Amerika
JPMorgan raporu: Ukrayna için en olası senaryo ‘Gürcistan modeli’

JPMorgan Chase Jeopolitik Merkezi tarafından yayımlanan rapora göre, Ukrayna’nın 2025 yılının ikinci çeyreği sonuna kadar Rusya ile müzakere edilmiş bir anlaşmayı kabul etmek zorunda kalması muhtemel görünüyor. Rapor, en olası senaryonun Ukrayna’nın Batı’ya entegrasyonunun raydan çıktığı ve Rusya’nın yörüngesine kaydığı bir “Gürcistan modeli” olduğunu öne sürüyor.
JPMorgan Chase Jeopolitik Merkezi tarafından yayımlanan “Rusya-Ukrayna Oyun Sonu ve Avrupa’nın Geleceği” başlıklı raporda, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin bu yıl içinde Rusya ile çatışmaları donduran ancak kapsamlı bir barış anlaşması anlamına gelmeyen müzakere edilmiş bir çözümü kabul etmek zorunda kalmasının muhtemel olduğu değerlendirmesi yapıldı.
Rapor, JPMorgan Chase Jeopolitik Merkezi Yöneticisi ve Başkanı Derek Chollet ile İcra Direktörü Lisa Sawyer tarafından kaleme alındı.
Rapora göre, Avrupa’nın silah stoklarının azalması, Ukrayna’nın savaşçı ihtiyacı, ABD’nin sabrının tükenmesi ve transatlantik birliğin zayıflaması bu duruma zemin hazırlıyor. Raporda, “Putin’in kayıpları da sürdürülebilir olmaktan uzak. Mevcut kazanım hızıyla Rusya’nın tüm Ukrayna’yı kontrol etmesi yaklaşık 118 yıl sürer. Bu nedenle Putin, Kiev’i nihai olarak kontrol etme genel hedefine uygun bir anlaşma yapmayı hedefleyecektir. 2025 her zaman müzakere yılı olacaktı ve oyun sonu burada,” ifadelerine yer verildi.
Anlaşmanın kalıcılığı belirsiz
Herhangi bir anlaşmanın kalıcılığının iki temel faktöre bağlı olacağı belirtilen raporda, bunlardan ilkinin “Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna ve Batı’nın tavizlerinden ne kadar tatmin olduğu (istediğinin yeterli bir kısmını alıp almadığı)” olduğu vurgulandı.
İkinci faktör ise “anlaşmayı destekleyen güvenlik vaatlerinin gücü (daha fazla saldırganlığı caydırmak ve Ukrayna’nın güvenle yeniden inşa olmasına izin vermek için yeterli olup olmadıkları)” olarak sıralandı.
Raporda, “Bu iki faktör doğrudan birbiriyle çelişiyor; güvenlik vaatleri ne kadar zayıf olursa, Ukrayna’nın tarafsızlık, askerden arındırma, silahsızlanma, toprak tavizleri gibi konularda o kadar fazla ödün vermesi gerekecek ya da çatışmalara geri dönme riskiyle karşı karşıya kalacaktır,” değerlendirmesi yapıldı.
Dört olası senaryo
JPMorgan Chase Jeopolitik Merkezi raporunda, Ukrayna için dört olası sonuç öngörülüyor:
— En iyi durum – “Güney Kore” (Yüzde 15 olasılık): Zelenskiy’nin ne NATO üyeliği ne de Ukrayna topraklarının tamamen geri alınmasını sağlayamayacağı belirtiliyor. Fakat, ABD’nin yardım ve istihbarat desteği vaadiyle desteklenen ülke içi bir Avrupa müdahale gücü sağlayabilirse, Kiev’in kontrolü altındaki Ukrayna topraklarının yüzde 80’inin çok daha istikrarlı, müreffeh ve demokratik bir yörüngeye oturtulacağı iddia ediliyor. Batı’nın Rusya’nın dondurulan yaklaşık 300 milyar dolarlık egemen varlıklarını kullanma kararının da Ukrayna’nın yeniden inşasına iyi bir başlangıç sağlayacağı kaydedildi.
— Hâlâ iyi – “İsrail” (Yüzde 20 olasılık): Önemli bir yabancı asker varlığı olmaksızın güçlü, kalıcı askeri ve ekonomik desteğin, Ukrayna’ya kendini bir kaleye dönüştürme, askeri modernizasyonu sürdürme ve nihayetinde kendi caydırıcılığını tesis etme alanı sağlayacağı düşünülüyor. Fakat savaşın her zaman kapıda olacağı ve Putin’in yaptırımların hafifletilmesi ve ABD ile daha güçlü bir ilişki dahil olmak üzere yeterli ekonomik fayda görmesi gerekeceği vurgulanıyor.
— İyi değil – “Gürcistan” (Yüzde 50 olasılık): Hem yabancı askerlerin hem de güçlü askeri desteğin yokluğunda, Ukrayna’nın süregelen istikrarsızlık, duraksayan büyüme ve toparlanma, zamanla azalan dış destek ve Batı entegrasyonunun (AB ve NATO üyeliği) fiilen raydan çıkmasıyla birlikte kademeli olarak Rusya’nın yörüngesine geri kayacağı öngörülüyor.
