Bizi Takip Edin

ASYA

Japonya’nın liderlik yarışı enflasyondan bıkmış seçmenlere odaklanıyor

Yayınlanma

Japonya’da Başbakan Fumio Kishida’nın yerine aday olacak isimler, seçmenlerin ekonomik yükünü nasıl hafifleteceklerini anlatmak için kampanyalar düzenliyor ancak bu tür politikalar ülkenin mali durumuna zarar verebileceği de tartışılanlar arasında.

Kishida, Liberal Demokrat Parti (LDP) liderliği için tekrar aday olmamayı seçti. Bu yarışmanın galibi ülkenin bir sonraki başbakanı olacak.

Görevdeki 700’den fazla LDP milletvekili ve diğer parti üyeleri, 27 Eylül’de bir sonraki lideri seçmek için oy kullanacak.

Partide ikinci en yüksek mevkide bulunan ve çarşamba günü adaylığını açıklayan LDP Genel Sekreteri Toshimitsu Motegi, özellikle yüksek fiyatlarla boğuşan seçmenlere yardım konusuna vurgu yapıyor.

Nikkei Asia’da yer alan haberde Motegi, düzenlediği basın toplantısında savunma harcamalarını artırmak için vergileri artırmayacağı sözünü verdi ve ayrıca Japonya’nın düşen doğum oranına karşı önlemleri finanse etmek için sağlık sigortası primlerini artırmayacağını söyleyerek, mevcut hükümetin izlediği politikalardan uzaklaştı.

Bunun bir kısmını, artan ekonomik büyümeden 2 trilyon yen (13,7 milyar dolar) kadar ek vergi geliri elde ederek telafi etmeyi amaçlıyor.

Genel sekreter, tutarlı gerçek ücret artışı elde etmek için yakında kapsamlı bir ekonomik politika paketi çıkaracağını söyledi. Japonya’nın ulusal ve yerel hükümetlerinin birleşik birincil dengesini 2025 mali yılında kara geçirme hedefine bağlı kalmayı planlıyor.

“Üç yıl içinde sonuçlar elde edilmezse, başbakan olarak sorumluluk alacağım,” diyerek bu senaryoda istifa edebileceğini imasında bulundu.

Motegi, ekonomik konularda rekabet etme niyetini gösterip alışılmadık bir hamle yaparak, nominal gayri safi yurt içi hasıla büyüme hedefini en azından yüzde 2’nin ortasında belirledi.

Diğer adaylar da benzer söylemlere yönelimini sürdürüyor.

Salı günü adaylığını açıklayan Baş Kabine Sekreteri Yoshimasa Hayashi, “enerji fiyatlarına bağlı olarak” elektrik ve benzin sübvansiyonlarının uzatılması olasılığından bahsetti.

Dijital Bakanı Taro Kono pazartesi günü X’te çalışma çağındaki gençler için sosyal sigorta primlerini düşürmeyi planladığını söyledi.

Eski Savunma Bakanı Şigeru İshiba’nın önümüzdeki hafta açıklayacağı politika duyurusunda ekonomik konulara da yer vermesi bekleniyor.

Eski Çevre Bakanı Shinjiro Koizumi ve eski Ekonomi Güvenlik Bakanı Takayuki Kobayashi, fiyatların istikrarını sağlamaya yönelik önlemlerin alınabileceğinden söz ettiler.

Alt meclisin erken feshedilerek erken seçime gidilmesi yönündeki konuşmaların artmasıyla birlikte ekonomik büyüme ve seçmenler için maliyetlerin azaltılması daha da öne çıkan bir konu haline geliyor.

Ishiba geçen ay, “En kısa zamanda seçmenlerin yargısına başvurmalıyız” demişti.

Seçim yapılırsa, yeni parti liderinin politikaları LDP platformuna yansıyacaktır. Partinin imajı siyasi fon skandalıyla zedelendikten sonra seçmenlere hitap etmek parti için özellikle önemlidir.

Nikkei’nin geçen ay yaptığı bir ankete göre, seçmenlerin en çok tartışılmasını istediği politikalar arasında, artan fiyatlara karşı alınacak önlemler yüzde 37 ile ilk sırada yer aldı.

