Asya
Hindistan’ın Çin fabrikalarına rakip olacak 23 milyar dolarlık planı rafa kalktı

Dört hükümet yetkilisine göre Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin hükümeti, ABD’nin desteğiyle firmaları Çin’den uzaklaştırma çabasını başlattıktan sadece dört yıl sonra, yerli üretimi teşvik etmek için 23 milyar dolarlık bir programı askıya almaya karar verdi.
Reuters’a konuşan yetkililerden ikisi, programın 14 pilot sektörün ötesine genişletilmeyeceğini ve bazı katılımcı firmalardan gelen taleplere rağmen üretim sürelerinin uzatılmayacağını söyledi.
Kamu kayıtlarına göre, aralarında Apple tedarikçisi Foxconn ve Hint holding Reliance Industries’in de bulunduğu yaklaşık 750 şirket Üretim Bağlantılı Girişim programına kaydoldu.
Firmalara, bireysel üretim hedeflerini ve son teslim tarihlerini tutturmaları halinde nakit ödeme sözü verildi. Amaç 2025 yılına kadar imalatın ekonomideki payını %25’e çıkarmaktı.
Bunun yerine, Reuters tarafından görülen hükümet belgeleri ve yazışmalara göre, programa katılan birçok firma üretime başlamayı başaramazken, üretim hedeflerine ulaşan diğerleri Hindistan’ın sübvansiyonları ödemekte yavaş davrandığını gördü.
Ticaret bakanlığı tarafından derlenen programın tarihsiz bir analizine göre, Ekim 2024 itibariyle katılımcı firmalar program kapsamında 151,93 milyar dolar değerinde mal üretti ya da Delhi’nin belirlediği hedefin %37’sini gerçekleştirdi. Belgede Hindistan’ın sadece 1.73 milyar dolar ya da tahsis edilen fonların %8’inden daha az teşvik verdiği belirtildi.
Hükümetin planı uzatmama kararına ilişkin haberler ve ödemelerdeki gecikmeye ilişkin ayrıntılar ilk kez Reuters tarafından bildirildi.
Modi’nin ofisi ve programı denetleyen ticaret bakanlığı yorum taleplerine yanıt vermedi. Planın uygulamaya konmasından bu yana imalat sanayinin ekonomi içindeki payı %15,4’ten %14,3’e geriledi.
Şu anda Hindistan’da binlerce taşeron işçi çalıştıran Foxconn ve Reliance yorum taleplerini geri çevirmedi.
İki hükümet yetkilisi Reuters’e programın sona ermesinin Delhi’nin üretim hedeflerinden vazgeçtiği anlamına gelmediğini ve alternatiflerin planlandığını söyledi.
Hükümet geçen yıl programın özellikle ilaç ve cep telefonu üretiminde patlama yaratan etkisini savunmuştu. Nisan ve Ekim 2024 arasında ödenen yaklaşık 620 milyon dolarlık teşvikin %94’ü bu iki sektöre yönlendirildi.
Analize göre, bazı durumlarda, sübvansiyon başvurusunda bulunan bazı gıda sektörü şirketlerine, “yatırım eşiklerine uyulmaması” ve şirketlerin “öngörülen asgari büyümeye ulaşamaması” gibi faktörler nedeniyle teşvik verilmedi. Belgede ayrıntılara yer verilmezken, sektördeki üretimin hedefleri aştığı belirtildi.
Fırsat kaçtı
Adının açıklanmaması koşuluyla Reuters’a konuşan Hint yetkililerden biri, aşırı bürokrasi ve bürokratik ihtiyatın programın etkinliğini engellemeye devam ettiğini söyledi.
Bir başka yetkili ise Hindistan’ın alternatif olarak, tesis kurmak için yapılan yatırımları kısmen geri ödeyerek belirli sektörleri desteklemeyi düşündüğünü, bu sayede firmaların üretim ve satış için beklemek yerine maliyetlerini daha hızlı geri kazanabileceklerini söyledi.
Delhi merkezli Sosyal Kalkınma Konseyi adlı düşünce kuruluşundan ticaret uzmanı Biswajit Dhar, ülkenin bu fırsatı kaçırmış olabileceğini söyledi.
