Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

İtalya Cumhurbaşkanı Mattarella’nın Pekin ziyareti: Xi’ye “ağırlık koyma” çağrısı

Yayınlanma

İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın kısa süre önce Çin’e yaptığı ziyaret Çin-İtalya ilişkilerinde önemli bir dönüm noktasına işaret ederken, İtalyan Cumhurbaşkanı Çinli mevkidaşı Xi Jinping’i küresel çatışmaların sona erdirilmesine yardımcı olmak için ülkesinin nüfuzunu kullanmaya çağırdı ve açık pazarların “savaşın panzehiri” olduğunu savundu.

Pazar günü Çin televizyon kanalı CGTN’e verdiği mülakatta Mattarella, Liderler Konuşuyor programının sunucusu He Yanke’ye konuştu ve Çin’in küresel barışın desteklenmesinde kilit bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.

Mattarella, Xi’yi süregelen çatışmaların sona erdirilmesine yardımcı olmaya çağırdığını söyledi ve Pekin’in uluslararası sahnedeki etkisinin altını çizdi.

“Çin uluslararası ilişkilerdeki kilit oyunculardan biridir,” diyen Mattarella, Pekin’e yaptığı üç günlük ziyaret sırasında Çin’in küresel konumunu uluslararası hukuk ve barış içinde bir arada yaşama ilkelerini desteklemek için kullanacağını umduğunu sözlerine ekledi.

Mattarella özellikle “Rusya’nın Ukrayna’nın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne yönelik acımasız saldırganlığının sona erdirilmesi ve Birleşmiş Milletler Şartı ilkelerine dayalı adil bir barışın sağlanmasına yönelik ilk adımın atılması” konusunda Pekin’in desteğini istedi.

Filistin’de “iki devletli çözüm” için Pekin’e devreye girme teşviki

İtalyan Cumhurbaşkanı ayrıca Orta Doğu’daki krize de değinerek “kabul edilemez bir şiddet dalgasının” sivil nüfusu harap etmeye devam ettiğini söyledi.

“Yarattığı muazzam insani krize çözüm bulunabilmesi için savaş derhal durdurulmalıdır,” diyen Mattarella, Çin’in bölgesel aktörler arasında “itidali teşvik etmek ve İsrail ile Filistin arasında iki devletli bir çözümü kolaylaştırmak için sesini yükselteceği” umudunu dile getirdi.

İktisat cephesinde ise Mattarella açık pazarları “savaşın panzehiri” olarak tanımladı ve “Siyasi, iktisadi ve ticari işbirliğini teşvik eden her mesaj barışı güçlendirir. Açık pazarlar ve ticari işbirliği toplumsal refahı teşvik eden ortak çıkarlardır ve çatışmaya bir alternatiftir,” dedi.

Kuşak ve Yol’dan çıkışın ardından ikinci üst düzey ziyaret

Mattarella’nın, Başbakan Giorgia Meloni’nin temmuz ayındaki ziyaretini takip eden gezisi, İtalya’nın Çin’in Kuşak ve Yol Girişiminden (KYG) çekilmesi üzerine yaşanan son gerginliklerin ardından ilişkilerin yeniden tesis edilmesine işaret etti.

Mattarella, İtalya-Çin ilişkilerinin “istisnai” niteliğini bir kez daha teyit ederek, hem bir İtalyan cumhurbaşkanının hem de başbakanın bu kadar kısa bir süre içinde Çin’i ziyaret etmesinin alışılmadık bir durum olduğunu belirtti.

İlişkileri “dostluk” olarak tanımlayan Mattarella, “Bu, İtalya’nın Çin ile ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunun ve İtalya’nın bu ilişkileri geliştirmeye verdiği önceliğin altını çiziyor,” dedi.

Xi, ziyareti “yeni bir tarihi başlangıç noktası” olarak nitelendirdi

Xi, Mattarella’yı “Çin halkının eski bir dostu ve benim iyi arkadaşım” diyerek sıcak bir şekilde karşıladı ve telefon görüşmeleri ve mektuplar aracılığıyla uzun süredir devam eden ilişkilerinin zor zamanlarda bile ikili işbirliğini teşvik ettiğini belirtti.

Xi ziyareti İtalya-Çin ilişkileri için “yeni bir tarihi başlangıç noktası” olarak nitelendirdi.

Görüşmelerde ayrıca Çin ve AB arasındaki gümrük vergilerine değinildi ve hızlı küresel değişime yanıt olarak “yeni bir dünya düzenine duyulan ihtiyaç üzerine ideolojik olmayan bir şekilde düşünmek” yer aldı.

“Dünya büyük, yoğun, derin ve hızlı dönüşümlerden geçiyor”, diyen Mattarella, bu değişimlerle yüzleşmek için ‘birlik ruhunun’ şart olduğunu vurguladı.

