Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Körfez’deki ortak deniz koalisyonuna Pekin’den destek

Yayınlanma

İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Şehram İrani, Hint Okyanusu’nun kuzeyinde İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, Bahreyn, Irak, Pakistan ve Hindistan’ın katılımıyla bir ortak deniz koalisyonunun kurulacağını duyurdu.

Tasnim haber ajansına göre, İrani, bir televizyon röportajında, “Bugün bölge ülkeleri, eğer bölgede güvenlik olacaksa, bunun kesinlikle yakınlaşma ve işbirliği yoluyla yapılabileceği sonucuna vardılar” dedi.

Amiral, bu amaç doğrultusunda bölgede ve ötesinde yeni koalisyonlar oluşturduğunu vurguladı.

Katar haber sitesi Al-Jadid de, İran, Suudi Arabistan, BAE ve Umman’ın Çin ile koordinasyon halinde Basra Körfezi’ndeki güvenliği korumak için ortak bir deniz gücü oluşturduğunu yazmıştı.

BAE, ABD öncülüğündeki koalisyondan ayrılmıştı

Gelişmeler, BAE’nin Körfez bölgesinde faaliyet gösteren ABD öncülüğündeki deniz koalisyonundan ayrıldığını duyurmasından hemen sonra geldi.

BAE Dışişleri Bakanlığı, Emirliklerin güvenlik ihtiyaçlarının kapsamlı bir değerlendirmesinin ardından deniz koalisyonunu terk etmeye karar verdiğini açıklamıştı.

Çin arabuluculuğunda normalleşme süreci

Geçtiğimiz mart ayında Çin, Rusya ve İran, Basra Körfezi’nin ağzına yakın Umman Körfezi’nde ortak deniz tatbikatları düzenlemişti. Üst düzey Suudi ve İranlı diplomatlar da yedi yılı aşkın bir süredir ilk kez nisan ayında Çin’de Pekin arabuluculuğunda bir araya gelerek büyükelçiliklerinin ve konsolosluklarının yeniden açıldığını ve vatandaşlar için doğrudan uçuşların ve vize kolaylığının yeniden başladığını teyit etmişti.

Mayıs ayında ise, Arap Birliği üye ülkelerinin dışişleri bakanları, on yıldan fazla bir süredir askıya alınan Suriye’nin üyeliğini yeniden tesis etme konusunda anlaştılar.

İran Devrim Muhafızları Donanma Komutanı Ali Rıza Tangsiri daha önce, “Basra Körfezi’nin güvenliği İran ve bölge ülkeleri tarafından sağlanıyor, size [ABD] gerek yok” açıklamasını yapmıştı.

2 Haziran’da da Suudi enerji bakanı Prens Abdülaziz bin Salman, Riyad’da Çin Ulusal Enerji İdaresi yöneticisi Zhang Jianhua ile bir araya geldi. Suudi Vizyonu 2030 ve Çin’in önerdiği Kuşak ve Yol Girişimi hedeflerine ulaşmak ve iki ülkenin enerji kaynaklarını çeşitlendirme ve geliştirme çabalarını yansıtmak için iki ülke arasındaki çeşitli enerji alanlarındaki ilişkileri güçlendirmenin yollarını tartıştılar.

Blinken Suudi Arabistan’da

Bölge ülkeleri birbiriyle yakınlaşıp Çin ve Rusya ile işbirliğine yönelirken, bölgedeki etkisini yitirmekten endişe duyan Washington, 3 günlük bir Suudi Arabistan gezisini devreye soktu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın 6-8 Haziran tarihlerindeki Suudi Arabistan ziyaretinin amacı, “bölgesel ve küresel meselelerde ABD-Suudi stratejik işbirliğini ve ekonomik ve güvenlik işbirliği de dahil olmak üzere bir dizi ikili meseleyi görüşmek” olarak açıklandı.

İran medyasının bildirdiğine göre, Blinken’in ziyaretinden önce Suudi Arabistan dışişleri bakanı Faysal bin Farhan, İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile 2 Haziran’da dışişleri bakanları düzeyinde düzenlenen BRICS zirvesinde Güney Afrika’da bir araya geldi.