— En kötü durum – “Belarus” (Yüzde 15 olasılık): ABD’nin Ukrayna’yı terk etmesi ya da taraf değiştirdiği algısı oluşması ve Avrupa’nın devreye girmemesi durumunda, Rusya’nın “maksimalist taleplerinde” ısrarcı olacağı ve Ukrayna’nın tamamen teslim olmasını isteyerek ülkeyi “Moskova’nın bir uydu devletine” dönüştüreceği öne sürülüyor. Bu senaryoda, Rusya’nın savaşı fiilen kazanacağı, Batı’yı böleceği ve İkinci Dünya Savaşı sonrası düzeni geri dönülmez bir şekilde altüst edeceği ifade edildi.
Rusya’nın talepleri
Raporda, Rusya’nın “6 hayır ve 6 evet” olarak özetlenen talepleri de sıralandı:
Hayırlar:
— NATO üyeliği ve Ukrayna’nın ilan edilmiş tarafsızlığı.
— Ukrayna’da nükleer silahlar veya bunun için bir şemsiye.
— Ukrayna’da yabancı askerler (barış güçleri dahil).
— Yabancı askeri yardım veya istihbarat paylaşımı.
— Büyük Ukrayna ordusu (Ukrayna ordusunun boyutunda büyük bir küçülme).
— Ukrayna’da modern silahlar (Ukrayna’nın sahip olabileceği silah türlerinde büyük kısıtlamalar).
Evetler:
— Rusya’nın Kırım ve dört oblast (Ukrayna’nın yaklaşık yüzde 20’si) üzerindeki iddiasının uluslararası tanınması.
— Ukrayna için yabancı güvenlik garantileri üzerinde veto hakkı.
— ABD ve diğer NATO güçlerinin yeni ittifak üyelerinin topraklarında askeri tatbikat yapmasının yasaklanması.
— Avrupa’daki ABD askerlerine sınırlamalar.
— Yaptırımların hafifletilmesi ve Rusya’nın varlıklarının serbest bırakılması.
— Rus diplomatik tesislerinin ABD’ye iadesi.
“Gürcistan senaryosu” Ukrayna için ne anlama geliyor?
Raporda, Ukrayna için en olası görülen “Gürcistan senaryosu”nun detayları da ele alındı. 2008’de Rusya ile yaptığı savaştan sonra Gürcistan’ın, asker ve güvenlik vaatlerinden yoksun kalan bir Batı yardımı ve siyasi destek dalgasından yararlandığı hatırlatıldı.
“Bugün, Gürcistan’ın iktidar partisi Gürcü Rüyası —Rusya dostu bir oligark tarafından destekleniyor— AB üyeliğini dondurdu ve ABD ve AB fonlarının askıya alınmasına yol açan Kremlin tarzı ‘yabancı acenta’ yasalarını kabul etti. Siyasi istikrarsızlık ve demokratik erozyon, Rusya’nın sinsi etkisiyle beslenerek, döviz rezervlerindeki düşüşlerin ortasında yatırımcı güvenini etkiledi,” denildi.
Bu süreçte Gürcistan’ın Rusya ile iktisadi bağlarının derinleştiği, sadece Rusya’dan gelen işçi dövizlerinin 2022-2023’te Gürcistan’ın GSYİH’sinin yüzde 15’inden fazlasını oluşturarak ülkenin en büyük işçi dövizi kaynağı haline geldiği belirtildi. Ticaret ve doğrudan seyahatin genişlediği, Rus vatandaşlarının akınının arttığı ifade edildi.
Raporda, “2023’te sadece 30,5 milyar dolarlık —Oklahoma’nın sekizde biri büyüklüğünde— GSYİH’ye sahip olan Gürcistan’ın küçük, işçi dövizi ve turizm ağırlıklı ekonomisi hâlâ büyüyor ancak giderek daha savunmasız hale geliyor. Bir zamanlar reform başarı öyküsü olarak görülen Gürcistan, güvenilir güvenlik ve kurumsal çıpaların yokluğunun demokratik yönetimi nasıl kademeli olarak baltalayabileceğini ve ekonomik potansiyeli nasıl zayıflatabileceğini gösteriyor,” yorumu yapıldı.
Benzer bir sonuçla karşılaşan Ukrayna’nın başlangıçta bir bağışçı coşkusu ve yeniden inşa yardımı dalgasından yararlanabileceği, ancak Batı güvenlik ve siyasi yapılarına sıkı bir entegrasyon olmadan Ukrayna’nın jeopolitik gri alana yavaş bir sürüklenme riskiyle karşı karşıya kalacağı vurgulandı.
Yaklaşık 7 milyon Ukraynalı mültecinin bir kısmının geri dönmemeyi seçebileceği, bunun da ekonomiyi çok ihtiyaç duyulan vasıflı işgücünden mahrum bırakacağı belirtildi. Riskten kaçınan yatırımcıların istikrarsız, güvenlik açısından kırılgan bir ortamdan kaçınmayı seçebileceği, bunun da doğrudan yabancı yatırımları sınırlayacağı ve çeşitlendirmeyi engelleyeceği ifade edildi.
