Bizi Takip Edin

AMERİKA

Kripto parada yeni dönem: Amerikan devleti kontrolünü artırıyor

Yayınlanma

Kripto para piyasalarında Bitcoinin 44 bin dolar seviyesinin üzerine çıkması ile birlikte yeni bir ‘boğa’ sezonunun başlayabileceğine ilişkin işaretler de artıyor.

Bir süredir devam eden fiyat artışı, bir Bitcoin ETF’si (Borsa Yatırım Fonu) olasılığına ilişkin iyimserliğin yanı sıra Fed’in faiz indirimlerine ilişkin beklentilerin daha riskli varlıkları desteklemesi sayesinde gerçekleşti.

Bitcoin’in şu anki yükselişinin daha az göz önüne alınan bir yönü de geçen ay dünyanın en büyük kripto borsası Binance’te yaşananlar. Şirket ve CEO’su kara para aklama ve dolandırıcılık suçlamalarını kabul ederek, ABD Hazine tarihindeki en büyük ceza olan 4 milyar dolardan fazla ödeme yapmayı kabul etti. Suçlamalar arasında, Binance’in Hamas da dahil olmak üzere ‘terörist gruplar’ için para akladığı da yer alıyor.

Bazı ABD düzenleyici kurumları arasındaki mevcut kripto para karşıtı atmosfere rağmen, uzlaşma anlaşması Binance’in faaliyetlerine devam etmesine izin verdi.

Anlaşmaya göre Binance’in, federal düzenleyicilere rapor veren bağımsız bir dış tarafın gözetimi altında etkili bir ‘kara para aklama karşıtı sistem’ oluşturması gerekiyor.

Kripto pazarı yeniden düzenleniyor

Henry Farrell ve Abraham Newman, Wall Street Journal (WSJ) için kaleme aldıkları bir yazıda, bunun kriptoda bu türden ilk düzenleme

olduğuna dikkat çekiyor ve bunun para cezasından daha önemli olduğunu savunuyorlar. Yazarlar, yeni sistemin Binance’i ‘bir kanun kaçağından ABD hükümeti adına bir gözlemci ve uygulayıcıya’ dönüştüreceğini ileri sürüyorlar.

Düzenlemenin kripto pazarını da değiştireceği vurgulanıyor. WSJ’nin haberine göre kara para aklamayı önleme kuralları “bir virüs gibi yayılacak,” çünkü Binance ile iş yapmak isteyen herkesin ‘kendi evini de düzene sokması’ gerekiyor. 

Axios’ta yer alan değerlendirmeye göre ABD benzer bir şeyi yaklaşık 10 yıl önce büyük bankalara uyguladığı baskıyla, büyük para cezaları ve yeni düzenleyici kurumlarla yapmıştı.

Devlet gözetimi artıyor; kriptolar dolara bağlanıyor

Kripto piyasası yaşamaya devam ederken, kripto paranın ne olabileceğine dair vizyon ilk günlerinden çok farklı.

Binance anlaşması göz önüne alındığında, kripto tüccarlarının ABD doları hegemonyası dışında, merkezi olmayan bir Vahşi Batı pazarında faaliyet gösterdiğini iddia etmek artık çok zor.

Bunun yerine piyasa, büyük borsaların ABD hükümetinin gözetimi altında faaliyet gösterdiği merkezileşmeye doğru sürüklenmiş görünüyor.

Binance’a ceza uyarıydı

ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) üyesi Kristin Johnson salı günü yaptığı açıklamada, Binance’e verilen ağır cezanın kripto endüstrisi için ilan ettikleri uyarının bir parçası olduğunu ve bu sayede piyasaya ‘düzen ve yapı’ getireceğini umduğunu söyledi.

Johnson, Binance’e kesilen 4,3 milyar dolarlık cezanın, dünyanın en büyük kripto para borsasının ‘düzenlemeye uymakta başarısız olmasının’ ardından, diğer gruplar için caydırıcı olması amacıyla yüksek bir seviyede belirlendiğini savundu.

Johnson, Financial Times’ın Kripto ve Dijital Varlıklar Zirvesinde yaptığı konuşmada, “İpucunu alın, kendinizi birçok farklı şekilde kurtarabilirsiniz,” dedi.

