Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Kahire müzakereleri kritik dönemeçte

Yayınlanma

Kahire’de iki gündür devam eden Gazze’de ateşkes ve karşılıklı esir takası müzakereleri çıkmaza girmek üzere. Hamas, savaşı sona erdirmeyeceğini ve Refah işgal edeceğini duyuran İsrail’i müzakereleri sabote etmekle suçluyor. CIA Direktörü bugün İsrail’e gelecek.

Hamas, Mısır’ın başkenti Kahire’de iki gündür devam eden Gazze’de ateşkes ve karşılıklı esir takası müzakerelerinin sona erdiğini bildirdi.

Hareketten yapılan yazılı açıklamada, “Kahire’deki müzakereler sona erdi. Hamas heyeti, hareket liderleriyle istişare etmek üzere kentten ayrılacak” ifadesi kullanıldı.

Heyetin, anlaşma önerisine yanıtını Mısır ve Katar’daki arabuluculara ilettiği aktarılan açıklamada, anlaşma önerisi ya da verilen cevabın içeriğine ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Mısır medyası, Hamas heyetinin görüşmelere yeniden başlamak üzere yarın Kahire’ye yeniden geleceğini bildirdi.

Ateşkes için yürütülen müzakereler, Hamas’ın rehinelerin serbest bırakılması karşılığında İsrail’in Filistin topraklarına yönelik saldırılarına son vermesi talebini yinelemesi ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaş bitirmeyi kesin bir dille reddetmesi nedeniyle kritik bir aşamaya girdi.

Dün iki taraf da çıkmazdan birbirlerini sorumlu tuttu. Filistinli yetkililer, Mısırlı ve Katarlı arabulucularla görüşmelerinin ikinci gününde Hamas müzakerecilerinin, herhangi bir ateşkes anlaşmasının savaşın sona ermesini de içermesi gerektiği yönündeki tutumlarını sürdürdüklerini söyledi. Ancak Netanyahu müzakereler sürerken Refah’ın işgalinin Hamas’la rehine anlaşmalarından bağımsız olduğunu söyledi, “Anlaşma olsun ya da olmasın Refah operasyonu olacak” dedi.

İsrailli yetkililer, Hamas’ın elinde bulunan ve sayılarının 100’den fazla olduğuna inanılan rehinelerin serbest bırakılması karşılığında İsrail’in Gazze’deki çatışmalara ara vermeye hazır olduğunu söylüyor. Netanyahu, dün yaptığı açıklamada “Ancak İsrail istekli olduğunu gösterse de Hamas, başta tüm güçlerimizin Gazze Şeridi’nden çıkarılması, savaşın sona erdirilmesi ve Hamas’ın iktidarda kalması talebi olmak üzere aşırı tutumlarında ısrarcı olmaya devam ediyor” dedi.

Netanyahu’nun açıklamasından kısa bir süre sonra Hamas lideri İsmail Haniye İsrail’in “saldırganlığını” sona erdirecek, İsrail’in Gazze’den çekilmesini garanti altına alacak ve ciddi bir esir takası anlaşması sağlayacak kapsamlı bir ateşkese ulaşma konusunda istekli olduğunu söyledi.

El Cezire’nin aktardığına göre Haniye, Netanyahu’yu “saldırganlığı devam ettirmek, çatışma çemberini genişletmek, arabulucular ve çeşitli taraflar aracılığıyla gösterilen çabaları sabote etmek”le suçladı.

Öte yandan ateşkes müzakerelerinin çıkmaza girmesi nedeniyle ABD harekete geçti. Önce Katar’a giden ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns bugün Netanyahu ile görüşecek. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin da İsrailli mevkidaşıyla telefon görüşmesi yaptı.

The Times of Israel’in haberine göre, Gazze’de esir takası mutabakatı müzakereleri için Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile görüşmek üzere dün Doha’ya giden Burns temaslarına devam ediyor. İsrailli bir yetkili, Burns ile Netanyahu arasındaki görüşmenin bugün öğleden sonra Batı Kudüs’te gerçekleşeceğini söyledi.