Avrupa’nın geleceği ve stratejik özerklik arayışı
Raporda, ABD’nin Ukrayna ve diğer konulardaki politika değişikliklerinin, Avrupa’nın en önemli müttefiki ve en büyük ticaret ortağından daha fazla “stratejik özerklik” çağrılarını hızlandırdığı belirtildi. Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin kıtayı Soğuk Savaş sonrası kayıtsızlığından sarstığı ve hem Kiev’i hem de çatışmanın temsil ettiği savaş sonrası uluslararası düzeni desteklemek için Avrupa güvenlik, enerji ve ekonomi politikalarında cesur değişikliklere yol açtığı kaydedildi.
İkinci şokun ise, “Devlet Başkanı Zelenskiy’nin 28 Şubat 2025’te Oval Ofis’e yaptığı ziyaretle örneklendiği gibi ABD politikasındaki ani değişim olduğu” ifade edildi. Bu ziyaretin öncesinde ABD’nin Birleşmiş Milletler’de Rusya’nın saldırganlığını kınayan bir karara karşı oy kullandığı ve ardından ABD’nin Ukrayna’ya askeri ve istihbarat yardımını geçici olarak askıya almasının Avrupa’da bir gök gürültüsü etkisi yarattığı, Amerika’nın ilkelerinden ve özgür dünyanın lideri konumundan vazgeçtiği yönündeki korkuları artırdığı belirtildi.
Almanya’nın yeni Şansölyesi ve uzun süredir transatlantikçi olan Friedrich Merz’in “mutlak önceliğinin” “ABD’den bağımsızlık kazanmak” olacağını ilan ettiği ve önemli savunma yatırımları sözü verdiği aktarıldı. Raporda, “Bu sinyal kasıtlı olsun ya da olmasın, Avrupa başkentlerinde kıtanın ABD’ye aşırı bağımlılığını düzeltmek için daha fazla ‘stratejik özerkliğe’ ihtiyaç duyulduğuna dair geniş bir kabul var,” denildi.
Avrupa’nın karşı karşıya olduğu en acil zorluklar arasında, Ukrayna’nın Rusya ile adil ve kalıcı bir barışa ulaşmak için ihtiyaç duyduğu maddi desteğe ve önemli olarak güvenlik garantilerine sahip olmaya devam etmesini sağlamak ve artan jeopolitik ve hibrit tehditlere karşı kendi toprak savunmasını güçlendirmek olduğu sıralandı. Avrupa’nın savunma sanayi tabanının gücünün her iki durumda da önemli, hatta belirleyici olacağı ve şu anda amaca uygun olmadığı vurgulandı.
2024 yılında AB üye devletlerinin toplu savunma harcamalarının 326 milyar avroya veya AB GSYİH’sinin yüzde 1,9’una ulaştığı, bunun 2021’den bu yana yüzde 30’luk bir artış anlamına geldiği, ancak yine de ABD’nin yaklaşık 900 milyar dolarlık harcamasının sadece onda dördü olduğu belirtildi.
Rusya’nın dondurulan varlıkları ne olacak?
Asker ve güvenlik garantilerinin ötesinde, Avrupa’nın Rusya-Ukrayna savaşının sonucunu şekillendirmede oynayabileceği diğer güçlü, ancak tartışmalı kartının, Rusya’nın dondurulan yaklaşık 300 milyar dolarlık varlığının kabaca üçte ikisi üzerindeki kontrolü olduğu ifade edildi.
AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları uzatmak için her 6 ayda bir oybirliği sağlaması gerektiği, bir sonraki oylamanın 31 Temmuz’a kadar yapılması gerektiği hatırlatıldı. Raporda, “Macaristan veya başka bir üye ülkenin uzatma lehine oy kullanmayı reddetmesi durumunda —bloke edilen varlıklara el konulmadan— Rusya’ya yönelik yaptırımlar sona erecek, Avrupa’nın kozlarının çoğu da ortadan kalkacak ve fonlar Rusya’ya geri dönecektir. Böylesine büyük bir meblağ, Rus ekonomisine bir can simidi sağlayacak ve askeri yeniden silahlanma çabalarını canlandıracaktır. Alternatif olarak, Kiev’e devredilirse, fonlar Ukrayna’nın Rusya kaynaklı tahmini 523 milyar dolarlık hasarını telafi etmede ve yeniden inşa çabalarını artırmada uzun bir yol kat edecektir,” denildi.
Transatlantik ilişkiler için son ayinler erken
Raporda, “80 yıl sonra kimse, tarihin en uzun barış ve küresel refah dönemini dikkate değer ölçüde dirençli olduğunu kanıtlamış ve desteklemiş olan transatlantik ittifak için ağıt yakmakta acele etmemelidir,” ifadelerine yer verildi. Avrupalı liderlerin, transatlantik ilişkiyi ve ABD’nin Avrupa’daki rolünü korumak amacıyla Trump yönetimiyle temas kurduğu, bunun hem içsel değerinin hem de yakın ve orta vadede yeri doldurulamazlığının bir kabulü olduğu belirtildi. Bu zaman çizelgesinin, Rusya’nın askeri yeniden yapılanma tahminlerinin çok ötesine, 5-10 yıla kadar uzandığı vurgulandı.