Roma ile Pekin arasında on işbirliği anlaşması imzalandı

Toplantı, film yapımından rekabet düzenlemelerine kadar uzanan on işbirliği anlaşmasının imzalanmasıyla sona erdi.

Cumartesi günü Pekin’deki bir üniversitede verdiği konferansta Mattarella ayrıca Çin’i İtalyan ürünleri üzerindeki ticari engelleri kaldırmaya çağırdı ve “Çin, İtalya’nın Asya’daki en büyük iktisadi ortağıdır,” dedi.

Konferans sırasında ayrıca “İtalyan yüksek kaliteli ürünlerinin Çin pazarına girmesini engelleyen bariyerlerin kaldırılmasını içeren dengeli bir ilişki” çağrısında bulundu.

DİPLOMASİ

Çin, Ukrayna’da olası barış gücü misyonuna katılımı değerlendiriyor

Yayınlanma

Avrupa Birliği’ndeki diplomatik kaynaklara göre Çin, Ukrayna’da olası barış gücü misyonuna katılımı değerlendiriyor. Çinli diplomatlar, Fransa’nın öncülük ettiği ‘gönüllüler koalisyonuna’ katılımlarının Avrupa tarafından nasıl karşılanacağını araştırıyor. Çin Dışişleri Bakanlığı ise şubat ayında yaptığı açıklamada, Ukrayna’ya barış gücü gönderme gibi bir planlarının olmadığını belirtmişti.

Welt am Sonntag gazetesinin Avrupa Birliği (AB) diplomatik çevrelerindeki kaynaklara dayandırdığı haberine göre Çin, Ukrayna’da olası bir barış gücü misyonuna katılımı değerlendiriyor.

Gazetenin kaynakları, Çinli diplomatların Brüksel’de Avrupalı meslektaşlarıyla görüştüğünü ve Fransa’nın başlattığı “gönüllüler koalisyonuna” Pekin’in katılımı konusunu “yokladığını” aktardı.

Kaynaklar, Çinli yetkililerin Avrupalı ülkelerin böyle bir adımı kabul edip etmeyeceğini veya Avrupa açısından bunun arzu edilip edilmeyeceğini öğrenmek istediğini belirtti.

Brüksel’deki ismi belirtilmeyen kaynaklar, “Çin’in ‘gönüllüler koalisyonuna’ dahil edilmesi, Rusya’nın Ukrayna’da barış gücü birliklerinin bulunmasına rıza göstermesini potansiyel olarak daha olası hâle getirebilir,” dedi ve ekledi: “Her hâlükârda bu hassas bir konu.”

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron daha önce 27 Mart’ta Ukrayna destekçilerinin katılacağı bir zirve düzenleyeceğini duyurmuştu.

Macron, 20 Mart’ta Brüksel’de düzenlenen AB zirvesinin ardından yaptığı açıklamada, “Gelecek perşembe ‘gönüllüler koalisyonu’ zirvesini gerçekleştireceğiz. Perşembe günkü hedefim, öncelikle Ukrayna’yı kısa vadede destekleme taahhüdünü yeniden, açıkça ve belki biraz daha somutlaştırarak teyit etmek olacak,” ifadelerini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı, Paris’teki zirveye Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin de katılacağını söylemişti.

Hem Macron hem de Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Moskova ile Kiev arasında ateşkes sağlanması hâlinde Ukrayna’ya barış gücü konuşlandırmaya hazır olduklarını belirtmişti.

Birleşik Krallık’ta bu amaçla özel kuvvetlerini teyakkuza geçirilmiş durumda.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Go Ciakun, geçen ay yaptığı açıklamada, Pekin barış anlaşmasının uygulanmasını denetlemek üzere Ukrayna’ya barış gücü göndermeyi görüşmeyeceğini belirtmişti.

Go, Pekin’in Rusya-Ukrayna savaşının diyalog ve müzakereler yoluyla durdurulmasını her zaman desteklediğini ifade etmişti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bloomberg: Türk yatırımcılar tutuklamaların ardından daha fazla dalgalanmaya hazırlanıyor

Yayınlanma

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından piyasalarda başlayan çalkantının devam edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor.

Bloomberg’e göre offshore piyasada Türk lirası borçlanmanın ve ülkenin borcunu temerrüde karşı sigortalamanın maliyetleri geçen hafta belirledikleri seviyelere yakın seyrediyor, bu da tüccarların piyasa için çalkantılı bir dönemin ardından hâlâ gergin kaldıklarının bir işareti.

Offshore oranı, İstanbul’da saat 8:18 itibariyle %187 ile Haziran 2023’ten bu yana en yüksek seviyesine yakın seyretti. Türkiye’nin beş yıllık kredi temerrüt takası 327 baz puanda, cuma günkü seviyesinden çok az değişiklik göstererek bir yılın en yüksek seviyesine çıktı.

