Bizi Takip Edin

Avrupa

Fransa’da hükümet çöküşün eşiğinde

Yayınlanma

Fransa’da Michel Barnier hükümeti, başta Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi olmak üzere parlamentodaki gruplarla yaşadığı bütçe anlaşmazlığı nedeniyle çatırdıyor.

RN lideri Le Pen pazar günü yaptığı açıklamada, Fransa Başbakanı Michel Barnier’nin hükümetini düşürebilecek bir gensoruyu önlemek için bütçeden daha fazla taviz vermesi gerektiğini söyledi.

Le Pen, Barnier’ye 2 Aralık Pazartesi gününe kadar RN’nin bütçe taleplerine boyun eğmesi ya da hükümetine karşı olası bir gensoruyu destekleyecekleri tehdidiyle karşı karşıya kalması için süre verdi.

Le Pen La Tribune gazetesine verdiği mülakatta, “(Hükümete) karşı bir oylama kaçınılmaz değil. Barnier’in yapması gereken tek şey müzakere etmeyi kabul etmek,” dedi.

Le Pen, son iki haftadır görüşmelerin olduğunu ama işlerin istedikleri gibi ilerlemediğini ekledi.

Barnier geçen hafta planlanan elektrik vergisi artışından vazgeçti, fakat RN ayrıca emekli maaşlarını enflasyona paralel olarak artırmasını istiyor.

RN ayrıca ilaç geri ödemelerinde yapılması planlanan kesintilerin de iptal edilmesini istiyor ve hükümetin gaz vergisini artırmasından memnun değil.

Diğer taleplerinin yanı sıra Fransa’nın Avrupa Birliği bütçesine yaptığı katkının azaltılmasını da istiyor.

Barnier’in sosyal güvenlik finansman tasarısını kabul ettirmek için anayasal yetkilerini kullanmak zorunda kalması ve bunun da kaçınılmaz olarak soldan bir güvensizlik önergesini tetiklemesi halinde anlaşmazlık doruğa ulaşabilir.

Barnier’nin bölünmüş alt meclisteki oylamadan sağ çıkabilmesi için RN’nin çekimser kalmasına ihtiyacı var, aksi takdirde hükümeti ve bütçe tasarısı düşebilir ve Fransa siyasi bir krize sürüklenebilir.

Bütçe Bakanı Laurent Saint-Martin pazar günü yaptığı açıklamada, hükümetin sosyal güvenlik yasa tasarısı üzerinde milletvekillerinin vardığı uzlaşmaya saygı duyduğunu ve RN partisi başkanı Jordan Bardella’nın bunu daha fazla değişiklik yapmayacağı anlamına geldiğini söyledi.

Bardella ise X’te yaptığı açıklamada “Azınlık hükümeti inatçılık ve hizipçilik yoluyla müzakerelere son veriyor ve güvensizlik oyu riskini göze alıyor,” dedi.

RN lideri, bir “son dakika mucizesi” olmadığı takdirde Fransız hükümetini “cezalandırma bütçesi” nedeniyle düşürecek.

Bardella, Başbakan Michel Barnier’den bugün saat 14:00’e kadar taviz gelmemesi halinde partinin güvensizlik oylaması başlatacağını söyledi.

Açmaz kötüleşirken Saint-Martin ve Maliye Bakanı Antoine Armand, güvensizlik oyu verilmesi durumunda Fransız vergi mükellefleri ve emeklilerin doğrudan sonuçlara katlanacağı uyarısında bulundu.

Armand hafta sonu Le Journal du Dimanche gazetesine verdiği demeçte, bunun yılbaşında bir bütçe yapılmasını sağlamak için özel bir acil durum yasası çıkarılması gerektiği anlamına geleceğini söyledi.

Fakat bu yasa sadece bu yılın harcama limitlerini ve vergi hükümlerini devredebilir ki bu da emekli maaşlarının sıkışacağı ve enflasyona göre ayarlanamayacağı için 17 milyon kişi için vergi eşiklerinin yükseleceği anlamına geliyor.

Fransa’nın bütçesi ve hükümetinin geleceği konusunda artan belirsizlik, Fransız borçlarını ve hisse senetlerini baskı altına aldı ve hükümetin tahvilleri üzerindeki risk primini geçen hafta 12 yıldan fazla bir sürenin en yüksek seviyesine çıkardı.

Avrupa

Madrid’de on binlerce kişi Başbakan Sanchez’in istifasını istedi

Yayınlanma

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez hükümetini yolsuzlukla suçlayarak protesto etti. Madrid’de toplanan kalabalık, Sanchez’in istifasını talep ederken, Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo hükümeti ‘mafyavari uygulamalarla’ itham ederek erken seçim çağrısında bulundu.

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin (PP) çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez liderliğindeki sosyalist hükümeti yolsuzlukla suçlayarak başkent Madrid’de protesto gösterisi düzenledi.

Göstericiler, Sanchez’in istifasını talep etti.

Başkentin merkezindeki Plaza de España meydanında toplanan kalabalık, İspanya bayrakları taşıyarak “Pedro Sanchez istifa!” sloganları attı.

Ses kaydı protestoları tetikledi

Halk Partisi, Sosyalist Parti üyesi Laire Díez’in, Başbakan Sanchez’in eşi, kardeşi ve eski başdanışmanına yönelik yolsuzluk şüphelerini araştıran bir polis birimine saldırdığını iddia eden ses kayıtlarının sızdırılmasının ardından gösteri çağrısı yapmıştı.