Transatlantik ilişkinin modern jeopolitiğin temel taşı olduğu ve bir kopuşun her iki taraf için ve aslında tüm dünya için ciddi sonuçları olacağı belirtildi. ABD’nin güvenliği ve refahının Avro-Atlantik bölgesiyle sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam ettiği, başka hiçbir ekonomik ilişkinin küresel ekonomiyi şekillendirme ve yönlendirme konusunda bu kadar büyük bir yeteneğe sahip olmadığı vurgulandı. AB’nin Amerika’nın en büyük ticaret ortağı olduğu ve birleşik ekonomilerinin küresel GSYİH’nin yaklaşık yüzde ellisini temsil ettiği, dolar ve avronun dünyanın en önemli iki rezerv para birimi olduğu hatırlatıldı.
Önümüzdeki haftalarda izlenecek kilit noktalar
Rapor, önümüzdeki dönemde takip edilmesi gereken bazı önemli gelişmelere de dikkat çekti:
— Haziran’daki zirveler: Kanada’daki G7 Liderler Zirvesi, Lahey’deki NATO Zirvesi ve Avrupa Konseyi toplantısının her iki tarafın yaklaşımını ve kozlarını ortaya koyacağı belirtildi.
— Trump-Putin görüşmesi: İki lider arasında uzun telefon görüşmelerinin ardından Trump’ın Putin ile oturmaya istekli olduğu ve Ukrayna’yı çözmede “hiçbir şey olmayacağını” iddia ettiği aktarıldı.
— ABD askerlerinin yeniden konuşlandırılması: Avrupa’da yaklaşık 90 bin ABD askerinin bulunduğu, ancak bazılarının gelecek yıl bu zamanlarda orada olmayacağının neredeyse kesin olduğu ifade edildi.
— Ticaret savaşı mı?: ABD’nin AB’ye çelik, alüminyum ve bitmiş otomobillerde yüzde 25, belirli istisnalarla yüzde 10 “evrensel” gümrük vergisi uyguladığı hatırlatıldı. AB’nin misilleme tedbirlerini duraklattığı ancak müzakerelerin başarısız olması durumunda hazırlıklı olacağı belirtildi.
— Avrupa savunması—gerçek mi kurgu mu?: Avrupalı hükümetlerin savunma yatırımlarında büyük artışlar vaat ettiği ancak bunu gerçekleştirmenin kolay olmayacağı vurgulandı.
— Yaptırımların yenilenmesi: Rusya’ya karşı AB yaptırımlarının düzenli 6 aylık uzatmasının 31 Temmuz’da dolacağı, oyların olmaması durumunda Avrupa’nın Rusya’nın dondurulan varlıklarına el koymak için kısa bir penceresi olduğu belirtildi.
— Çin-Avrupa yakınlaşması?: Pekin’in ABD-Avrupa ittifakındaki soğukluktan en iyi şekilde yararlanmaya çalıştığı, Temmuz ayında beklenen bir AB-Xi Zirvesi’nin kapıları açabileceği ifade edildi.
— ABD-Ukrayna maden anlaşması: 30 Nisan’da imzalanan anlaşmanın ABD ile Ukrayna arasında “uzun vadeli stratejik uyumu” olumlu bir şekilde teyit ettiği ve bir yeniden yapılanma yatırım fonu kurduğu, ancak ayrıntıların belirsiz kaldığı belirtildi.
Batı basını, İstanbul’daki Rusya-Ukrayna görüşmelerini nasıl yorumladı?
Amerika
Temsilciler Meclisi, Trump’ın ‘vergi indirimi’ tasarısını görüşüyor

ABD Temsilciler Meclisi, Donald Trump’ın seçim kampanyasında vadettiği vergi indirimlerinin hayata geçirilmesini amaçlayan tasarıyı oylamak üzere toplandı.
Donald Trump, 4 Temmuz’a kadar yasayı geçirmek için son bir hamle yaparken, Temsilciler Meclisi’nde vergi ve harcama tasarısını eleştiren Cumhuriyetçi milletvekillerinin son anda başlattığı isyanı bastırmak için müdahale etti.
Perşembe günü, tasarıyı Kongre’nin alt meclisinde nihai oylamaya taşımak için yapılan usul oylaması başarısızlıkla sonuçlanmak üzereyken, başkan Truth Social’da Cumhuriyetçi milletvekillerine sert çıkıştı.
Trump, “Tarihin en büyük vergi indirimleri ve patlayan ekonomiye karşı tarihin en büyük vergi artışı ve çökmüş ekonomi. Cumhuriyetçiler ne bekliyor??? Neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz??? MAGA MUTLU DEĞİL VE BU SİZE OY KAYBINA MAL OLUYOR!!!” dedi.
Temsilciler Meclisi’nde dar bir çoğunluğa sahip olan Cumhuriyetçiler, tasarıda sadece üç oy kaybını göze alabilir.
Çarşamba günü, Trump, “büyük ve güzel tasarısını” baltamalarını önlemek için Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi muhaliflerle özel bir toplantı yaptı.
O zamandan bu yana, beş Cumhuriyetçi, önemli bir usul oylamasında tasarının ilerlemesini engelleyecek kadar tasarıya karşı çıktı. Trump, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve diğer parti liderleri, bu Cumhuriyetçilerin oylarını değiştirebilmek umuduyla nihai sayımı açık tuttu.
