Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail’in “Sinvar” muamması

Yayınlanma

İsrail basını Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar’dan uzunca bir süredir haber alınamadığını ve İsrail’in Sinvar’ın Gazze’deki saldırılarda hayatını kaybetmiş olabileceği iddiasını soruşturduğu yazdı. Haberlere göre, İsrail güvenlik teşkilatı “Sinvar’ın akıbeti hakkında bölünmüş durumda.”

Kan kamu yayın kuruluşu ile Haaretz, Maariv ve Walla haber sitelerinin de aralarında bulunduğu haberlerde, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Askeri İstihbarat Direktörlüğü’nün Sinvar’ın Gazze’deki IDF saldırılarında öldürülmüş olabileceğini iddia ettiği ancak şu anda bunu kanıtlayacak yeterli kanıt bulunmadığı, Şin Bet’in ise Sinvar’ın hayatta olduğuna inandığı belirtildi.

Bazı haberlerde, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana Gazze Şeridi’nin altındaki tünellerde saklanan ve yakalanması zor olan Hamas liderinin daha önce geçici olarak radardan kaybolduğu ve ardından ateşkes-rehine anlaşması müzakereleri ya da diğer konularla ilgili mesajlar vermek üzere yeniden ortaya çıktığına dikkat çekildi.

Birçok haber kaynağının aktardığı güvenlik yetkilileri Sinvar’ın hayatını kaybetmiş olma ihtimalinin şu anda gerçek bir dayanağı olmayan bir spekülasyon olduğunu söyledi.

Haaretz’in aktardığı kaynaklar, İsrail’in son aylarda Sinvar’ın saklandığından şüphelenilen bölgelerdeki tünelleri bombaladığını, ancak vurulduğuna dair net bir gösterge olmadığını ve kasıtlı olarak dikkat çekmemeye çalışıyor olabileceğini söyledi.

İsrail Ordusu sadece “konuyu doğrulayan ya da yalanlayan herhangi bir bilgiye sahip değiliz” şeklinde bir açıklama yaptı.

Hamas’ın Sinvar tarafından planlandığına inanılan 7 Ekim saldırısından bu yana İsrail, temmuz ayında Gazze’de düzenlediği bir hava saldırısında örgütün askeri kanat sorumlusu Muhammed Deif ve Han Yunus Tugayı sorumlusu Rafa Salama’yı, ocak ayında da Beyrut’ta düzenlediği bir insansız hava aracı saldırısında Hamas Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri’yi katletti.

Hamas lideri İsmail Heniyye de temmuz ayında Tahran’da İsrail’in sorumlu tutulduğu bir saldırıda hayatını kaybetti.

ORTADOĞU

“Trump’ın Rivierası”na karşı Mısır’ın yeniden inşa planı

Yayınlanma

Mısır, Gazze’de yaşayan yaklaşık 2 milyon Filistinliyi zorla bölgeden çıkarmadan, Gazze’yi yeniden inşa etmeye yönelik bir plan üzerinde çalışıyor. Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi boşaltarak ABD’nin bölgeyi ele geçirip “Orta Doğu’nun Rivierası”na dönüştürme önerisine karşı bir adım olarak görülüyor.

Mısır devlet gazetesi Al-Ahram, söz konusu planın Gazze’de Filistinlilerin başlangıçta yaşayabileceği “güvenli bölgeler” oluşturulmasını içerdiğini yazdı. Buna paralel olarak Mısırlı ve uluslararası inşaat şirketleri, bölgenin altyapısını onararak yeniden inşa sürecini yürütecek.

İki Mısırlı yetkili ile Arap ve Batılı diplomatlara göre Mısırlı yetkililer, planı Avrupa ülkelerinin diplomatlarıyla olduğu gibi Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle de görüştü. Ayrıca, Gazze’nin yeniden inşasının nasıl finanse edileceğine dair müzakereler de sürüyor. Bu kapsamda uluslararası bir Gazze yeniden inşa konferansının düzenlenmesi de gündemde.

Yetkililer ve diplomatlar, planın hâlâ müzakere aşamasında olması nedeniyle isimlerinin gizli kalması kaydıyla konuştu. Al-Ahram gazetesi, bu planın, “ABD Başkanı Trump’ın mantığını çürütmek” ve “Gazze Şeridi’nin coğrafi ve demografik yapısını değiştirmeyi hedefleyen her türlü plana karşı koymak” amacı taşıdığını belirtti.

Filistinliler, vatanlarını terk etmeyeceklerini defalarca dile getirirken, Mısır ve Ürdün’ün yanı sıra Suudi Arabistan da Trump’ın Gazze nüfusunun başka ülkelere yerleştirilmesi çağrılarını reddetmişti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

“Hamas, İsrail’in yeni şartını kabul etti” iddiası

Yayınlanma

Hamas’ın İsrail’in Gazze’ye konteyner evlerin girişine izin verme karşılığında 6 rehinenin bu cumartesi teslim edilmesini şartını kabul ettiği ileri sürülüyor. Ağır inşaat ekipmanları Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye girmeye başladığı belirtiliyor. Üst düzey bir Hamas yetkilisi, cumartesi günü 6 İsrailli rehinenin serbest bırakılma olasılığının yüksek olduğunu söyledi.

Mısır’ın Al-Ghad TV kanalı, ağır inşaat ekipmanlarının Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye geçmeye başladığını bildirdi.

