Bizi Takip Edin

AVRUPA

Macron Fransız büyükelçileri ile buluştu

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayında Fransız büyükelçileri ile bir araya geldi.

Ukrayna savaşından Suriye’de rejim değişikliğine, İran’ın nükleer programından Elon Musk’ın “seçimlere müdahalelerine” kadar birçok konuya değinen Fransız lider, yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın tutumunun kritik olduğuna işaret etti.

Savaş dördüncü yılına girerken Ukrayna’yı toprak konusunda “gerçekçi” beklentilere sahip olmaya çağıran Macron, çatışmaya “hızlı ve kolay bir çözüm” görmediğini söyledi.

Macron, “ABD durumun doğasını değiştirmemize yardımcı olmalı ve Rusya’yı müzakere masasına gelmeye ikna etmelidir,” derken, yeni Amerikan başkanının, Ukrayna’nın kaybetmesi halinde ABD’nin “hiçbir şey kazanma şansı olmadığını kendisinin de bildiğini” öne sürdü.

Avrupalıların Ukrayna için “güvenlik garantileri” sunmaları gerekeceğini de sözlerine ekleyen Fransız lider, ayrıca “yorgunluk” nedeniyle Ukrayna konusunda taviz vermeyi kabul etmeleri halinde Batılı ülkelerin güvenilirliğinin “paramparça” olacağı uyarısında bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı, “Ukrayna’nın teslim olması Avrupalılar ve Amerikalılar için iyi olmaz,” dedi.

Suriye konusunda ‘naiflik’ yok

Konuşmasının bir başka bölümünde Macron, Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye’deki yeni HTŞ yönetimi konusunda Batının “açık görüşlü” olması gerektiğini söyledi ve Fransa’nın “Kürt savaşçıları terk etmeyeceği” sözünü verdi.

Macron Fransız büyükelçilerine hitaben yaptığı konuşmada, “Suriye’deki rejim değişikliğini naiflikten uzak bir şekilde değerlendirmeliyiz,” derken, ülkesinin Suriye’de “aşırılık yanlısı” gruplarla savaşan “Kürtler gibi özgürlük savaşçılarını” terk etmeyeceğini de sözlerine ekledi.

Macron’a göre Avrupa ve Orta Doğu için ‘başlıca güvenlik sorunu’ İran

Macron ayrıca Orta Doğu’da İran’ın nükleer programını hızlandırması ve Ukrayna savaşında Rusya’ya destek vermesini gerekçe göstererek İran’ın “Fransa, Avrupalılar, tüm bölge ve ötesi için başlıca stratejik ve güvenlik sorunu” olduğunu ileri sürdü.

Macron bu konunun ABD’de Trump yönetimiyle önemli bir tartışma konusu olacağını sözlerine ekledi.

Macron ayrıca, İran’ın nükleer programının hızlanmasının, kendilerini “neredeyse geri dönüşü olmayan bir noktaya götürdüğünü” öne sürdü.

Musk’ı seçimlere müdahale etmekle suçladı

Macron ayrıca sosyal medya platformu X’in milyarder sahibi Elon Musk’ı, Almanya’da önümüzdeki ay yapılacak erken genel seçimler de dâhil olmak üzere seçimlere müdahale etmekle suçladı.

Macron, “on yıl önce, dünyanın en büyük sosyal ağlarından birinin sahibinin yeni bir uluslararası gerici hareketi destekleyeceğini” ve “Almanya da dahil olmak üzere seçimlere doğrudan müdahale edeceği” söylenseydi, bunu kimsenin hayal bile edemeyeceğini savundu.

Fransız lider, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın “Fransa’da güçlü bir müttefiki olduğunu bildiğini” de sözlerine ekledi.

AVRUPA

Avrupa’da Musk’a yönelik tepkiler artıyor

Yayınlanma

Elon Musk’ın Avrupa’da, başta Almanya ve Birleşik Krallık olmak üzere birçok ülkeye yönelik müdahaleye veren açıklamaları gerilimi artırmış durumda.

Musk’ın Almanya için Alternatif’in (AfD) eş başkanı Alice Weidel’i X’te bir canlı yayında ağırlama kararı, Brüksel’i milyarder teknoloji patronunu dizginlemek için tüm yasal gücünü kullanmaya çağıran Avrupa Birliği liderleri ve milletvekillerinin öfkesine yol açtı.

Buna karşılık Avrupa Komisyonu, SpaceX’in kurucusu ve yeni Trump yönetiminde önemli bir rol üstlenecek Musk hakkında, perşembe günkü canlı yayının Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak seçimler öncesinde Weidel’i rakiplerine karşı haksız bir şekilde desteklediğinin düşünülmesine bağlı olarak, AB’nin yeni dijital kural kitabının şartları uyarınca gerçekten de yasal olarak inceleyebileceğini açıkladı.