Birkaç muhafazakar ve merkezci Cumhuriyetçi milletvekili, bu hafta Senato tarafından onaylanan yasa tasarısı hakkında endişelerini dile getirdi.
Bazıları, Trump’ın iç politika gündeminin büyük bir bölümünü uygulayan tasarıda, ABD’nin borcunu dizginlemek veya temiz enerji sübvansiyonlarını geri almak için yeterli önlemlerin alınmadığından şikayetçi. Diğerleri ise sağlık programlarındaki kesintilerden endişeli.
Yine de, birçok muhafazakar sertlik yanlısı geçmişte Beyaz Saray ve Kongre liderlerinin iradesine boyun eğmiş olduğu için, isyanın ne kadar süreceği belirsiz.
Tennessee’den Tim Burchett’in de aralarında bulunduğu bir grup muhafazakar, çarşamba günü Trump ve başkan yardımcısı JD Vance ile “çok verimli” geçen iki saatlik bir toplantının ardından Beyaz Saray’dan iyimser bir şekilde çıktı.
Burchett, sosyal medya hesaplarında yayınladığı bir videoda, “Başkan her zamanki gibi harikaydı” dedi. “Umarım bu sorunu çözebilir ve bu ülke için harika şeyler yapabiliriz.”
“Büyük, güzel yasa tasarısı”, Trump’ın ilk yönetiminin başlattığı geniş çaplı vergi indirimlerini uzatıyor ve bu indirimlerin bir kısmı, düşük gelirli ve engelli Amerikalılar için kamu sağlık sigortası programı olan Medicaid ve diğer sosyal yardım programlarında yapılan keskin kesintilerle karşılanacak.
Yasa tasarısı ayrıca, Joe Biden dönemindeki temiz enerjiye yönelik vergi kredilerini geri alırken, askeriye ve sınır korumasına yapılan yatırımları artıracak.
Kapsamlı yasanın bir versiyonu, üç Cumhuriyetçi senatörün Demokratların yanında yer alması ve Vance’in eşitliği bozan oy kullanmak zorunda kalmasıyla Senato’da kıl payı kabul edildi.
Bu, yasayı Trump’ın imzalamadan önce onaylaması gereken Temsilciler Meclisi’ne geri gönderdi. Yasanın önceki bir versiyonu mayıs ayında Temsilciler Meclisi’nde tek oy farkla kabul edilmişti.
Etkili Temsilciler Meclisi Özgürlük Grubu’nun başkanı olan Maryland Cumhuriyetçi Andy Harris, CNBC’ye “Senato tasarısı, Temsilciler Meclisi tasarısından çok uzaklaştı” dedi. “Bunu doğru yapmak için zaman ayırmalıyız.”
Birçok Özgürlük Grubu üyesi de dahil olmak üzere mali açıdan muhafazakar milletvekilleri, tarafsız Kongre Bütçe Ofisi’nin önümüzdeki on yıl içinde bütçe açığına 3,4 trilyon dolar ekleyeceğini söylediği yasanın maliyetine itiraz ediyor. Grup, Senato tasarısının “eksikliklerini” ayrıntılı olarak anlatan üç sayfalık bir not dağıttı.
Daha ılımlı üyeler, tahmini 12 milyon kişinin sağlık sigortasını elinden alacak olan Medicaid kesintilerinin çok sert olduğunu savunuyor.
Beyaz Saray, CBO’nun tahminlerini reddetti ve tasarının uzun vadede daha güçlü bir ekonomik büyüme sağlayarak kendini fazlasıyla amorti edeceğini savundu.
Amerika
ABD Senatosu Trump’ın vergi indirimi tasarısını kabul etti, sıra Temsilciler Meclisi’nde

ABD Senatosu, Başkan Donald Trump’ın seçim kampanyasında vaat ettiği vergi indirimi uygulamalarının hayata geçirilmesini amaçlayan tasarıyı kabul etti.
Tüm Demokrat senatörlerin kabul edilmemesi yönünde oy kullandığı tasarıya, Cumhuriyetçi senatörlerden de Susan Collins, Rand Paul ve Thom Tillis karşı çıktı. ABD Başkanı Yardımcısı JD Vance ise 50-50 eşitliği bozarak, tasarının Senato’dan geçmesini sağladı.
Böylelikle, kapsamlı vergi indirimlerini içeren, ” Büyük Güzel Yasa Tasarısı” olarak adlandırılan tasarı, Senato’da 24 saatten fazla süren tartışmaların ardından 50’ye karşı 51 oyla kabul edilmiş oldu.
Tasarının, ABD Başkanı Trump’ın imzasına sunulmadan önce Temsilciler Meclisi’nde de onaylanması gerekiyor.
Trump, yasayı 4 Temmuz Bağımsızlık Günü tatili öncesinde imzalamak istiyor ve Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson da bu tarihe uymayı hedeflediğini söyledi.