Burns, 3 Mayıs’ta da İsrail ile Hamas arasındaki esir takası müzakerelerine katılmak üzere Mısır’ın başkenti Kahire’ye gitmişti.

ABD Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre ise ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile telefonda görüşrü. İki bakan, İsrail-Hamas arasındaki esir takası görüşmelerini, insani yardım çalışmalarını ve Refah’ı ele aldı.

Bakan Austin, tüm esirlerin koşulsuz serbest bırakılması için kararlılığını teyit ederek, İsrail’in Refah’a yönelik olası kara saldırısının Filistinli sivillerin bölgeden çıkarılması, insani yardım akışının sürdürülmesine dair güvenilir bir plan içermesi gerektiğini vurguladı.

Öte yandan İsrail Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Gallant ile Austin görüşmede, “İsrail’in güney ve kuzeyindeki gelişmeler, iki ülkenin Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin geri getirilmesi çabalarını” ele aldı.

Gallant, Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’nın İsrail bölgesine dün düzenlenen saldırı hakkında Austin’i bilgilendirdi.

Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin bırakılması için müzakere edilen anlaşma taslağını mevcut haliyle kabul etmediğini ifade eden Gallant, “başka alternatifin olmadığı durumda Refah dahil Gazze’de askeri eylemin gerekli olduğunu” aktardı.

Gallant, Hamas’ı İsrail’e saldırmak ve esir takası müzakerelerinde ciddiyet göstermemekle suçlayarak “Hamas’ın askeri ve idari otoritesini yok edilmesi ve Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin geri getirilmesi” olarak sıraladığı “savaşın hedeflerine bağlı olduklarını” savundu.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, Hamas hareketinin Tel Aviv hükümetiyle esir takası anlaşmasına varmak istemediğine dair göstergeler olduğunu iddia ederek, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentini “çok yakında işgal edeceklerini” belirtmişti.

Başta Netanyahu olmak üzere İsrail’deki üst düzey isimler, Gazze Şeridi’nin güneyinde en az bir kez zorla yerinden edilmiş, 1,5 milyon kadar Filistinlinin sığındığı Refah’a kara saldırısı düzenleyeceklerini uluslararası toplumdan gelen uyarılara rağmen yineliyor.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında öldürülen İsrailli esirlerin sayısının 70’i geçtiğini duyurmuştu. İsrailli esirlerin yakınları ve onların destekçileri, Refah’a düzenlenecek saldırının “esirlerin hayatını hiçe saymak anlamına geldiği” uyarısı yapıyor.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 24 binden fazlası kadın ve çocuk 34 bini aşkın Filistinli öldü. Gazze Şeridi’ndeki insani felaket ve yıkım karşısında İsrail, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) “soykırım” suçlamasıyla yargılanıyor.

 

ORTADOĞU

İsrail’den Suriye ve Gazze’de uzun süreli işgal sinyali

Yayınlanma

Suriye’de Baas yönetiminin devrilmesinden saatler sonra Suriye topraklarındaki tampon bölgeye giren İsrail ordusu, bölgede uzun sürece kalacağının işaretlerini veriyor. Ayrıca ateşkes müzakerelerinin hızlandığı bir dönemde İsrail Savunma Bakanı, İsrail’in Batı Şeria’da olduğu gibi Gazze’de de güvenlik kontrolünü sürdüreceğini söyledi.

İsrail basını, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’nin Hermon Dağı’ndaki tampon bölgede başlattığı işgalin gelecek yılın sonuna kadar devam ettirilmesi talimatını verdiğini yazdı. İsrailli yetkililer daha önce bu bölgedeki işgalinin geçici olduğunu iddia etmiş daha sonra kış ayları boyunca işgalin süreceğini söylemişti.

Kanal 12 televizyonunda yer alan haberde, Netanyahu’nun dün gittiği Hermon Dağı’ndaki tampon bölgede İsrail ordusuna işgalin 2025 sonuna kadar sürdürülmesi talimatı verdiği ifade edildi.