Dijital Hizmetler Yasası soruşturması gündemde

X dahil sosyal medya platformlarını denetleyen ve ihlal durumunda küresel cironun yüzde 6’sına varan para cezaları ve hatta geçici engellemelerle tehdit eden Avrupa Dijital Hizmetler Yasasını (DSA) uygulamaktan sorumlu olduğu için, Avrupa Komisyonuna yanıt vermesi için baskı yapılıyor.

Eski AB dijital komiseri Thierry Breton cumartesi günü yaptığı açıklamada Weidel’in rakiplerine karşı “önemli ve değerli bir avantaj” sağlayacağını söyledi ve Musk’a AB sosyal medya yasası yükümlülüklerine uyması gerektiğini hatırlattı.

Alman Yeşiller Milletvekili Alexandra Geese ise sorunu, “Elon Musk’ın AfD lideri Alice Weidel ile X üzerinden sohbet etmesi ifade özgürlüğü kapsamındadır. Alman X zaman çizelgelerini kasıtlı olarak aşırı sağ propaganda ile dolduran ve ilerici içeriği boğan algoritmik manipülasyonu ise bu kapsamda değildir,” olarak ortaya koydu.

Musk’ın perşembe günkü canlı yayınla Weidel’in siyasi gündemini uygunsuz bir şekilde destekleyip desteklemeyeceği gibi sorularla karşılaşan Komisyon sözcüsü Thomas Regnier, “seçim süreçleri için risk” oluşturan içeriklerin sunulması konusunda çok büyük platformlar üzerinde özel bir yük olduğunu söyledi.

Regnier, X’in DSA’ya uyumunu bir yıldan uzun bir süredir incelediklerini belirtti.

Regnier, Avrupa Komisyonu, Alman regülatörler ve X’in şubat seçimleriyle ilgili riskleri tartışmak üzere 24 Ocak’ta bir yuvarlak masa toplantısında bir araya geleceğini de sözlerine ekledi.

Britanya siyaseti Musk’a mesafeleniyor

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer pazartesi günü Elon Musk’a yüklendi ve kendisi hakkında “çete tecavüzlerine göz yumduğu” iddiasına tepki gösterdi.

Starmer, kamu davaları direktörü (DPP) olarak “son derece mide bulandırıcı” suçla “kafa kafaya” mücadele ettiğini söyledi ve son günlerde Tommy Robinson olarak bilinen hapisteki aşırı sağcı bir aktivisti destekleyen Musk’ı “yalan ve yanlış bilgi yaymakla” suçladı.

Starmer, Surrey’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, İngiliz hükümetinin Musk’a yönelik şimdiye kadarki en doğrudan çıkışını yaptı ve “Yalanları ve yanlış bilgileri olabildiğince uzağa ve geniş bir alana yayanlar, kurbanlarla ilgilenmiyorlar, kendileriyle ilgileniyorlar,” dedi.

İngiliz lider, “Tommy Robinson’a amigoluk yapanların” adaletle ilgilenmedikleri konusunda uyardı.

Musk: Starmer aşağılık biri

Musk, günlerdir Starmer’ın DPP’deki siciline saldırıyor. Muhalefetteki Muhafazakâr Parti Lideri Kemi Badenoch da dâhil olmak üzere İngiliz siyasetinin sağında yer alan isimlerle birlikte Musk, Güney Asyalı taciz çetesine karşı devletin hareketsiz kaldığını düşündükleri için Starmer’ı “İngiltere’nin tecavüzünün suç ortağı” olarak damgaladı ve hatta hapse atılması çağrısında bulundu.

Musk, daha sonra Starmer’ın yorumlarına karşılık vererek, herhangi bir soruşturmanın başbakanın kamu davaları direktörü olarak başarısızlıklarını göstereceğini iddia etti ve başbakanın “oy karşılığında toplu tecavüzlere derinden suç ortağı olduğunu” savundu.

X’in sahibi, “Starmer son derece aşağılık biri,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Avusturya’da FPÖ ilk kez hükümet kurmaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) lideri Herbert Kickl’i yeni hükümetin kurulmasına öncülük etmekle görevlendirdi.

Koalisyon görüşmelerinin çökmesi ve Şansölye Karl Nehammer’in hafta sonu sürpriz istifasının ardından Van der Bellen pazartesi günü yaptığı açıklamada Kickl’e “merkez sağ” Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ile koalisyon görüşmelerine başlaması için talimat verdiğini söyledi.

Görüşmelerin başarılı olması halinde FPÖ ilk kez bir Avusturya hükümetine liderlik edecek.

Eylül ayındaki genel seçimleri kazanmalarının hemen ardından FPÖ’ye hükümet kurma görevi vermeyi reddeden Nehammer’in cumartesi günü istifa etmesi, cumhurbaşkanını Kickl ve partisine karşı muhalefetini bir kenara bırakmaya zorladı.

