Diplomasi
ExxonMobil, Azerbaycan’ın kara sahalarındaki petrol için devrede

Amerikan enerji şirketi ExxonMobil, Azerbaycan’ın kara sahalarında çıkarılması zor petrolün jeolojik keşfine ilgi gösteriyor. Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR ile ExxonMobil arasında, Bakü’deki bir enerji konferansında geleneksel olmayan petrol yataklarının araştırılması, geliştirilmesi ve üretimi konusunda bir mutabakat zaptı imzalandı.
Amerikan enerji şirketi ExxonMobil, Azerbaycan’ın kara sahalarında bulunan ve çıkarılması zor petrol rezervlerinin jeolojik keşfine ilgi duyduğunu açıkladı.
ExxonMobil Başkan Yardımcısı John Ardill, Reuters‘a verdiği demeçte, şirketin bu alandaki potansiyeli değerlendirmek istediğini belirtti.
Bu gelişme, Azerbaycan’ın ağırlıklı olarak eski petrol yataklarını işlettiği bir dönemde, Batılı ortaklar ve onların teknolojileri sayesinde Hazar Denizi’nin şelfinde yoğunlaşan petrol üretimini önümüzdeki beş yıl boyunca 29 milyon ton seviyesinde tutma hedefine katkı sunabilir.
SOCAR ile stratejik işbirliği
Bakü’de düzenlenen bir enerji konferansı sırasında, Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) ile ExxonMobil arasında, geleneksel olmayan petrol yataklarının araştırılması, geliştirilmesi ve üretimi alanında bir mutabakat zaptı imzalandı.
ExxonMobil’in çıkarılması zor petrolün geliştirilmesindeki deneyiminin, toplam üretimin yüzde 5’ini oluşturan Azerbaycan’ın kara sahalarındaki petrol üretiminin artırılmasına yardımcı olabileceği değerlendiriliyor.
Reuters ajansına konuşan ExxonMobil Başkan Yardımcısı John Ardill, gelecekteki işbirliğinin ayrıntılarını açıklamak için henüz erken olduğunu ifade ederken, şirketinin özellikle ABD’nin Permiyen Havzası başta olmak üzere geleneksel olmayan yatakların geliştirilmesinde zengin deneyime ve teknolojilere sahip olduğunu hatırlattı.
Azerbaycan’ın kara sahalarında büyük potansiyel
SOCAR Jeoloji Başkan Yardımcısı Arzu Javadova ise Reuters‘a yaptığı açıklamada, Azerbaycan’ın kara sahalarının büyük bir potansiyele sahip olduğunu, henüz tam olarak incelenmediğini ve özel teknolojilerin uygulanmasını gerektirdiğini söyledi.
Javadova, imzalanan mutabakat zaptı kapsamında keşif kuyularının açılmasının öngörülmediğini, zaptın projeyi değerlendirme ve bir sonraki aşamaya geçme imkânı tanıdığını ekledi.
ExxonMobil, Azerbaycan’ın en büyük yatakları olan Azeri-Çırak-Güneşli’nin geliştirilmesi projelerinde ve Hazar Denizi’nde çıkarılan petrolü Türkiye’ye ve oradan da Avrupa’ya taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattında da pay sahibi konumunda bulunuyor.
Şirket, 2018 yılında Japon CIECO şirketinin hissesini satın alarak Azeri-Çırak-Güneşli’de yüzde 6,79 ve Bakü-Tiflis-Ceyhan’da yüzde 2,5 paya sahip olmuştu.
Amerika
Trump’tan Kanada mallarına yüzde 35 tarife

ABD’ye ithal edilen Kanada malları, önümüzdeki aydan itibaren yüzde 35’lik genel gümrük vergisine tabi olacak.
ABD’nin en büyük ticaret ortaklarından biri olan Kanada, son günlerde Trump’tan 1 Ağustos’ta yürürlüğe girecek yeni gümrük vergileri konusunda uyarı mektubu alan bir dizi ülke arasında sonuncu oldu.
Haberin ardından, önde gelen borsa endekslerinin vadeli işlem fiyatları düştü.
Başkan Trump’ın sosyal medyada yaptığı açıklamada duyurduğu oran, beklentilerin üzerinde ve şubat ayında Kanada mallarına uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergisinden daha yüksek.
Müzakereler hakkında konuşmak için isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, yönetimin gümrük vergisini yalnızca 2020 USMCA’ya (ABD-Meksika-Kanada ticaret anlaşması) uymayan mallara uygulamayı planladığını, fakat nihai ayrıntıların Trump’a kalacağını söyledi.
