Bizi Takip Edin

Diplomasi

İsveç istihbarat şefinden Rusya’ya karşı savaş hazırlığı çağrısı

Yayınlanma

İsveç İstihbarat Şefi Thomas Nilsson, Avrupa’nın Rusya’ya karşı teyakkuzu elden bırakmaması gerektiğini belirterek, İsveç’in Ukrayna’daki çatışmaların sona ermesinin ardından savaşa hazırlanması gerektiğini söyledi. Nilsson, Rusya’nın Finlandiya sınırında ve Arktik bölgesinde üsler kurabileceği iddiasında bulundu.

İsveç İstihbarat Şefi Thomas Nilsson, Avrupa’nın Rusya’ya karşı tetikte olma konusunda ABD’den farklı bir konumda olduğunu ve bu nedenle İsveç’in Ukrayna’daki çatışmanın sona ermesinin ardından savaşa hazırlanması gerektiğini söyledi.

Politico‘ya konuşan Nilsson, “Ukrayna’daki savaş sona erdiğinde veya hafiflediğinde, Rusların bölgemize geri döneceğinden eminiz,” dedi.

İstihbarat şefi, Rusya’nın Finlandiya ile olan yeni sınır hattı boyunca ve Arktik bölgesine kadar üsler inşa etmekten bahsettiğini de sözlerine ekledi.

Nilsson’a göre, ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “düzenli olarak güvenoyu veriyor”, ancak Avrupalılar, özellikle de Rusya’nın komşuları, “tetikte olmayı göze alamazlar”.

Ayrıca, “hibrit alanda farkındalığın artırılması” gerektiğini de belirten İsveç istihbarat şefi, “Biz bazı örüntüler görüyoruz,” diye ekledi.

Geçe nyılın başlarında, İsveç ordusu başkomutanı Mikael Büden ve İsveç Sivil Savunma Bakanı Carl-Oskar Bohlin, vatandaşları olası bir savaşa hazırlanmaya çağırmıştı.

Yetkililere, sığınakların işler hâlde tutulması, acil su temini ve gıda tedariki planının kabul edilmesi ve olası bir saldırıyı püskürtmeye yönelik hazırlıkların hızlandırılması tavsiye edilmişti.

Putin, NATO ülkelerine karşı herhangi bir toprak iddiasında bulunmadığını ve Rusya’nın Ukrayna’daki çatışmada zafer kazanması hâlinde ittifaka saldırma tehdidi iddialarını “tamamen saçmalık” olarak nitelendirmişti.

Putin, Moskova’nın ilişkileri geliştirmekle ilgilendiğini, ancak Batı’nın “yapay olarak sorunlar yarattığını” çünkü “Rusya gibi bir rakibe” sahip olmak istemediklerini belirtmişti.

Diplomasi

Trump, AUKUS paktına destek verdi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, ABD’nin yeniden gözden geçirmesine rağmen, AUKUS denizaltı antlaşmasının devam edeceği konusunda anlaştı.

Starmer, Kanada’da düzenlenen G7 zirvesinde Trump ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, ABD başkanının da onayıyla AUKUS’a devam edileceğini söyledi.

Trump’ın selefi Joe Biden’ın 2021’de imzaladığı anlaşma, ABD’nin “Çin’in artan deniz tehdidine karşı koymak” amacıyla Birleşik Krallık ve Avustralya’ya nükleer denizaltı üretimi için teknoloji sağlamasını öngörüyor.

Trump, başbakanın açıklamasının ardından “Biz [Birleşik Krallık ile] çok uzun süredir ortak, müttefik ve dostuz” dedi ve Starmer ile de “kısa sürede dost olduklarını” söyledi.

Trump, “O benden biraz daha liberal. Ama nedense iyi anlaşıyoruz,” diye ekledi.

Geçen hafta Pentagon’un programı gözden geçirmeye karar verdiği bildirilmişti. Bu karar, Londra ve Canberra’da antlaşmanın bozulabileceği endişesine yol açmıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, AUKUS’a desteğini açıkça dile getirdi. Fakat Trump yönetiminin bazı üyeleri, Amerika’nın anlaşmayı mevcut haliyle gerçekleştirecek endüstriyel kapasiteye sahip olmadığına inanıyor.