İranlı analistlere göre, Körfez ülkelerinin bu tür hassas konularda Pekin’in arabuluculuğuna rıza göstermesi, Washington’un azalan etkisinin aksine Çin’in bölgede artan nüfuzunu gösteriyor.

Gelişmeleri Global Times’a değerlendiren, Şangay Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi Orta Doğu Çalışmaları Enstitüsü’nden profesör Liu Zhongmin, Blinken’in ziyaretinin Washington’ın Ortadoğu politikasında karşı karşıya olduğu mevcut açmazı yansıttığını söyledi.

Çin: ‘Dünya barışı için de hayati’

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin pazartesi günü yaptığı açıklamada, Çin’in bölge ülkelerini diyalog ve istişare yoluyla farklılıkları çözme ve iyi komşuluğa ulaşma konusunda ve birlik olma, kendini geliştirme ve kaderlerini kesin olarak kendi ellerine alma konusunda desteklediğini söyledi.

Körfez bölgesindeki barış ve istikrarın “dünya barışını korumak için hayati önem taşıdığını” vurgulayan Wang, “bölge ülkelerinin iyi bir dostu olarak” Çin’in bölgesel barış ve istikrarın sağlanmasında aktif ve yapıcı bir rol oynamaya devam edeceğini ifade etti.

DİPLOMASİ

Somali’de iç savaşın ayak sesleri: Hükümet ve eyalet askerleri çatışıyor

Yayınlanma

somali-ic-savas

Somali’de federal hükümet ve Jubaland eyaleti askerleri arasında çatışma çıktı.

Federal hükümetin askerleri ile Jubaland eyaleti askerleri arasında Ras Kambooni kasabasında çatışma çıktı. Aşağı Jubba bölgesinin Ras Kambooni kasabasında, hükümet güçleri ile Jubaland eyaleti askerleri arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı belirtildi.

Somali hükümeti, bölgede meydana gelen çatışmalarla ilgili yayınladığı basın açıklamasında, “Afrika Birliği Geçiş Misyonu’nun (ATMIS) görev yaptığı ve Somali askerleri tarafından devralınan bölgeye Jubaland Eyalet Başkanı Ahmed Madobe’ya bağlı güçler tarafından saldırı düzenlendi. Somali askerleri bölgede Eş-Şebab’a karşı operasyonlara hazırlanıyordu” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, Madobe’nin El-Kaide bağlantılı Eş-Şebab ile temas kurduğu bilgisi de paylaşıldı. Madobe’nin Somali ordusuna saldırmak için Eş-Şebab’dan yardım aldığı iddia edilen açıklamada, “Eş-Şabab, Jubaland eyaleti askerlerine yol verdi” denildi.

Jubaland yönetimi ise daha önce yaptığı açıklamada, hükümet güçlerinin Aşağı Jubba bölgesindeki yönetim noktalarına İHA ile saldırdığını duyurmuştu. Jubaland, düzinelerce Türk eğitimli seçkin birliklerin saldırılarda yer aldığını söylüyor.

Somali hükümeti, 25 Kasım’da üçüncü kez Jubaland Eyalet Başkanı seçilen Madobe’nin seçimlere hile karıştırdığını ileri sürmüştü.

Somali Cumhurbaşkanı Ankara’da

Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştü.

Öte yandan çatışmalar devam ederken Somali Cumhurbaşkanı, Etiyopya ile yaşadığı krizin çözümü için Ankara’ya geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hem Somali hem de Etiyopya liderini ağırlıyor.

Erdoğan önce Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile bir araya geldi ardından Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile görüştü. Afrika Boynuzu’nun iki kritik ülkesi arasındaki kriz Etiyopya’nın ocak ayında Somaliland bölgesiyle bir mütabakat zaptı imzalaması ardından ortaya çıktı. Somaliland’ın bağımsız bir devlet olarak tanınmasını öngören anlaşmayı Somali, toprak bütünlüğüne yönelik tehdit olarak değerlendiriyor.

Her iki ülkeyle de yakın ilişkileri bulunan Türkiye, Etiyopya’nın resmi talebi üzerine “Ankara Süreci” adıyla anılan arabuluculuk sürecini başlatmıştı. İki ülke heyetleri geçen aylarda iki kez Ankara’da bir araya geldi.