“Bu bağlamda cezalar büyük ölçüde artırıldı çünkü … . [ABD pazarlarına gelirseniz ve ABD’li müşterileri katılmaya davet ederseniz, buna uymak zorundasınız,” diyen Johnson, düzenleyicilerin kurallarına uyma konusunda ‘tereddüde yer olmadığını’ söyledi.

Johnson’ın yorumları, ABD makamlarının kripto piyasasındaki en büyük isimlerden bazılarına karşı bir yıl süren yaptırım eylemleri ve suçlamalarının ardından geldi. Geçtiğimiz ay FTX’in kurucusu Sam Bankman-Fried, bir ceza mahkemesinde menkul kıymetler ve emtia dolandırıcılığı da dahil olmak üzere çok sayıda suçlamadan suçlu bulundu.

Binance de Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun piyasa manipülasyonu suçlamaları da dahil olmak üzere 13 suçlamasıyla mücadele ediyor. Diğer bazı kripto borsaları da ABD’li düzenleyicilerin açtığı davalarla mücadele ediyor ve Kraken geçen ay kayıtsız bir menkul kıymetler borsası olarak faaliyet göstermekle suçlandı.

Yeni Binance başkanı genel merkezin yerini açıklamayı reddediyor

Anlaşmanın bir parçası olarak CZ olarak bilinen Binance CEO’su Changpeng Zhao da istifa etmiş ve ABD’de kara para aklamayı önleyememe suçunu kabul ederek 50 milyon dolar ceza almıştı.

Binance’in yeni CEO’su Richard Teng, şirket ABD’deki suçlamaları kabul etmeden önce selefinin takındığı tutumu sürdürerek kripto para borsasının küresel merkezinin yerini açıklamayı reddetti.

Zhao uzun süre Binance’in küresel bir merkezi olmadığı konusunda ısrar etmişti. Teng de salı günü borsanın nerede olduğunu açıklamayı reddetti. Ayrıca Binance’in düzenlendiği yargı bölgelerinde denetimlerden geçtiğini söyledi, fakat ilgili denetim firmalarının adını vermeyi reddetti.

Teng şirketin düzenleyicilere gerekli bilgileri sağladığını söyledi ve “Tüm bu bilgileri kamuyla paylaşmamıza gerek var mı? Hayır,” dedi.

AMERİKA

ABD Adalet Bakanlığı, Google’ı “parçalamanın” yollarını arıyor

Yayınlanma

ABD Adalet Bakanlığı bir federal yargıçtan, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri için tarihi bir bölünme anlamına gelecek şekilde Google’ı işlerinin bir bölümünü satmaya zorlamasını istemeyi düşünüyor.

Antitröst regülatörleri, Alphabet şirketinin arama motoru alanındaki hakimiyetini azaltmak için parçalamayı değerlendiriyor. Kurum, salı günü bir mahkeme dosyasında bu eğilimini resmileştirdi.

Yargıç Amit Mehta’nın Google’a, arama sonuçlarını ve yapay zeka ürünlerini oluşturmak için kullandığı temel verilere erişim sağlamasını da emredebileceği belirtildi.

Adalet Bakanlığı, “Google’ın Chrome, Play ve Android gibi ürünleri kullanarak Google arama ve Google arama ile ilgili ürün ve özellikleri –yapay zeka gibi yeni ortaya çıkan arama erişim noktaları ve özellikleri de dahil olmak üzere– rakiplerine veya yeni girenlere karşı avantaj sağlamasını engelleyecek davranışsal ve yapısal çözümleri değerlendiriyor,” dedi.

ABD, Google’ı reklam teknolojisi pazarında tekelcilikle suçluyor

32 sayfalık belge, dava çözüm aşamasına geçerken yargıcın göz önünde bulundurması gereken potansiyel seçeneklerin bir çerçevesini ortaya koyuyor. Kurum, önümüzdeki ay çözüm yollarına ilişkin daha kapsamlı bir teklif sunacağını söyledi.

Bu dava, Washington’un yirmi yıl önce Microsoft’u başarısızlıkla sonuçlanan bir şekilde dağıtmaya çalışmasından bu yana yasadışı tekelleşme nedeniyle bir büyük teknoloji şirketine karşı yapılan en önemli hamle.