Ateşkes anlaşması gereği İsrail’in bu ekipmanların girişine daha önce izin vermesi gerekiyordu. Ancak İsrail, Gazze’ye girmesi gereken konteyner evler ve ağır inşaat ekipmanlarının girişini engelleyerek yeni tavizler almaya çalışıyor. O tavizlerden biri ateşkesin ilk aşamasında bırakılması gereken İsrailli rehinelerin hepsinin bu cumartesi günü serbest bırakılmasını sağlamak.

Geçen hafta Hamas, bu gerekçeyle esir yakasını ertelediğini duyurmuş ancak daha sonra yapılan müzakereler sonucu bu ertelemeden vazgeçmiş ve rehineleri serbest bırakmıştı.

İsrailli bir yetkili, İsrail’in bu yeni şartı ile ilgili Ynet haber sitesine yaptığı açıklamada, Hamas’ın cumartesi günü altı canlı esiri serbest bırakma olasılığının yüksek olduğunu söyledi. “Müzakereler devam ediyor ve her şey İsrail’in ödeyeceği bedele bağlı” diyen yetkili, Hamas’ın şu anki taleplerinin, İsrail’in ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması için müzakerelere başlamayı kabul etmesi ve insani konularla ilgili garanti vermesi olduğunu belirtti. Yetkili ayrıca İsrail’in, konteyner evlerin ve ağır inşaat ekipmanlarının Gazze’ye girişine izin vermesi gerektiğini de dile getirdi.

Anlaşma kapsamında Hamas’ın perşembe günü dört rehinenin cenazesini, cumartesi günü ise üç rehineyi serbest bırakması gerekiyor.

İkinci aşamanın akıbeti belirsiz

Hamas’ın ikinci aşama görüşmelerine başlanması talebi ile ilgili bir gelişme ise henüz yok.

İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, “İsrail kabinesi dün Gazze’deki anlaşmanın ikinci aşamasını görüşmek üzere toplandı ancak herhangi bir karar almadı ve oylama yapılmadı.”

Habere göre, Netanyahu, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e Güvenlik Kabinesinin onayı ve ayrı bir oylama olmadan anlaşmanın ikinci aşamasına ilişkin müzakerelerin başlamayacağını iletti.

Netanyahu, kabine üyelerine anlaşmanın bir sonraki aşamasının ancak Hamas’ın tamamen tasfiye edilmesi şartıyla uygulanacağını söyledi.

Ayrıca KAN’ın aktardığına göre, birkaç hafta önce Hamas ile yapılan anlaşmanın onaylandığı Güvenlik Kabinesi toplantısında, Smotrich ve Dini Siyonizm Partisi’nin talebi doğrultusunda anlaşmanın ikinci aşamasıyla ilgili müzakerelerin Güvenlik Kabinesinin onayını gerektirdiği ve bunun Dini Siyonizm’in hükümette kalması için bir şart olduğu yönünde bir madde eklendi.

Üst düzey İsrailli yetkililer anlaşmanın ikinci aşamasının yakın zamanda uygulanma olasılığının düşük olduğunu değerlendiriyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Suriye’deki Rus hava üssüne İHA saldırısı

Yayınlanma

Suriye’deki Hmeymim hava üssü, 18 Şubat gecesi insansız hava araçlarıyla saldırıya uğradı. Saldırının arkasında HTŞ’nin olabileceği belirtilirken, Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığı ve yeni rejimle ilişkileri de gündemde.

18 Şubat gecesi, Suriye’deki Rusya Hava ve Uzay Kuvvetleri’ne bağlı bir hava grubunun konuşlu olduğu Hmeymim hava üssü, insansız hava araçlarıyla saldırıya uğradı.

Rus savaş muhabiri Oleg Blohin’e göre, üste yerel saatle 02.30’da (Türkiye saatiyle aynı) savaş alarmı verildi.

Blohin, “Olay ‘karadan düşman saldırısı’ olarak sayıldı. Pantsir derhal harekete geçti. Ateş ve patlama sesleri duyuldu,” diye yazdı.

Bir saat sonra ateş kesildi, ancak alarm uzun süre iptal edilmedi. Rusya Savunma Bakanlığı’ndan konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.

Blohin, “Bu olay bir kez daha Suriye’deki üslerimizin normal şekilde çalışmasına izin verilmeyeceğini kanıtlıyor,” dedi.

Blohin, provokasyonun ülkede iktidarı ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün olabileceğini belirtti.

12 Şubat’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Suriye’nin geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şaraa ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Putin, Rusya’nın “Suriye’deki sosyo-ekonomik durumun iyileştirilmesine yardımcı olmaya tereddütsüz hazır olduğunu” yineledi. Bundan iki gün sonra, yüz milyarlarca Suriye lirası taşıyan bir uçak Şam havaalanına indi.

Reuters‘e göre bu para, Beşar Esad döneminde Suriye için para basan Rusya’dan geliyordu. Ajansın kaynakları, paranın gönderilme nedenini açıkça belirtmedi ancak Moskova’nın bu yolla yeni Suriye rejimine mali yardım sağlama girişimi olabileceği belirtildi.

Daha önce Bloomberg’in kaynakları, Rusya’nın HTŞ yetkilileriyle askeri birliklerinin bir kısmını ülkede tutma konusunda anlaşmaya yakın olduğunu bildirmişti.

Habere göre Moskova, bu askeri varlığın karşılığında yeni Suriye yönetimine ülkenin doğusunda etkin olan IŞİD örgütüne karşı mücadelede yardımcı olabilir. Ayrıca Rus askerlerinin yardımıyla yeni yetkililer, Türkiye’nin artan etkisini dengeleyebilecek. Moskova aynı zamanda Suriye’den bazı askeri teçhizatını da çekmiş durumda.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English