Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Latin Amerika ülkelerinden AB’ye: Kölelik için tazminat ödeyin

Yayınlanma

Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu’na (CELAC) üye 33 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının 17-18 Temmuz tarihlerinde AB’li mevkidaşlarıyla bir zirve gerçekleştirmek üzere Brüksel’e gitmeleri bekleniyor.

Fakat önemli zirve öncesinde ülkeler, AB üye ülkelerinin geçen ay kendilerine gönderdiği 4 Temmuz tarihli taslak metne 21 sayfalık bir karşı öneri gönderdi.

EURACTIV’de yer alan habere göre, belge hakkında bilgi sahibi olan üç kişi, AB tarafından önerilen ilk zirve deklarasyonu metninin, BM Genel Kurulu kararlarına atıfta bulunarak Ukrayna’ya destek konusunda birkaç paragraf içerdiğini söyledi.

EURACTIV’e konuşan bir AB diplomatı, “Ukrayna’ya ilişkin metin oldukça dengeliydi,” dedi. İkinci bir AB diplomatı ise, “Onlara gönderdiğimiz hiçbir şeyde özel bir şey yok,” diye ekledi.

Fakat üçüncü bir AB diplomatı karşı öneriyi gördükten sonra Latin Amerika ülkelerinin ‘Ukrayna ile ilgili her şeyi sildiklerinden’ şikayet etti.

Ukrayna savaşının başlamasından bu yana Avrupalılar, savaş sonrası barışın Kiev’in parametrelerine göre inşa edilmesi gerektiği konusunda kararlı bir tutum sergilerken, CELAC önerisinde buna değinilmiyor.

Değiştirilmiş deklarasyon metnine göre AB ve CELAC üyeleri birlikte “Avrupa’daki mevcut çatışmaya barışçıl yollarla, hepimizin egemenlik ve güvenliğinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası barış, istikrar ve güvenliği garanti altına alacak ciddi ve yapıcı diplomatik çözümleri savunacaklardır.”

Karşı önerinin AB büyükelçileri tarafından 7 Temmuz Cuma günü yapılacak toplantıda ele alınması ve üye devletlerin iki hafta içinde, zirveye hazır hale getirilecek bir bildiri taslağını sunmak amacıyla dil konusunda ne kadar taviz verebileceklerini tartışmaları bekleniyor.

Latin Amerika ülkelerinin büyük çoğunluğu, öncelikle bir ‘Avrupa sorunu’ olarak görmeye devam ettikleri savaşta kendilerini taraf olmaya sürüklenmek istemediklerini defalarca dile getirdiler.

Kölelik için tazminat talebi

Karşı teklifteki beklenmedik hamle ise CELAC üyelerinin Avrupalılardan köleliğin yol açtığı zararlar için tazminat ödemelerini istemesi.

Önerilen taslak deklarasyon metninde, “Ortak hafızamızın iyileşmesine yardımcı olmak ve azgelişmişlik mirasını tersine çevirmek için tazminat ve telafi de dâhil olmak üzere [Afrikalıların Atlantik ötesi köle ticareti] kurbanlarının itibarını iade etmek için uygun tedbirlerin alınması ihtiyacını kabul ediyoruz,” deniyor.

Sağlık, eğitim, kültürel gelişim ve gıda güvenliği konularına özel olarak değinen metinde, “Afrikalıların Atlantik ötesi köle ticareti sonucunda milyonlarca erkek, kadın ve çocuğun çektiği tarifsiz acıları kabul ediyor ve derin üzüntü duyuyoruz,” ifadeleri yer alıyor.

Global Gateway’e ihtiyatlı destek

AB’nin dünya çapında altyapı projelerine yatırım yapma ve ekonomik ortaklıklar kurma stratejisi olan ve Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne alternatif olduğu düşünülen Global Gateway’e yanıt olarak Orta ve Latin Amerikalılar, alışılagelmiş diplomatik dille ‘memnuniyetle karşıladıklarını’ belirtmek yerine ‘çalışmalarını not ettiklerini’ söylüyorlar.

AB’nin ortakları, Global Gateway’in gündemi kapsamında başlatılan kalkınma projelerinin yerel paydaşlarla daha yakın işbirliği içinde çalışılması ve gelişmekte olan ülkelerdeki acil ihtiyaçlara cevap vermesi gerektiğini vurguluyor.

AB-Mercosur ticaret anlaşması da gündemde

Karşı teklifte, diğer hususların yanı sıra her iki tarafın da AB-Mercosur anlaşmasının ‘gelecekte imzalanmasını ve onaylanmasını dört gözle beklediği’ belirtiliyor.