Teşvik programının “imalat sektörümüzü canlandırmak için sahip olduğumuz muhtemelen son şans” olduğunu vurgulayan Dhar, “Eğer bu tür bir mega program başarısız olursa, herhangi bir şeyin başarılı olacağına dair bir beklentiniz var mı?” diye sordu.
ABD desteği boşa düştü
Üretimin durması, Hindistan’ın Delhi’nin korumacı politikalarını eleştiren ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı ticaret savaşını atlatmaya çalıştığı bir döneme denk geldi.
Dhar, Trump’ın Hindistan gibi ABD ile ticaret fazlası veren ülkelere yönelik karşılıklı gümrük vergisi tehdidinin, ihracat sektörünün giderek daha fazla zorlandığı anlamına geldiğini söyledi. “Bir miktar tarife koruması vardı… ve bunların hepsi kesilecek.”
Program ilk başta ABD’nin desteğiyle, on yıllardır dünyanın fabrika üssü olan Çin’in sıfır-COVID politikası nedeniyle üretimini sürdürmekte zorlandığı bir dönemde başlatılmıştı.
ABD giderek daha iddialı hale gelen Pekin’e olan ekonomik bağımlılığını azaltmaya çalışırken, birçok çokuluslu şirketi üretim hatlarını çeşitlendirmeye ve tedarik zincirlerini farklılaştırmaya zorladı
Büyük genç nüfusu, düşük maliyetleri ve Batı’ya nispeten dost olduğu düşünülen hükümetiyle Hindistan bu durumdan faydalanacak gibi görünüyordu.
Hindistan son yıllarda ilaç ve cep telefonu üretiminde küresel bir lider haline geldi.
Hükümet verilerine göre, ülke 2023-24 mali yılında 2020-21’e kıyasla %63 artışla 49 milyar dolar değerinde cep telefonu üretti. Apple gibi sektör liderleri, düşük maliyetli modellerle başladıkları üretimde artık en yeni ve sofistike cep telefonlarını Hindistan’da üretmeyi de hedefliyor.
Benzer şekilde, ilaç ihracatı da on yıl öncesine kıyasla 2023-24 döneminde neredeyse iki katına çıkarak 27,85 milyar dolara ulaştı.
Ancak bu başarı çelik, tekstil ve güneş paneli üretimini içeren diğer sektörlerde tekrarlanmadı. Hindistan bu alanların çoğunda Çin gibi rakiplerin şiddetli rekabetiyle karşı karşıya. Uzmanlara göre, Hindistan’ın şu an için bu üretimi gerçekleştirebilecek yeterli sistemsel ve teknik altyapısı ve yetişmiş insan gücü mevcut değil ve bu süreç on yıllar alabilir.
Amerika
TSMC ABD’de ‘bağımsız’ çip merkezi kuracağını açıkladı

Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) ABD’nin “bağımsız” bir çip kümesi oluşturmasına yardımcı olmak için dünyanın en ileri yarı iletkenlerinin %30’unu Arizona’da üretmeyi planlıyor, ancak diğer çip üreticileriyle ortak girişimler kurmak veya teknoloji paylaşmak için görüşmelerde bulunmadığını söyledi.
TSMC Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su C.C. Wei perşembe günü yaptığı açıklamada şirketinin “diğer şirketlerle herhangi bir ortak girişim, teknoloji lisansı veya teknoloji transferi ve paylaşımı konusunda herhangi bir görüşme yapmadığını” belirterek, ABD’li çip üreticisinin üretimini artırmak için Intel ile ortaklık söylentilerine ilişkin piyasa endişelerini ele aldı.
Wei, TSMC’nin Arizona’daki ikinci ve üçüncü çip tesislerinin inşasını hızlandıracağını söyleyerek, ikinci tesisin üretim zaman çizelgesinin orijinal 2028 hedefinden “en az birkaç çeyrek” yukarı çekilebileceğini de sözlerine ekledi. Üçüncü tesisin inşaatına bu yıl içinde başlanması planlanıyor, ancak işgücü sıkıntısı ve izin alma ihtiyacı nedeniyle genel zaman çizelgesi belirsizliğini koruyor.