İsrail Başbakanı, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’yle birlikte 7 Aralık sonrası işgal edilen Hermon Dağı’ndaki tampon bölgeye gitmişti. Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan açıklamada, Netanyahu’nun burada İsrail ordusunun Hermon Dağı’nda tampon bölgedeki işgalinin “geleceğine yönelik yönergeleri belirlediği” belirtilmiş ancak detay verilmemişti. Netanyahu, Hermon Dağı’ndaki tampon bölgede yaptığı açıklamada, buradaki işgalin “İsrail’in güvenliğini sağlayacak düzenleme bulunana kadar” süreceğini belirtmişti.

İsrail Savunma Bakanı Katz da orduya tahkimat kurmalarını ve bölgede uzun süre kalmaya hazırlanmalarını söyledi. Katz, Hermon Dağı’nı “İsrail devletinin gözü” olarak nitelendirdi.

Esad yönetimini deviren saldırıyı yöneten HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani pazartesi günü verdiği bir röportajda İsrail ordusunun Suriye’de asker bulundurması için hiçbir gerekçe olmadığını söyledi. Katz ise yönetimi deviren isyancıları radikal olarak nitelendirdi ve caydırılmaları gerektiğini söyledi.

İsrail’in 1974’te İsrail ve Suriye arasında imzalanan ve Birleşmiş Milletler barış güçlerinin burada konuşlanmasını öngören bir anlaşmayla oluşturulan tampon bölgeye girmesi BM ve Fransa, Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Kuveyt, Mısır ve Ürdün gibi ülkeler tarafından kınandı ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden bir uluslararası hukuk ihlali olarak nitelendirildi. İsrail ise Şam’daki yönetimin çökmesiyle birlikte Suriyeli askerlerin görev yerlerini terk etmelerinin ardından anlaşmanın geçersiz olduğunu iddia ediyor.

Bu arada İsrail’in Gazze Şeridi’nde süresiz işgale hazırlandığına dair işaretler artmaya devam ederken Katz, ordunun işgal altındaki Batı Şeria’da olduğu gibi Gazze’de de güvenlik kontrolünü sürdüreceğini söyledi. Katz, X’te yaptığı bir paylaşımda “Gazze konusundaki tutumum net. Hamas’ın Gazze’deki askeri ve hükümet gücünü yendikten sonra İsrail, tıpkı Batı Şeria’da olduğu gibi Gazze üzerinde de tam hareket özgürlüğü ile güvenlik kontrolüne sahip olacaktır” dedi. Filistin Yönetimi Batı Şeria’daki bazı bölgeleri kısmen yönetirken İsrail bölgede sıkı güvenlik kontrolünü sürdürüyor ve düzenli olarak askeri baskınlar düzenliyor.

Katz’ın bu açıklamaları Gazze’de ateşkes için yürütülen diplomasinin hızlandığı bir dönemde geldi. İsrail’in Gazze’nin kritik bölgelerinde kuvvet bulundurma ısrarı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle daha önceki ateşkes müzakereleri başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Wall Street Journal’a göre (WSJ) Filistinliler ve bazı İsrailliler  “güvenlik kontrolünün” bölgede uzun süreli askeri işgale yol açacağını düşünüyor.

Netanyahu’nun liderliğini yaptığı Likud partisi ve koalisyondaki diğer partilerin üyeleri, bölgede Yahudi yerleşimleri kurmak da dahil çok daha sıkı bir kontrolü desteklediklerini dile getiriyorlar.

Birleşmiş Milletler’in en yüksek mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı Temmuz ayında verdiği bir kararda İsrail’in Gazze ve Batı Şeria da dahil Filistin topraklarını on yıllardır işgal altında tutarak çeşitli uluslararası yasaları ihlal ettiğini belirtti. Mahkeme, uluslararası hukuka göre işgalin geçici olması gerektiğini ve işgalci bir gücün işgal altındaki topraklarda yaşayanlara karşı yasal sorumlulukları olduğunu söyledi.

