Avrupa
Macron: Ukrayna Batı silahlarıyla Rusya’yı hedef alabilmeli

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna’nın Rusya’daki askeri tesislere karşı Batı silahlarını kullanmasına izin verilmesi çağrısında bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı salı günü Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile düzenlediği ortak basın toplantısında Ukrayna’nın, neredeyse her gün bombalanan ikinci şehri Harkov da dahil olmak üzere, topraklarını Rus saldırılarına karşı savunmasına izin verilmesi gerektiğini söyledi.
Fransız lider, “Ukrayna’ya şehirlerini korumaları gerektiğini ama füzelerin geldiği yere saldırma hakları olmadığını nasıl açıklayabiliriz? Sanki onlara size silah veriyoruz ama bunları kendinizi savunmak için kullanamazsınız diyor gibiyiz,” dedi.,
Macron’dan saldırı için kullanılan tesislere vurgu
Bununla birlikte Macron, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmak için kullandığı askeri mevziler ile diğer askeri tesislerin vurulması arasında bir ayrım yaptı.
Cumhurbaşkanı, “Füzelerin ateşlendiği askeri bölgeleri etkisiz hale getirmelerine izin vermeliyiz. Fakat Rusya’daki diğer hedeflerin, tabii ki sivil ya da askeri hedeflerin vurulmasına izin veremeyiz,” ifadelerini kullandı.
Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın bu ayın başlarında ülkenin kuzeydoğusundaki Harkov vilayetine yönelik saldırısının, kısıtlamaların kaldırılmasının önemini gösterdiğini ileri sürüyor.
Aralarında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in de bulunduğu bazı batılı yetkililer politikanın değiştirilmesi yönünde çağrılar yapıyor. İki gün önce Sofya’da toplanan NATO Parlamenter Asamblesi’nde de çoğunluk, Ukrayna’nın Rusya içerlerini Batılı silahlarla vurmasına yeşil ışık yakan bir deklarasyona imza atmıştı.
24 NATO ülkesinden “Ukrayna’da kırmızı çizgileri esnetme” çağrısı
Blinken, politika değişikliği için bastırıyor
Savaşın başlangıcından bu yana özellikle ABD, Ukrayna’nın kendi cephaneliklerinden hibe edilen uzun menzilli füzelerle saldırmasının Moskova tarafından “kabul edilemez bir tırmanma” olarak görüleceğinden endişe ediyordu. Beyaz Saray, Ukrayna’nın ABD tarafından sağlanan silahlarla Rusya içindeki hedeflere saldırmasını “teşvik etmediğini” ya da “mümkün kılmadığını” söylüyordu.
Fakat Financial Times’a (FT) konuşan üst düzey bir ABD’li yetkiliye göre, Biden yönetimi içinde Dışişleri Bakanı Antony Blinken son zamanlarda politikada bir değişiklik yapılması için baskı yapıyor.
Ukrayna’ya uzun menzilli füze tedariğinde Birleşik Krallık ve Fransa başı çekiyor. Britanya, Storm Shadow füzelerini Kiev’e verirken, Fransa da İngiliz Storm Shadow füzelerine eşdeğer Scalp seyir füzeleri ve Rus topraklarını vurmak için kullanılabilecek hassas güdümlü hava bombaları tedarik etti.
Scholz hâlâ ihtiyatlı
Almanya, Scholz’a baskı yapılmasına rağmen Ukrayna’ya Taurus olarak bilinen uzun menzilli füzelerden henüz vermedi.
Fakat Scholz salı günü Macron ile birlikte Ukrayna’ya destek sinyali verdi ve Ukrayna’nın kendisini savunmak için Rusya’daki hedefleri vurmaya “uluslararası hukuk çerçevesinde” her türlü hakka sahip olduğunu söyledi.
Alman lider, “[Bu] açıkça söylenmelidir. [Ukrayna] saldırı altındadır ve kendini savunabilir. Bazı kişilerin Ukrayna’nın kendisini savunmasına izin verilmediğini ve bunun için gerekli tedbirleri almasına izin verilmediğini iddia etmesini garip buluyorum,” dedi.