TARTIŞMALI TASARI
Yasa, Trump’ın 2017’deki vergi indirimi uygulamasını uzatacak, bahşiş ve fazla mesai ücretlerinden elde edilen gelirlere yeni vergi indirimleri getirecek ve askeri ve göçmenlik uygulamalarına yönelik harcamaları artıracak. Ayrıca, Medicaid sağlık programı ve düşük gelirli Amerikalılara yönelik gıda yardımı harcamalarını yaklaşık 930 milyar dolar azaltacak ve Demokrat eski Başkan Joe Biden’ın yeşil enerji teşviklerinin çoğunu kaldıracak.
Ülkenin hızla artan 36,2 trilyon dolarlık borcu konusunda Cumhuriyetçiler arasındaki bölünmeyi ortaya çıkaran yasa, federal hükümetin kendi koyduğu borç tavanını 5 trilyon dolar artıracak. Kongre, önümüzdeki aylarda bu tavanı yükseltmezse, yıkıcı bir temerrüde düşme riskiyle karşı karşıya kalacak.
Senato, Kuzey Carolina’dan Thom Tillis, Maine’den Susan Collins ve Kentucky’den Rand Paul olmak üzere üç Cumhuriyetçi senatörün 47 Demokrat senatörle birlikte tasarıya karşı oy kullanmasının ardından, Başkan Yardımcısı JD Vance’in eşitliği bozmasıyla 51’e 50 oyla tasarıyı kabul etti.
Oylama, Cumhuriyetçilerin tasarıya ilişkin maliyet ve ABD sağlık sistemi üzerindeki etkisini tartıştıkları bütün gece süren bir tartışmanın ardından gerçekleşti.
Son dakikalardaki pazarlıkların çoğu, önemli değişiklikler yapılmazsa tasarıya karşı oy kullanacağını belirten Alaska Cumhuriyetçi Senatörü Lisa Murkowski’yi ikna etmeye yönelikti.
Senato’nun nihai tasarısı, Murkowski’nin oyunu garantilemek için iki hüküm içeriyordu: biri Alaska ve diğer bazı eyaletlere daha fazla gıda yardımı fonu gönderilmesini, diğeri ise kırsal bölgelerdeki hastanelerin Medicaid’deki kapsamlı kesintilerle başa çıkabilmesi için 50 milyar dolarlık yardım sağlanmasını öngörüyor.
‘MEMLEKETİN MALİ SORUMLULUĞU DEĞİL’
Cumhuriyetçilerin 220-212 çoğunluğa sahip olduğu Temsilciler Meclisi’ndeki oylama da çekişmeli geçecek gibi görünüyor.
Temsilciler Meclisi Başkanı Johnson, Fox News’ten Sean Hannity ile yaptığı röportajda, Cumhuriyetçi liderlerin, Washington bölgesini tehdit eden fırtınalar nedeniyle seyahat planları aksama yaşamazsa, çarşamba sabahı Tasarıyı Kurallar Komitesi’nden geçirmeyi ve cuma günkü tatil öncesinde Temsilciler Meclisi’nin önüne sunmayı hedeflediklerini söyledi.
Johnson, “Hava koşulları, seyahat ve diğer tüm faktörlere bağlı olarak, umarım yarın veya en geç perşembe günü oylama yapılır. Bu, bizim kontrol edemediğimiz bir faktör” dedi.
Bir Beyaz Saray yetkilisi, Trump’ın Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilerini tasarıyı onaylamaya zorlamada “derinlemesine müdahil” olacağını söyledi.
Trump salı günü Florida’da düzenlenen bir etkinlikte, “Bu harika bir tasarı. Herkes için bir şeyler var” dedi. “Ve bence Temsilciler Meclisi’nde çok iyi geçecek” diye ekledi.
İlk versiyon mayıs ayında sadece iki oy farkla kabul edildi ve birkaç Cumhuriyetçi milletvekili, Senato versiyonunu desteklemediklerini açıkladı. Tarafsız Kongre Bütçe Ofisi, Senato versiyonunun ulusal borca Temsilciler Meclisi versiyonundan 800 milyar dolar daha fazla ek yük getireceğini tahmin ediyor.
Cumhuriyetçiler, muhafazakarların bütçe açığını azaltmak için daha derin harcama kesintileri talebiyle, Medicaid kesintilerinin kırsal bölgelerdeki hizmet kesintileri dahil olmak üzere seçmenlerine zarar verebileceği yönündeki ılımlı milletvekillerinin endişeleri arasında denge kurmakta zorlanıyor.
Vergi tasarısına destek vermemeyi defalarca tehdit eden sert muhafazakarların oluşturduğu Temsilciler Meclisi Özgürlük Grubu, Senato versiyonunun maliyetini eleştirdi.
Özgürlük Grubu üyesi Cumhuriyetçi Temsilci Chip Roy, Senato tasarısı hakkında “Endişeli olanların sayısı önemli” dedi.
Daha ılımlı bir grup Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçisi, özellikle düşük gelirli bölgeleri temsil edenler, Senato planındaki daha keskin Medicaid kesintilerine itiraz etti.
Bu arada Cumhuriyetçiler, New York, New Jersey ve Kaliforniya gibi yüksek vergili eyaletlerden bir avuç Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçisinin, eyalet ve yerel vergi ödemeleri için daha büyük vergi indirimi talep etmesiyle ayrı bir endişeyle karşı karşıya kaldı.