Trump, anlaşmanın devam etmesine kararlı görünüyor. Starmer, başkanın yanında durarak, “Bu, ikimiz için de çok önemli bir anlaşma,” dedi.

İngiliz lider, “Bence incelemeyi yapan kişi, biz hükümete geldiğimizde bir inceleme yaptık. Bu bana mantıklı geliyor,” diye ekledi.

İkilinin açıklamaları, Pentagon’un incelemesinin ardından antlaşmanın planlandığı gibi devam edip etmeyeceği konusunda soru işaretleri bırakıyor.

Antlaşmanın orijinal şartlarına göre, ABD, AUKUS denizaltıları inşa edilmeden önce, önümüzdeki on yıl içinde Avustralya’ya üç adet Virginia sınıfı denizaltı satacaktı.

Trump’ın çevresindeki bazı kişiler, özellikle ABD’nin denizaltı üretiminin azaldığı bir dönemde, Amerika’nın bu denizaltıların kaybını telafi edecek endüstriyel kapasiteye sahip olmadığına inanıyor.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Trump: Rusya G8’den çıkarılmasaydı Putin Ukrayna’ya saldırmazdı

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Rusya 2014 yılında sonrası G8’den çıkarılmasaydı Ukrayna’ya askeri müdahalede bulunmayacağını belirtti. Kanada’daki G7 zirvesi sırasında konuşan Trump, Rusya’nın G8’den çıkarılmasının bir hata olduğunu savundu.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 2014 yılında Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlanmasının ardından G8 grubundan çıkarılmasaydı Ukrayna’ya askeri müdahalede bulunmayacağını dile getirdi.

Kanada’daki G7 zirvesi sırasında açıklama yapan Trump, “Önceden burası sekizli gruptu. Barack Obama ve Justin Trudeau isimli kişi, Rusya’nın G8’de olmasını istemedi. Ve ben bunun bir hata olduğunu söyleyebilirim. Çünkü eğer Rusya G8’de olsaydı, şimdi bir savaşımız olmazdı,” dedi.

Trump, Putin’in sadece kendisiyle iletişim kurduğunu ve Rusya’yı birlikten çıkarmak istemeyen G7 üyelerinin tutumundan “memnun olmadığını” ekledi.

ABD Başkanı, “Size şunu söyleyebilirim ki o (Putin), kendisini dışarı atan kişilerle neredeyse hiç konuşmuyor ve ben de ona katılıyorum. Masanızda bir düşmanınız var, ben (Putin’i) o zamanlar bir düşman olarak bile görmüyordum, o bir düşman değildi,” ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte Trump, Rusya’nın birliğe geri dönmesinin şu anda pek mümkün olmadığını, çünkü “çok fazla zaman geçtiğini” kabul etti.

Ancak Çin’in G7’ye davet edilmesinin “o kadar da kötü bir fikir olmadığı” görüşünü dile getirdi.

G7 üyeleri, Rusya’yı 2014’ün mart ayında Kırım’ın Rusya’ya bağlanması ve Ukrayna’nın doğusunda vekalet savaşının başlamasının ardından gruptan çıkarmıştı.

O zamandan beri G8, Rusya’nın katılımı olmadan G7 olarak faaliyet gösteriyor.

Daha önce Trump, ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, İtalya, Kanada ve Japonya dahil olmak üzere dünyanın en büyük yedi ekonomisini bir araya getiren G7’ye Rusya’nın geri dönmesi çağrısında bulunmuştu.

Şubat ayında Beyaz Saray’da yaptığı konuşmada da Rusya’nın “sekizliden” çıkarılmasını bir hata olarak gördüğünü vurgulamıştı.

2020 yılında ilk görev süresi boyunca ABD Başkanı, böyle bir adımın “sağduyuya” uygun olduğunu vurgulamış ancak diğer katılımcı ülkeler onun girişimini desteklememişti.

