Bizi Takip Edin

AMERİKA

FT, IRA fiyaskosunu yazdı: Projelerin yüzde 40’ı ya ertelendi ya durduruldu

Yayınlanma

Financial Times’ın (FT) yaptığı bir araştırmaya göre, ABD Başkanı Joe Biden’ın sanayi ve iklim politikalarında yaptığı revizyonun ilk yılında duyurulan en büyük ABD imalat yatırımlarının yaklaşık yüzde 40’ı ertelendi ya da durduruldu.

Biden’ın Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA) ve Çipler ve Bilim Yasası (CHIPS), ABD’nin yerli temiz teknoloji ve yarı iletken tedarik zincirinin gelişimini sağlamak için 400 milyar dolardan fazla vergi indirimi, kredi ve hibe veriyordu.

Biden, ülkenin “Rustbelt” (Pas kuşağı) bölgesini yeniden canlandırmak ve ABD ekonomisini dijitalleştirmek ve karbondan arındırmak için gereken teknolojileri üretmede Çin’e rakip olmak için Ağustos 2022’de IRA ve Çip yasasını onaylamıştı.

84 milyar dolar değerindeki projelerde gecikmeler yaşanıyor

Fakat FT, 100 milyon doların üzerinde meblağlar biçilen projelerden toplam 84 milyar dolarlık bölümünün iki ay ile birkaç yıl arasında ertelendiğini ya da süresiz olarak durdurulduğunu tespit etti.

Şirketler, kötüleşen piyasa koşulları, yavaşlayan talep ve yüksek riskli bir seçim yılında politika kesinliğinin olmamasının planlarını değiştirmelerine neden olduğunu söyledi.

Gecikmeler, Biden’ın endüstriyel bir dönüşümün, onlarca yıldır üretimini başka ülkelere kaydıran ABD’ye istihdam ve ekonomik getiri sağlayabileceğine dair iddiasıyla ilgili soruları gündeme getiriyor.

Başkanın ekonomik kalkınma ve endüstriyel stratejiden sorumlu özel yardımcısı Alex Jacquez ise, Biden yönetiminin inşaat ve imalatı artırma konusunda “yeni bir başarı” elde ettiği konusunda ısrar ediyor.  

Jacquez, “Elbette bu projelerin mümkün olduğunca hızlı bir şekilde hayata geçmesini istiyoruz. İzin alma ve finansmanla ilgili engelleri ortadan kaldırmak için çalışmaya devam ediyoruz,” dedi.

Finansman sorunu başa bela

FT, projelerin durumunu belirlemek için şirketlerle, eyalet ve yerel yetkililerle yüzden fazla görüşme yaptı, ayrıca kurumsal basın bültenlerini ve başvuruları inceledi.

Beklemede olan en büyük projeler arasında Enel’in Oklahoma’daki 1 milyar dolarlık güneş paneli fabrikası, LG Energy Solution’ın Arizona’daki 2,3 milyar dolarlık batarya depolama tesisi ve Albemarle’ın Güney Carolina’daki 1,3 milyar dolarlık lityum rafinerisi yer alıyor.

Birçok gecikme kamuoyuna açıklanmış olsa da, diğerleri açıklanmadı. Albemarle’ın faal olmayan tesisinden kırk dakika uzaklıkta, yarı iletken üreticisi Pallidus’un geçen yıl merkezini New York’tan taşıyacağını ve 443 milyon dolar yatırımla 400’den fazla istihdam yaratarak üretim faaliyetlerine başlayacağını açıkladığı bir tesis bulunuyor. Faaliyetlerin 2023’ün üçüncü çeyreğinde başlaması bekleniyordu, fakat bina kullanılmıyor.

Integra Technologies’in geçen yıl 1,8 milyar dolarlık bir yarı iletken fabrikası kuracağını duyurduğu fakat hükümet finansmanı konusundaki belirsizlik nedeniyle projede ilerleme kaydedemediği Kansas’ın Bel Aire kentinin yöneticisi Ted Henry, “Nefesinizi tutup neler olacağını bekliyorsunuz,” dedi.

Henry, başarılı olması halinde tesisin 8.000 nüfuslu küçük kasaba için “bölgesel bir zafer” olacağını da sözlerine ekledi.

İşgücü ve tedarik zinciri maliyetleri hâlâ yüksek

Programın ilk yılında 220 milyar dolardan fazla temiz teknoloji ve yarı iletken üretim yatırımı açıklandı ve şirketler yeni sübvansiyonlardan yararlanmak için projelerini diğer ülkelerden ABD’ye taşıdı.