Elektrik ve gaz sübvansiyonlarının ekim ayında sona ermesi planlanıyor, bu da erken seçim çağrısı yapılırsa seçmenlerin sandık başına gitmeden hemen önce daha fazla ödeme yapmasına neden olabilir. Sübvansiyonların toplam maliyeti 11 trilyon yene çıktı, Japonya Merkez Bankası’nın faiz oranı artışından sonra partide mali disiplin konusunda endişeler ortaya çıkmıştı.

Okumaya Devam Et

ASYA

Trump’ın ticari tutumu Asya ülkelerini bölgesel ittifaklara itiyor

Yayınlanma

Analistlere göre Asya ülkeleri, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın korumacı söylemine, ABD’nin katılımı olmadan uluslar ötesi ekonomik işbirliğini teşvik etmeyi amaçlayan bölgesel ve ikili ticaret anlaşmalarına daha fazla önem vererek karşılık veriyor.

Trump, 20 Ocak’ta ikinci dönem için yemin ettikten sonra ABD ithalatına %20’ye varan genel vergilerin yanı sıra Çin mallarına %60 oranında gümrük vergisi uygulama sözü vererek gümrük tarifelerini 2024 başkanlık kampanyasının temel taşı haline getirdi.

Peru’da düzenlenen son Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) forumunda, 21 üyenin birçoğunun liderleri jeopolitik gerilimler artarken ve tedarik zincirleri yıpranırken bölgesel ekonomik entegrasyonun güçlendirilmesi çağrısında bulundu.

Çin Peru ile daha güçlü bir ticaret anlaşması imzalarken, Endonezya Kanada ile bir ticaret anlaşması üzerinde mutabık kaldı.

Singapur Başbakanı Lawrence Wong, APEC ülkelerini kapsayan ve halen üzerinde çalışılan bir anlaşma olan Asya Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi’nin yeniden canlandırılmasının önemini vurguladı.

Wong, “APEC şimdi eskisinden daha önemli” dedi.

Çok taraflı bölgesel ekonomik ortaklıklar

Ekonomistler, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) ve Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve Aşamalı Anlaşma gibi Washington’u içermeyen ticaret anlaşmalarının önümüzdeki yıllarda Asya ülkeleri için daha önemli hale geleceğini söylüyor.

Sürdürülebilir ticareti teşvik eden Asya merkezli bir grup olan Hinrich Vakfı’nın ticaret politikası başkanı Deborah Elms, Nikkei Asia’ya yaptığı değerlendirmede, “Bu, çöken küresel sistemden kaynaklanan kaos ve hasarın bir kısmını yönetmemize yardımcı olacak” dedi.

Çin, Japonya, Güney Kore ve ASEAN üyeleri dahil olmak üzere 15 Asya-Pasifik ülkesi arasında bir ticaret anlaşması olan RCEP, ABD-Çin ticaret savaşının arka planında sekiz yıl süren müzakerelerin ardından Kasım 2020’de imzalandı. Bu ülkeler dünya gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık %30’unu temsil ediyor.

Trump 2017 yılında ABD’yi Trans-Pasifik Ortaklığı’ndan çekerek Tokyo’yu anlaşmanın liderliğini üstlenmek durumunda bıraktı. Şu anda CPTPP olarak bilinen ve Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur ve Vietnam’ın da aralarında bulunduğu 11 ülkeden oluşan grup altıncı yılına girmek üzere. Üyeler arasındaki ticaret 2018’den 2021’e kadar %5,5 arttı. Birleşik Krallık aralık ayında katılıyor, Çin de üye olmak istiyor.

Trump’ın küreselleşme karşıtı tutumu karşısında bazı analistler Japonya’yı CPTPP’yi geliştirmeye, üye eklemeye ve Avrupa Birliği ile işbirliğini ilerletmeye çağırıyor.

APEC’teki Çinli bir delege şunları söyledi: “Günün sonunda çok sayıda ticaret ortağımız var.”

Ancak Çin’in ekonomi politikası bölgesel ticari işbirliğinin önünde engel teşkil edebilir. Pekin

Asia Decoded danışmanlık şirketinin kurucusu Priyanka Kishore ise, bölgesel ticareti teşvik etmek için Çin’in iç tüketimi canlandırması ve daha fazla ithalat yapması gerektiğini söyledi.