Trump, daha önce NBC’ye verdiği röportajda, ABD ile ticaret anlaşması imzalamayan tüm ülkelere yalnızca yüzde 15 veya 20 oranında gümrük vergisi uygulamayı düşündüğünü belirtmişti.
Başbakan Mark Carney’e hitaben yazdığı ve sosyal medya platformu Truth Social’da paylaştığı mektupta Trump, Kanada yönetimini uyuşturucu kaçakçılığını önlemede “başarısızlık” ile eleştirdi.
Başkan, gümrük vergilerinin Kanada’nın fentanilin sınırdan geçmesini önlemek için yeterince çaba göstermediğine yönelik misilleme amaçlı olduğunu sürekli tekrar ediyor.
Trump, “Kanada, fentanilin akışını durdurmak için benimle işbirliği yaparsa, bu mektubu yeniden gözden geçirmeyi düşünebiliriz,” diye yazdı.
Carney, Trump’ın mektubuna yanıt vererek, hükümetinin “işçilerimizi ve işletmelerimizi kararlılıkla savunduğunu” ve “1 Ağustos’a kadar revize edilen son tarihe kadar bu şekilde devam edeceğini” belirtti.
Başbakan, “Kanada, Kuzey Amerika’da fentanil belasını durdurmak için hayati adımlar attı,” diye ekledi.
Kanada Dışişleri Bakanı Anita Anand, iki ülkenin Carney’nin ısrarla talep ettiği 21 Temmuz tarihine kadar yeni bir iktisadi ve güvenlik anlaşmasına varacağını umduğunu söyledi.
Anand, “Ekiplerimiz kapalı kapılar ardında karmaşık müzakerelerde çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Bu, ekonomimizin sağlığı ve Kanada’daki işletmelerde çalışan Kanadalı işçilerin yararı için gerekli,” dedi.
NBC röportajında Trump, 27 üye ülkeye yeni gümrük vergileri uygulayacağını Avrupa Birliği’ne de bildireceğini söyledi.
AB ve ABD, ticaret anlaşmasına varmak ve birbirlerinin mallarına uygulanan yüz milyarlarca dolarlık gümrük vergilerini önlemek için aylardır zorlu müzakereler yürütüyor.
AB’nin baş ticaret müzakerecisi Maroš Šefčovič çarşamba günü Avrupalı milletvekillerine, müzakerelerin devam ettiğini ve şu ana kadar Trump’ın mektuplarından “AB’nin kurtulduğunu” söyledi.
Diplomasi
Almanya ve Taliban yönetimi, Afgan göçmenlerin geri gönderilmesi planını görüşüyor

Almanya’nın eski Dış İstihbarat Başkanı August Hanning, Afganistan’ın eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile bir araya gelerek Berlin’in Afgan göçmenleri Taliban kontrolündeki ülkelerine geri gönderme planını masaya yatırdığını açıkladı.
Almanya’nın eski Dış İstihbarat Başkanı August Hanning, Afganistan’ın eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile bir araya gelerek Berlin’in Afgan göçmenleri Taliban kontrolündeki ülkelerine geri gönderme planını masaya yatırdığını açıkladı.
Berlin’de ‘gayri resmi’ görüşme
Alman Bild gazetesinin haberine göre, 2000’li yılların başında Almanya Dış İstihbarat Servisi (BND) başkanlığı görevini yürüten Hanning, 2001-2014 yılları arasında görev yapan eski Afganistan Cumhurbaşkanı Karzai ile kısa süre önce Berlin’de lüks bir otelde bir araya geldi.
Hanning, Welt kanalına yaptığı açıklamada, Karzai’nin Taliban yetkilileriyle “gayri resmi” temaslarını sürdürdüğünü belirtti.
Kendi rolüyle ilgili olarak ise Alman hükümetinden “resmi bir yetkisi olmadığını” vurguladı.
Almanya denetiminde özel bölge planı
Görüşmenin içeriğine dair bilgi veren Hanning, ülkesine geri dönen Afganların barınması için Afganistan’da Almanya’nın denetiminde bir bölge kurulması fikrini Karzai ile müzakere ettiğini ifade etti.
Almanya, Taliban’ın 2021’de yönetimi ele geçirmesinin ardından Afganistan’a yönelik sınır dışı işlemlerini durdurmuş ve Kabil’deki büyükelçiliğini kapatmıştı.