Mahkeme, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalinin geçici olmadığını gösteren eylemlerde bulunduğunu ve işgalci bir güç olarak bazı görevlerini ihmal ettiğini söyledi. İsrail mahkemenin görüşüne ve yargı yetkisine itiraz etti.

Gazze’nin işgalinin ilk günlerinden bu yana İsrail ordusu, adını Gazze’deki eski bir Yahudi yerleşiminden alan ve Netzarim olarak bilinen geniş bir güvenlik koridoru inşa ediyor. Askeri üsler, ileri karakollar, elektrik direkleri, baz istasyonları ve hatta bir sinagogdan oluşan koridor, Gazze’yi ikiye bölüyor. Kuzeye geçmek isteyenlerin koridordan geçen iki kontrol noktasından birinden geçmesi gerekiyor.

Filistin Kurtuluş Örgütü’nün eski hukuk danışmanı ve UAD davalarında çalışmış olan Diana Buttu, WSJ’ye Katz’ın yorumlarının ve İsrail’in Gazze’de askeri altyapı inşa etmesinin uzun vadede “Gazze’deki Filistinlilerin yaşamlarının sadece etkin kontrolü değil, düpedüz askeri kontrolü yönünde ilerlediğini” gösterdiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas, rehine anlaşmasının savaşı sona erdirmesini istiyor

Yayınlanma

Gazze’de ateşkes ve esir takası için müzakereler sürerken İsrail basını Hamas’ın süreli bir ateşkese ikna olmadığını yazdı.

CIA Direktörü Bill Burns, Hamas ve İsrail heyetlerinin önceki iki gün Doha’da yaptığı görüşmelerin ardından Katar Başbakanı ile bir araya gelecek; Trump’ın elçisinin de Kahire ziyaretinin ardından Doha’ya gelmesi bekleniyor.

Axios haber sitesinin İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, CIA Direktörü Burns’un, Doha’da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir araya geleceği belirtildi.

Haberde, Burns’un, Katar Başbakanı ile İsrail ve Hamas arasındaki dolaylı müzakerelere ilişkin son durumu ele alacağı kaydedildi.

İsrail devlet televizyonu KAN, 16 Aralık’ta, “kısıtlı yetkilere” sahip bir İsrail heyetinin, Gazze’de ateşkes ve esir takası müzakereleri için Katar’ın başkenti Doha’ya gittiğini aktarmıştı.

Hamas da yaptığı açıklamada “Katarlı ve Mısırlı kardeşlerimizin himayesinde Doha’da gerçekleşen ciddi ve olumlu görüşmeler ışığında, işgalin yeni koşullar dayatmaktan vazgeçmesi halinde ateşkes ve esir değişimi için bir anlaşmaya varmanın mümkün olduğunu teyit etmektedir” ifadelerini kullanmıştı.

Doha’daki görüşmelerin yanı sıra Kahire’de de müzakereler yürütülüyor ve toplantı hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar Reuters’a önümüzdeki günlerde bir anlaşma imzalanabileceğini söyledi.

Hamas’ın müttefiki Filistin İslami Cihad’ın başkan yardımcısı Muhammed el-Hind’in de Mısırlı yetkililerle görüştüğü belirtildi.

Görevi henüz devralmayan ABD’nin yeni başkanı Trump’ın kısa süre önce rehineler için atadığı özel temsilci Adam Boehler’in de esir takası ve ateşkes müzakereleri çerçevesinde dün Mısırlı yetkililerle görüşmek üzere Kahire’de olduğu kaydedildi. Boehler’in pazartesi günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüştüğü bugün de Doha’ya gitmesinin planlandığı belirtiliyor.

‘Daha önce de bu noktaya geldik’

ABD Başkanı Joe Biden’ın, Trump’ın ekibiyle birlikte çalışarak 20 Ocak’taki yemin töreninden önce Gazze için ateşkes anlaşmasını sonuçlandırmaya çalıştığını ifade ediliyor.