Bu hareketler, İstanbul Büyükşehir Bloomberg’e göre bu, yatırımcıların pazartesi günü Türk varlıklarında daha fazla dalgalanmaya hazırlandıklarını gösteriyor.

Bloomberg tarafından derlenen verilere göre, lira %0,1 zayıflayarak İstanbul’da sabah 8:21’de dolar başına 38,0086 seviyesindeydi.

İmamoğlu’nun geçen hafta gözaltına alınması piyasalarda paniğe yol açarak Türk lirasının ve borsanın düşmesine ve tahvil faizlerinin yükselmesine neden olmuştu.

Ülkenin önde gelen ekonomi ve finans kurumları, bu etkiyi sınırlandırmak için hızla çalışmaya başladı.

Bloomberg’in konuyla ilgili bilgi sahibi kişilere dayandırdığı haberine göre, Merkez Bankası pazar günü bankaların yöneticileriyle bir toplantı düzenleyerek piyasadaki olası dalgalanmaları ve atılacak adımları görüştü. Bankalar Birliği daha sonra para otoriteleri ve kredi verenlerin “teknik bir toplantı” yaptığını söyledi.

BloombergHT’nin ismini vermediği kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de piyasa çalkantılarına karşı alınacak önlemler konusunda düzenleyici kurumlarla bir toplantı yaptı.

Türkiye’nin piyasa düzenleyicisi SPK da pazar gecesi piyasayı canlandırmak için geniş bir dizi önlem açıkladı. Bu adımlar arasında açığa satış yasağı, hisse geri alımları için daha gevşek koşullar ve kredili işlem için asgari özsermaye koruma gerekliliğinin azaltılması yer aldı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Paşinyan, Ermenistan’ın yeni anayasası için referandum tarihini açıkladı

Yayınlanma

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 2027’de yeni anayasa referandumu yapmayı planladıklarını açıkladı. Paşinyan, Azerbaycan’la barış anlaşması imzalanması durumunda anayasada değişiklik gerekebileceğini belirtti. Ayrıca, Bakü ile her iki taraf için de kabul edilebilir bir anlaşma metni olduğunu ve imzalamaya hazır olduğunu ifade etti.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, devlet televizyonuna verdiği röportajda, ülkede yeni anayasa kabulü için 2027’de referandum yapmayı planladıklarını açıkladı.

News.am‘ın haberine göre Paşinyan, “Yeni bir anayasa kabulü yoluna gideceğiz. 2027’de referandum yapmayı planlıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Paşinyan, geçtiğimiz yıl eylül ayında Ermenistan’ın Azerbaycan’la barış anlaşması imzalamak için anayasayı değiştirmeye hazır olduğunu belirtmişti.

Bu durumun, Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) belgenin ülkenin anayasasına uygun olmadığına karar vermesi hâlinde gerçekleşebileceğini, bu durumda anayasanın değiştirilmesi gerekeceğini ifade etmişti.

Azerbaycan’la barışın sağlanması amacıyla Ermenistan anayasasında yapılacak değişiklikler, anayasanın önsözünden kaynaklanıyor olabilir.

Önsözde, Ermenistan Sovyeti ve Dağlık Karabağ’ın yeniden birleşmesi hakkındaki karara atıfta bulunularak, ulusların kendi kaderini tayin etme hakkına ilişkin 1990 Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi’ne gönderme yapılıyor.

Eylül 2023’ten itibaren bu bölge, askeri operasyonun ardından Bakü’nün kontrolüne geçti ve bölge sakinlerinin büyük bölümünü oluşturan etnik Ermeniler Karabağ’ı terk etti.

Paşinyan röportajda, Bakü ile çözüm konusuna da değindi. Paşinyan’ın ifadesine göre şu anda her iki taraf için de kabul edilebilir bir anlaşma versiyonu bulunuyor.

Azerbaycan ve Ermenistan, Sovyet cumhuriyetleri sınırları içinde birbirlerinin toprak bütünlüğünü tanıdı. Başbakan, bu belgeyi imzalamaya hazır olduğunu belirtti.

Anlaşma imzalandığında kamuoyuna açıklanacak.

Paşinyan, “Uyumlu hâle getirilmiş barış anlaşması metninde ne Azerbaycan ne de bizim için tek taraflı yükümlülükler bulunmuyor,” diye konuştu.

Paşinyan, Bakü ve Erivan arasındaki barış anlaşmasının toplamda 17 maddeden oluştuğunu söylemişti.

Anlaşma, ülkelerin egemenliğinin tanınmasının yanı sıra, sınırların belirlenmesi ve işaretlenmesi (süreç yaklaşık bir yıl önce başlatıldı), ikili diplomatik ilişkilerin kurulması, sınır boyunca üçüncü ülke güçlerinin yerleştirilmesinden vazgeçilmesi ve uluslararası mahkemelerden karşılıklı olarak davaların geri çekilmesi gibi konuları içeriyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English