Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail ikinci aşama müzakerelerini böyle baltalıyor

Yayınlanma

İsrail’de üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, ateşkes ve esir takası anlaşmasının ikinci aşamasını baltalamak için çalıştığını örnekleriyle açıkladı. Ynet haber sitesine konuşan yetkili, hükümetin siyasi çıkarlarını rehinelerin hayatlarının önüne koyduğunu belirtti.

Hamas ve İsrail arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşmasına göre ikinci aşama müzakereleri, birinci aşamanın yürürlüğe girmesinden 16 gün sonra yani 3 Şubat’ta başlaması gerekiyordu. Ancak Netanyahu hükümeti müzakereleri baltalayacak girişimlerde bulunmayı sürdürüyor.

İsmi açıklanmayan İsrailli yetkili, Netanyahu’nun basın sözcüsünün İsrail’in şu anda anlaşmanın ikinci aşamasıyla ilgili müzakerelerde bulunmadığını belirten açıklamasına sert tepki gösterdi, “Her seferinde daha da alçalamayacaklarını düşündüğünüzde yanılıyorsunuz ve bu insanların siyasi hedefler uğruna rehinelerin hayatlarını riske atacak kadar alçalabileceklerini görüyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Yetkili, rehinelerin serbest bırakılmasını kapsayan ateşkes anlaşmanın açıkça 16. günden itibaren ikinci aşama müzakerelerinin başlamasını öngördüğünü ve bu tarihin 3 Şubat’a denk geldiğini, dolayısıyla İsrail’in müzakerelere başlamayarak anlaşmayı ihlal ettiğini belirtti.

Netanyahu’ya baskı

Netanyahu, koalisyonunun aşırı sağcı kanadının anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmemesi ve Gazze’ye saldırıların yeniden başlaması yönünde yoğun baskısı altında. Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, “Hamas tamamen yok edilmezse” partisinin hükümetten çekileceğini ve böylece Netanyahu’nun parlamentodaki çoğunluğunu kaybedeceğini söylemeye devam ediyor.

İsrailli yetkili, İsrail’in yaklaşımını değiştirip anlaşmanın ikinci aşamasıyla ilgili müzakerelere derhal yoğun bir şekilde başlasa bile, ilk aşamanın sona ereceği 2 Mart’a kadar müzakereleri sonlandırmak için yeterli zaman kalmadığını söyledi. Ancak anlaşmanın şartları, taraflar iyi niyetle müzakere masasında kaldığı sürece ilk aşamanın süresiz olarak devam etmesine izin veriyor.

Üst düzey güvenlik yetkilisine göre “Netanyahu bu tür müzakerelerin yapıldığını bile hemen inkâr etmeye özen gösteriyor. Ancak Hamas’ı suçlamıyor çünkü eğer suçlarsa bu, İsrail’in ikinci aşama ile ilgili müzakerelerle ilgilendiği anlamına gelir.”

Netanyahu, Smotrich’e güvence verdi

İsrail’in kamu yayıncısı Kan’ın haberine göre Netanyahu, ikinci aşama müzakerelerinin ancak güvenlik kabinesi tarafından onaylanması halinde başlayacağını Smotrich’e taahhüt etti. Bu şart, birkaç hafta önce kabine toplantısında kabul edilen ateşkes anlaşmasının içinde yer aldı.

Buna göre, İsrailli müzakereciler Kahire’ye giderek görüşmelere katılacak, ancak güvenlik kabinesi onay vermeden ikinci aşamayı tartışamayacak.

Netanyahu’nun süreci engellediğine dair 5 örnek

Ynet’e konuşan güvenlik yetkilisi, Netanyahu’nun anlaşmanın ikinci aşamasını engellemek istediğini gösteren beş örnek sundu:

-Netanyahu’nun ofisinden sızan bilgilere göre, İsrail’in birinci aşamayı süresiz olarak uzatmak ve her hafta sonu birkaç rehine karşılığında Filistinli tutukluları serbest bırakmak istediği belirtiliyor. Yetkiliye göre bu senaryo gerçekçi değil, çünkü Hamas, savaşın sona erme garantisi olmadan ilave rehineleri bırakmaya yanaşmayacak.

-Netanyahu’nun Doha’ya gönderdiği müzakere heyetinde, daha önce hiçbir müzakerede yer almayan başbakanın rehinelerden sorumlu elçisi Gal Hirsch’ün bulunması. Yetkili, bu delegasyonun “sadece İsrail’in ABD’ye müzakere sürecinde olduğunu göstermek için gönderildiğini” ve gerçek bir yetkilerinin olmadığını söyledi. Yetkili “Herkes bunun saçmalık olduğunu anladı. Eğer bir taraf ilgilenmiyorsa müzakereleri ilerletmek mümkün değil” dedi.

-Üçüncü örnek ise Netanyahu’nun Hamas’a, serbest bırakılan rehinelerin sağlık durumlarının kötü olması nedeniyle tüm rehineleri derhal serbest bırakma çağrısında bulunması oldu. Yetkiliye göre bu talep, İsrail’in müzakereleri ilerletmek istemediğini gösteriyor.

