzere bugün Kahire’ye gidecek.

AA’ya konuşan isminin açıklanmasını istemeyen Filistinli bir kaynak da Hayye başkanlığındaki Hamas heyetinin Gazze’deki ateşkes önerisine ilişkin yanıtını iletmek üzere Mısır’a gideceğini doğruladı.

AFP’ye konuşan üst düzey bir Hamas yetkilisi, teklifte önemli bir sorun olmadığını belirtti ve “İsrail’in yeni engelleri olmadığı sürece atmosfer olumlu” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz Cumartesi günü İsrail medyasına verdiği demeçte rehine anlaşması karşılığında İsrail’in Refah operasyonunu erteleyeceğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Suudi Arabistan’ı ziyaret edecek ve Gazze’de ateşkes sağlanmasına yardımcı olmak üzere Arap yetkililerle bir araya gelecek.

ORTADOĞU

WSJ: Mısır, İsrail ile ilişki düzeyini düşürmeyi değerlendiriyor

Yayınlanma

ABD basını, Mısır’ın Refah Sınır Kapısını ele geçiren İsrail ile diplomatik ilişki düzeyini düşürmeyi değerlendirdiğini yazdı. İsrail basını da İsrail’in, Filistin yönetiminden Refah Sınır Kapısı’nı yönetmesini istediği öne sürüldü.

Wall Street Journal’ın haberine göre, Mısırlı yetkililer İsrail’le diplomatik ilişki seviyesini düşürmeyi değerlendiriyor.

Haberde görüşleri aktarılan Mısırlı yetkililere göre, İsrail ile Mısır arasındaki anlaşmazlık, İsrail’in geçen hafta Refah sınır kapısının Gazze tarafının kontrolünü ele geçirmek için başlattığı saldırıyı sadece saatler önce Mısır’a haber vermesiyle başladı.

İsrail’in daha önce Mısır’ı Refah planları hakkında bilgilendirdiğini, insani yardımın sağlandığı giriş noktalarının etkilenmeyeceği ve Filistinlilerin bölgeden ayrılması için birkaç hafta verileceği konusunda güvence verdiğini kaydeden Mısırlı yetkili, “Bu teminatların hiçbiri İsrail’in bölgeye girmesinden çok kısa süre önce bilgi vermesi nedeniyle gerçekleştirilmedi” dedi.

Mısırlı yetkililer, Tel Aviv Büyükelçisini ülkeye çağırarak İsrail’le diplomatik ilişki seviyesini düşürmeyi değerlendirdiklerini söyledi.

İsrail’le ilişkileri kesmeyi ya da Camp David Anlaşması’nı tehlikeye atmayı planlamadıklarını belirten bir Mısırlı yetkili, “Ancak İsrail güçleri Refah Sınır Kapısı’nda kaldığı sürece Mısır, Refah’a tek bir kamyon bile göndermeyecek” diye konuştu.

İsrailli bir yetkili de anlaşma olmadığına ve İsrail’in yardım akışını tehlikeye atarak kendisini çok zor bir konuma soktuğuna işaret ederek, “Gerçek şu ki yardım bölgeye girmedi. Bu onlar için de bizim için de kötü” ifadesini kullandı.

Yetkili, İsrail’in Uluslararası Adalet Divanında (UAD) alınan kararı uyarınca Gazze’ye yardım sağlaması gerektiğini anımsattı.

İsrail ordusu konu hakkında yorum yapmayı reddederken İsrail Dışişleri Bakanlığı konuya ilişkin soruya yanıt vermedi.

Mısır Dışişleri Bakanlığının Facebook sayfasından 12 Mayıs’ta yapılan yazılı açıklamada, Güney Afrika’nın Soykırım Sözleşmesi’nin ihlali gerekçesiyle İsrail’e karşı UAD’de açtığı davaya destek amacıyla müdahil olma niyeti duyurulmuştu.

İsrail formül arıyor

Öte yandan İsrail’in, Filistin yönetiminden Refah Sınır Kapısı’nı yönetmesini istediği öne sürüldü.

