Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Lavrov: Türkiye, askerlerinin Suriye’den çekilmesi prosedürünü görüşmeye hazır

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Russia Today (RT) televizyonuna ‘Doğuya Giden Köprüler’ belgesel filmi için verdiği mülakatta Türkiye’nin, askerlerinin Suriye’den çekilmesi konusunu görüşmeye hazır olduğunu, fakat şu ana dek bu sürecin belirli parametreleri üzerinde anlaşmaya varılamadığını belirtti.

Lavrov, “Türkler buna hazır, ancak şu ana kadar belirli parametreler üzerinde anlaşmaya varılamadı. Mültecilerin geri dönüşü, Türk birliklerinin kalmasını gereksiz kılacak terör tehdidini bastırma konusundaki gerekli tedbirler hakkında istişare ediyoruz. Tüm bunlar üzerinde çalışılıyor,” ifadelerini kullandı.

Bakan, Suriye hükümetine göre Ankara ile ilişkilerin normalleşmesi için ‘Türk birliklerinin Suriye Arap Cumhuriyeti’nden nihai olarak çekilme prosedürünün net bir şekilde belirlenmesi’ gerektiğini açıkladı.

Rusya, Türkiye, Suriye ve İran, Ankara ile Şam arasında normalleşme konulu toplantı yapacak

Öte yandan Lavrov, Rusya, Türkiye, Suriye ve İran’ın yakın gelecekte Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini görüşmek üzere bir toplantı daha düzenleyeceği bilgisini verdi.

Lavrov, “Geçen yıl büyük çabalarla dışişleri ve savunma bakanlıkları ile istihbarat kurumlarının katılımıyla toplantılar yapmayı başardık. Orada Suriye Arap Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yol açabilecek koşulları görüşmeye çalıştık. Bu toplantılara Suriye, Türkiye, Rusya ve İran’dan temsilciler katıldı,” dedi.

Bakan, “Şimdi başka bir toplantının hazırlıklarını sürdürüyoruz. Öngörülebilir bir gelecekte bunun gerçekleşeceğinden eminim,” diye ekledi.

Ayrıca Lavrov, Rusya’nın Şam ve Ankara’daki ortaklarının ilişkilerini normalleştirdiğini görmek istediğini belirtti.

Lavrov, “Bunu özellikle de Türkiye ve Suriye’nin şimdiki liderlerinin 2010-2011’den önce, Arap Baharı başlamadan önce sıcak kişisel ilişkileri olduğu için istiyoruz. Bunun da olumlu bir rol oynayacağını düşünüyorum,” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye’deki duruma değinen Lavrov, Amerikan askeri birliklerinin burada bulunduğuna işaret ederek “Bu, Suriye’deki durumu doğrudan etkiliyor. Bu, Fırat’ın doğusunda oluşan durumun nedeni,” ifadelerini kullandı.

“Erdoğan’ın zaferinden sonra Türkiye’nin Suriye politikası”

‘ABD, Tanf’ta yarı devlet oluşturmaya çalışıyor’

ABD’nin Tanf yerleşim biriminin civarında 55 kilometre çapında bölge oluşturduğunu anımsatan Lavrov, Amerikalıların bu bölgede terörle mücadele alanında sorunları çözmediklerini, ‘yarı devlet’ oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.

Lavrov, “Bu bölgede petrol ve doğalgaz yatakları, verimli tarım arazileri bulunuyor. Burası acımasızca sömürülüyor. Amerikalılar ve uşakları, petrol, doğalgaz ve tahılı buradan çıkarıyor ve satıyor. Bu paralar Suriye’nin bütçesine gitmiyor, ayrılıkçılığı ve yarı devletin oluşturulmasını teşvik etmek için kullanılıyor,” şeklinde konuştu.

‘YPG, ABD’ye güvenen Afgan yönetiminin başına gelenleri hatırlamalı’

YPG’nin başını çektiği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ilişkilerine değinen Lavrov, “Amerikalılar, kendi oyunlarında Kürtleri kullanıyor ve onlara oynuyor. Kürtler, geleceğinin birleşik Suriye’de olduğunu anlamalı. Amerikalıların onlara yardım edeceğini ummamaları, Suriye hükümetiyle anlaşmaya varmaları, ulusal azınlık olarak hakları konusunda anlaşmaları gerekiyor,” yorumunu yaptı.

Lavrov, şöyle devam etti: “Bu konuda diyalog vardı ve bu diyaloğu teşvik ediyorduk. Daha sonra Amerikalılar, Kürtleri, hükümetle etkileşim kurmak yerine gerginliği artırmanın daha iyi olduğuna ikna etti. Kürt meslektaşlarımızla temaslarımızda, onlara kendi halkına, ulusal diyaloğa değil, ABD’nin vaatlerine güvenmeye karar veren Afgan yönetiminin başına gelenleri hatırlatıyoruz. Amerikalılar, bir gecede onları tek başına bıraktı. Kürt ortaklarımızın, Suriye’ye yakın olan bu ülkenin tarihi deneyimini dikkate alacaklarını, Şam ile birleşik Suriye devletinde yaşama şartları konusunda ulusal diyaloğu kurma ve anlaşma yoluna gireceklerini umuyorum.”

Diken üstünde Türkiye-Suriye ‘normalleşmesi’

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English