Asya
Küresel resesyon endişelerinin artması Asya’daki bankaları vurdu

ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu kapsamlı gümrük vergilerinin ardından küresel durgunluk korkularının yoğunlaşmasıyla pazartesi günü Asya’da banka hisseleri satışlara öncülük etti.
Keskin düşüş, yatırımcıların kredi verenlerin varlık kalitesi ve karlılığının ekonomik gerilemeden etkileneceğini ve bunun da anlaşma yapmayı engelleyeceğini hesaplamasıyla geldi.
Banka hisselerine verilen darbe özellikle Japonya’da sert oldu ve yatırımcıların karlılığı artıracak faiz artışlarına dair umutlarının azaldığını yansıttı. TOPIX bankacılık alt endeksi, daha geniş TOPIX endeksindeki %7,8’lik düşüşe kıyasla %10,0 düşüşle kapandı.
Hong Kong merkezli banka hisseleri de ağır darbe aldı. HSBC Holdings ve Standard Chartered sırasıyla %14,8 ve %16,1 oranında gerileyerek pazartesi günkü düşüşe öncülük etti. Anakara Çin işlerine büyük ölçüde bağımlı olan büyük bir yerel kredi kuruluşu olan Bank of East Asia %11,2 oranında düşerken, Dah Sing Financial Group %12,2 oranında değer kaybetti. HSBC’nin %8,36 ile ikinci en büyük ağırlığa sahip olduğu gösterge Hang Seng Endeksi %13,2 değer kaybetti.
Natixis’in Hong Kong merkezli kıdemli ekonomisti Gary Ng, uluslararası alanda daha aktif olan bankaların, belirli bölgelerle sınırlı olanlara kıyasla, tarifelerin yol açtığı resesyon korkularına dahil olma risklerinin daha yüksek olduğunu söyledi.
Çin’in devlete ait büyük kredi kuruluşlarının düşüşleri, ülkenin dört büyük bankası olan Industrial and Commercial Bank of China, China Construction Bank, Agricultural Bank of China ve Bank of China için %8 ile %11 arasında nispeten daha az şiddetli oldu.
Singapur’da DBS Group Holdings %9,3 düşerken, Oversea-Chinese Banking Corp. ve United Overseas Bank sırasıyla %6,9 ve %6,3 geriledi.
Macquarie Capital Asean hisse senedi araştırma müdürü Jayden Vantarakis, ticaret finansmanının Singapur bankalarının kredi risklerinin %12-18’ini oluşturduğunu söyledi. Vantarakis, yeni gümrük tarifesi rejiminin etkisinin azalmaması halinde bankaların işlerinin bu kısmının yavaşlayacağını söyledi.
S&P Global Ratings’in Singapur merkezli kredi analisti Eunice Tan, ticaret merkezli Asya-Pasifik’in yavaşlayan küresel büyümeden etkileneceğini söyledi. “Riskten kaçış hissiyatının kök salması ve finansman maliyetlerini yükselterek ekonomik etkileri artırması potansiyeli de var.”
Güney Kore’de KB Financial Group hisseleri %7 gerilerken, Hana Financial Group %6 civarında değer kaybetti. Hana Securities’de kıdemli analist olan Choi Jung-wook, “Piyasa, yoğunlaşan ticaret savaşından kaynaklanan resesyon endişelerini yansıtıyor ve bankacılık hisseleri de bir istisna değil,” dedi.
Yatırımcıların Japon banka hisselerine yönelik iştahı, Japonya Merkez Bankası’nın politika normalleşmesini sürdüreceği ve bankaların kar marjlarını iyileştirmelerine izin vereceği beklentisiyle artıyordu. Geçtiğimiz aya kadar Japonya’nın en büyük bankası olan MUFG, tüm zamanların en yüksek seviyelerini her gün yeniden yazıyordu. MUFG hisseleri Mart sonundan bu yana %26 oranında düştü.
“Bazı yatırımcıların ödünç parayla banka hissesi aldıkları anlaşılıyor. Şimdi marj çağrılarıyla karşı karşıyalar ve pozisyonlarını tasfiye etmek zorunda kalabilirler,” diyor Marine Strategies’in kıdemli piyasa analisti Mutsumi Kagawa. Kagawa, kötüleşen iş ortamının, birleşme ve satın almalar ve yönetim satın almaları gibi güçlü anlaşma yapma faaliyetleri sayesinde büyüyen banka kredilerini etkileyebileceğini belirtti.