The Jerusalem Post’un haberine göre, İsrail yönetimi, ordunun 7 Mayıs’ta Gazze’nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Gazze tarafını ele geçirdiği sınır kapısının yönetimi konusunda formüller arıyor.

Haberde, ilk olarak ABD’de yayın yapan Axios’un gündeme getirdiği iddia güvenlik kaynaklarına soruldu. Kaynaklar, İsrail’in yakın zamanda resmi olmayan bir şekilde Filistin yönetiminden Refah Sınır Kapısı’nı yönetmesini istediği iddia etti. Bir başka üst düzey yetkili ise İsrail’in, sınır kapısının yönetimine yardımcı olması için Hamas’la ilişkisi bulunmayan Filistinli liderleri görevlendirmeye çalıştığını öne sürdü.

Axios’un haberinde, söz konusu talebin, İsrail’in Filistin yönetimine 7 Ekim’den bu yana Gazze’de devam eden savaşla ilgili konulara katılması veya kolaylaştırması için yaptığı ilk davet olduğu belirtilmişti.

Tel Aviv’in söz konusu talep aracılığıyla, İsrail Refah’tan çekilmediği takdirde yardımlara izin vermeyeceğini bildiren Mısır’a mesaj gönderdiği öne sürülmüştü.

İsrail’in 5 Mayıs’ta Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nı kapatması ve 7 Mayıs’ta Refah Sınır Kapısı’nı işgal etmesinden bu yana Gazze Şeridi’ne hiçbir insani ve tıbbi yardım ya da yakıt girişi olmadı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’a, Refah’a yönelik büyük bir saldırıya karşı oldukları mesajını verdi ve İsrailli bakandan Gazze’ye yardımların girişini kolaylaştırmalarını istemişti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

UAD Refah için acil tedbirleri görüşecek

Yayınlanma

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), perşembe ve cuma günü Güney Afrika’nın, İsrail’in Refah saldırısı nedeniyle talep ettiği yeni acil durum tedbirlerini görüşecek.

Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıların Gazzelilerin haklarını telafisi mümkün olmayan şekilde zarara uğrattığı gerekçesiyle 10 Mayıs’ta UAD’den yeni tedbirlere hükmetmesi talebinde bulunmuştu.

UAD, İsrail’i Filistinlilere soykırım yapmakla suçlayan ve halen görülmekte olan davanın bir parçası olarak 16 ve 17 Mayıs’ta yapılacak duruşmalarda Güney Afrika’nın, Refah’a yönelik saldırıları nedeniyle İsrail’e karşı daha fazla acil önlem alınması için mahkemeye yaptığı başvurunun ele alınacağını açıkladı.

Güney Afrika’nın talebinde, İsrail aleyhine, UAD’nin 26 Ocak ve 28 Mart’taki tedbir kararlarının Gazze ve Refah’ta kötüleşen koşulları ve yeni olguları karşılamadığı gerekçesiyle yeni tedbirlere hükmedilmesi gerektiği kaydedildi. Talepte, İsrail’in Divan’ın tedbir kararlarına ısrarla uymadığı ve Gazze’de “korkunç ihlalleri”ne devam ettiği bildirildi.

Divan’ın, İsrail’i tedbir kararlarına ve Soykırım Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerine uymaya davet etmekten daha fazlasını yapması gerektiği vurgulanan talepte, “İsrail’in Refah’ta ve Gazze’nin başka yerlerinde yürüttüğü askeri operasyonların kendisi soykırım niteliğindedir.” ifadesi kullanıldı. Talepte, Divandan İsrail’in askeri operasyonlarını durdurmasını emretmesi istendi.

Mahkeme ocak ayında ihtiyati tedbir olarak İsrail’in saldırılarını durdurmasına hükmetmemişti.