Fakat FT’ye göre Çin’deki “aşırı üretim”, elektrikli araçlara yönelik yavaşlayan talep ve politika belirsizliği ile birleşen zorlu makroekonomik zemin daha fazla ilerleme kaydedilmesini engelledi.

IRA’nın vergi indirimleri 2032 yılına kadar uzarken ve Chips yasası seçilen başvuru sahiplerine cömert fonlar verirken, şirketler genellikle üretim için belirli “kilometre taşlarına” ulaşana kadar fon alamıyorlar.

Arizona’daki Casa Grande kentinin Belediye Başkanı Craig MacFarland, “İşgücü ve tedarik zinciri nedeniyle herkes beklenenden daha yüksek maliyetlerle karşılaşıyor,” diyor.

Casa Grande’den bir saat uzaklıkta bulunan Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC), 40 milyar dolarlık projesinin bir parçası olan ikinci fabrikasında üretime başlamayı iki yıl erteledi.

Chang Chung Group’un 300 milyon dolarlık fabrikasını iki yıl ertelemesi ve KPCT Advanced Chemicals’ın 200 milyon dolarlık fabrikasını beklemeye alması ile bölgedeki tedarikçileri de projelerini yeniden yapılandırdı.

“Temiz teknoloji”de yürüyüş yavaşladı

Şu anda Çin, dünyadaki güneş panelleri ve bataryaların dörtte üçünden fazlasını üreterek temiz teknolojilerin üretimine hakim ve önde gelen bir yarı iletken üreticisi.

Aralarında Maxeon, Heliene ve Meyer Burger’in de bulunduğu çok sayıda güneş paneli üreticisi, Pekin’deki “aşırı üretim” nedeniyle küresel fiyatların düşmesinin ardından geçtiğimiz yıl ABD’deki fabrika kurulumlarını erteledi.

ABD’de elektrikli araçlara yönelik talebin yavaşlaması da üretim planlarını sekteye uğrattı. Koreli bir otomobil parçaları üreticisi olan Samkee, Alabama’daki elektrikli araç hatlarını eklemeyi bir ila iki yıl erteledi.

Bu arada, Lear Corporation Aralık 2022’de elektrikli araç parçaları üretmek için 100 milyon dolardan fazla taahhütte bulunmuştu ve bu yılın başlarında Detroit yakınlarında yeni bir fabrikanın faaliyete geçmesi bekleniyordu, fakat şirket artık genişleme konusunda ilerlemiyor.

Bürokrasi ve kurallardaki belirsizlikler de etkili

FT’ye göre gecikmelerin bir kısmı idare kaynaklı. Hükümetin yarı iletken projelerine yönelik Çip yasası finansmanını yavaş bir şekilde uygulamaya koyması ve IRA kurallarının netlik kazanmaması bir dizi projenin durmasına neden oldu.

Elektrolizör üreticisi Nel Hydrogen, hidrojen için vergi indirimi kurallarındaki belirsizlik nedeniyle Michigan’daki 400 milyon dolarlık fabrika projesini durdurdu.

Georgia’da bir batarya parçaları üreticisi olan Anovion, IRA’nın elektrikli araç düzenlemeleri konusunda netlik olmaması nedeniyle 800 milyon dolarlık fabrikasının kurulumunu bir yıldan fazla süreyle erteledi.

Trump faktörü şirketleri ihtiyatlı olmaya zorluyor

Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinde olası bir Donald Trump zaferi de belirsizliği artırıyor.

IRA ile ilgili imalat yatırımlarının büyük kısmı Cumhuriyetçilerin kontrolündeki bölgelere akarken, yasa Kongre’deki Cumhuriyetçilerden oy alamadı.

Eski başkan kampanya mitinglerinde, seçilmesi halinde IRA’yı feshetme sözü veriyor.

Güneş enerjisi üreticisi VSK Energy, geçen yıl açıkladığı Colorado’da 250 milyon dolarlık yatırım ve 900 kişilik istihdam yaratma planlarını rafa kaldırdı ve şirketteki bir yöneticiye göre projesini olası bir Trump yönetiminden korumak için Orta Batı’da Cumhuriyetçi eğilimli bir eyalette yer arıyor.

Güneş paneli parçaları için bir fabrikaya 1,25 milyar dolar yatırım yapma planı da ertelendi. Yönetici, “Her ihtimale karşı, muhtemelen kırmızı [Cumhuriyetçi Parti yanlısı] bir eyalette olmak istersiniz, böylece aynı partiden biri sizin ve haklarınız için savaşacaktır,” diyor.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English