Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Eski Tayvan lideri Çin’e, mevcut Tayvan lideri ABD’ye gidiyor

Yayınlanma

Tayvan lideri Tsai Ing-wen’in, önümüzdeki haftalarda ABD’yi ziyaret etmeyi planlıyor.

Guatemala ve Belize’ye resmi ziyaretlerde bulunacak olan Tsai Ing-wen’in, transit geçiş güzerhagında New York ve Los Angeles’a uğramayı planladığı kaydedildi.

Tsai’nin sözcüsü Lin Yu-chan salı günü Taipei’de düzenlediği basın toplantısında, Tsai’nin 29 Mart akşamı geç saatlerde New York’a inmeyi ve 31 Mart gecesi Orta Amerika’ya hareket etmeyi düşündüğünü açıkladı. Tayvan liderinin ayrıca, iki gün sonra Tayvan’a dönmeden önce 4 Nisan gecesi Los Angeles’a inmeyi planladığı bildirildi.

ABD’de Tsai ile görüşmeyi planlayan politikacıların başında, Pekin konusunda sert bir çizgiyi savunan Temcilciler Meclis Başkanı Kevin McCarthy geliyor. Tsai’nin, New York, Los Angeles veya her ikisinde de konuşma yapması ve ABD’de yaşayan Tayvanlılarla görüşmesi bekleniyor.

Çin: Geçiş bahane, amaç ayrılıkçı faaliyetleri desteklemek

Çinli yetkililer, Tsai’nin ziyareti üzerine Dışişleri Bakanlığı ve Pekin’deki ABD Büyükelçiliği’ne önleyici protestolarda bulundu.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, salı günü düzenlediği basın toplantısında Pekin’in ABD ve Tayvanlı yetkililer arasında her türlü temasa karşı olduğunu söyledi ve Washington’a “ABD-Tayvan ilişkilerini yükseltmeyi bırakması” çağrısında bulundu.

Çin Dışişleri Bakanlığı, Tsai’nin geçişi sırasında ABD Meclis Başkanı Kevin McCarthy ile görüşmeyi planladığı bildirildiğinden, Çin’in ABD ile ada arasında herhangi bir “resmi etkileşime” kesin olarak karşı çıktığını tekrarladı.

Sözcü Wang, “ABD ile Tayvan adası arasında her türlü resmi etkileşime kesinlikle karşıyız, bölge liderinin ABD’yi ziyaret etmek için herhangi bir bahane kullanmasını reddediyoruz ve ABD’nin Tayvan makamlarıyla herhangi bir şekilde temas kurarak tek Çin ilkesini ihlal etmesine kesin olarak karşı çıkıyoruz” dedi.

Wang, gezisinin gerçek amacının ABD üzerinden geçiş yapmak olmadığını, bunun yerine “Tayvan’ın bağımsızlığı”nı savunan ayrılıkçı faaliyetler için bir atılım yapmak olduğunu söyledi.

Sözcü, ABD tarafını tek Çin ilkesine ve Çin ile ABD arasındaki üç tebliğe uymaya çağırdı, Washington’ın ABD ile Tayvan adası arasındaki her türlü resmi teması sona erdirmesi gerektiğini kaydetti.

Wang, adadaki yetkililerin de “dış güçlerle gizli anlaşma hayalleri kurmayı” bırakması gerektiğini vurguladı.

Eski Tayvan lideri de Çin’e gidecek

Diğer yandan, eski Tayvan lideri Ma Ying-jeou’nun adadan genç öğrencilerle birlikte 27 Mart-7 Nisan tarihleri ​​arasında Çin’i ziyaret etmeyi planladığı duyuruldu.

Ma, 74 yıl sonra anakarayı ziyaret eden ilk eski Tayvan lideri olacak.

Çin basınına göre, Ma’nın Çin’de Nanjing, Wuhan, Changsha, Chongqing ve Şanghay dahil olmak üzere birçok şehri ve atalarının mezarlarını ziyaret etmesi planlanıyor.