İddiaları reddeden Díez ise çarşamba günü basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bir kitap için araştırma yaptığını ve ne parti ne de Sanchez adına konuştuğunu belirtti.

Díez, bu açıklamasının ardından başbakanın liderliğindeki Sosyalist Parti üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.

Muhalefet liderinden ‘mafyavari uygulamalar’ suçlaması

Nisan 2022’de partisinin başına geçen Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo, hükümeti bu olayda “mafyavari uygulamalarda bulunmakla” suçladı.

Feijóo, Sanchez’in çok sayıda yolsuzluk skandalının “merkezinde” olduğunu savundu.

Gösteriye katılan Feijóo, “Bu hükümet her şeyi lekeledi: siyaseti, devlet kurumlarını ve güçler ayrılığını,” ifadelerini kullandı. Feijóo ayrıca Başbakan Sanchez’e erken seçim çağrısı yapması için baskıda bulundu.

Diğer yandan Başbakan Sanchez, yakın çevresine yönelik soruşturmaları, sağ kanadın hükümetini devirmek için yürüttüğü bir “karalama kampanyasının” parçası olarak nitelendirerek kınadı.

Sanchez, Haziran 2018’de, selefi olan Halk Partili Mariano Rajoy’u muhafazakar partiyi etkileyen bir yolsuzluk skandalı nedeniyle verilen güvensizlik oyuyla devirerek iktidara gelmişti.

İspanya’da bir sonraki genel seçimlerin 2027’de yapılması planlanıyor.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Almanya’da milyoner sayısı %18 arttı

Yayınlanma

Federal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre, Almanya’da geliri en az bir milyon avro olan milyoner sayısı %18 artarak 34.500’e yükseldi.

Wiesbaden merkezli istatistikçiler, istatistiklerin mevcut olduğu en son dönem olan 2020 ve 2021 verilerini karşılaştırdı.

Yetkililere göre, zenginlerin sayısındaki artış, 2021’deki yüksek enflasyonla kısmen açıklanabilir. Enflasyon etkisi hesaba katılmadığında, milyonerlerin sayısı 2020’ye göre yine de %12 artmış oluyor.

Milyonerler ortalama 2,8 milyon avro kazandı. On kişiden altısı, gelirinin büyük bir kısmını ticari faaliyetlerden elde etti. Milyonerlerin %20’sinden biraz azı çalışırken, %15’i “serbest meslek” sahibi olarak nitelendiriliyor.

junge Welt’in aktardığına göre sendika bağlantılı Hans Böckler Vakfı (HBS) bu rakamlar hakkında endişelerini dile getirdi. HBS’nin Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü bilimsel direktörü Bettina Kohlrausch çarşamba günü AFP’ye verdiği demeçte, kriz dönemlerinde milyoner sayısındaki artışın yoksulların sayısındaki artışla dengelendiğini söyledi.

Kohlrausch, rakamların özellikle düşük ve orta gelirli birçok insanın Almanya’daki sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerinin “haklı” olduğunu gösterdiğini ekledi.

Okumaya Devam Et

Avrupa

AB ulaştırma bakanları ‘uçuş iptalleri’ konusunda anlaşamıyor

Yayınlanma

AB ulaştırma bakanlarının yolcu hakları konusunda bir araya geldiği bugün, geciken uçuşlar için tazminat talep etme hakkı belirsizliğini koruyor.

Mevcut AB kurallarına göre, uçuşunuz üç saatten fazla gecikirse tazminat talebinde bulunabiliyorsunuz. Fakat, şu anda AB toplantılarına başkanlık eden Polonya, bu eşiği yükseltmek istiyor. Bu durumda, tazminat almaya hak kazanan gecikmeli uçuşların sayısı azalacak.

Dün dağıtılan AB içi bir uzlaşma metninde, tazminat için bekleme süresinin kısa uçuşlar için dört saate, uzun uçuşlar için altı saate çıkarılması ve çok kısa uçuşlar için özel bir üç saatlik eşik getirilmesi önerildi.

Polonyalıların argümanı, bunun havayolu şirketlerini, kendilerine daha ucuza gelen uçuşları iptal etme davranışından vazgeçmeye teşvik edeceği yönünde. Bir AB diplomatı, “Yolcular, tazminat alıp uçuşlarının iptal edilmesindense, gecikmeli de olsa varış noktalarına ulaşmayı tercih ediyor,” dedi.

Berlin ve Madrid, üç saatlik kuralı korumak istedikleri için engel çıkarıyorlar. BEUC gibi tüketici grupları da bu görüşe katılıyor. 

Fakat diplomatlar, İtalya ve İrlanda gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin güçlü olduğu ülkelerin eşik değerinin yükseltilmesinden yana olduklarını belirttiler.

Değişiklikler müşterilerin cebine de yansıyabilir. Berlin, 300 avroluk sabit bir talep ücreti istiyor; ama Polonya’nın uzlaşma teklifinin en yüksek tutarı 500 avro olacak. Şu anda geri talep edilebilen maksimum tutar 600 avro.

2024 yılında uçuşların sadece %65’i zamanında varış noktasına ulaştı ve 2035 yılında gecikmelerin altı kat daha fazla olması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English