Avrupa
İngiliz İşçi Partisi, emeklilere verilen yakıt yardımına göz dikti

Birleşik Krallık’ta yeni İşçi Partisi hükümeti “kemer sıkma” politikalarını hızla gündeme sokmaya başladı.
“Sunday Morning with Trevor Philips”e konuşan İşçi Partili Avam Kamarası Lideri Lucy Powell, hükümetin emeklilere yapılan kışlık yakıt ödemelerini keserek tasarruf sağlamaması halinde ekonominin çökebileceğini ileri sürdü.
Powell, Muhafazakârların geride bıraktığı “22 milyar sterlinlik kara delik” nedeniyle, artık teste tabi tutulacak olan yardımın tersine çevirilmesinin “gerekli olduğunu” söyledi.
İşçi Partisi bunun beklediklerinden daha kötü bir açık olduğunu ve zor seçimler yapmalarını gerektirdiğini iddia ediyor.
Kamu sektörü çalışanları enflasyonun üzerinde bir ücret artışı için mücadeleye hazırlanırken, kesintilerde neden emeklilerin hedef alındığı sorusuna Powell, “İçinde bulunduğumuz yılda tasarruf yapmak gerçekten de çok zor. Bunu yapmak zorundaydık çünkü bunu yapmasaydık, piyasaların güven kaybettiğini, potansiyel olarak sterlinin değer kaybettiğini, ekonominin çöktüğünü ve bunun en ağır bedelini ödeyenlerin sen ve ben olmadığımızı görecektik, Trevor, ekonomi çöktüğünde en ağır bedeli ödeyenler toplumun en yoksul kesimleridir,” yanıtını verdi.
Powell, kamu sektörü ücret artışlarının “seçimden önce bakanların masalarının üzerinde olduğunu ve bunun için bütçe ayırmamayı tercih ettiklerini” sözlerine ekledi.
İşçi Partili yetkili, bu durumun “iltica sistemine yapılan yaklaşık 7 milyar sterlinlik fonlama” ile birlikte 22 milyar sterlinlik bir kara delik bıraktığını söyledi.
Powell,“Bu konuların masalarında olduğunu biliyorlardı ve kafalarını kuma gömdüler ve almaları gereken zor kararları almadılar çünkü seçimi kaybedeceklerini ve bunu yapmanın bize düşeceğini biliyorlardı. İşte bu nedenle, kış ödemesi konusunda gerçekten zor kararlar almak zorunda kaldık, böylece en yoksul emekliler bu ödemeyi almaya devam ederken en zengin emeklilerden bazıları alamayacak,” ifadelerini kullandı.
Muhafazakârlar ise ülkenin mali durumundaki açığın boyutunu gizlediklerini reddediyor ve İşçi Partisi’nin bunu her zaman planladıkları kesintiler için bir “sis perdesi” olarak kullandığını ileri sürüyorlar.
Muhafazakârlar ve Liberal Demokratlar, parlamento yarın yaz tatilinden döndüğünde kışlık yakıt ödemelerindeki değişikliği engellemek için Avam Kamarasında oylama yapılması için bastırıyor. Bazı İşçi Partili milletvekilleri de bu düzenlemeye karşı olduklarını dile getirdiler.
Demiryollarının millileştirilmesi, kiracı hakları ve su şirketlerinin düzenlenmesine ilişkin yasa tasarılarının yeni hükümetin öncelikleri arasında yer alması bekleniyor.
Başbakan Sir Keir Starmer’ın daha önce “acı verici” olacağı konusunda uyardığı ilk bütçe ekim ayında açıklanacak, fakat Starmer “en geniş omuzlara sahip olanların daha ağır yükü taşıması gerektiğini” söyledi.
Miras vergisi, sermaye gelirleri vergisi ve akaryakıt vergisi, artabilecek olası vergiler olarak tartışılıyor.
Powell, İşçi Partisi’nin ulusal sigorta, KDV ya da gelir vergisini artırmama yönündeki seçim vaadinin “arkasında duracağını” söyledi.