O tarihten bu yana Berlin’in Taliban yetkilileriyle yalnızca üçüncü taraflar aracılığıyla dolaylı temasları bulunuyordu.
Ancak göçmenlik konusunun ülke siyasetinde ana gündem maddelerinden biri haline gelmesi ve aşırı sağcı AfD’nin yükselişi, sınır dışı işlemlerinin yeniden başlatılmasına yönelik tartışmaları tekrar alevlendirdi.
Önceki Alman hükümetinin Taliban ile yürüttüğü dolaylı müzakereler sonucunda, geçtiğimiz yıl ağustos ayında suç işlediği tespit edilen 28 Afgan vatandaşı sınır dışı edilmişti.
Diplomasi
Lavrov-Rubio görüşmesinde ‘yeni yaklaşımlar’ masaya yatırıldı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Malezya’da bir araya gelerek Ukrayna ihtilafını ele aldı. Rubio, ihtilafın çözümüne yönelik bir ‘yol haritası’ görmek istediklerini belirtirken, Rusya tarafı diyaloğun devam edeceğini ve doğrudan uçuşların yeniden başlatılmasını teklif etti. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye ve İran’daki durum da masaya yatırıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 10 Temmuz’da Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da bir araya geldi.
ASEAN zirvesi kapsamında gerçekleşen ve 50 dakika süren görüşme, iki bakanın 18 Şubat’taki Riyad buluşmasının ardından ikinci yüz yüze teması oldu.
Görüşmenin ardından Rubio, ABD Başkanı Donald Trump gibi Ukrayna’daki ihtilafın çözümüne yönelik müzakerelerin seyrinden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi.
Buna rağmen görüşmenin ‘samimi ve önemli’ olduğunu belirten Rubio, Rus mevkidaşıyla krizin çözümünde Moskova için ‘yeni bir yaklaşımla’ ilgili bazı fikirleri ele aldıklarını söyledi.
Reuters‘ın aktardığına göre Rubio, “İhtilafı sona erdirecek bir yol haritası görmemiz gerekiyor,” dedi.
Moskova’dan ‘doğrudan uçuş’ teklifi
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise internet sitesinden yayımladığı açıklamada, bakanların ihtilaflı durumlarda ‘barışçıl çözümler bulma’, Rusya-ABD arasındaki iktisadi ve insani işbirliğini yeniden tesis etme ve iki ülke toplumları arasında engelsiz temasları sağlama konusundaki karşılıklı niyetlerini teyit ettiklerini bildirdi.
Açıklamada, Rus tarafının özellikle doğrudan uçuşların yeniden başlatılmasının bu sürece katkı sağlayabileceğini belirttiği vurgulandı.
Görüşmede ayrıca ikili diplomatik misyonların işleyişinin normalleştirilmesi için daha fazla çalışmanın önemi üzerinde duruldu.
Moskova’ya göre toplantıda, Ukrayna’daki çözüm süreci, Suriye ve İran’daki durum da dahil olmak üzere ikili gündem ve dünyadaki durum hakkında ‘kapsamlı bir görüş alışverişi’ yapıldı.
Rusya’nın, karşılıklı çıkar teşkil eden ‘genişleyen bir yelpazedeki’ konularda dışişleri bakanlıkları aracılığıyla ‘yapıcı ve karşılıklı saygıya dayalı diyaloğu’ sürdürme kararı aldığı belirtildi.
‘Diyalogda yavaşlama yok’
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Rusya ile ABD arasındaki diyalogda bir yavaşlama olmadığını vurguladı.
RIA Novosti‘nin aktardığına göre Ryabkov, “Yakında üçüncü tur istişarelerin zamanlaması konusunda bir karara varacağımızı düşünüyorum. Bu istişarelerde, ‘tahriş edici unsurlar’ olarak da adlandırılan tamamen ikili konular ele alınacak,” diye konuştu.
Görüşmeye Rusya tarafından Dışişleri Bakanlığı Kuzey Atlantik Dairesi Direktör Vekili Kirill Mihaylov ve Daire Bölüm Başkanı Aleksandr Posılkin katıldı.
Amerika tarafında ise Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşar Yardımcısı Alison Hooker ve Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Dairesi Direktörü Michael Anton yer aldı.
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Ortadoğu2 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Kimler faşist olabilir? Önce Mussolini’nin İtalya’sına, sonra İsrail’e bakalım
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Görüş2 hafta önce
Modi dönemi, Hindistan’ın ‘karanlık döneminin’ ileri bir uyarlaması mı?