Wei, TSMC’nin şu anda piyasada bulunan en gelişmiş 2 nanometre çiplerinin yaklaşık %30’unu ABD’de üreteceğini ve Arizona tesisinin müşterilerin talepleri doğrultusunda bir ABD yarı iletken kümesi olarak “bağımsız bir şekilde faaliyet göstermesine” yardımcı olmak için daha fazla mühendis tahsis etmeyi hedeflediğini de sözlerine ekledi.
Bu arada Wei, Trump yönetiminin “karşılıklı” gümrük tarifeleri konusundaki son belirsizlikler nedeniyle müşterilerin davranışlarında “herhangi bir değişiklik” olmadığını söyledi, ancak önümüzdeki potansiyel belirsizlik ve riskler konusunda uyardı. Çip üreticisinin piyasa talebini yakından izleyip değerlendireceğini ve ihtiyatlı davranacağını söyledi.
Yapay zeka bilişim çiplerine olan talebin çok güçlü olmaya devam ettiğini söyledi: “Çin dışında, özellikle ABD’de yapay zeka [çiplerine] olan talep hala çok güçlü, bu nedenle bu yıl yapay zeka gelirimizi iki katına çıkaracağımıza eminiz.”
TSMC 2025 yılı için sermaye harcama bütçesini değiştirmeyerek 38 milyar ila 42 milyar dolar arasında tuttu ve sektörün ortalama büyüme tahminlerinden daha iyi olan bu yıl dolar bazında %20 aralığında gelir artışı tahminini korudu.
Ocak-Mart çeyreğinde şirketin net kârı bir önceki yıla göre %60,3 artarak 361,56 milyar Yeni Tayvan dolarına (10,9 milyar $) ulaşırken, gelirleri %41,6 artışla 839,25 milyar NT$’a yükseldi.
Pazar bazında Çin, 2019’daki %20’lik zirve seviyesinden bu çeyrekte gelirinin sadece %7’sini oluşturdu. 2024 yılı için bu rakam %11’di.
TSMC, mevcut çeyrek için gelirinin yıllık %38 artışla 28,4 milyar NT$ ile 29,2 milyar NT$ arasında, orta noktada ve piyasanın konsensüs tahmininin üzerinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor.
TSMC’nin en büyük müşterilerinden ikisi olan Nvidia ve AMD, Washington’ın Çin’e indirgenmiş yapay zeka çipleri gönderme kurallarını sıkılaştırmasının ardından sırasıyla yaklaşık 5,5 milyar dolar ve 800 milyon dolar gelir kaybı yaşadı. TSMC’nin önemli bir ekipman tedarikçisi olan ASML, Trump’ın gümrük vergilerinin çip endüstrisini daha da rahatsız edebileceği konusunda uyardı.
Nikkei Asia‘nın haberine göre TSMC, ABD ihracat kontrollerine uyma konusunda son derece dikkatli davranarak Çin’in çip endüstrisinde beklenenden daha büyük aksaklıklara yol açtı. Şirket ayrıca, Trump yönetiminin yüksek gümrük vergileri tehdidinin ortasında, en büyük denizaşırı taahhüdü olan Arizona’da 100 milyar dolarlık ek yatırım sözü verdi.
Bu arada analistler, teknoloji sektörünün son iki yıldır en önemli büyüme motoru olan yapay zeka bilişim talebinin, daha sıkı ihracat kontrolleri, rekabet baskısı ve yüksek gümrük vergileri nedeniyle tüketici elektroniği talebindeki potansiyel yavaşlama nedeniyle duraksayabileceği uyarısında bulunuyor.
JPMorgan Chase genel müdürü Gokul Hariharan bir araştırma notunda, “Yavaşlayan ABD ve Çin tüketim talebinden kaynaklanan talep etkisi, 2025 ve 2026’nın ikinci yarısında muhtemelen hala bir risk” dedi.
Nvidia, ABD’nin Çin’e çip satışını kısıtlaması nedeniyle 5,5 milyar dolarlık darbe alacak
Asya
Xi Jinping Kamboçya ziyaretinde ‘hegemonyacılığa karşı mücadele’ çağrısı yaptı

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping Kamboçya ziyaretinde ‘hegemonyacılığa karşı’ dayanışma ve işbirliği çağrısında bulundu.
