Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Fransa AB-Mercosur anlaşmasını “tüm araçlarla” engellemeye çalışıyor

Yayınlanma

Fransa Maliye Bakanı Antoine Armand perşembe günü yaptığı açıklamada hükümetinin Avrupa Birliği ile Latin Amerika bloğu Marcosur arasındaki ticaret anlaşmasının kabul edilmesini engellemek için elinden geleni yaptığını söyledi.

Fransız çiftçiler Mercosur bloğuyla yapılacak ticaret anlaşmasını protesto etmeye başladı ve Paris dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesini yaratacak olan anlaşmanın onaylanmasına karşı direnişe öncülük ediyor.

Sud Radio’ya konuşan Antoine Armand, “Mercosur (anlaşmasının) mevcut haliyle kabul edilmemesini sağlamak için kurumsal ve Avrupa düzeyinde oylama da dahil olmak üzere tüm araçları kullanıyoruz,” dedi.

Bakan, Fransa’nın “bazen tereddüt eden” ortaklarını anlaşmayı durdurmaya “ikna etmeye” çalıştığını söyledi.

Çarşamba günü Başbakan Michel Barnier, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e “bu anlaşmanın Fransa için kabul edilemez olduğunu” söylemişti.

Ülkenin tarım bakanı Annie Genevard da pazar günü yaptığı açıklamada Güney Amerika ülkeleri ile AB arasında planlanan serbest ticaret anlaşmasını “99.000 ton sığır eti, 180.000 ton şeker ve benzer miktarlarda kümes hayvanı etinin” ülkeye girişine izin vereceği ve yerel üreticiler için zarar verici bir rekabet yaratacağı için “kötü bir anlaşma” olarak nitelendirdi.

Cumhurbaşkanı Emmanuel ​​Macron, Brezilya’daki G20 zirvesinden önce kısa bir Latin Amerika turuna çıkıyor ve hedefinin de ticaret anlaşmasını geciktirmek ve koparabildiği kadar taviz koparmak olduğu belirtiliyor. Macron, pazartesi günü Brezilya lideri Lula ile bir araya gelecek.

AB’nin 27 ülkesi ile Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Uruguay’dan oluşan Mercosur ülkeleri arasındaki ticaret anlaşması 25 yıldır müzakere ediliyor.

Anlaşmanın ana hatları 2019’da kabul edildi fakat bazı AB ülkeleri çevresel kaygılar nedeniyle anlaşmanın onaylanmasını engelledi.

Baş muhalif Fransa hâlâ anlaşmayı durdurmaya çalışıyor. Çiftçi örgütleri çarşamba günü hem Paris’te hem de Brüksel’de, Avrupa’yı daha ucuz tarımsal ürünlerle dolduracağından korktukları anlaşmaya karşı yeni protestolar düzenlediler.

Fransa’nın en büyük çiftçi örgütü FNSEA’nın başkanı çarşamba günü yaptığı açıklamada, çiftçilerin Güney Amerika’dan artan ithalatın Avrupa Birliği tarımına zarar vereceğini söyleyerek AB-Mercosur serbest ticaret anlaşmasına karşı çıkmak için pazartesi gününden itibaren protesto gösterileri planladıklarını söyledi.

FNSEA’dan Arnaud Rousseau France Inter radyosuna yaptığı açıklamada, “Güney Amerika ülkelerinin bir kısmını Avrupa’ya bağlayan bu ticaret anlaşması tarım için dramatik sonuçlar doğurma riski taşıyor,” dedi.

Bu gelişme, Belçika’daki çiftçilerin çarşamba günü Brüksel’deki AB merkezi yakınlarında gösteri çağrısında bulunmalarının ardından yaşandı.

Belçika hükümeti de bağlayıcı ayna hükümleri (mirror clauses) içermeyen AB-Mercosur ticaret anlaşmasını reddedeceğini açıkladı. Görevden ayrılacak Tarım Bakanı David Clarinval, Bakan, her iki tarafta da aynı üretim standartlarının sağlanması için ayna maddelerin eklenmesini talep ediyor.

DİPLOMASİ

Macaristan, ikinci kez Patrik Kirill’in AB yaptırım listesine girmesine engel oldu

Yayınlanma

Macaristan, Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’in AB’nin 15. yaptırım paketine dahil edilmesini ikinci kez engelledi. Ayrıca Budapeşte, Rusya’ya yönelik diğer önemli yaptırım kararlarına da çeşitli engellemeler uyguladı.

Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó, Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’i, Avrupa Birliği’nin 15. yaptırım paketi kapsamına alınmasını engellediklerini açıkladı.

Magyar Nemzet gazetesinin haberine göre Szijjártó, “Din adamlarına yönelik yaptırımlar, barış için son umudu da ortadan kaldırır,” diyerek bu kararın gerekçesini vurguladı.

Bu, Rus Ortodoks Kilisesi liderinin, Budapeşte’nin girişimleri sayesinde yaptırımlardan ikinci kez kurtulması anlamına geliyor.

Temmuz-Aralık 2024 döneminde AB Konseyi Dönem Başkanlığını yürüten Macaristan, Rusya Olimpiyat Komitesi ve BM Daimî Temsilcisi Vasiliy Nebenzya’yı da aynı yaptırım paketinden muaf tutmayı başardı.

Rus Ortodoks Kilisesi liderleri, Moskova’nın Ukrayna’ya yönelik askerî harekâtını açıkça desteklediklerini defalarca dile getirmişti. AB, 2022 yılında Rus Ortodoks Kilisesi Patriği’ne yaptırım uygulanmasını ilk kez gündeme getirmiş ancak Macaristan’ın itirazları nedeniyle bu girişim sonuçsuz kalmıştı.

Fakat Çekya, Litvanya, İngiltere, Ukrayna ve Kanada, Patrik Kirill’e yönelik ayrı kısıtlayıcı tedbirler uygulamış durumda.

AB, 16 Aralık 2024’te 15. yaptırım paketini resmen kabul etti. Bu paket, Ukrayna’nın egemenliği, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını tehdit eden 54 kişi ve 30 kurumu kapsıyor.

Yaptırımlar, Gazprom Medya Genel Müdür Yardımcısı Tina Kandelaki, şarkıcı Larisa Dolina, Kiev’deki Ohmatdıt çocuk kiliniğine düzenlenen saldırıdan sorumlu tutulan askeri yetkililer, enerji şirketlerinin üst düzey yöneticileri ve üçüncü ülkelerden Rus petrolü taşıyan 52 tankeri de içeriyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Rusya Devlet Dumasından Taliban kararı

Yayınlanma

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Taliban’ın Rusya’da yasaklı terör örgütü listesinden çıkarılmasını mümkün kılacak yasa tasarısını kabul etti. Yeni düzenleme, örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabilmesini öngörüyor.

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Afganistan’daki Taliban hareketinin Rusya’da yasaklı örgütler listesinden çıkarılmasını öngören yasayı ikinci ve üçüncü son okumalarda kabul etti.

Söz konusu tasarıda, federal terör örgütleri listesinde yer alan örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabileceği belirtiliyor.

Halihazırda Rusya mevzuatı, terörist olarak kabul edilen örgütler için yasağın askıya alınması imkanını sağlamıyor. Fakat kabul deilen yasaya göre, ilgili mahkeme kararı yürürlüğe girer girmez federal terör örgütleri listesinde değişiklik yapılması mümkün olacak.

Tasarıda ayrıca Rusya Federasyonu İdari Yargılama Kanunu’nda değişiklik yapılarak, örgütlere yönelik yasağın geçici olarak askıya alınmasına ilişkin idari davaların değerlendirilme usulü düzenleniyor.

Aynı zamanda 7 Ağustos 2001 tarihli ve 115-FZ sayılı “Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı ile Mücadele” Kanununa da eklemeler yapıldı. Özellikle, bir örgütün veya bireyin aşırılıkçı ya da teröristler listesinden çıkarılma gerekçeleri açıklığa kavuşturuldu.

Tasarı, aralarında Andrey Klişas, Vasiliy Piskarev ve Andrey Lugovoy’un da bulunduğu beş milletvekili ve yedi senatör tarafından hazırlandı.

Duma Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Ernest Valeyev, Taliban’ın terör listesinden çıkarılmasının ardından Rusların yasal sonuçlar olmaksızın Taliban’a katılabileceklerini bildirdi.

Taliban, 2003 yılından bu yana Rusya’da terör örgütü olarak kabul edilmesine rağmen, Moskova son birkaç yıldır Taliban ile temaslarını sürdürüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Taliban’dan “müttefik” olarak bahsederken, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Taliban yetkililerini “aklı başında insanlar” olarak tanımlamıştı.