Çin’in Tayvan İşleri Ofisi, ziyaretin, Boğazlar arası barışçıl kalkınmaya yeni bir enerji katabileceğini kaydetti.

Ma, Tayvan’ın ana muhalefet partisi Kuomintang’ın (KMT) kıdemli bir üyesi.

Çin ile yakın bağları destekleyen KMT, Tayvan Boğazı’ndaki gerginlik göz önüne alındığında, Çin’e ‘erişmeye’ her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.

Ma’nın planlanan gezisinin, mevcut Tayvan lideri ve Tayvan’ın bağımsızlığını savunan DPP’nin başkanı Tsai Ing-wen’in olası ABD ziyaretiyle aynı tarihlere denk gelmesi dikkat çekti. Farklı yönlerdeki ziyaretler, iki Tayvan liderinin ve partilerinin Çin’le birleşme politikalarındaki farklılıkları da daha görünür kıldı.

DİPLOMASİ

Hindistan ABD’den ithal ettiği ürünlerin %55’inde tarifeleri düşürmeye açık

Yayınlanma

İki hükümet kaynağının verdiği bilgiye göre Hindistan, iki ülkenin müzakere ettiği ticaret anlaşmasının ilk aşamasında 23 milyar dolar değerindeki ABD ithalatının yarısından fazlasına uygulanan gümrük vergilerini düşürmeye açık.

Güney Asya ülkesi, ABD Başkanı Donald Trump’ın 2 Nisan’dan itibaren yürürlüğe girecek olan ve piyasaları altüst eden, Batılı müttefikleri arasında bile politika yapıcıları telaşa düşüren karşılıklı gümrük vergilerinin etkisini hafifletmek istiyor.

Konuyla ilgili bilgi sahibi iki hükümet kaynağının Reuters’a verdiği bilgiye göre, Yeni Delhi yaptığı bir iç analizde bu tür karşılıklı tarifelerin ABD’ye yaptığı 66 milyar dolar değerindeki toplam ihracatın %87’sini vuracağını tahmin etti.

Medyaya konuşma yetkileri olmadığı için isimlerinin açıklanmasını istemeyen iki kaynak, anlaşma kapsamında Hindistan’ın ithal ettiği ve %5 ila %30 arasında değişen gümrük vergilerine tabi olan ABD mallarının %55’inde gümrük vergilerini indirmeye açık olduğunu söyledi.

Kaynaklardan biri, Hindistan’ın bu mal kategorisinde ABD’den 23 milyar dolardan fazla değerde ithal edilen mallar üzerindeki tarifeleri “önemli ölçüde” düşürmeye, hatta bazılarını tamamen kaldırmaya hazır olduğunu söyledi.

Hindistan Ticaret Bakanlığı, Başbakanlık Ofisi ve bir hükümet sözcüsü yorum isteyen maillere yanıt vermedi.

Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre ABD’nin ticaret ağırlıklı ortalama gümrük tarifesi yaklaşık %2,2 iken Hindistan’ınki %12’dir. Amerika Birleşik Devletleri’nin Hindistan ile 45.6 milyar dolarlık ticaret açığı bulunuyor.

Başbakan Narendra Modi’nin şubat ayındaki ABD ziyareti sırasında iki ülke, erken bir ticaret anlaşması yapılması ve gümrük tarifeleri konusundaki anlaşmazlığın çözülmesi için görüşmelere başlama kararı aldı.

Yeni Delhi, karşılıklı gümrük tarifeleri açıklanmadan önce bir anlaşma yapmak istiyor ve ABD’nin Güney ve Orta Asya Ticaret Temsilci Yardımcısı Brendan Lynch, salı gününden itibaren ticaret görüşmeleri için ABD’den bir yetkili heyetine liderlik edecek.

Hindistan hükümeti yetkilileri, ABD’den yapılan ithalatın yarısından fazlasına uygulanan gümrük vergilerinin düşürülmesinin, karşılıklı vergilerden muafiyet sağlanmasına bağlı olduğu uyarısında bulundu.