Xi, Phnom Penh Uluslararası Havalimanı’nda bayraklar ve çiçekler eşliğinde Kral Norodom Sihamoni ve eski Başbakan, şimdiki Senato Başkanı Hun Sen tarafından karşılandı.
Kamboçya, Xi’nin 2016’da krallığa yaptığı son ziyaretten neredeyse on yıl sonra, yılın ilk yurtdışı turunu tamamlıyor. Phnom Penh’e inmeden önce yaptığı açıklamada Xi, “Benim için iyi bir dostun evine gitmek gibi bir his” dedi.
Şehrin dış mahallelerinde kendi adını taşıyan bir bulvara sahip olan Xi’yi havaalanında karşılayan tabelalarda “çok yaşa Kamboçya-Çin dostluğu” ve “dayanışma ve işbirliği” yazıyordu.
Xi gelişinde yaptığı açıklamada Kamboçya’yı “Çin’in komşuluk diplomasisinde bir öncelik” olarak nitelendirdi. Xi, her iki tarafın liderlerinin birbirini izleyen kuşaklarının dikkatli bir şekilde yetiştirilmesiyle, “yeni bir uluslararası ilişki türünü teşvik etmek için güzel bir örnek oluşturduk ve insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir toplum inşa etmeye katkıda bulunduk” dedi.
Bu hafta başında Xi, ABD Başkanı Donald Trump ile tırmanan gümrük vergisi savaşında destek sağlamak üzere Vietnam ve Malezya‘yı ziyaret etti. Xi’nin gelişi, geçen ay Kamboçya’da arka arkaya yapılan bakanlık ziyaretleri ve yeni Çin dış yardım ortaklıklarına sahne olan ikili faaliyetlerin ardından geldi.
Başbakan Hun Manet, bir karşılama videosunda Xi’nin ziyaretinin iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin “önemini ve gücünü gösterdiğini” söyledi.
“Kamboçya-Çin ilişkileri en üst düzeye ulaşmıştır – kapsamlı bir stratejik ortaklık ve sağlam bir dostluk” diyen Hun Manet, Çinlilerin Kamboçya’nın altyapı, yatırım, turizm ve ulusal savunmasının geliştirilmesinde ‘çok önemli bir rol’ oynadığını söyledi.
Vietnam ve Malezya gibi Kamboçya da ABD Başkanı Trump’ın gümrük vergileriyle sarsıldı. ABD’ye önemli bir hazır giyim ihracatçısı olan Kamboçya, temmuz ayına kadar 90 günlük bir duraklama başlamadan önce, küresel olarak en yüksek oranlardan biri olan %49’luk bir “karşılıklı” gümrük vergisi ile vuruldu.
Xi, Dışişleri Bakanlığı açıklamasında Çin ve Kamboçya’ya atıfta bulunarak “İki ulusumuz sağlam bir dostluk kurmuştur” dedi. “Birlikte hegemonyacılığa, güç politikalarına ve kamp temelli çatışmalara karşı durmalı ve iki ülkenin ve diğer gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarını savunmalıyız” diye ekledi.
Kamboçya’da Çin yatırımları
Kamboçya’nın en büyük kreditörü olan Çin, krallığın ilk otoyolu ve yeni havalimanı da dahil olmak üzere büyük altyapı projelerine milyarlarca dolar yatırım yaptı.
Bu durum, Çin’in geçen yıl Kamboçya’ya yeni kredi vermemesinin ardından geldi; bir önceki yıl 302 milyon dolar, 2022’de ise 567 milyon dolar kredi verilmişti.
Bölge uzmanları Xi’nin ziyareti sırasında artık tamamlanmış olan Ream Deniz Üssü ve hala beklemede olan Funan Techo Kanalı ile ilgili yeni anlaşmalar yapılmasını beklediler. Her iki proje de Kamboçya ile Xi’nin bu hafta başında ziyaret ettiği Vietnam arasındaki ilişkileri gerdi.
