Bizi Takip Edin

AMERİKA

Fed faizleri sabit tuttu, Powell ‘yüksek faize devam’ işareti verdi

Yayınlanma

ABD Merkez Bankası (Fed) çarşamba günü faiz oranlarını sabit tuttu ve borçlanma maliyetlerinde indirimlere hâlâ eğilimli olduğunun sinyalini verdi, fakat kararın nihayetinde enflasyon verilerine bağlı olduğuna işaret etti.

Fed Başkanı Jerome Powell, 2024’e beklenenden daha yüksek üç aylık enflasyonla başladıktan sonra, kurumun hedefi %2’ye doğru çekilmesinin ‘önceden beklenenden daha uzun süreceğini’ söyledi.

Powell faiz artışlarının olası olmadığını söylerken, temmuz ayından bu yana uygulanan gösterge politika faizinin %5,25-%5,50 aralığında potansiyel olarak daha uzun süre tutulmasına zemin hazırladı.

Powell, ABD merkez bankacılarının hâlâ mevcut politika faizinin enflasyonu kontrol altına almak için ekonomik faaliyetler üzerinde yeterli baskı oluşturduğuna inandıklarını ve bunun belirginleşmesi için gerektiği kadar beklemekten, bu arada enflasyon sadece yatay hareket etse bile, memnun olacaklarını söyledi.

Fed’in tercih ettiği enflasyon ölçütü olan kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi mart ayında bir önceki aya göre hızlanarak yıllık %2,7 oranında arttı.

“Enflasyon hâlâ çok yüksek”

Powell, Federal Açık Piyasa Komitesinin iki günlük politika toplantısının sona ermesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, “Enflasyon hâlâ çok yüksek. Enflasyonun düşürülmesinde daha fazla ilerleme kaydedilmesi garanti değil ve ileriye dönük yol belirsiz,” dedi.

Powell, enflasyonun yıl boyunca düşeceği tahminini koruduğunu, fakat ‘buna olan güveninin eskisinden daha düşük olduğunu’ söyledi.

Bu yıl faiz indirimi yapılıp yapılmayacağı da belirsizliğini koruyor.

Powell, “Enflasyonun beklenenden daha kalıcı olduğu ve işgücü piyasasının güçlü kaldığı ama enflasyonun yatay seyrettiği ve daha fazla güven kazanmadığımız bir patikaya sahip olursak, bu faiz indirimlerini ertelemenin uygun olabileceği bir durum olabilir. Faiz indirimine gitmemenin yolları da var, indirime gitmenin yolları da var. Bu gerçekten de verilere bağlı olacak,” ifadelerini kullandı.

Fed, bilanço küçültme hızını azaltacak

Fed, oybirliğiyle onaylanan açıklamasında, “Komite, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde %2’ye doğru ilerlediğine dair daha fazla güven kazanana kadar hedef aralığını düşürmenin uygun olacağını düşünmemektedir,” ifadesini tekrarladı.

Fed açıklamasında, son aylarda Komitenin %2’lik enflasyon hedefine doğru daha fazla ilerleme kaydedilmediği de vurgulandı.

ABD merkez bankası ayrıca 1 Haziran’dan itibaren bilançosunu küçültme hızını azaltacağını ve mevcut 60 milyar dolara karşılık her ay sadece 25 milyar dolarlık Hazine tahvilinin elden çıkarılmasına izin vereceğini açıkladı.

Bu adım, 2019’da Fed’in son parasal sıkılaştırma döneminde olduğu gibi, finansal sistemin rezerv sıkıntısı çekmemesini sağlamayı amaçlıyor.

Fed başkanına göre stagflasyon tehlikesi yok

Fed, ekonomik büyümeye ilişkin genel değerlendirmesini sürdürerek ekonominin ‘sağlam bir hızda genişlemeye devam ettiğini’ söyledi ve istihdam artışlarının güçlü ve işsizlik oranının ise düşük kalmaya devam ettiğini kaydetti.

Powell, ilk çeyrekte gayri safi yurtiçi hasılanın %1,6’lık nispeten zayıf büyümesine karşılık olarak, özel iç talepteki %3,1’lik artışın ekonominin geldiği noktayı daha iyi gösterdiğini ve son dönemde göçte yaşanan sıçramanın da bunu desteklediğini söyledi.

ABD’nin durgun büyüme ve yükselen fiyatlarla bir ‘stagflasyon’ dönemine girme riski sorulduğunda Powell, mevcut koşulların 1970’lerin sonunda yüksek işsizlikle birlikte fiyatların yıllık %10’dan fazla arttığı döneme benzemediğini söyledi.

Powell, “Şu anda … oldukça sağlam bir büyümemiz var … Enflasyon %3’ün altında seyrediyor. Ben ‘stag’ da ‘flasyon’ da görmüyorum,” dedi.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English