“Çevresel bahanelerle tek taraflı ticaret engellerinin uygulanmasını kınıyoruz,” denen metinde, ayrıca daha sürdürülebilir bir ekonomik sisteme geçişin ‘ulusal koşulları, planları ve politikaları dikkate alması’ gerektiğinin altı çiziliyor. AB diplomatlarından biri bu durumun AB’nin Yeşil Mutabakat kapsamında karbonsuzlaştırmaya yönelik çabalarını baltalayacağını söyledi.

DİPLOMASİ

Avustralya, Çin fuarına en büyük ticari heyetini gönderdi

Yayınlanma

İki ülke arasındaki ilişkiler kısmen vizesiz seyahat sayesinde gelişirken, Avustralya bu yıl Çin’de düzenlenen dünyanın en büyük ticaret fuarına 250’den fazla şirketle şimdiye kadarki en büyük delegasyonunu getirdi.

Şanghay’daki Çin Uluslararası İthalat Fuarı (CIIE) salı günü başladı. Altı gün sürecek olan etkinlik, Çin’in ticaret ortaklarıyla olan bağlarının gücünü vurgulamayı amaçlıyor.

Avustralya’nın kontenjanında yer alan işletmelerin neredeyse %70’i süt, Wagyu sığırı ve şarap tedarikçileri de dahil olmak üzere gıda ve içecek şirketlerinden oluşuyor.

Ülkenin Şanghay merkezli kıdemli ticaret ve yatırım komiseri John Madew, “Avustralya bu yılki CIIE’de şarap ve içecekler, sığır ve kuzu eti, deniz ürünleri, paketlenmiş gıdalar, sağlık ve tüketici ürünleri alanlarında güçlü bir varlık gösteriyor” dedi ve ekledi: “Bu birinci sınıf ürünler Çinli tüketiciler tarafından büyük ilgi görüyor.”

Avustralya hükümetinden yapılan açıklamaya göre, Avustralyalı delegeler bu hafta toplam değeri 300 milyon A$ (198 milyon ABD$) olan bir dizi anlaşma imzalamayı bekliyor ve fuar ilerledikçe mali ödülün de artması bekleniyor.

Organizatöre göre geçen yıl Çinli şirketler CIIE’de uluslararası katılımcılarla 78,4 milyar ABD doları değerinde anlaşma imzaladı ve bu rakam bir önceki yıla göre yüzde 6,7 artış gösterdi. Bu yılki fuara aralarında Volkswagen ve kozmetik şirketi L’Oreal gibi büyük küresel firmaların da bulunduğu 150’den fazla ülke ve bölgeden 3.500 katılımcı iştirak etti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Slovak muhalefet partilerinden Fico’ya “Çin ile stratejik ortaklık” eleştirisi

Yayınlanma

Başbakan Robert Fico liderliğindeki Slovak heyetinin Çin ziyareti sona ererken, muhalefet partileri Bratislava’nın Pekin ile yeni kurduğu “stratejik ortaklık” konusunda endişelerini dile getirerek Slovakya’nın iç işleri ve “Batıdaki” itibarı için potansiyel riskler konusunda uyarıda bulundu.

Fico’nun Çin ziyareti sırasında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Pekin ve Bratislava arasındaki “stratejik ortaklığın” geliştirildiğini duyurdu.

Fico’nun 30 Ekim’de başlayan ve 5 Kasım’da sona eren ziyareti sırasında ikili işbirliğini artırmaya yönelik çeşitli anlaşmalar imzalandı ve Ukrayna’daki savaşla ilgili görüşmeler yapıldı.

Fico, Çin’in çatışmanın çözümünde kilit bir rol oynayabileceğini iddia etti ve Batılı müttefiklerini “militarist dilleri” nedeniyle eleştirdi.

Muhalefetteki SaS partisinden savunma ve güvenlik uzmanı Juraj Krúpa pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “Fico, Batı Ukrayna’yı desteklemeye devam ettiği sürece Ukrayna’daki savaşın sona ermeyeceğini iddia ederek bir kez daha Rus propagandasına hizmet ediyor. Çin ve Kuzey Kore’nin Rusya’ya doğrudan yardım ettiği gerçeği konusunda ikiyüzlü bir şekilde sessiz kalıyor,” dedi.

Krúpa, Fico’nun açıklamalarının “Batılı ortakların Slovakya’ya olan güvenini sarstığını” da sözlerine ekledi. Fico, Çin’e gitmeden hemen önce Rus devlet kanalı Rossiya 1’e bir röportaj vermişti.

Muhalefetten ziyarete “şeffaflık yok” suçlaması

Krúpa ayrıca Slovak heyetinin seyahatinin “şeffaf olmamasından” duyduğu endişeyi dile getirerek, heyette kamu yayıncısı STVR ya da Slovak haber ajansından (TASR) hiçbir Slovak medya temsilcisinin yer almadığına dikkat çekti.