Melbourne Üniversitesi Asya Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan Trissia Wijaya, “Xi’nin hem Vietnam’ı hem de Kamboçya’yı ziyaret etmesi, Çin’in gerilimleri yatıştırma niyeti hakkında çok şey söylüyor” dedi ve ziyaretin “daha iyi kriz yönetimi mekanizmaları oluşturmak ve Mekong bölgesinde devletlerarası gerilimleri azaltmak” için bir araç olduğunu söyledi.
Devlet ziyareti, Kamboçya’nın bu ayın başlarında Ream Deniz Üssü’nün mart ayında tamamlanmasını kutlamak üzere resmi bir açılış törenine ev sahipliği yapmasının hemen ardından gerçekleşti.
Japonya Deniz Öz Savunma Kuvvetleri’ne ait iki mayın tarama gemisinin Xi’nin yola çıkmasından bir gün sonra üsse ilk uluslararası “liman ziyaretini” gerçekleştirmesi bekleniyor. Bu kısmen Pekin destekli limanın Çin ordusuna özel erişim sağlayacağı yönündeki endişeleri gidermeyi amaçlıyor.
Nikkei Asia’ya konulan Wijaya, “Çin, ülkedeki altyapı projelerinin en büyük finansörü olmaya devam ediyor,” dedi ve ekledi: “Burada dikkat çeken husus, proje sahiplikleri ve nasıl işletildiklerinin yanı sıra mevcut projelere ilişkin borç geri ödemeleri konusunda hala görüş ayrılıklarının bulunmasıdır.”
Xi’nin ziyareti öncesinde Nikkei Asia’ya verdiği bir mülakatta Kamboçya Başbakan Yardımcısı ve Kalkınma Konseyi Birinci Başkan Yardımcısı Sun Chanthol, kanalı “nehrimizden denize doğrudan erişim sağlayan ve krallığı Vietnam’a daha az bağımlı hale getiren ezber bozan bir proje” olarak nitelendirdi.
Çin-Kamboçya ittifakının “eşitlik ve karşılıklı faydadan güç aldığını” söyleyen Xi Jinping de sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin uzun yıllardır Kamboçya’nın en büyük ticaret ortağı ve en büyük yatırım kaynağı olmuştur ve endüstriyel ve tedarik zinciri işbirliğimiz derinleşmeye devam etmiştir.”
Asya
Xi, Malezya ziyaretinde ‘tek taraflılık ve korumacılığa’ karşı ‘birlikte durma’ sözü verdi

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, çarşamba günü Malezya ziyaretinde yaptığı açıklamada, Çin’in ABD’nin gümrük vergisi politikalarına karşı tek taraflılık ve korumacılıkla mücadele etmek için Malezya ve diğer Asya ülkeleriyle birlikte duracağını vurguladı.
Xi, 2013 yılından bu yana Güneydoğu Asya ülkesine yaptığı ilk ziyaret olan üç günlük bir devlet ziyareti için Malezya’da.
Xi akşam yemeğinde yaptığı konuşmada “Küresel düzene ve ekonomik küreselleşmeye yönelik şoklar karşısında Çin ve Malezya, jeopolitik ve kamp temelli çatışma akımlarının yanı sıra tek taraflılık ve korumacılığa karşı mücadele etmek için bölge ülkeleriyle birlikte duracaktır” dedi ve ekledi: “Birlikte Asya ailemizin parlak umutlarını koruyacağız.”
Malezya Başbakanı Enver İbrahim de yemekte yaptığı konuşmada son dönemde yaşanan ticari gerilimlere değindi. “Ticaret kazananların ve kaybedenlerin olduğu bir yarışma değil, ortak bir çabadır. … Bugün tanık olduğumuz şey küreselleşmenin kusurlarıyla dürüst bir hesaplaşma değil, ekonomik kabileciliğe doğru bir geri çekilmedir” dedi ve ticaret tarifelerinin silah haline getirildiğini sözlerine ekledi.
“Çin rasyonel, güçlü ve güvenilir bir ortak olmuştur. Malezya bu tutarlılığa değer veriyor” dedi.