Bu yılın mayıs ayında Rusya’nın dışişleri ve adalet bakanlıkları, Putin’e Taliban’ın terör listesinden çıkarılması gerektiğini gerekçelendiren bir rapor sundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ilgili kararın pragmatizmle alındığını belirtti. Putin ise Rusya’nın Taliban’ı terör listesinden çıkarma yönünde ilerlediğini, ancak bu yönde ilk adımı BM’nin atmasını umduğunu ifade etmişti.

Taliban, Amerikan askerlerinin ülkeden çekilmesinin ardından 2021 yılında Afganistan’da iktidara gelerek kendi hükümetini kurdu. Fakat şu ana kadar Rusya da dahil olmak üzere hiçbir devlet Taliban’ı resmi olarak tanımış değil.

Rusya, Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarma hazırlığında

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Gazprom’un Sırbistan’daki en büyük şirketine yaptırım tehdidi

Yayınlanma

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, ABD’nin, Rusya’nın kontrolünde olduğu gerekçesiyle Sırbistan’ın en büyük enerji şirketi olan Naftna Industrija Srbije (NIS) üzerinde yaptırım hazırlığında olduğunu duyurdu.

Vucic, NIS’in yüzde 50’sinin Gazprom Neft’e, yüzde 6,15’inin Gazprom’a, yalnızca yüzde 29,87’sinin ise Sırp devletine ait olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı, Rusya’nın hissedarlık oranını azaltarak şirket üzerindeki kontrolünü yüzde 50’nin altına düşürmenin yaptırımlardan kaçınmanın bir yolu olabileceğini, ancak bunun Moskova ile ilişkilerde siyasi ve diğer zorluklara yol açabileceğini belirtti.

Konuya ilişkin bir çözüm bulmak amacıyla ABD ve diğer ilgili taraflarla müzakereler yapılacağını duyurdu.

Sırbistan devlet televizyonu RTS‘nin aktardığına göre Vucic, pazar günü yaptığı video açıklamasında, “Yarın Amerikalılarla, Ruslarla ve diğer tüm taraflarla müzakerelere başlayacağız,” ifadelerini kullandı.

Sırbistan’ın en büyük enerji şirketi olan NIS, petrol ve doğalgaz arama, üretim ve rafinaj faaliyetlerini yürütüyor.

Ülkenin yakıt tedarikinin büyük bölümü bu şirket tarafından karşılanıyor. Şirketin işlettiği altyapı arasında Belgrad yakınlarındaki Pančevo rafinerisi ve 400’den fazla benzin istasyonunu kapsayan geniş bir ağ bulunuyor.

Bu yılın ilk dokuz ayında NIS, toplam 2,5 milyon ton petrol rafine etti ve net kârı 74 milyon dolar olarak kaydedildi.

Sırbistan Enerji Bakanı Dubravka Djedovic, NIS’e yönelik yaptırımların ülkede ciddi ekonomik zorluklara neden olabileceği uyarısında bulundu.

Bakan, yaptırımların Bulgaristan’ın Rus gazının Sırbistan’a geçişini durdurmasına yol açabileceğini belirtti.

Ayrıca, Hırvatistan’ın Adriyatik Petrol Boru Hattı Operatörü JANAF, Rus petrolüne uygulanan kısıtlamaların ardından Pančevo rafinerisini besleyen Krk Adası Terminali’nden ham petrol tedarikini durdurabilir.

Vucic, ABD’nin yaptırım planlarının İngiltere tarafından da desteklenmekte olduğunu belirterek, “Bu, son yılların en zor haberlerinden biri,” dedi.

Öte yandan, ABD’nin Belgrad Büyükelçiliği, NIS’in Sırbistan için kritik öneme sahip olduğunu kabul etmekle birlikte, şirketin Rus sahipleri tarafından Ukrayna’daki savaşı finanse etmek amacıyla kullanıldığını öne sürdü.

Büyükelçilik, şirketteki Rus sermayesinin azaltılmasına yönelik çabaları desteklediklerini bildirdi.

Ukrayna’daki savaşın başlamasının ardından Gazprom Neft, riskleri azaltmak amacıyla NIS’teki hisselerinin bir kısmını Gazprom’a devretmişti.

Kommersant gazetesinin kaynaklarına göre, Belgrad yönetimi, 2022’den itibaren Rus hissedarların NIS’teki payını daha da azaltma olasılığını tartışıyor.

Sırp yetkililer ve Macar enerji şirketi MOL, NIS hisselerini satın almak için yarışanlar arasında bulunuyor. Habere göre, bu anlaşma, geçici bir hisse devri olarak planlanabilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English