Pazar günü, muhalefetteki KDH partisinin lideri Milan Majerský, Çin ile artan bağların, Macaristan’da bildirildiği gibi Çinli gizli polis memurlarının Slovakya’ya gelmesine yol açabileceği yönündeki korkularını dile getirdi.

Ziyaret, önde gelen muhalefet partisi İlerici Slovakya (PS) tarafından da başından beri eleştirildi. PS güvenlik uzmanı ve Slovakya’nın NATO eski büyükelçisi Omáš Valašek, “değer temelli bir politika yerine, demokratik ilkeleri benimsemeyen bir rejime borçlu ve bağımlı hale gelme riskiyle karşı karşıyayız” uyarısında bulundu.

PS ulaştırma uzmanı Martin Pekár ise, “Kuzey Makedonya ve Karadağ gibi ülkeler bunun bedelini çoktan ödedi. Çin yatırımları onlara sadece yolsuzluk skandalları ve borç getirdi,” iddiasında bulundu.

Vize kolaylığı ve Pekin’e doğrudan uçuşlar

Çin’i en son 2007 yılında ziyaret eden Fico’ya bu ziyaretinde, aralarında çok sayıda bakan ve 70’ten fazla şirketin temsilcilerinin de bulunduğu geniş bir heyet eşlik etti.

13 işbirliği belgesinin imzalandığı ziyarette ticaret ve yatırım, ulaştırma, turizm, çevre ve kültür alanlarında çeşitli Mutabakat Zabıtları imzalandı.

Ortaklığın bir parçası olarak iki ülke, Slovak vatandaşları için Çin’e 15 günlük vizesiz seyahat uygulamasını kabul etti ve Fico, Bratislava ile Pekin arasında doğrudan bir hava bağlantısı kurma planlarını açıkladı.

Gezide ayrıca Slovakya’nın birlikte çalıştığı ve gelecekte ortaklıklar geliştirmek istediği şirketler de ziyaret edildi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bükreş: Sandu, Putin’in propaganda makinesine karşı büyük bir zafer kazandı

Yayınlanma

Pazar günü Maya Sandu’nun ikinci başkanlık dönemini kutlayan Rumen yetkililer, Moldova’daki muhalefetin sonuçları reddetmesine rağmen Moldova’nın AB entegrasyonunu ilerletmek için “olağanüstü bir fırsata” sahip olduğu konusunda ısrar ediyorlar.

Romanya Dışişleri Bakanlığı, Sandu’nun “tarihi ve kesin zaferini” selamladı ve Moldova makamlarını “dezenformasyon, zararlı propaganda ve manipülasyon ve istikrarsızlaştırma amaçlı kasıtlı eylemler de dahil olmak üzere kapsamlı dış müdahalenin yarattığı zorluklara rağmen seçimlerin kusursuz bir şekilde düzenlenmesi” dolayısıyla tebrik etti.

Bakanlık, Moldova’nın son dört yılda kaydettiği önemli ilerlemenin üzerine inşa ederek Avrupa yolunu hızlandırmak için “olağanüstü bir şansa” sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Bakanlık ayrıca AB entegrasyonunun Moldova vatandaşlarına aradıkları refah ve istikrarın yanı sıra dış müdahalelerden korunmayı garanti edecek tek yol olduğunu savundu.

Romanya Başbakanı Marcel Ciolacu da pazartesi günü yaptığı açıklamada, dünyanın dört bir yanındaki Moldovalıların, “Rusya’nın demokrasiyi baltalamak için düzenlediği” ve “geniş çaplı oy satın almayı da” içeren “acımasız bir mekanizmaya” direnerek “tarih yazdıklarını” söyledi.

Pazar günü Moldova polisi, Rusya, Belarus, Azerbaycan ve Türkiye’den seçmenlerin organize bir şekilde taşındığını ileri sürdü ve bu hareketleri kolaylaştıran uçuşların araştırıldığını bildirdi.

Maya Sandu, yurtdışı oyları ile %10’un üzerinde bir farkla kazanırken, Sosyalist rakibi Aleksandr Stoianoglo yurtiçindeki oyların %51’ini aldı.

Moldova Sosyalist Partisi (PSRM) pazartesi günü yaptığı açıklamada yurt dışındaki sandıklardan gelen oyları tanımadığını belirtti.

“Sandu yurt içinde kaybetti. çalışan, vergi ödeyen, emekli maaşı alan ve çocuklarını burada büyüten Moldova vatandaşlarının %51,19’luk çoğunluğu ona karşı oy kullandı. Moldova vatandaşları mevcut hükümetin politikalarına büyük ölçüde karşı çıktılar,” diyen PSRM, Sandu’yu “diasporanın başkanı” olarak nitelendirdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English