Dai-ichi Life Research Institute baş ekonomisti Hideo Kumano, “Bu yıl ek faiz oranı artışı beklentileri azaldı, dolayısıyla banka kazançlarında iyileşme beklentileri de azaldı,” dedi.
Kumano, “Bankaların artan kredi riskleriyle karşı karşıya kalacağına dair endişeler var. Bu noktada, satışlar kredi zararı beklentilerine dayanıyor, ancak bunlar gelecekte gerçek zararlara dönüşebilir” değerlendirmesini yaptı.
Politikanın normalleşmesine yönelik beklentilerin azalması, sadece 10 gün önce %1,6’ya yakın olan 10 yıllık Japon devlet tahvillerinin getirisine de yansıdı ve pazartesi günü %1,1 civarına geriledi.
Piyasadaki çalkantı Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) müdahale edebileceği spekülasyonlarına yol açtı. Başbakan Shigeru Ishiba, hükümetinin tarifelerden etkilenen sektörlere kısa vadeli işletme fonları sağlamak gibi destekleri değerlendirdiğini söyledi. COVID-19 salgını sırasında BOJ’un banka kredilerini teminat olarak kullanarak finansal sisteme likidite enjekte etmesi gibi emsaller yaşanmıştı. Kumano, BOJ’un bu kez benzer adımlar atıp atmayacağının henüz kesin olmadığını söyledi.
Kagawa ise satışların aşırıya kaçtığına inanıyor. Kagawa, hem yatırımcıların hem de düzenleyicilerin borsada işlem gören şirketlere hissedar çıkarlarına odaklanmaları yönünde artan baskısı nedeniyle Japon bankalarının yıllar içinde temettülerini istikrarlı bir şekilde artırdığını savunuyor. Yatırımcılar ayrıca Japon şirketlerinin bilançolarındaki büyük miktardaki birikmiş kazançları daha verimli kullanmalarını talep ediyor.
Kagawa, “Trump tarifelerine yanıt olarak iş stratejisinde bazı ayarlamalar olacaktır,” dedi ve ekledi: “Ancak bankaların birikmiş karlarıyla daha verimli olma politikalarını değiştirmeleri pek olası değil.”
Japonya, Trump’ın gümrük vergilerinin etkilerini ‘ulusal kriz’ olarak adlandırdı
Asya
Çin ekonomisini mayıs ayında tüketim sürükledi

Çin tarafından açıklanan iktisadi veriler, mayıs ayında tüketimde iyileşme olduğunu gösterdi.
ABD’nin gümrük vergileri ülkenin imalat ve ihracatını olumsuz etkilemeye devam etmesine rağmen, perakende satışlar büyük bir çevrimiçi alışveriş festivali öncesinde beklentileri aştı.
Ulusal İstatistik Bürosunun bugün (16 Haziran) açıkladığı verilere göre, tüketim göstergesi olan perakende satışlar nisan ayında kaydedilen %5,1’lik büyümeye kıyasla mayıs ayında %6,4 arttı.
Rakamlar, finansal veri sağlayıcı Wind’in %4,85’lik büyüme tahminini aştı.
Tüketim rakamlarındaki artış, Çin’in 18 Haziran’da yılın en büyük çevrimiçi alışveriş festivallerinden birine hazırlanırken ve hükümetin beyaz eşya ve diğer ev eşyaları için takas programı yoluyla tüketici harcamalarını artırmaya devam etmesiyle gerçekleşti.
Ticaret Bakanlığına göre, 31 Mayıs itibarıyla Çin’in takas programı bu yıl yaklaşık 1,1 trilyon yuan (153 milyar dolar) satış elde etti. Fakat bazı bölgeler fonların tükenmesi nedeniyle son haftalarda programlarını durdurdu.
The Conference Board’un Çin Merkezi’nde baş iktisatçı Zhang Yuhan, perakende verilerinin “güçlü göründüğünü” söyledi ve özellikle yemek ve ev aletleri segmentlerinde bu durumun “tatil etkilerinin tüketim teşvik edici politikaların devam eden etkileriyle birleşmesi”nden kaynaklandığını belirtti.
NBS verilerine göre, ev aletleri ve görsel-işitsel ekipman satışları nisan ayında %38,8 artmasının ardından mayıs ayında %53 artış gösterdi.