31 MUTABAKAT ZAPTI İMZALANDI
İki ülke aynı gün güvenlik, ticaret, altyapı, dijital ekonomi, eğitim ve kültürel işbirliğini kapsayan toplam 31 mutabakat zaptı (MOU) ve ikili anlaşma imzalayarak çeşitli alanlarda daha fazla işbirliğinin altını çizdi.
Resmi verilere göre Çin, 2024 yılına kadar 16 yıl üst üste Malezya’nın en büyük ticaret ortağı oldu ve geçen yılki toplam ihracat ve ithalat değeri yaklaşık 480 milyar ringgit’e (109 milyar dolar) ulaştı.
Aralık 2023’te Çin vatandaşları için 30 günlük vizesiz seyahat uygulamasının başlatılması ve iki ülke arasındaki uçuş bağlantılarının geliştirilmesi sayesinde Malezya 2024’te Çin’den 3,29 milyon turist ağırlayarak 2023’teki 1,47 milyonluk turist sayısında önemli bir artış kaydetti.
Salı günü yerel gazetelerde yayınlanan bir görüş yazısında Xi, Malezya’yı iki ülke arasındaki “dostluk gemisine rehberlik eden” stratejik yardımı sıkı bir şekilde tutmaya çağırdı. Malezya 1974 yılında Çin ile diplomatik ilişki kuran ilk Güneydoğu Asya ülkelerinden biriydi.
Çarşamba günü erken saatlerde Xi, Kuala Lumpur’daki Ulusal Saray’da Malezya Kralı Sultan İbrahim ile bir araya geldi ve ziyareti saray bahçesinde 21 pare top atışıyla özel bir törenle karşılandı. Kral daha sonra Çin Devlet Başkanını öğle saatlerinde bir devlet ziyafetinde ağırladı.
GÜNEYDOĞU ASYA TURU
Güneydoğu Asya turuna çıkan Xi, Malezya’ya geçmeden önce Hanoi’de durarak Vietnam Komünist Partisi’nin üst düzey yetkilileriyle bir araya geldi. Xi’nin gezisini tamamlamak üzere perşembe günü Kamboçya’ya gitmesi planlanıyor.
Gezi hem Çin hem de Güneydoğu Asya için kritik bir döneme denk geliyor zira Vietnam ve Kamboçya Trump’ın bu ay başında açıkladığı gümrük vergilerinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Malezya ise ASEAN’ın bu yılki başkanı ve Washington’un önlemlerine karşı bloğun tepkisine öncülük ediyor. Geçtiğimiz hafta 10 üyeli bloğun ekonomi bakanları ortak bir bildiri yayınlayarak ABD’nin yeni gümrük vergilerini eleştirdi.
Malezya Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nden analist Angeline Tan, bunun Çin’in pandemi dönemindeki izolasyonunun ardından ve ayrıca yoğunlaşan büyük güç rekabeti bağlamında Güneydoğu Asya’ya olan bağlılığını göstermesi için bir fırsat olduğunu söyledi.
Nikkei Asia’ya konuşan Tan, “Bu, onların Çin yanlısı ülkeler olduğu anlamına gelmiyor, ancak Çin’in bölgedeki nüfuzunu artırmasında kilit bir rol oynama potansiyeline sahipler” dedi.
Çin ve Vietnam, Xi Jinping’in ziyareti sırasında 45 anlaşma imzaladı
-
Görüş2 hafta önce
Sosyalizmin yeni dünya-sistemindeki yeri – 4
-
Görüş2 hafta önce
Yemen’de 48 saatlik Husi karargâhı ziyareti…
-
Avrupa2 hafta önce
Komünist Parti’ye karşı ilk ‘Twitter devrimi’: Moldova’da 16 yıl önce ne olmuştu?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Wolfgang Münchau: Trump’ın tarifeleri küreselleşmenin sonudur
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan için Şili neden önemli?
-
Görüş1 hafta önce
Trump’ın gümrük vergileri ticaret savaşını tetikliyor
-
Görüş5 gün önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Söyleşi1 hafta önce
Çin uluslararası sistemi nasıl değerlendiriyor? Şanghay, Hangzhou ve Pekin’den akademisyenlerle özel söyleşi