Avrupa
Polonya seçimlerinde ikinci turda sağcı aday Mentzen kilit konumda

Pazar günkü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üçüncü sırada yer alan Polonya aşırı sağının yükselen yıldızı Sławomir Mentzen, ikinci turda Rafał Trzaskowski veya Karol Nawrocki’yi destekleme konusunda katı koşullar ortaya koydu.
Sivil Platform (PO) adayı ve Varşova Belediye Başkanı Trzaskowski, ilk turda %31,4 oy alarak birinci oldu. Şimdi, %29,5 oy alan iktidardaki Hukuk ve Adalet (PiS) tarafından desteklenen muhafazakâr Karol Nawrocki ile çekişmeli bir ikinci turda karşı karşıya gelecek.
Mentzen, bir ara Nawrocki’ye yaklaşmış ve ikinci tura çıkabileceği yönünde spekülasyonlara yol açmış olsa da, %14,8 ile üçüncü sırada yer aldı.
Çoğunluğu genç ve muhalif olan seçmenleri, kalan iki aday için de değerli bir hedef kitle oluşturuyor. Mentzen, mevcut hükümet ve PiS’e eşit derecede karşı olduğunu belirterek, hiçbirine yakın durmadığı izlenimini veriyor.
Mentzen, herhangi bir adayı hemen desteklemek yerine, her iki adayı da YouTube kanalında canlı yayınlanan bir toplantıya davet etti ve onlara siyasi taleplerini içeren bir bildiri imzalamalarını istedi.
Salı günü X’te yazdığı yazıda Mentzen, “Seçmenlerim sizin televizyon kanallarınızı izlemiyor ve medyanızın propagandasına inanmıyor. Sosyal medyayı kullanıyor ve benim içeriklerimi takip ediyor. Onların oylarını istiyorsanız, onları orada ikna edin,” dedi.
Mentzen, ayrı bir videoda koşullarını ayrıntılı olarak açıkladı: Destek isteyen herhangi bir aday, vergileri, katkı paylarını veya ücretleri artıran, yeni mali yükler getiren veya nakit kullanımını kısıtlayan yasaları imzalamayacağına dair taahhütte bulunmalı.
Sağcı siyasetçi ayrıca Polonya zlotisini korumayı da taahhüt etmelerini de istedi.
Ek talepler arasında ifade özgürlüğünü kısıtlayan herhangi bir yasanın imzalanmasının reddi, Polonya askerlerinin Ukrayna’ya gönderilmesine karşı çıkılması, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin onaylanmasının reddi ve Polonya vatandaşlarının ateşli silahlara erişiminin korunması yer alıyor.
Son olarak, adaylar, Mentzen’in görüşüne göre Polonya’nın konumunu zayıflatacak, örneğin oy hakkını azaltacak veya Konsey’deki veto hakkını kaldıracak, AB’ye yetki devri veya yeni AB anlaşmalarının onaylanmasına karşı çıkmalı.
Avrupa
Eski Ukrayna lideri Yanukoviç’in danışmanı Madrid’de öldürüldü

Eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in danışmanı Andrey Portnov, Madrid’in bir banliyösünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Çocuklarını okula bırakırken pusuya düşürülen Portnov, geçmişte Ukrayna’da yolsuzlukla suçlanmış ve ABD tarafından yaptırıma tabi tutulmuştu.
Eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in danışmanlarından Andrey Portnov, İspanya’nın başkenti Madrid’in bir banliyösünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.
Soruşturmaya aşina bir kaynağın Reuters‘a verdiği bilgiye ve İspanyol polisinin teyidine göre, olay Portnov’un çocuklarını Amerikan Okulu’na bıraktığı sırada meydana geldi.
İspanyol radyo istasyonu Cadena SER‘in haberine göre, kimliği belirsiz bir saldırgan Portnov’u okulun kapısında bekliyordu.
Eski Ukraynalı siyasetçi aracıyla olay yerine ulaştığında, saldırgan ateş açarak Portnov’u vurdu ve ardından kaçtı. Portnov’un göğsüne dört, başına ise bir kurşun isabet ettiği bildirildi.
El Pais gazetesi ise polis kaynaklarına dayandırdığı haberinde, saldırgan sayısının iki ya da üç olabileceğini belirtti.