Fakat Zhang, “Çin-ABD ticaret gerilimleri, düşük sanayi ürünleri fiyatları ve durgun emlak piyasasının büyümeyi kısıtlayıcı faktörler olacağını” belirtti.
NBS verilerine göre, ABD’nin gümrük vergileri ve şiddetli iç rekabetin baskısı altında olan sanayi üretimi mayıs ayında yıllık bazda %5,8 arttı.
Bu rakam nisan ayında kaydedilen %6,1’lik büyümenin altında kaldı, fakat Wind’in %5,66’lık artış tahminini aştı.
NBS, Çin ekonomisinin birçok baskıya dayanarak istikrarını koruduğunu belirtti.
NBS sözcüsü Fu Linghui, “İleriye baktığımızda, Çin’in değişen koşullara göre dinamik olarak ayarlanabilecek yeterli politikaya sahip olduğunu ve istikrarlı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sürdürmek için güçlü destek sağlamaya devam edeceğini” söyledi.
Veriler, geçen hafta açıklanan üç aylık en düşük ihracat büyümesinin ardından geldi.
Çin’in ulusal sabit varlık yatırımları, ocak-nisan döneminde %4 artışın ardından, 2025’in ilk beş ayında %3,7 artarak Wind’in yüzde 4,04’lük tahmininin altında kaldı.
Birkaç büyük gayrimenkul geliştiricisinin ödeme gücü sorunlarının ardından uzun süredir ekonomiye yük olan gayrimenkul yatırımları düşmeye devam etti. Ocak-mayıs döneminde yıllık bazda %10,7 düşüş kaydederken, ilk dört ayda %10,3 düşüş görülmüştü.
Yüzölçümüne göre yeni konut satışları, ilk dört ayda %2,8 düşüşün ardından ilk beş ayda %2,9 düştü.
China Real Estate Information tarafından açıklanan verilere göre, Çin’in en büyük 100 gayrimenkul geliştiricisinin satış gelirleri ocak-mayıs döneminde yıllık bazda %7,1 düşüş kaydetti. Bu düşüş, ocak-nisan döneminde kaydedilen %6,7’lik düşüşün üzerinde gerçekleşti.
Pinpoint Asset Management’ın başkanı ve baş iktisatçısı Zhang Zhiwei, mayıs ayı verilerinin “karışık mesajlar” verdiği için Çin ekonomisinin görünümünün belirsizliğini koruduğu konusunda uyarıda bulundu.
Zhiwei, “İhracat faaliyetlerinin yılın ilk yarısında yoğunlaşması, imalat sektörünün bu yılın ilk yarısında ayakta kalmasına yardımcı oldu. İhracatın yılın ikinci yarısında bu ivmesini ne kadar sürdürebileceği belirsiz,” dedi.
Capital Economics’in Çin iktisatçısı Huang Zichun’a göre, ABD’nin gümrük vergilerinin yüksek seviyelerde kalması ve ihracatçıların daha geniş kısıtlamalarla karşı karşıya olması nedeniyle, ihracat büyümesinin yıl sonuna kadar daha da yavaşlaması muhtemel.
Huang, bu yılın bütçesinin mali desteğin yılın ikinci yarısında yavaşlayacağını, devam eden emlak sektöründeki durgunluğun ise büyümeyi baskı altında tutmaya devam edeceğini gösterdiğini söyledi.
Bu faktörlerin bir araya gelmesi, ekonomide daha da yavaşlama olacağına işaret ediyor ve büyümenin yıl sonu itibarıyla yaklaşık %3,5 civarında gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Diğer yandan, hükümet verilerine göre mayıs ayında kentsel işsizlik oranı bir önceki aya göre 5,1’den 5’e geriledi.
Asya
Hindistan’da yolcu uçağı düştü: 242 kişinin tamamı hayatını kaybetti

Hindistan’ın batısındaki Ahmedabad kentinden kalkan ve 242 kişinin bulunduğu yolcu uçağı, perşembe günü kalkıştan birkaç dakika sonra düştü. Havayolu şirketi Air India uçağındaki 242 kişinin tamamının hayatını kaybettiği bildirildi.
Air India, uçağın İngiltere’nin Gatwick Havalimanı’na gitmekte olduğunu, polis ise uçağın havalimanı yakınlarındaki sivil bir alana düştüğünü söyledi.