Yetkililerden biri, tarife indirimi kararının nihai olmadığını, geniş bir indirim yerine tarifelerin sektörel ayarlamaları ve ürün bazında müzakereler gibi diğer seçeneklerin görüşüldüğünü söyledi.

Yetkili, Hindistan’ın engelleri tek tip olarak azaltmak için daha geniş bir tarife reformu yapmayı da düşündüğünü, ancak bu tür tartışmaların erken aşamalarda olduğunu ve ABD ile görüşmelerde hemen yer almayabileceğini söyledi.

Modi, kasım ayındaki seçim zaferinden dolayı Trump’ı tebrik eden ilk liderler arasında yer alsa da, ABD Başkanı Hindistan’ı “gümrük vergisi istismarcısı” ve “gümrük vergisi kralı” olarak nitelendirmeye devam etti ve hiçbir ülkeyi gümrük vergilerinden muaf tutmayacağı sözünü verdi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Rusya-ABD görüşmelerinde Ukrayna konusunda somut ilerleme sağlanamadı

Yayınlanma

Suudi Arabistan’da gerçekleşen Rusya-ABD Ukrayna müzakerelerinde önemli bir ilerleme kaydedilemedi. Rus heyeti, Ukrayna’nın dört bölgesinin tamamının Rusya kontrolüne geçmesini talep ederken, Kremlin görüşmelerin içeriğinin kamuoyuyla paylaşılmayacağını açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD ile Karadeniz’de seyrüsefer güvenliği ve tahıl anlaşmasının yeniden başlatılmasını görüştüklerini belirtti.

Suudi Arabistan’da pazartesi günü Rusya ile ABD arasında gerçekleşen Ukrayna konulu müzakerelerin yeni turu, somut bir anlaşma ya da kayda değer bir ilerleme sağlanamadan sona erdi.

Yaklaşık 12 saat süren görüşmelerin “kolay geçmediği” belirtildi. Rus heyetinde, Federal Güvenlik Teşkilatı (FSB) Direktörü Danışmanı Sergey Beseda ile birlikte yer alan Senatör Grigoriy Karasin, görüşmelerin zorlu geçtiğini ifade etti.

Karasin, TASS haber ajansına yaptığı açıklamada, “Her konuda karar alınamadı, her konuda anlaşmaya varılmadı. Ancak, yeni yönetimin ve uzman gruplarının toplantıya gelmesi dikkate alındığında, böyle bir görüşmenin yapılmış olması çok zamanında oldu, diye düşünüyorum,” dedi.

Karasin, Rusya ile ABD arasındaki müzakerelerin, Birleşmiş Milletler (BM) ve “bazı ülkeler” de dahil olmak üzere uluslararası toplumun katılımıyla devam edeceğini söyledi.

RİA Novosti kaynaklarının, müzakerelerin ardından beklendiğini bildirdiği Rusya ve ABD’nin ortak açıklaması da yayımlanmadı.

Kremlin, bugün yaptığı açıklamada, toplantının sonuçlarının açıklanmasının planlanmadığını duyurdu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Bu hâlâ teknik görüşmelerle ilgili. Teknik görüşmeler, detaylara inilen görüşmelerdir, bu nedenle bu görüşmelerin içeriği kesinlikle kamuoyuyla paylaşılmayacak,” şeklinde konuştu.

Peskov’un aktardığına göre, müzakerelerin sonuçları Rusya ve ABD başkanlarına sunuldu ve şu anda “analiz ediliyor.”

Bunun yanı sıra Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bugün yaptığı açıklamada, Riyad’da ABD ve Rusya’nın öncelikle Karadeniz’de güvenli seyrüsefer konularını ve Temmuz 2022’den 2023 yazına kadar yürürlükte olan “tahıl anlaşması”nın olası yeniden başlatılmasını görüştüklerini söyledi.

İstanbul’da yapılan anlaşma, Rusya’nın gıda ihracatına yönelik Batı kısıtlamalarının kaldırılması koşuluyla, Ukrayna limanlarından Karadeniz üzerinden tarım ürünleri ihracatı için güvenli bir koridor oluşturulmasını öngörüyordu.