1973 yılında Lugansk’ta doğan Andrey Portnov, 1997’de Devlet Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonunda çalışmaya başladı.
2006-2010 yılları arasında Ukrayna parlamentosu Verhovna Rada’da milletvekili olarak görev yapan Portnov, 2010 yılında Ukrayna devlet başkanlığı idaresi başkan yardımcılığına atandı.
Portnov, aynı zamanda yargı reformu ve yargı sistemi konularında baş yönetimin başkanlığını da yürüttü. Yanukoviç’in Şubat 2014’te Ukrayna’dan kaçmasına kadar devlet başkanlığı idaresi başkanının birinci yardımcısı olarak görevine devam etti. Bu olayın ardından Ukrayna’yı terk ederek özel avukatlık yapmaya başladı.
Ukrayna İçişleri Bakanlığı, 15 Ocak 2015 tarihinde Portnov hakkında “görevini kötüye kullanarak kamu varlıklarını zimmetine geçirme” suçlamasıyla dava açıldığını ve arandığını duyurmuştu.
Ancak, siyasetçinin kesin yerinin tespit edilememesi nedeniyle arama kararı daha sonra iptal edildi.
2019 yılına kadar Avusturya’da yaşayan Portnov, bu tarihten sonra Ukrayna’ya geri döndü.
ABD, 2021 yılında Portnov’a yaptırım uygulama kararı aldı. Yaptırım gerekçesinde, Portnov’un rüşvet yoluyla “Ukrayna yargı ve kolluk kuvvetleriyle geniş çaplı bağlantılar kurduğu” ve nüfuzunu “Ukrayna mahkemelerinde kararların alınması için kullandığı” ifade edildi.
Ukrayna’ya döndükten sonra Portnov, Devlet Soruşturma Bürosuna eski Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko hakkında, görevde bulunduğu sırada “suç teşkil eden eylemlerde” bulunduğu iddiasıyla şikâyetlerde bulundu.
Poroşenko ise Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi’nin Portnov’a yaptırım uygulaması çağrısında bulunmuştu.
Poroşenko, bu tür yaptırımların olmamasının “sadece Zelenskiy’i değil, bir bütün olarak devleti de itibarsızlaştırdığını,” vurgulamıştı.
Araştırmacı gazetecilik projesi Shemy‘nin haberine göre, Portnov Haziran 2022’de Ukrayna’yı terk etti.
Ukrayna istihbaratı uyardı: Baharda Zelenskiy’i devirme teşebbüsü olabilir
Avrupa
AB, yeni ‘güvenli üçüncü ülke’ önerisiyle sınır dışıları hızlandıracak

AB, bugün yayınlanan yeni bir öneriye göre, “güvenli üçüncü ülke” kavramının uygulanmasına ilişkin kriterleri gevşeterek iltica prosedürlerini yeniden düzenlemeye hazırlanıyor.
Avrupa Komisyonu, “güvenli üçüncü ülke” kavramının revize edilmesini ve iltica prosedürlerinin fiilen sıkılaştırılmasını önerdi.
“Güvenli üçüncü ülke” kavramı, başvuru sahibinin güvenli kabul edilen bir AB üyesi olmayan ülkede koruma alabilmesi durumunda, üye ülkelerin sığınma başvurularını kabul edilemez ilan etmesine olanak tanıyor.
Şu anda AB hukuku, sığınma talebinde bulunan kişi ile bu ülke arasında açık bir bağlantı olmasını şart koşuyor. AB hukukuna göre, bir üçüncü ülke, geri gönderilmeme garantisi verdiği, ciddi zarar veya zulüm riski taşımadığı ve sığınma talebinde bulunan kişilerin etkili koruma talep etme ve elde etme imkânı tanıdığı takdirde “güvenli” olarak kabul ediliyor.
Yeni öneri, AB’nin iltica kurallarını sessiz sedasız yeniden yazabilir. Revize edilen kurallara göre, AB ülkeleri, ikili anlaşma veya gayri resmi düzenleme olduğu sürece, sığınmacıları sadece transit geçtikleri ülkelere, hatta hiç ayak basmadıkları yerlere bile sınır dışı edebilecek.