Üst düzey bir polis memuru gazetecilere, “Uçağın düştüğü bina bir doktorlar yurdu… Alanın yaklaşık %70 ila %80’ini temizledik, geri kalanını da yakında temizleyeceğiz” dedi.
Bir kaynak Reuters’a, 242 kişinin 217’sinin yetişkin, 11’inin çocuk olduğunu söyledi. Air India, bunların 169’unun Hindistan vatandaşı, 53’ünün İngiliz, 7’sinin Portekizli ve 1’inin Kanadalı olduğunu açıkladı.
Havacılık izleme sitesi Flightradar24, uçağın hizmet veren en modern yolcu uçaklarından biri olan Boeing 787-8 Dreamliner olduğunu söyledi.
Air India, X’te “Şu anda ayrıntıları tespit ediyoruz ve daha fazla bilgi paylaşacağız. Yaralılar en yakın hastanelere kaldırılıyor” dedi.
Televizyon kanalları, kazanın uçağın kalkışından hemen sonra meydana geldiğini bildirdi. Bir kanal, uçağın bir yerleşim bölgesi üzerinden kalkışını ve ardından evlerin ötesinden gökyüzüne yükselen dev bir alev sütunu ile birlikte ekrandan kaybolduğunu gösterdi.
Görüntülerde ayrıca, havaalanı yakınlarında gökyüzüne yükselen yoğun siyah dumanla birlikte yanan enkaz parçaları da görüldü.
Görüntülerde, sedyelerle taşınan ve ambulanslarla götürülen insanlar da görüldü.
Ahmedabad Havalimanı hava trafik kontrolüne göre, yolcu uçağı saat 13.39’da (08.09 GMT) 23 numaralı pistten kalkış yaptı. Acil durum sinyali olan “Mayday” çağrısı yaptı, ancak sonrasında uçaktan herhangi bir yanıt alınamadı.
Flightradar24 ayrıca, uçağın kalkışından saniyeler sonra son sinyalini aldığını da belirtti.
“Kazaya karışan uçak, VT-ANB tescilli bir Boeing 787-8 Dreamliner’dır” dedi.
Boeing, ilk raporlardan haberdar olduğunu ve daha fazla bilgi toplamak için çalıştığını söyledi. Boeing hisseleri, piyasa öncesi işlemlerde %6,8 düşüşle 199,13 dolara geriledi.
Şirket 2022’de özelleştirilmişti
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, internet sitesinde yayınladığı açıklamada, kaza ile ilgili gerçekleri acilen ortaya çıkarmak ve kazazedelere destek sağlamak için Hindistanlı yetkililerle işbirliği içinde olduğunu belirtti.
Hindistan Havacılık Bakanı’nın ofisi, Başbakan Narendra Modi’nin kurtarma çalışmalarına derhal tüm desteğin sağlanması talimatını verdiğini açıkladı.
Havacılık Bakanı’nın ofisi, tüm ilgili kurumların yüksek alarmda olduğunu ve koordineli çalışmaların sürdüğünü ekledi.
Ahmedabad, Modi’nin memleketi Gujarat eyaletinin en büyük şehridir.
Ahmedabad havaalanı, tüm uçuşların derhal durdurulduğunu açıkladı. Havaalanı, Hindistan’ın Adani Group holdingi tarafından işletiliyor.
Holdingin kurucusu ve başkanı Gautam Adani, X’te “Air India’nın 171 sefer sayılı uçağının trajedisi karşısında şok ve derin bir üzüntü duyuyoruz” diye yazdı.
“Hayal edilemez bir kayıp yaşayan ailelerin acısını paylaşıyoruz. Tüm yetkililerle yakın işbirliği içindeyiz ve olay yerinde ailelere tam destek veriyoruz” dedi.
Hindistan’da son ölümcül uçak kazası 2020 yılında Air India Express’in düşük maliyetli havayolu şirketi tarafından gerçekleştirilmişti.
Havayolunun Boeing-737 uçağı, güney Hindistan’daki Kozhikode Uluslararası Havalimanı’nda “masa üstü” pistini aştı. Uçak pistten çıkarak bir vadiye düştü ve burun kısmı yere çarptı.
Kazada 21 kişi hayatını kaybetmişti.