Adalet Bakanlığı ve ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), anlaşmaları ve yatırımları inceleyerek ve ülkenin en güçlü şirketlerinden bazılarını yasadışı olarak pazarlara hakim olmakla suçlayarak Büyük Teknoloji hakimiyetini hedef alır görünüyor.

Google hisseleri çarşamba günü New York’ta piyasa öncesi işlemlerde %1 düştü.

ABD, Google’ı parçalamayı düşünüyor

Bloomberg’e konuşan Wedbush Securities’te genel müdür ve kıdemli hisse senedi analisti Daniel Ives, “Antitröst çalkantılarına rağmen bu noktada şirketin dağılması pek olası değil. Google bu konuda yıllarca mahkemelerde mücadele edecek,” dedi.

Adalet Bakanlığı bu yılın başlarında Apple’a da, rakiplerinin donanım ve yazılım özelliklerine erişimini engelleyerek inovasyonu engellediği gerekçesiyle dava açtı.

FTC, bu ortaklıkların rekabeti nasıl etkilediğine ilişkin bir çalışmanın parçası olarak Alphabet, Microsoft ve Amazon şirketlerine yapay zeka girişimlerine yaptıkları yatırımlar hakkında sorular gönderdi.

Antitröst uygulayıcıları Google’ın, arama motorunu akıllı telefonlarda ve web tarayıcılarında varsayılan seçenek haline getiren diğer teknoloji şirketleriyle yaptığı yasadışı dağıtım anlaşmalarından ölçek ve veri avantajları elde ettiğini söylüyor.

Google’ın Android işi, akıllı telefonlarda ve cihazlarda kullanılan işletim sisteminin yanı sıra uygulamaları da kapsıyor.

Yargıçtan tarihi karar: Google, yasadışı anlaşmalarla aramalarda tekel kurdu

Adalet Bakanlığı ayrıca Google’ın web sitelerine yapay zeka ürünlerini devre dışı bırakma konusunda daha fazla imkan tanıması şartını arayabileceğini söyledi.

Kurum, Google’ın arama metni reklamları üzerindeki hakimiyetiyle ilgili olarak, şirketin reklamverenlere reklamlarının nerede görüneceği konusunda daha fazla bilgi ve kontrol sağlaması gibi önerileri değerlendirdiğini söyledi.

Bakanlık ayrıca Google’ın arama alanındaki rakiplerine ya da potansiyel rakiplerine yatırım yapmasının kısıtlanmasını da talep edebilir.

Google, Adalet Bakanlığı’nın başvurusunu “radikal” olarak eleştirdi ve “tüketiciler, işletmeler ve Amerikan rekabet gücü için önemli istenmeyen sonuçlar” doğuracağını söyledi.

Google’ın regülasyon işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Lee-Anne Mulholland bir blog yazısında, Adalet Bakanlığı’nın önerilerinin “Mahkemenin arama dağıtım sözleşmelerine ilişkin kararının yasal kapsamının çok ötesine geçtiğini” ileri sürdü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump’ın başkan yardımcısından Ukrayna’ya: Topraklardan ve NATO’dan vazgeçin

Yayınlanma

Donald Trump’ın başkan yardımcısı adayı J.D. Vance, Ukrayna’nın Rusya’ya topraklarını devrederek NATO üyeliğinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

The American Conservative dergisinin haberine göre, Donald Trump’ın ABD başkanlık yarışında başkan yardımcısı adayı olarak seçtiği Ohio Senatörü J.D. Vance, Ukrayna’nın Rusya’nın ele geçirdiği topraklardan vazgeçmesi gerektiğini, fakat aynı zamanda egemenlik garantisi almasının şart olduğunu belirtti.

Vance, çatışmaların her iki tarafın kontrol ettiği bölgelerde son bulmasını ve Rusya’nın yeniden işgal girişimlerine karşı tahkim edilmiş, askerden arındırılmış bir bölge oluşturulmasını önerdi.

Buna karşılık Kiev’e bir egemenlik garantisi verilecek, Ukrayna tarafsız kalacak ve NATO üyeliğinden vazgeçecek. Ayrıca, Vance’e göre, Ukrayna’nın yeniden inşa sürecini Almanya finanse etmeli.