Somali Ulusal Haber Ajansı, Türkiye’nin arabuluculuğundaki müzakerelerin üçüncü tur görüşmelerinin başlayacağını duyurdu.

İsrail’in Husilere karşı Somaliland hamlesi

Somali ve Etiyopya liderleri Erdoğan’la ayrı ayrı görüştü. Üçlü bir görüşme yapılıp yapılmayacağı bilinmiyor. Eğer bir araya gelirlerse bu, krizin başlamasından bu yana iki liderin ilk kez bir araya geldiği görüşme olacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Hindistan Savunma Bakanı Rusya’yı ziyaret etti

Yayınlanma

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, Moskova ziyareti sırasında iki ülke arasındaki askeri işbirliğini güçlendirme amacıyla çeşitli görüşmeler yaptı. İki ülke, S-400 füze sistemleri ve firkateyn inşası gibi projelerde işbirliğini ilerletti.

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, Moskova’da gerçekleştirdiği ziyarette, iki ülke genelkurmay başkanlarının eş başkanlığında düzenlenen Hükümetlerarası Askeri-Teknik İşbirliği Komisyonunun 21. toplantısına katıldı.

Toplantıda, Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov, Rusya ile Hindistan arasındaki ilişkilerin temelinin, Vladimir Putin ve Narendra Modi arasındaki güvene dayalı yakın ilişki olduğunu vurguladı.

Belousov, iki ülke arasında güçlü bir dostluğun var olduğunu ve bu bağların zamanla test edilerek daha da sağlamlaştığını belirtti.

Konuşmasında, “Toplantımızın savunma ve güvenlik alanında Rusya-Hindistan ilişkilerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına inanıyorum,” ifadelerini kullandı.

Rajnath Singh ise toplantıda, Hindistan’ın tüm jeopolitik zorluklara ve üzerindeki kamu ile özel baskılara rağmen, Rusya ile temaslarını sürdürmekle kalmayıp bu işbirliğini derinleştirme ve genişletme yönünde bilinçli bir karar aldığını ifade etti.

Singh, “Her zaman Rus muhataplarımızın yanında olacağız,” değerlendirmesini yaptı.

Savunma Bakanlığı’ndaki görüşmelerin ardından Singh, Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından kabul edildi. Görüşme sırasında taraflar, askeri ticaret alanındaki sorunları ve küresel durumu masaya yatırdı.

Askeri-teknik işbirliği alanından bir kaynağın verdiği bilgilere göre, Hindistan’a 10 bölük S-400 karadan havaya füze sistemi tedarikine ilişkin sözleşme tamamlanmak üzere.

Ayrıca, Kalaşnikof tüfeklerinin üretimi için Hindistan’da bir fabrika çalışmalara başladı. Singh, 9 Aralık’ta Kaliningrad oblastında, Hindistan’a teslim edilen yedinci Proje 11356 firkateynini ziyaret etti.

Bu sınıfın ikisi Hindistan’da inşa edilmek üzere toplam üç firkateyn daha yapılacak. Hindistan’da Voronej füze uyarı sistemi radarının inşası gibi pek çok başka projenin de devam ettiği ve görüşüldüğü aktarıldı.

Öte yandan Ulusal Araştırma Üniversitesi Ekonomi Yüksek Okulu Dünya Ekonomisi ve Dünya Siyaseti Fakültesi’nden Doç. Dr. Olga Solodkova, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, Hindistan’ın askeri işbirliği konusunda tüm yumurtalarını tek sepete koyma eğiliminde olmadığını belirtti.

Hintlilerin Rus silah tedarikine yönelmelerinin ardında uzun yıllara dayanan bağlar ve köklü bir ilişki geçmişi olduğunu ifade eden Solodkova, “Eskiden Hintliler bize her zaman güvenirlerdi, ancak artık bu güven azaldı,” dedi.

Bunun sebebi olarak, Hindistan’ın çekişmeli bir ilişki içinde olduğu Rusya ile Çin arasındaki yakınlaşmayı gösteren Solodkova, Çin’in ekonomik olarak Hindistan’dan üstün olduğunu ve Pekin’in Rusya’ya sunduklarının Hindistan tarafından sağlanamayacağını da sözlerine ekledi.

Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü’nden Doç. Dr. Boris Volhonskiy ise Hindistan’ın askeri işbirliği konusundaki kararlarında yalnızca kendi ulusal çıkarlarını gözettiğini ve kimseyi memnun etme amacında olmadığını söyledi.

Hindistan’ın silah tedarikini çeşitlendirmeye çalıştığını ifade eden Volhonskiy, Hintlilerin Rus silahlarını tercih etmeye devam etmesinin, bu silahların sahadaki başarısını kanıtladığını gösterdiğini ifade etti. Fakat uzman, Hindistan’ın ABD’den gelen ciddi baskı altında olduğunun da altını çizdi.

FT: Rusya, Hindistan ile gizli ticaret kanalı kurdu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bulgaristan’dan Avrupa’ya doğalgaz tedarikini durdurma tehdidi

Yayınlanma

Bulgaristan, Gazprom’un ödeme sorununu çözmemesi durumunda Türk Akımı üzerinden doğal gaz tedarikini durduracağını açıkladı. Gazprom, Bulgartransgaz’a transit ödemelerini yapamıyor; bu durum Sırbistan ve Macaristan’a doğalgaz akışını riske atıyor.

Bulgaristan, Gazprom’un Türk Akımı boru hattı üzerinden doğalgaz tedarikine devam etmesi için ödeme sorununu çözmesi gerektiğini belirtti.

Şirket, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımların ardından yalnızca doağlgaz için değil, teslimat hizmetleri için de ödeme yapma imkanını kaybetti.

Gazprom, yakıtını Sırbistan ve Macaristan’a taşıyan Bulgartransgaz’a ödemelerini Gazprombank üzerinden yapıyordu. Fakat 21 Kasım’da bankaya getirilen yaptırımlar bu süreci durdurdu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, transit ödemelerini düzenlemek için yeni bir mekanizma oluşturdu. Ancak bu düzenleme, gaz alıcılarının ödeme yapmasını sağlamayı hedeflerken, mevcut sorun ters yönde gelişti.

Rusya, doğalgaz ödemelerinde yeni düzenlemeler getirdi

Bulgartransgaz CEO’su Vladimir Malinov, “Bulgartransgaz, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirecek ve ödeme yapılmazsa doğal gazın transit geçişine izin vermeyecek,” dedi.

Malinov, çözümün Gazprom’un sorumluluğunda olduğunu vurgulayarak, “Hizmeti almak isteyen şirket, ödeme sorununu çözmek zorundadır,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Malinov, geçmiş teslimatlar için ödemelerin alındığını ve Gazprom’un 10 Aralık’a kadar bir çözüm bulması gerektiğini belirtti. Bulgaristan üzerinden Sırbistan ve Macaristan’a yıllık yaklaşık 18 milyar metreküp doğalgaz taşınıyor.

Bu miktarın bir kısmı Batı Balkan ülkelerine de yönlendiriliyor. 2022 yılı başında faaliyete geçen boru hattı, Bulgaristan’a bugüne kadar 750 milyon dolardan fazla transit ücreti kazandırdı.

Bu arada, Macaristan enerji güvenliğinin tehdit altında olduğunu savunarak endişelerini dile getirdi.

Ukrayna üzerinden geçen ve ocak ayında sona erecek olan başka bir transit güzergahın devre dışı kalması durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Kiev yönetimi, yıl sonunda süresi dolacak olan bu sözleşmeyi uzatma niyetinde olmadığını açıkladı.

Avrupa’daki doğalgaz depolama tesisleri sezon başında yüzde 95 doluluk oranına sahipken, şu anda yüzde 82 seviyesinde. Kasım ve aralık başındaki doğalgaz tüketimi, son beş yılın ortalamasının üzerinde gerçekleşti. Avrupa’da gaz fiyatları geçtiğimiz ay 44-48 avro/MWh arasında dalgalanırken, salı günkü işlemlerde 45,5 avro seviyesindeydi.

Rusya’nın son kalesi: Gazprombank’ın ABD finans sistemiyle bağlantısı kesilecek

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English