Eskiden devlete ait olan Air India, 2022’de Hint holding Tata Group tarafından devralındı ve 2024’te grubun Singapur Havayolları ile ortak girişimi olan Vistara ile birleşti.
Tata, bir acil durum merkezinin faaliyete geçirildiğini ve bilgi almak isteyen aileler için bir destek ekibi kurulduğunu söyledi.
Asya
Rusya ortaklığı sonrası Kuzey Kore’den yeni nükleer tesis hamlesi

Kuzey Kore’nin ana nükleer kompleksi Yongbyon’da yeni bir tesis inşa ettiği ortaya çıktı. Bloomberg’in uzman analizleri ve uydu görüntülerine dayandırdığı haberine göre, uranyum zenginleştirme amacıyla kullanılabileceği düşünülen tesisin, ülkenin nükleer savaş başlığı üretim kapasitesini artırması bekleniyor. ABD Kongresi Araştırma Servisi, Pyongyang’ın Moskova’nın desteğiyle cephaneliğini önemli ölçüde büyütebileceğini bildirdi.
Bloomberg‘in analistlere ve uydu görüntülerine dayandırdığı haberine göre, Kuzey Kore, ana nükleer kompleksi olan Yongbyon’da yeni bir tesis inşa etti.
İnşaat hazırlıklarına 2024’ün sonlarında başlanan tesisin, uranyum zenginleştirmeyle bağlantılı olabileceği ve nükleer savaş başlığı üretimini artırmaya olanak tanıyacağı belirtiliyor.
Pyongyang’ın 100 kilometre kuzeyinde yer alan Yongbyon’daki yeni binanın, mevcut zenginleştirme tesislerine benzediği ifade ediliyor.
‘Tesis Kangson’dakiyle benzerlik gösteriyor’
Kuzey Kore’nin nükleer programı üzerine çalışan uzmanlar Jeffrey Lewis ve Sam Lair, Arms Control Wonk dergisi için kaleme aldıkları makalede, binanın merkezi salonunun boyutlarının, santrifüj ünitelerinin bulunduğu Kangson’daki tesisin merkezi salonuyla aynı olduğunu yazdı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi de tesisin Kangson’dakiyle olan görsel benzerliğini doğruladı.
Ancak UAEA, görsel benzerliğe rağmen tesisin bir nükleer yakıt zenginleştirme tesisi olduğunu doğrudan beyan etmedi. BM’ye bağlı denetim organı, Yongbyon kompleksindeki yeni binayı izlemeye devam ettiğini açıkladı.
Kim Jong Un gizlilik politikasını terk etti
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un son zamanlarda tam gizlilik politikasından uzaklaşarak nükleer tesislerde daha sık görünmeye başladığı gözlemleniyor.
Kim, ocak ayında Yongbyon’daki uranyum zenginleştirme tesisinin fotoğraflarını ilk kez yayımlamış, Eylül 2024’te ise Kangson’daki tesisleri sergilemişti.
Bu politika değişikliğinin, Kim’in ABD, Güney Kore ve Japonya’yı hedef alan yeni kıtalararası füzeler için nükleer savaş başlığı stoklarını “katlanarak” artırma planlarını açıklamasının ardından gelmesi dikkat çekti.
‘Moskova’nın desteğiyle cephaneliğini artırabilir’
Mayıs ayının sonunda ABD Kongresi Araştırma Servisi (CRS), Kuzey Kore’nin Moskova’nın desteği sayesinde cephaneliğini önemli ölçüde artırabileceğini bildirdi.
CRS’nin verilerine göre, Pyongyang halihazırda 90 adede kadar savaş başlığı üretmeye yetecek nükleer materyal biriktirdi ve muhtemelen yaklaşık 50’sini monte etti.
2023-2024 yıllarına ait önceki raporlarda bu potansiyel 20 ila 60 savaş başlığı olarak belirtiliyordu.
Rusya, Kuzey Kore’ye direkt tren seferlerini yeniden başlatıyor
-
Görüş2 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Asya6 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını1 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Avrupa2 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya2 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Görüş1 hafta önce
Avrupa’nın savunma özerkliği ve Almanya’nın askerî rolü dönüm noktasında
-
Dünya Basını2 hafta önce
Financial Times: Borç batağındaki ‘gelişmekte olan ülkeler’ için kayıp on yıl kapıda