Güney Kore Anayasa Mahkemesi, mart ayı başında Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un görevden alınmasıyla ilgili karar vermeye hazırlanırken şiddetli bir siyasi mücadele alanı haline geldi.
Mahkeme 14 Ocak’tan bu yana Yoon’un aralık ayı başında daha sonra iptal edilen sıkıyönetim ilanıyla görevden alınmasını gerektirecek kadar ciddi anayasa ihlalleri yapıp yapmadığını belirlemek üzere 10 duruşma gerçekleştirdi. Ulusal Meclis’in üçte ikisinden fazlası görevden alınması yönünde oy kullandı.
Mahkemenin 25 Şubat’ta yapılacak son duruşmanın ardından mart ayı başında görevden alma kararını onaylaması ya da reddetmesi bekleniyor.
Nikkei Asia, süreçle ilgili öne çıkan tartışmaları derledi:
Yoon’un Ulusal Meclis’e asker gönderirken verdiği emir neydi?
Başkan Yoon 3 Aralık gecesi sıkıyönetim ilan ettikten sonra Ulusal Meclis’e asker gönderdi. Bu eylemdeki amacı, sıkıyönetimin kaldırılmasını talep etme konusunda anayasal hakka sahip olan yasama organını etkisiz hale getirmek olarak yorumlandı.
Meclis avukatları, Yoon’un komutanlara milletvekillerini ana salondan çıkarma emri vererek sıkıyönetimin kaldırılmasına yönelik bir önergeyi kabul etmelerini engellediğini açıkladı. Yoon’un avukatları ise bunun mecliste düzeni sağlamak ve insanları olası kazalardan korumak için yapıldığını savundu.
Şu anda tutuklu bulunan Özel Harp Komutanlığı’nın eski komutanı Kwak Jong-geun, Yoon’un Kwak’ı henüz yeterli çoğunluğa ulaşılmadığı için “personeli” ana salondan çıkarması için aradığını itiraf etti. Subay bu emir üzerine harekete geçmediğini söyledi.
Salı günkü duruşma sırasında meclisin bir avukatı şunları söyledi: “[Başkan] ulusal silahlı kuvvetleri kişisel birlikleri gibi kullandı ve onları bir darbeye dahil etti.”
Yoon buna karşı çıktı ve söz konusu kişileri tanımlamak için hiçbir zaman “personel” terimini kullanmadığını söyledi. Korece’de milletvekilleri, personel ve ajanlar için kullanılan kelimeler farklı olsa da kulağa benzer geliyor.
Kwak, dönemin savunma bakanı Kim Yong-hyun’un kendisine milletvekillerini salondan çıkarmasını söylediğini belirtti. Kim ise komutanlardan milletvekillerini değil ajanları dışarı çıkarmalarını istediğini ve komutanların yanlış anlamış olabileceğini söyledi. Meclisin avukatı ise böyle bir iddianın mantıklı olmadığını, zira eski savunma bakanının ajan olmaları halinde basitçe geri çekilmelerini emredebileceğini açıkladı.
Yoon siyasetçilerin tutuklanmasını emretti mi?
İkinci konu ise Yoon’un polis şefi ve askeri komutanlara kendisine muhalif olan siyasetçi, yargıç ve gazetecilerin tutuklanması emrini verip vermediğiydi.
Meclis temsilcileri, Yoon’un polis müdürü, özel kuvvetler birim komutanı ve bir casusluk ajansı yetkilisine birlikte bir düzine kişiyi tutuklama emri verdiğini söyledi. Bu kişiler arasında muhalefetteki Demokrat Parti lideri Lee Jae-myung, Meclis Başkanı Woo Won-shik ve iktidardaki Halk Gücü Partisi’nin o dönemki lideri Han Dong-hoon da bulunuyordu.
Sıkıyönetim ilan edildiğinde görevde olan Ulusal İstihbarat Servisi eski müdür yardımcısı Hong Jang-won, Yoon’un bir telefon görüşmesinde kendisine “hepsini yakalamasını” söylediğini ifade etti. Hong daha sonra savunma karşı istihbarat komutanlığından bir liste aldığını da söyledi. Yoon ve avukatları bu iddiayı reddetti ve casusluk teşkilatının tutuklama yetkisi olmadığı için bunun hiçbir anlamı olmadığını savundu. Avukatlar ayrıca listeyi içeren notun gerçekliğini de sorguladı. Ancak mahkeme notu delil olarak kabul etti.
Yoon seçim komisyonuna neden asker gönderdi?
Yoon, eski savunma bakanı Kim’e Ulusal Seçim Komisyonu’nun Seul’ün güneyindeki Gwacheon’daki ofis binasına asker göndererek kurumun elektronik sistemini kontrol etmesini emrettiğini, çünkü elinde casusluk ajansının 2023’te hazırladığı ve sorunlu olduğunu belirten bir rapor olduğunu savundu.
Meclis temsilcileri, Yoon’un 2024 genel seçimlerine hile karıştırıldığına dair bir söylentiye inandığı için komisyonun sunucularını ele geçirmek üzere asker gönderdiğini söyledi.
Yoon’un avukatları da Çin’in Güney Kore seçimlerine karıştığını iddia ederek bazı medya haberlerine atıfta bulundular ancak herhangi bir kanıt sunmadılar.
Sıkıyönetim ülkeye ve halka zarar verdi mi?
Meclisin kıdemli avukatlarından Kim Yi-su, Başkan’ın pervasızca hareket etmesinin ülkeyi derinden yaraladığını söyledi.
Kim Salı günü mahkemede, “Çöken ekonomi daha büyük bir krizle karşı karşıya. Siyasi kutuplaşma derinleşiyor. Ve tüm orduda utanç verici bir travma bıraktı. İnsanlar iyileşme ve restorasyon istiyor,” dedi.
Yoon ve avukatları ise, bunun “barışçıl bir sıkıyönetim” olduğunu ve sadece muhalefetteki Demokrat Parti’nin “büyük” baskısına karşı halka geçici bir uyarı amacı taşıdığını iddia etti. Görevden alınan başkan bu ayın başlarında yapılan bir duruşmada dört kez “hiçbir şey olmadığını” ve sıkıyönetimin kimseye zarar vermeden kaldırıldığını savundu.
Bundan sonra ne olacak?
Her iki taraf da 25 Şubat Salı günü Anayasa Mahkemesi’ne son argümanlarını sunacak. Bunun ardından mahkeme, görevden alma kararının onaylanıp onaylanmayacağına karar verecek.
Anayasada öngörüldüğü üzere, dokuz üyeli mahkemede bir sandalye boş olduğu için karar sekiz yargıçtan altısının onayını gerektiriyor. Mahkeme suçlamayı onaylarsa, şu anda görevden uzaklaştırılmış olan Yoon derhal görevden alınacak ve 60 gün içinde başkanlık seçimi yapılacak.
Mahkemenin davayı reddetmesi halinde ise Yoon görevine geri dönecek.