İsrail’in, Gazze’de sivillerin sığındığı son yer olan Kerem Ebu Salim (Şalom) sınır kapısını ele geçirerek Gazze’ye giriş ve çıkışları fiili kontrolüne aldığı anlatılan talepte, İsrail’in insani yardımların 1,5 milyon Gazzeliye ulaşmasını engellediği ifade edildi.

Talep edilen yeni tedbirler şu şekilde sıralandı:

1- İsrail Refah’taki askeri saldırılarını durduracak ve derhal geri çekilecek.

2- İsrail, Gazze’deki durumu incelemek ve delilleri korunmasını ve saklanmasını sağlamak amacıyla, Birleşmiş Milletler kuruluşları başta olmak üzere sivil toplum Kuruluşları, araştırmacılar ve gazetecilerin Gazze’ye engelsiz erişimini sağlamak ve kolaylaştırmak için derhal tüm etkili önlemleri alacak ve ordusunun erişimi engelleyecek şekilde hareket etmemesini sağlayacak.

3- İsrail, yeni tedbir kararının açıklanmasından sonra 1 hafta içerisinde hem önceki tedbirlerin hem de yeni talep edilen tedbirlerin uygulanması için aldığı önlemleri anlatan erişime açık bir raporu Divana sunacak.

İsrail daha önce Güney Afrika’nın soykırım davasını temelsiz olarak nitelendirmiş ve Gazze’de uluslararası hukuka uygun hareket ettiğini iddia etmişti, Tel Aviv yönetimi Pretoria’yı “Hamas’ın yasal kolu” olarak hareket etmekle suçlamıştı.

Mısır müdahil olacak mı?

İsrail’in Refah sınır kapısını ele geçirmesi sonrası Mısır, davaya müdahil olma niyetini açıkladı.

Mısır Dışişleri Bakanlığının Facebook sayfasından yapılan yazılı açıklamada, müdahil olma kararının, İsrail’in, Gazze Şeridi’ndeki Filistinli sivillere yönelik saldırılarının ciddiyetinin ve kapsamının artması, Filistin halkına karşı doğrudan saldırılar da dahil olmak üzere sistematik uygulamaların sürdürülmesi, altyapının tahrip edilmesi, Filistinlilerin kendi toprakları dışına sürülmesi ve Gazze Şeridi’ni yaşanılmaz hale getiren benzeri görülmemiş bir insani krize yol açılması neticesinde alındığı belirtildi.

Açıklamada, Mısır’ın, İsrail’i, işgalci güç olarak yükümlülüklerini yerine getirmeye, UAD’nin aldığı geçici tedbirleri uygulamaya ve Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi uyarınca korunan bir halk olan Filistin halkına karşı herhangi bir ihlalde bulunmamaya çağırdığı ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, Gazze’de ateşkes sağlanması, Refah’taki askeri operasyonların durdurulması ve Filistinli sivillere gerekli korumanın sağlanması için Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne ve uluslararası taraflara derhal harekete geçme çağrısı yapıldı.

Daha önce Nikaragua, Kolombiya ve Libya’nın, Divan Şartı’nın 62. ve 63. maddeleri uyarınca müdahillik talebinde bulunduğu açıklanmıştı.

Divan, İç Tüzüğü’nün 83. maddesi uyarınca Güney Afrika ve İsrail’i, Kolombiya’nın müdahale beyanına ilişkin yazılı görüşlerini sunmaya davet etmişti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Gazze’ye kuzeyden ve güneyden saldırıyor

Yayınlanma

Gazze’nin hem de güneyinde hem de kuzeyinde son haftaların en yoğun çatışmaları yaşanıyor. İsrail’in Mısır sınırındaki Refah’ta düzenlediği operasyonlar yardım için ana geçiş noktalarından birini kapattı. İnsani yardım grupları bu durumun zaten vahim olan durumu daha da kötüleştirdiğini söylüyor.

İsrail, Refah’ın doğusuna yönelik hava ve kara saldırılarını artırdı ve Brezilya mahallesindeki bir eve düzenlenen hava saldırısında ölenler oldu. Bölge sakinleri İsrail’in hava ve kara bombardımanlarının yoğunlaştığını ve tankların kuzey-güney ana Selahaddin yolunu kestiğini söyledi.