-Yetkiliye göre Hamas, İsrail’in prefabrik evler ve enkaz kaldırma ekipmanlarının Gazze’ye girişine izin vermeyerek anlaşmayı ihlal ettiğini açıklamakta haklıydı. Yetkili, rehinelerin serbest bırakılması için İsrail hükümetine baskı yapılması gerektiğini söylüyor.

-Yetkili ayrıca Netanyahu’nun rehine anlaşmasındaki herhangi bir aksaklığı ABD’nin çözeceğine inanarak hata yaptığını söyledi. Yetkili, ABD Başkanı Donald Trump’ın Hamas’a yönelik tüm rehineleri serbest bırakmasına ilişkin tehditlerinin müzakere sürecine ciddi zarar verdiğini belirtti.

İsrail’den yanıt: Hamas tehdit ettiği için müzakereler askıya alındı

Netanyahu’nun ofisi, Ynet’in haberine yanıt vererek, İsrail’in ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasıyla ilgili müzakerelere katılımını askıya almasının nedeninin, Hamas’ın esir takasını askıya almakla tehdit etmesi olduğunu savundu. Açıklamada, İsrail ve ABD’nin süreci yakından ve tam koordinasyon içinde yürüttüğü vurgulandı.

Kan’ın haberine göre, İsrail ve Hamas arasındaki ikinci aşama müzakerelerinin önümüzdeki hafta Katar’da yapılması planlanıyor. Ancak Netanyahu’nun bu süreci onaylayıp ekibine yeterli yetki verip vermeyeceği henüz belirsiz.

Öte yandan Hamas, arabulucular Katar, Mısır ve ABD’ye İsrail’in anlaşmayı ihlal ettiğini belirterek bu hafta sonu serbest bırakılması planlanan üç rehinenin bırakılmayabileceğini iletti. Kamu yayıncısı Kan’a göre, Hamas bu duyuruyu haftanın sonuna doğru yaparak İsrail’e çözüm için daha az zaman bırakmayı planlıyor.

ORTADOĞU

İsrail’de hükümet-yargı kavgası yeniden alevlendi

Yayınlanma

İsrail’de hükümet ile yargı arasında tansiyonu yeniden yükselten bir karar geldi. Yüksek Mahkeme, gece yarısı alınan hükümet kararına karşı harekete geçerek, Şin-Bet Direktörü Ronen Bar’ın görevden alınmasını geçici olarak durdurdu.

7 Ekim’de Hamas’ın düzenlediği baskın öncesinde İsrail’de siyaset gündeminin en hararetli başlığı “yargı reformu”ydu. Bu reform girişimi, kararları üzerindeki yargı denetimini kırmak isteyen hükümet ile Yüksek Mahkeme’yi sert biçimde karşı karşıya getirmiş; ülkede kitlesel protestolara yol açmıştı. Ancak 7 Ekim sonrası başlayan savaş atmosferi bu gerilimi bir süreliğine gölgede bırakmıştı. Şimdi ise, savaşın gölgesinde geçen ayların ardından, İsrail yargısı ile hükümeti yeniden açık bir çatışma yaşıyor.

Yüksek Mahkeme, Ronen Bar’ın görevden alınmasına karşı açılan davalar sonuçlanana kadar hükümetin kararına tedbir koyduğunu açıkladı. Mahkeme, ilgili itirazları en geç 8 Nisan’a kadar görüşeceğini belirtti.

Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, yaptığı oylamayla Bar’ın en geç 10 Nisan’a kadar görevden alınmasına karar vermişti.

Hükümetten sert tepki

Kararın hemen ardından hükümet cephesinden tepki gecikmedi. İletişim Bakanı Shlomo Karhi, Yüksek Mahkeme’nin müdahalesini sert sözlerle eleştirdi. Karhi, mahkemenin böyle bir konuda yetkisi olmadığını savunarak, “Bu konuda hukuki bir yetkiniz yok. Bu, hükümetin yetki alanıdır. Verdiğiniz karar geçersizdir” dedi.

Likud Partisi üyesi Karhi, hükümetin dün gece aldığı kararı hatırlatarak Bar’ın görev süresinin 10 Nisan veya daha erken bir tarihte sona ereceğini ve yerine yeni bir bir Şin-Bet başkanının atanacağını söyledi.

Muhalefetten Yüksek Mahkeme’ye destek

Karara muhalefetten ise destek geldi. Demokratik İsrail Partisi Başkanı Yair Golan, Yüksek Mahkeme’nin tedbir kararını “önemli bir kazanım” olarak nitelendirdi. Golan, “Halkın kitlesel seferberliği etkisini gösteriyor, yılmadan süren sivil mücadele başarıya ulaşıyor” diyerek kararın arkasında halk desteğinin yattığını savundu.