Avusturya’da Şansölye Nehammer istifa etti

Cumhurbaşkanı Van der Bellen, “Hükümet sağlam olmalı; güvenilir bir çoğunluğa sahip olmalı. Oluşum konusunda bazı arzularım olabilir, fakat oylamanın sonucuna saygı duymak zorundayım,” dedi.

Avusturya’nın çok partili sisteminde FPÖ’nün hükümet edebilmesi için %50+1 çoğunluğa ihtiyacı var, yani güvenoyu alabilmek için en az bir başka partiyle koalisyon kurması gerekiyor.

FPÖ eylül ayında oyların %29’unu alarak seçim zaferini perçinlemiş ve ülke için “yeni bir dönemin” başladığını ilan etmişti. Parti, küçük ortak olarak birçok koalisyonda yer almış olsa da daha önce hiçbir genel seçimde birinci parti olmamış ve hiçbir zaman şansölyelik koltuğuna oturmamıştı.

Cumartesi gecesi Nehammer (ÖVP), partisinin Sosyal Demokratlarla anlaşamaması ve liberal NEOS’un çekilmesiyle müzakerelerin çökmesi üzerine istifa etti ve Kickl’in hükümeti kurmakla görevlendirilmesinin önünü açtı.

Orbán, Kickl ve Babiš’ten yeni grup: “Avrupa için Vatanseverler”

Seçim kampanyası sırasında Nehammer, Kickl ile koalisyonu reddetmişti fakat FPÖ lideri Kickl’in olası bir ortaklığın dışında tutulması halinde parti olarak FPÖ ile işbirliği yapma olasılığını tamamen reddetmemiştii.

Nehammer’in istifasının ardından ÖVP’nin geçici lideri olan Christian Stocker, FPÖ’nün koalisyon görüşmeleri için davet göndermesi halinde partisinin de katılmaya hazır olduğunu belirterek görüşmelere açık olduğunun sinyalini verdi.

Her ne kadar iki parti iltica ve göç konularında benzer görüşlere sahip olsalar da, güçlerini birleştirmeleri halinde çözmeleri gereken önemli anlaşmazlık noktaları bulunuyor.

Temel farklılıklar arasında Ukrayna’ya destek konusundaki tutumları ve Avrupa Birliği konusundaki görüşleri yer alıyor. ÖVP Ukrayna ve AB yanlısı ilen, FPÖ her iki başlıkta da desteğe şüpheyle yaklaşıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Lukaşenko: İktidarı sessiz ve huzurlu bir şekilde yeni nesle devredeceğim

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, yetkiyi yeni nesle devretmeye hazır olduğunu belirtti. Lukaşenko, altı dönemdir sürdürdüğü liderliğinin ardından ülkeyi gençlerin yönetimine hazırlamak istediğini ifade etti.

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Noel vesilesiyle bir kilise ziyaretinde yaptığı açıklamalarda, yetkileri elinde tutma konusunda bir takıntısı olmadığını belirtti.

BelTA haber ajansının aktardığına göre Lukaşenko, “Yetkiye sarılmıyorum. İktidarı yeni nesle sessiz ve huzurlu bir şekilde devretmek için elimden geleni yapacağım,” ifadelerini kullandı.

Devlet Başkanı, gelecekteki liderlik döneminin genç nesillere geçeceğine vurgu yaparak, “Önümüzdeki dönem, özellikle önümüzdeki beş yıl, nesil değişiminin zamanı olacak. Genç nesli, çocuklarımızı hazırlamalıyız. Belarus’u onlara teslim edeceğiz ve onlar bu ülkeyi koruyacak, değer verecek. En az bizim kadar bu ülkenin bağımsızlığını ve egemenliğini savunmaları gerekiyor,” dedi.

Açıklamalarını sürdürerek, sağlığı el verdiği müddetçe Belarus için çalışmaya devam edeceğini belirten Lukaşenko, “Bu, yarın bir yerlere kaçacağım anlamına gelmiyor. Sağlığım elverdikçe, sizlerle birlikte olacağım. Herhangi bir pozisyonda, elimizle oluşturduğumuz bu kazanımları korumak için çalışmaya devam edeceğim,” değerlendirmesini yaptı.

Lukaşenko, 1994 yılından bu yana Belarus Devlet Başkanı olarak görev yapıyor ve altı dönemdir bu pozisyonda bulunuyor.

Geçtiğimiz yıl yaptığı bir açıklamada, halktan ülkede yeni bir başkana alışmalarını istemiş, ancak hemen görevden ayrılma planı olmadığını belirtmişti.

Belarus’ta bir sonraki devlet başkanlığı seçimleri, 26 Ocak 2025 tarihinde yapılacak.

Belarus’ta seçimler yaklaşırken Batı yanlısı muhalefet ne diyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English