Müzakerelerde ilerleme kaydedilmiş olsa da bazı noktalardaki anlaşmazlıkların sürdüğünü belirten İsrail medyasına konuşan kaynaklar anlaşmanın sonuçlanması noktasında temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby de Fox News’e verdiği röportajda “Daha önce de bu noktaya geldik, ancak sonuca ulaşamadık” dedi.

İsrailli kaynaklar ise daha şüpheci bir tavır sergileyerek anlaşmanın önünde hala büyük engeller olduğunu belirtiyor. Walla haber sitesi, üç üst düzey İsrailli kaynağa atıfta bulunarak, son haftalarda ilerleme kaydedilmiş olsa da taraflar arasında hala büyük farklar olduğunu bildirdi. Özellikle Hamas’ın, herhangi bir rehine anlaşmasının savaşın sona ermesini sağlaması gerektiği konusunda ısrar ettiği kaydedildi. İsrail, belli sayıda rehinenin serbest bırakılması karşılığında bir ya da iki ay sürecek bir ateşkes istiyor. Hamas ise savaş sonrası Gazze’nin yönetiminde yer almamayı bazı şartlar karşılığında kabul etti. Ancak olası bir anlaşmanın savaşı ve işgali sona erdirmesi konusunda geri adım atmıyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Colani: Suriye, İsrail’e yönelik saldırılar için üs olarak kullanılmayacak

Yayınlanma

HTŞ lideri Colani, Suriye topraklarının İsrail’e saldırı için kullanılmayacağını söylerken Esad yönetimini deviren örgütler güneyde Suriye ordusundan kalan silah ve mühimmatları İsrail ordusuna teslim ediyor.

Esad’ı yönetimini devirerek Şam’da yönetimi devralan El Kaide bağlantılı HTŞ’nin lideri Ahmed eş-Şara (Ebu Muhammed el-Colani) Şam’da aralarında The Times’ın da olduğu yabancı basına konuştu.

İsrail’in Suriye’ye saldırının son bulması gerektiğini söyleyen Şara, “İsrail’in gerekçesi Hizbullah ve İranlı milislerin varlığıydı, artık bu gerekçe ortadan kalktı” dedi.

Beşar Esad’ın ülkeden ayrılmasından sonra İsrail’in ele geçirdiği Suriye topraklardan da çıkması gerektiğini söyleyen Şara, şöyle devam etti: “1974 anlaşmasına bağlıyız ve BM gözlemcilerini yeniden kabul etmeye hazırız. Ne İsrail ne de başka bir ülkeyle çatışma istemiyoruz ve Suriye’nin saldırılar için bir üs olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz. Suriye halkının artık bir nefes alması gerekiyor, saldırılar sona ermeli ve İsrail önceki pozisyonlarına geri çekilmeli.”

İsrail, HTŞ liderliğindeki örgütlerin Şam’ı ele geçirmesinden saatler sonra Golan Tepeleri’nde Birleşmiş Milletler tarafından korunan tampon bölgeye girdi. Suriye topraklarında ilerleyen ve kış ayları boyunca çekilmeyi düşünmeyen İsrail, bunun geçici bir savunma hamlesi olduğunu iddia ediyor.

Öte yandan Suriye sınırında bulunan HTŞ ile birlikte Esad yönetiminin devrilmesi operasyonuna katılan örgütler Suriye ordusundan kalan silah toplayıp İsrail ordusuna teslim ediyor. Suriye içinden çekilen videoda kamyonlara yüklenen tonlarca silah ve mühimmat görülüyor. İsrail ordusu mühimmatlardan bazılarının ‘kimyasal savaş malzemesi’ içerdiğini söylüyor.

Kanal 12’nin yayınladığı görüntülerde içinde mühimmat ve silah bulunan yüzlerce kasanın toplandığı ve daha sonra kamyonlara yüklendiği görülüyor. Habere göre, geçen hafta Esad yönetimini deviren isyancılar da silah teslimine yardım ediyor. Habere göre silahlar Suriye ordusuna ait üs ve karakollardan geliyor ve aralarında genellikle göz yaşartıcı gaz olarak kullanılan CS gazı gibi kimyasal silahlar da bulunuyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English