Sığınmacı ile güvenli üçüncü ülke arasında önceden zorunlu bir bağlantı olması şartı kaldırılacak ve “bağlantı”nın ne anlama geldiğinin tanımlanması ulusal yasalara bırakılacak.
Bir AB yetkilisi, “Artık, bir sığınmacı AB’ye geldiğinde ve sığınma prosedürleri yönetmeliğinde belirtilen tüm koşulları karşılayan güvenli bir üçüncü ülke ile bir anlaşma veya düzenleme varsa, bu kişi oraya nakledilebilir ve etkili koruma sağlanabilir,” dedi.
Herkesi sınır dışı etme yetkisi mi?
Uygulamada bu, prosedürlerin yerine getirilmesi koşuluyla, AB üyelerine neredeyse herkesi sınır dışı etme konusunda geniş bir takdir yetkisi veriyor.
Daha da önemlisi, üçüncü ülkenin bu kişiyi kabul etmesi gerekmiyor. Bir Komisyon yetkilisi Euractiv’e yaptığı açıklamada, AB çapında güvenli ülkeler listesi olmayacağını doğruladı. Yetkili, “Üye devletler kendi listelerini belirleyebilir,” diye ekledi.
Değişiklikler, gelecek yıl yürürlüğe girmesi planlanan daha kapsamlı Göç ve İltica Paktının bir parçası olan yeni İltica Prosedürleri Yönetmeliğine dahil edilecek.
Teklif uyarınca, üye devletler “güvenli” üçüncü ülkelerle herhangi bir anlaşma imzalamadan önce Komisyon ve diğer üye devletlere bildirimde bulunmak zorunda olacak ve böylece Brüksel, bu anlaşmaların AB yasal standartlarına uygun olup olmadığını kontrol etme imkanı bulacak.
Önerilen değişikliklerin yanı sıra, Komisyon temyiz süresince kalma hakkının otomatik olarak kaldırılması yönünde de adımlar atıyor.
Yeni kurallara göre, güvenli üçüncü ülke kavramına dayanan kabul edilemezlik kararlarına karşı yapılan temyiz başvuruları, sınır dışı edilmeyi otomatik olarak askıya almayacak.
AB’nin göçmen karşıtı adımları
Teklif, Komisyon’un AB iltica kurallarını sıkılaştırmak için attığı bir dizi adımın sonuncusu.
Nisan ayında, Bangladeş, Kolombiya, Mısır, Hindistan, Kosova, Fas ve Tunus olmak üzere yedi ülkeyi “güvenli menşe ülkeleri” olarak belirleyen bir plan kabul edilmişti. Bu plan, iltica başvurularının daha hızlı ve daha kolay reddedilmesinin önünü açmıştı.
Sadece bir ay önce, Komisyon, reddedilen sığınmacıların geri gönderilmesine ilişkin kuralları basitleştirmeyi amaçlayan yeni AB geri dönüş kurallarını da onayladı.
Bu kurallar, ülkelerin “geri dönüş merkezleri”nin kullanımını araştırmalarına yönelik yasal hükümler de içeriyor.
Göç Politikası Enstitüsü’nün politika analisti Susan Fratzke, Euractiv’e yaptığı açıklamada, yeni değişikliklerin “üye ülkelerin geri dönüş merkezleri kurma planlarını etkilemeyeceğini” söyledi.
Fratzke’nin açıklamasına göre, geri dönüş merkezleri, sığınma başvuruları değerlendirilip reddedilmiş ve şu anda geri dönüş prosedürlerine tabi olan kişiler için tasarlandı.
Yeni öneriler şimdi Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nin onayına sunulacak.
-
Rusya2 hafta önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Görüş2 hafta önce
Kim kazandı?
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Görüş2 hafta önce
“Ölüm denir mi hiç öylesine?”
-
Söyleşi2 hafta önce
Alexander Rahr: Bu hükümetin dört yıl dayanması beni şaşırtır
-
Asya2 hafta önce
Cammu ve Keşmir: Yarım asırlık çatışmanın tarihi
-
Amerika1 hafta önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!
-
Görüş2 hafta önce
Çok kutupluluk çağında Türkiye’nin Antalya Diplomasi Forumu