Yasa tasarısı, eski Trump müttefiki milyarder Elon Musk‘ın da eleştirilerine maruz kaldı. Musk, tasarıya ilişkin muazzam maliyetleri eleştirerek, gelecek yıl yapılacak ara seçimlerde Cumhuriyetçi milletvekillerinin rakiplerini destekleyeceğine söz verdi.
Temsilciler Meclisi’ndeki Demokratların tasarıya oybirliğiyle karşı çıkmaya devam etmesi bekleniyor.
Temsilciler Meclisi Demokrat Lideri Hakeem Jeffries, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu, Amerikan sağlık sistemine yönelik tarihin en büyük saldırısıdır. Amerikan tarihindeki en büyük beslenme saldırısıdır” dedi.
VERGİ İNDİRİMİ, GÖÇMENLERE YÖNELİK SERT ÖNLEMLER,
DAHA SIKI YARDIMLAR
Vergi Vakfı’na göre, Senato tasarısı en büyük faydaları 2025 yılında 663.000 dolar veya daha fazla gelir elde eden ABD’deki en zengin %1’lik kesime sağlayacak. Kongre Bütçe Ofisi, bu yüksek gelirli kesimin tasarıdaki vergi indirimi maddesinden en fazla fayda sağlayacağını belirtti.
Analistler, tasarıda gıda ve sağlık güvencesi programlarına hak kazanma koşullarının sıkılaştırılmasının, yoksul Amerikalıların gelirlerini etkili bir şekilde azaltacağını ve gıda ve sağlık hizmetleri maliyetlerini artıracağını söyledi. Tarafsız Kongre Bütçe Ofisi, Senato planı kapsamında yaklaşık 12 milyon kişinin daha sigortasız kalacağını tahmin etti.
Tarafsız analistler, tasarıda ulusal borcun artırılmasının, gençlerden yaşlı Amerikalılara bir servet transferi işlevi gördüğünü söyledi.
Senato Demokrat Lideri Chuck Schumer, oylamanın “bu meclisi utançla kapladığını” söyledi ve tasarıya “milyonlarca Amerikalının sağlık hizmetlerini elinden alacağını, aç çocukların ağzından ekmeği alacağını” ekledi.
Cumhuriyetçiler, Kongre Bütçe Ofisi’nin uzun süredir kullandığı metodolojiyle hesaplanan maliyet tahminini reddetti ve Medicaid kesintilerinin sistemdeki “israf, dolandırıcılık ve suistimali” ortadan kaldıracağını savundu.
Amerika
Trump’ın gümrük vergilerini erteleme süresi 9 Temmuz’da doluyor, şimdi ne olacak?

9 Temmuz’da sonra erecek erteleme süresi öncesi Donald Trump’ın üst düzey ticaret yetkilileri, yabancı ülkelerle kapsamlı karşılıklı anlaşmalar yapma hedeflerini geri çekiyor ve ABD’nin gümrük vergilerini yeniden uygulamaya koyma tehdidini önlemek için daha dar kapsamlı anlaşmalar yapmaya çalışıyor.
Görüşmelere yakın dört kişi, Financial Times‘a, ABD yetkililerinin Trump’ın en sert gümrük vergilerini yeniden uygulamaya koyacağı 9 Temmuz’a kadar anlaşmaya varmak için en çok ilgilenen ülkelerle aşamalı anlaşmalar yapmaya çalıştığını söyledi. Erteleme süresi dolmadan önce görüşmeler başlatıldı.
Yeni anlaşmalar için daha dar kapsamlı ve parça parça bir plan, Beyaz Saray’ın 2 Nisan’da açıkladığı kapsamlı “karşılıklı” gümrük vergileri uygulamasını 90 gün süreyle askıya alma ve bu erteleme süresi içinde 90 ticaret anlaşması imzalamaya yönelik taahhüdünden geri adım atıldığını gösteriyor.
Ancak bu plan, bazı ülkelere mütevazı anlaşmalar yapma fırsatı da sunuyor. Kaynaklar, yönetimin son tarihten önce az sayıda ticaret anlaşmazlığı konusunda “ilke anlaşmaları” yapmaya çalışacağını söyledi.
Bu daha dar kapsamlı anlaşmaları kabul eden ülkeler, daha sert karşılıklı gümrük vergilerinden muaf tutulacak, ancak daha zorlu konularla ilgili görüşmeler devam ederken mevcut %10’luk vergiye tabi olmaya devam edecek.
Görüşmelerin karmaşık olduğu ve anlaşmalara daha dar bir yaklaşım benimsemenin yanı sıra, yönetimin kritik sektörlere gümrük vergisi uygulamayı da hala değerlendirdiği belirtildi.
Yeni gümrük vergileri tehdidi ile anlaşmalara açık olma tutumunu içeren bu ikili yaklaşım, ticareti diğer ülkelerden taviz koparmak için bir koz olarak kullanan Trump ile müzakerecilerin karşı karşıya olduğu zorluğu vurguluyor.
Geçen hafta başkan, Kanada ile ticaret müzakerelerini sonlandıracağını açıkladı ve bu, Ottawa’nın Washington’un itiraz ettiği dijital hizmetler vergisini derhal iptal etmesini beraberinde getirdi.