Nikkei’ye konuşan Kishore, “Çin, bölgenin dış talebini desteklemede çok önemli bir role sahip” dedi ve ekledi: “Bölge içi ticaretin şampiyonu olmak istiyorsa daha fazlasını yapmalı.”

Yeni ticaret ortakları bulmaları 5 yıl sürebilir

Daha yüksek ABD tarifeleri, ticaretin GSYH’ye oranı %100’ün üzerinde olan Singapur, Hong Kong, Vietnam gibi Asya ekonomileri için özellikle zor olabilir. Singapur ve Güney Kore şu anda ABD ile serbest ticaret anlaşması olan tek Asya ülkeleridir.

Gümrük vergileri ABD’deki ithalatçılar tarafından ödenmekte ve ABD Gümrük ve Sınır Koruması tarafından tahsil edilmektedir. Daha yüksek maliyetler müşterilere yansıtılabilse de tarifeler, ürünlerinin satışını zorlaştırarak yabancı ülkelere zarar verebilir.

Fudan Üniversitesi’nde ekonomist olan Yang Zhou’nun araştırmasına göre, 2018’deki ticaret savaşı Çin’e 35 milyar dolara, ABD’ye ise 15 milyar dolara mal oldu.

Kendisini dünya ticaretini etkileyen politikaların bağımsız bir gözlemcisi olarak tanımlayan Global Trade Alert, Asya ülkelerinin ABD pazarına erişimlerinin engellendiği en kötü durum senaryosuyla nasıl başa çıkacaklarını ölçmeye çalıştı. Analiz, bu ülkelerin yeni ticaret ortakları bulmalarının ortalama beş yıl alacağını ortaya koydu.

Çalışmaya göre, ABD’nin yerini Çin, AB, Vietnam ve Japonya’daki ticaret ortaklarıyla doldurmak için 24 yıla ihtiyaç duyacak olan Tayland gibi ülkeler için bu görev daha zor olacaktır. Güney Kore için bu süre 2038 yılına kadar uzayacaktır.

Okumaya Devam Et

ASYA

Çin, Japon vatandaşları için vizesiz seyahati yeniden başlatıyor

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, hükümetin 30 Kasım’dan itibaren ülkeye seyahat edecek Japon vatandaşları için vize şartlarından feragat edeceğini duyurdu.

Japonya, vize muafiyeti listesine eklenen Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan’ın da aralarında bulunduğu bir grup Avrupa ülkesinin yanında yer aldı. Bu uygulama önümüzdeki yılın sonuna kadar sürecek.

Son muafiyetlerle birlikte uygun ülkeler listesi 38’e yükseldi. Pekin ayrıca vizesiz kalış süresini de 15 günden 30 güne çıkardı.

Japonya’nın listeye dahil edilmesi kararı, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in geçen hafta Peru’da düzenlenen Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu çerçevesinde bir araya gelerek “ortak stratejik çıkarlar” doğrultusunda işbirliği yapma konusunda mutabık kalmalarının ardından geldi.

Çin, COVID-19 salgını sırasında Japon ve diğer yolcular için vize muafiyetlerini askıya almıştı. Pekin, 2023 yılında sıfır COVID politikasını kaldırdığından beri Avrupa ve Güneydoğu Asya’daki düzinelerce ülke için vizelerden feragat etti. Ancak Japon vatandaşlarının 15 gün veya daha kısa süreli kalışlar için bile vize almaları gerekiyor.

Japon yetkililer Çin’i vize politikasını hafifletmeye zorluyor.

Bu önlem iş ya da tatil amaçlı seyahatleri daha kolay hale getirecek, ancak Çin’e giden Japon ziyaretçilerde önemli bir artışa yol açıp açmayacağı belirsiz.

Japonya’dan yurt dışına seyahatler zayıf yen nedeniyle durgun seyrediyor.

Öte yandan, Japonya’ya seyahat eden Çin vatandaşlarının hala vize almaları gerekiyor ve bu politika pandemi öncesinden beri uygulanıyor. Japon medya kuruluşları Tokyo’nun Çin’e karşılıklı vizesiz seyahat sunmayı planlamadığını, ancak uygulamayı basitleştirmeyi düşündüğünü bildirdi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English