Lavrov’un ifadelerine göre Rusya, Karadeniz girişiminin “herkes için daha kabul edilebilir bir biçimde” yeniden başlatılmasını destekliyor ve aynı zamanda ABD’den güvenlik garantileri almayı talep ediyor.

Lavrov, yeni anlaşmalarda “belirsizlik” olmaması gerektiğini ve bu sinyalin Washington’da duyulduğunu de sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Reuters: Fidan, Washington ziyaretinde ABD’den yaptırım muafiyeti ve daha yakın ilişkiler arayacak

Yayınlanma

Reuters ajansının haberine göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu hafta Washington’da ABD’li yetkililerle görüşerek Türkiye’ye uygulanan ABD yaptırımlarının kaldırılmasını ve ülkenin önemli F-35 savaş uçağı programına geri alınmasını talep edecek.

Fidan’ın, Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen ve üst düzey bir Trump yetkilisi tarafından “dönüştürücü” olarak nitelendirilen telefon görüşmesinden günler sonra, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya gelmesi bekleniyor.

Türk diplomatik kaynaklarından birinin anonim kalmak koşuluyla yaptığı açıklamaya göre, Fidan görüşmelerde “CAATSA yaptırımlarının kaldırılması ve Türkiye’nin F-35 programına dönüşü için çalışmalara başlanmasının önemini vurgulayacak.”

Trump, başlangıçta danışmanlarının, Ankara’nın 2019’da Rus S-400 hava savunma füze sistemlerini satın alması nedeniyle Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında Ankara’ya yaptırım uygulaması yönündeki tavsiyelerini görmezden gelmiş, ancak 2020’de bu adımı atmıştı.

Söz konusu hamle, Türkiye’nin üretici ve alıcı olduğu F-35 programından çıkarılmasına da yol açtı.

Ankara, çıkarılmasının haksız ve yasa dışı olduğunu savunuyor ve programa yeniden katılmayı veya programa yaptığı yatırımın geri ödenmesini talep ediyor.

Biden yönetimi döneminde, müttefikler arasında S-400 çıkmazını çözmek için görüşmeler devam ediyordu.

Konuya aşina bir kaynak, Türkiye’nin sistemleri operasyonel tutmama sözü verdiğini ancak bir atılımın asla gerçekleşmediğini belirtti.

20 Ocak’ta yeniden göreve gelen Trump, Moskova’yı izole etme ve Kiev’e koşulsuz destek verme yönündeki politikayı tersine çevirerek Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını sona erdirmeye odaklandı.

Reuters‘a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir Türk yetkili, Trump’ın Moskova’ya yaklaşımındaki değişimden sonra Washington ile Ankara arasındaki görüşmelerin “yeni bir boyut kazandığını” söyledi.

Yetkili, “Eğer ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları kaldırılacaksa, CAATSA’nın üçüncü ülkelere uygulanması mantıksız hâle geliyor. Bu konu, Türkiye-ABD ilişkileri kadar Türkiye-Rusya ilişkileriyle de ilgili,” diye ekledi.

Konuya aşina kaynaklar, Erdoğan ve Trump arasındaki telefon görüşmesinin önümüzdeki günlerdeki görüşmelere olumlu bir ivme kazandırabileceğini, fakat herhangi bir söz verilmediğini belirtti.

Trump’ın Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff, daha önce ünlü sunucu Tucker Carlson’a verdiği röportajda, “Başkan’ın Erdoğan ile birkaç gün önce harika bir görüşmesi oldu. Gerçekten dönüştürücü olduğunu söyleyebilirim,” demişti.

F-35 programından çıkarılması, Türkiye’yi 40 adet Lockheed Martin Block-70 F-16 savaş uçağı satın almaya itti.

Fakat, tedarik konusunda anlaşmaya varılmasına rağmen, aylar geçmesine rağmen alım konusunda çok az ilerleme kaydedildi.

Türk kaynak, Fidan’ın ziyareti sırasında Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye’deki son gelişmeler ve Gazze’deki durumu da görüşeceğini belirtti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English