Vance, “çıkmaza giren” bu savaşın ABD ve Avrupa için büyük maliyetlere yol açacağını ve Rusya’nın uzun vadede yıpratma savaşı avantajına sahip olduğunu savundu.

Şubat ayında Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan Vance, ABD’nin “Doğu Avrupa’da uzun süreli bir kara savaşını sürdürecek üretim kapasitesine sahip olmadığını” dile getirmişti. Ayrıca, “Bu savaş ne kadar sürecek? Maliyeti ne olacak? Daha da önemlisi, Ukraynalılara gerekli silahları nasıl sağlayacağız?” sorularını yöneltmişti.

Diğer yandan Ukrayna, Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in önerdiği barış formülünde, 1991 sınırlarına dönülmesini ve Rusya’nın ele geçirdiği bölgelerden çekilmesini talep etmeye devam ediyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise haziran ortasında barış planını sunmuştu. Bu plan, Ukrayna ordusunun Rusya’nın kontrolündeki Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye oblastlarından kalan kısmından çekilmesini, Kiev’in bu bölgeler ve Kırım üzerindeki kontrolünü kaybettiğini kabul etmesini, Ukrayna’nın NATO’ya katılmayı reddetmesini ve ülkenin nükleer silahlardan arındırılmış statüsünün pekiştirilmesini içeriyordu.

Ayrıca, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımların kaldırılması da planın bir parçasıydı. Ancak Kiev, bu öneriyi kabul edilemez bulduğunu açıklayarak derhal reddetmişti.

Ramstein toplantısı Biden için ertelendi

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Biden, kasırga nedeniyle Almanya’daki Ramstein temas grubu toplantısına katılmayacak

Yayınlanma

ABD Başkanı Biden, Milton Kasırgası tehdidi nedeniyle Almanya’daki Ramstein toplantısına ve Angola ziyaretine katılmayacağını açıkladı.

ABD Başkanı Joe Biden, Milton Kasırgası’nın Amerikan kıyılarına yaklaşması sebebiyle Almanya ve Angola’ya planladığı ziyaretleri erteleme kararı aldı.

Bu karar, Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karine Jean-Pierre tarafından yapılan bir açıklamayla duyuruldu. Biden’ın, 10 Ekim’de Ukrayna’nın savunmasına ilişkin temas grubu toplantısına (Ramstein formatı) katılmak üzere Almanya’ya gitmesi planlanıyordu.

Jean-Pierre, Başkan’ın Milton Kasırgası için yapılan hazırlıkları bizzat denetlemek, kasırganın yaklaşmasına yönelik müdahaleyi koordine etmek ve kısa süre önce güneydoğu eyaletlerini vuran Helen Kasırgası sonrasındaki çalışmaları sürdürmek için seyahatlerini iptal ettiğini ifade etti.

Ramstein zirvesinin 12 Ekim’de yapılması ve Biden’ın toplantıya başkanlık etmesi planlanıyordu. Biden ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile de görüşmeler yapacaktı.

Biden’ın Almanya’dan sonra 13-15 Ekim tarihleri arasında Cumhurbaşkanı João Lourenço ile görüşmek üzere Angola’yı ziyaret etmesi öngörülüyordu.

Alman hükümeti, ziyaretin iptal edilmesinden üzüntü duyduğunu açıkladı. Sözcü Steffen Hebestreit, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, “İptal için çok üzgünüz ama elbette Florida’daki durumu anlıyoruz. Beyaz Saray bizi önceden bilgilendirdi,” dedi.

Bu arada 5 Ekim’de Washington Post gazetesi, Batılı bir diplomata dayanarak, Ramstein’daki toplantıda NATO müttefiklerinin Ukrayna’ya ittifaka üyelik yolunda “daha somut adımlar” önermeyi planladıklarını bildirmişti.

Söz konusu kaynak, NATO’nun, Rusya’yı uzun menzilli Batı silahlarıyla vurma izni alma konusunda yaşanan başarısızlığın ardından Ukrayna’nın ittifaka katılımı konusundaki tutumunu yumuşatmaya karar verdiğini kaydetmişti.

Eski NATO Genel Sekreteri’nden Ukrayna için ‘Batı Almanya modeli’ önerisi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English