Şabura mahallesinden 57 yaşındaki Bassam Reuters’a yaptığı açıklamada, “Tanklar şehrin doğusundaki Selahaddin yolunu kesti, güçler şu anda güneydoğu tarafında, yerleşim bölgesinin yakınında yığınak yapıyor. Durum korkunç ve patlama sesleri hiç kesilmiyor” dedi.

İsrail, güneydeki Refah’ı ele geçirmek için düzenlediği saldırıların dışında Gazze’nin kuzeyini de vurmaya devam ediyor. İsrail güçleri Beyt Lahya kentini ve Cibaliya Mülteci Kampı’na yönelik topçu atışlarını gece boyunca sürdürdü. Nuseyrat Mülteci Kampı’nda 3 katlı bir eve düzenlenen bombalı saldırıda aralarında çocukların da olduğu 14 sivil hayatını kaybetti, onlarca kişinin yaralandı.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından bu sabah yapılan açıklamaya göre, İsrail ordusunun Gazze’ye son 10 günde düzenlediği saldırılarda 519 Filistinli hayatını kaybetti, 1163 Filistinli yaralandı. Böylece İsrail’in 221 gündür sürdürdüğü saldırılarda toplam can kaybı 35 bin 173’e, yaralı sayısı da 79 bin 61’e ulaştı. Ayrıca enkaz altında ve yol kenarlarında halen ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı belirtiliyor.

Yüz binlerce insan yine yerinden ediliyor. İsrail’in Ekim ayında Gazze’nin kuzeyinden tahliye emri vermesinin ardından Gazze nüfusunun yaklaşık yarısı buraya sığınmıştı.

BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) saldırıların başlamasından bu yana Refah’tan yaklaşık 450 bin kişinin zorla yerinden edildiğinin tahmin edildiği açıkladı. Açıklamada, “İnsanlar değişmez bir tükenmişlik, açlık ve korkuyla karşı karşıya. Hiçbir yer güvenli değil. Tek umut acil ateşkes” ifadesi kullanıldı.

Refah’tan kaçan siviller İsrail tarafından genişletilmiş bir insani yardım alanı olarak belirlenen ve sahil boyunca uzanan el-Mawasi de dahil boş arazilere taşınıyor.

Ancak Norveç Mülteci Konseyi yardım kuruluşundan Shaina Low, Reuters’a buranın yerlerinden edilen aileleri kabul etmek için kurulmadığını söyledi, “Tuvalet ya da su noktaları kurmak için yer yok. Devasa katı atık yığınları var. Meslektaşım çöplerin üzerinde eşek leşleri gördüğünden bahsetti, yani her türlü sağlık sorunu var” dedi.

Gazze Sağlık Bakanlığı, yardım, tıbbi malzeme ve jeneratörlerle ambulansları çalıştıracak yakıtın girişine izin verilmesi için İsrail’e uluslararası baskı yapılması çağrısında bulundu.

Öte yandan Refah’taki bir hastaneye giden BM plakalı bir aracın vurulması sonucu savaşın başlangıcından bu yana ilk kez yabancı bir BM güvenlik görevlisi hayatını kaybetti.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsrail’in Gazze’ye saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana sadece UNRWA’dan 188 ekip üyesinin öldürüldüğünü hatırlatarak, “Gazze’de yardım çalışanları dahil hiç kimse güvende değil” ifadelerine yer verdi. Lazzarini ayrıca, “(Gazze’de) Yardım çalışanları ve BM personeli hedef değildir ve asla olmamalıdır” uyarısında bulundu.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun Kriz Yönetimi ve İnsani Yardımlardan Sorumlu Üyesi Janez Lenarcic, BM aracına düzenlenen saldırıyı kınarken ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, “Bu olayı İsrail hükümetine ilettik ve gerekli adımları atmalarını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English