Moskova, 1997 yılında dünya liderlerinin gayri resmi kulübüne katılmıştı.

G7’den İsrail’e destek: ‘İstikrarsızlığın kaynağı İran’

Okumaya Devam Et

Diplomasi

İngiliz danışman: NATO müttefikleri savaşa hazır değil

Yayınlanma

İngiliz hükümetinin savunma danışmanı Grace Cassy, NATO ülkelerini yeni askeri teknolojilerin benimsenmesi konusunda çok yavaş hareket etmekle suçladı.

Birleşik Krallık’ın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerin önemli bir bağımsız değerlendirmesi olan stratejik savunma incelemesi (SDR), ülkenin gelişmiş yetenekler, mühimmat ve uzun menzilli silahlara yatırım yaparak “savaşa hazır” olması gerektiğine büyük önem verdi.

Bakanlar tüm önerileri kabul etse de, Başbakan Keir Starmer, ülkenin GSYİH’sinin yüzde 3’ünü savunmaya ayırmak için bir takvim belirlemeyi reddetti. Uzmanlar, bu oranın incelemenin tamamını gerçekleştirmek için gerekli minimum oran olduğunu savunuyor.

Güvenlik alanında faaliyet gösteren girişimlere yatırım yapan ve eski Başbakan Tony Blair’in eski danışmanı Cassy, SDR’yi yönlendirmek için seçilen altı dış uzmanından biri.

POLITICO’ya verdiği demeçte, Ukrayna’daki savaşın, gözden geçirenlerin yeni savaş teknolojisine bakışında merkezi bir rol oynadığını söyledi.

Her iki taraf da insansız hava araçları, sensörler ve sinyal bozma sistemlerini hızla kullanıma soktu. Kiev, daha zayıf konvansiyonel yeteneklerle yola çıkarken, Moskova uluslararası yaptırımlar nedeniyle edinebilecekleri konusunda kısıtlıydı.

Cassy, “Genellikle oldukça kısa süreli bir avantaj elde etmek için bir savaş var. İnovasyon döngüleri inanılmaz derecede kısa,” dedi.

Bunun özellikle insansız hava araçları için geçerli olduğunu kaydeden danışman, frekansların paylaşılması nedeniyle “bir gün uçurabileceğiniz bir aracın, bir hafta sonra uçamayabileceğine” dikkat çekti.

Cassyi “SDR, bu şekilde savaşmaya hazır hale gelmemiz için daha önümüzde uzun bir yol olduğunu açıkça ortaya koyuyor,” diye uyardı.

Cassy, özellikle, riskten kaçınma eğilimi ve birkaç büyük savunma tedarikçisine aşırı bağımlılığın yanı sıra, tedarik süreçlerinin yavaşlığının Birleşik Krallık’ı geride bıraktığını belirtti.

SDR, modern savaşın hızına ayak uydurmak için en son teknolojilerin kullanıma sunulması için üç aylık bir süre önerdi.

CyLon Ventures’ın kurucu ortağı Cassy, bu dersin tüm ittifak için zorunlu olduğunu belirterek, “Yarın savunma harcamalarını yüzde 5’e çıkarsak bile, eski alışkanlıklarımızdan vazgeçmezsek, geleceğe hazırlıklı olamayız. NATO içindeki bizler, sadece Birleşik Krallık değil, tüm NATO üye ülkeleri, bu yeni parayı daha iyi harcamak için değişmeliyiz,” dedi.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, tüm üye ülkeleri kendi savunmalarına daha fazla para ayırmaya çağırdı ve geçen hafta Rusya’nın beş yıl içinde NATO’ya karşı askeri güç kullanmaya hazır olabileceği uyarısında bulundu.

Fakat Cassy, siber saldırılar ve kritik ulusal altyapıya yönelik tehditler gibi “gri bölge”deki diğer saldırı türlerinin daha acil olduğunu söyledi.

Danışman, “Zaten her gün, geleneksel savaş eşiğinin altında bir mücadeledeyiz ve bu da daha geniş savunma alanlarına uygun şekilde yatırım yapmamızı gerektiriyor,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English