Ronen Bar’ın “kötü ve tehlikeli bir hükümete karşı durarak cesaret gösterdiğini” ifade eden Golan, demokrasi için verilen mücadelenin süreceğini belirtti. Golan, hükümetin Gazze Savaşı sürecinde sıkça kullandığı bir sloganı da muhalefet lehine uyarlayarak, “Savaşacağız ve kazanacağız” dedi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrailli Bakandan “zorunlu göç ve işgal” tehdidi

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna “Gazze’de yeni bölgelerin ele geçirilmesi, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesi ve Gazze Şeridi çevresindeki tampon bölgelerin genişletilmesi” talimatı verdiğini aktardı.

Hamas’ın İsrailli esirleri serbest bırakmayı reddettiğini ileri süren Katz, Hamas bu tavrını devam ettirdikçe “daha fazla toprak kaybedeceğini ve İsrail’in bu toprakları ilhak edeceğini” açıkladı.

Katz, “İsrail ordusunun Filistinlileri sürgün ederek kara işgaliyle ele geçirdiği noktalarda kalıcı kontrol sağlayacağını” söyledi.

Gazze Şeridi’ne yönelik havadan, denizden ve karadan şiddetli saldırıların süreceği tehdidini yineleyen Katz, şu ifadeleri kullandı: “Gazze nüfusunu güneye tahliye etmek ve ABD Başkanı (Donald) Trump’ın Gazze sakinleri için gönüllü transfer planını uygulamak da dahil tüm askeri ve sivil baskı araçlarını kullanacağız.”

İsrail ordusu Gazze’ye bomba yağdırıyor

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 600’e yakın Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 1000 kişi yaralandı.

Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas’a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu.

Hamas ise “İsrail’in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı soykırımını yeniden başlattığını” açıkladı.

İsrail’in saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü’nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlatması dikkati çekti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Eski Şin-Bet Direktörü: Netanyahu “gayrimeşru” taleplerde bulundu

Yayınlanma

Yoram Cohen

İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet’in eski direktörü Yoram Cohen, görev süresi boyunca Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez gayimeşru taleplerde bulunduğunu açıkladı. Cohen, güvenlik teşkilatının yeni başkanının bu tür taleplere karşı duramayabileceğinden endişe ettiğini belirtti.

İsrail’in Kanal 12 televizyonuna verdiği röportajda Cohen, Netanyahu kabinesinin mevcut Şin-Bet Başkanı Ronen Bar’ın görevden alınmasına onay vermesinin ardından, kurumun etkinliğinin yeni atanacak isme bağlı olduğunu söyledi.

Cohen, “Eğer [Bar] görevini tamamlar ve yerine şu anki iki yardımcısından biri ya da eski yardımcılarından biri atanırsa ki bu üç isim de değerli kişiler, o zaman işlerin usulüne uygun yürütüleceğine dair içimiz rahat olabilir” dedi.

Ancak Cohen, bu üç ismin dışında biri atanırsa, “Başbakana karşı kendini ‘borçlu’ hisseden biri göreve gelebilir. Böyle biri göreve başlarken daha en baştan işi gerektiği gibi yapmaktan kaçınabilir” ifadelerini kullandı.

“Başbakan, gelecekte karşılaşacağımız pek çok mesele nedeniyle, yeni direktörden de gayrimeşru taleplerde bulunabilir. Zira Başbakan, Şin-Bet başkanından meşru olmayan taleplerde bulunuyor” diyen Cohen, bu iddiaların kişisel deneyimlerine dayandığını da belirtti.

Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez “meşruiyeti sorgulanabilir ve yasal sınırda” taleplerde bulunduğunu söyleyen Cohen, aynı taleplerin kendisinden sonra göreve gelen Nadav Argaman ve mevcut başkan Ronen Bar’a da iletildiğini ifade etti.

İsrail’in, devlete değil kişilere sadakat gösteren bir Şin-Bet direktörüyle karşı karşıya kalabileceğini söyleyen Cohen, böyle bir ismin, Başbakana siyasi muhalefet edenlere karşı “siyasi gerekçelerle” harekete geçebileceği uyarısında bulundu.

Cohen, daha önce 2011’de Netanyahu’nun, gizli bir güvenlik toplantısından bilgi sızdırıldığı şüphesiyle üst düzey savunma yetkililerinin telefonlarının dinlenmesini istediğini öne sürmüştü.

“Şin-Bet direktörünün görevden alınması ve yakında gerçekleşmesi beklenen [Başsavcı Gali Baharav-Miara’nın] görevden alınması, toplum içinde büyük çatışmalara, daha derin ayrışmalara yol açacaktır” diyen Cohen, bu sürecin şiddeti artıracağını ve bunun sadece Netanyahu’nun değil, tüm hükümetin sorunu olacağını kaydetti.

“Bunun nereye gideceğini biliyorlar ama koyun gibi sessizce hareket ediyorlar” ifadelerini kullanan Cohen, bakanları “siyasi, ekonomik ve kişisel çıkarlar uğruna koltuklarına yapışmakla” suçladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English