Trump, haftalarca süren kaotik ticaret politikası uygulamalarının ardından, ABD’nin en büyük ticaret ortaklarına yüksek gümrük vergileri getirerek nisan ayı başında küresel borsa çöküşünü tetikledi.
O zamandan bu yana en cezai vergilerin bir kısmını geri çekmiş olsa da, ABD şu ana kadar sadece İngiltere ile bir ticaret anlaşması imzaladı ve Çin ile geçici bir ateşkes imzaladı.
Yabancı müzakereciler şimdi ne olacağını anlamaya çalışıyor.
ABD Ticaret Bakanlığı, bakır, kereste, havacılık parçaları, ilaç, çip ve kritik mineraller dahil olmak üzere çeşitli ürünlere yönelik ulusal güvenlik soruşturmaları (Bölüm 232 soruşturmaları) başlatmıştı.
ABD ile ciddi ticaret görüşmeleri yürüten birçok ülke, otomobiller ve otomobil parçalarına uygulanan %25’lik ve çelik ve alüminyuma uygulanan %50’lik mevcut sektörel gümrük vergilerinin hafifletilmesini talep etti.
ABD’nin İngiltere ile imzaladığı ticaret anlaşması, İngiliz otomobillerine sınırlı bir düşük gümrük kotası sağlıyor ve ilaçlar için başka istisnalar müzakere edileceğini taahhüt ediyor. İngiltere ayrıca çelik ve havacılık parçaları için daha düşük vergiler elde etti.
Müzakerelere yakın kaynaklar, ABD’nin daha sonra uygulayabileceği olası yeni sektörel gümrük vergilerinin belirsizliğinin müzakereleri engellediğini söyledi.
Pazartesi günü, Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD’nin öncelikle karşılıklı gümrük vergilerine odaklandığını ve sektörel vergileri daha sonraya bırakacağını söyledi.
Bloomberg TV’ye verdiği röportajda, “232. madde daha uzun sürede uygulanacak, bu konuda ne olacağını göreceğiz” dedi.
Trump’ın 9 Temmuz’daki son tarihe kadar yeni anlaşmaya varmayan ülkelere nasıl yeni gümrük vergileri uygulayacağı da belirsiz.
Pazartesi günü Beyaz Saray basın sekreteri Karoline Leavitt, Trump’ın ticaret ekibiyle “iyi niyetle masaya oturmazlarsa bu ülkelerin çoğu için” gümrük vergisi oranlarını belirlemek üzere toplantı yaptığını söyledi.
Başkan daha sonra Truth Social hesabında, haftalar süren ticaret müzakerelerine rağmen Japonya’ya yeni bir gümrük vergisi oranı gönderileceğini ima etti.
Trump, “İnsanlara, Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı ülkelerin ne kadar şımarık hale geldiğini göstermek için, Japonya’ya büyük saygı duyuyorum, bizim pirincimizi almıyorlar, ama pirinç sıkıntısı çekiyorlar” diye yazdı.
“Diğer bir deyişle, onlara sadece bir mektup göndereceğiz ve onları uzun yıllar boyunca ticaret ortağımız olarak görmekten mutluluk duyacağız” diye ekledi.
Müzakerelere yakın bazı kaynaklar, Trump’ın 90 günlük moratoryumu sona erdirme konusunda takvimine sadık kalıp kalmayacağı konusunda da belirsizlik olduğunu söyledi.
Bessent ayrıca Bloomberg TV’ye, 9 Temmuz’daki son tarihin uzatılması konusunda kararın başkana ait olduğunu, ancak son tarihten önce “yoğun” bir anlaşma trafiği beklediğini belirtti.
Ancak geçen hafta Hazine Bakanı Fox News’e, ABD’nin 18 ticaret ortağıyla müzakere halinde olduğunu ve anlaşmaların yaz aylarında tamamlanabileceğini söyledi.
Mayıs ayında, iki mahkeme kararı, Trump’ın karşılıklı gümrük vergileri uygulamak için olağanüstü hal yetkilerini kullanmasının hukuka aykırı olduğunu açıkladı. Müzakerelere yakın kaynaklar, yönetimin karara itiraz ettiğini, ancak kararların müzakerelere belirsizlik getirdiğini söyledi.
Beyaz Saray yorum yapmaktan kaçındı.
-
Dünya Basını1 hafta önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir
-
Görüş1 hafta önce
Büyülü Dağ’da yüzyıllık tartışma devam ediyor: Naphta mı Settembrini mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Foreign Policy: Çin İran’ı Destekliyor, İsrail’i Kınıyor
-
Görüş2 hafta önce
İsrail ve İran Çatışmasına Büyük Tarih Perspektifiyle Bakmak
-
Avrupa2 hafta önce
Kitlesel tahliye planları: Baltık Bölgesi’nde savaş ve ‘kendini gerçekleştiren kehanet’
-
Görüş2 hafta önce
Modi’nin Güney Kıbrıs ziyareti ve ‘romantizmden arındırılmış’ Türkiye-Hindistan portresi
-
Görüş2 hafta önce
‘Mükemmel fırtına’nın gözünde korkuyla dalgalanan piyasalar
-
Asya2 hafta önce
Çin Merkez Bankası Başkanı yeni bir küresel para birimi düzeninin ortaya çıkacağını söyledi