Scholz, “[ABD, Almanya ve Fransa] [Batı silahlarının kullanımının] her zaman uluslararası hukuk çerçevesinde olması gerektiğini belirten düzenlemeler geliştirdi. Bu şimdiye kadar pratikte iyi işledi ve kesinlikle işlemeye devam edecek,” dedi.
Alman lider böylece, Alman silahlarının kullanımına ilişkin mevcut “açık kuralların” “işe yaradığını” vurguladığı pazar günkü kendi yorumlarını yinelemiş oldu.
Ukrayna, Rusya’nın nükleer uyarı radar tesislerine saldırdı
Macron, Batılı müttefiklerin haddini aşmayacağını çünkü Moskova’nın taktiklerini bu şekilde savaşmaya uyarladığını savundu. Fransız lider, “Aslında bunu yaparak gerilimi tırmandırmıyoruz, zira bu şekilde örgütlenen Rusya’dır,” iddiasında bulundu.
FT’ye göre Macron’un Kiev’in, Ukrayna’ya saldırmak için kullanılmayan Rus askeri tesislerine Batı’dan tedarik edilen silahlarla ateş açmaması gerektiği yönündeki açıklaması, Moskova’nın nükleer uyarı sisteminin bir parçasını oluşturan iki uzun menzilli radar tesisine yönelik son Ukrayna insansız hava aracı saldırılarına bir gönderme olabilir.
Avrupa
Danimarka, 40 yıllık nükleer enerji yasağını gözden geçiriyor

Danimarka, yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık veren ülkede önemli bir politika değişikliği yaparak 40 yıldır süren nükleer enerji yasağını yeniden gözden geçiriyor.
Danimarka İklim ve Enerji Bakanı Lars Aagaard, 1985 yılında geleneksel nükleer reaktörleri yasaklamalarından 40 yıl sonra, yeni nesil nükleer enerji teknolojilerinin potansiyel faydalarını analiz edeceklerini söyledi.
İskandinav ülkesi, Avrupa’nın yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin enerji pazarlarından biri ve dünyanın en büyük açık deniz rüzgar enerjisi şirketi Ørsted’in merkezine ev sahipliği yapıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, ülkenin elektriğinin %80’inden fazlası rüzgar, biyoyakıt ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor.
Fakat Danimarka, modüler nükleer reaktörlere de yatırım yapmaya başlayabilir.
Aagaard, Danimarka gazetesi Politiken’e verdiği demeçte, “Yeni nükleer enerji teknolojileriyle, yani küçük, modüler reaktörlerle bir gelişme olduğunu görüyoruz. Ama potansiyelinin olması yeterli değil. Bu teknolojileri kullanmaya başlarsak bunun Danimarka toplumu için ne anlama geleceğini de bilmemiz gerekiyor,” dedi.
Ülkenin nükleer enerjiyi yeniden değerlendirme kararı, Avrupa’da yeni nükleer reaktör tasarımlarına olan ilginin artması ve kıtadaki mevcut reaktörlerin ömrünün uzatılması planlarının ortaya çıkmasıyla birlikte başladı.
Eski Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen çarşamba günü Financial Times’a (FT) verdiği demeçte, nükleer enerjiye getirilen “saçma” yasağın kaldırılmasını desteklediğini söyledi.
Rasmussen, “Rüzgar ve güneş enerjisi, rüzgar ve güneş olduğu sürece iyi ama fosil olmayan bir baz enerji kaynağına sahip olmanız gerekir ve nükleer enerjiyi önceden dışlamak saçmadır. Benim tahminim, bu [hükümetin] yasağı kaldırmaya yönelik bir süreç olduğu yönünde,” dedi.
Avrupa’nın nükleer enerjiye olan ilgisinin yeniden canlanması, önümüzdeki on yıllarda ulaşım, sanayi ve ev ısıtmasında karbon salımını azaltmak için düşük karbonlu elektriğe olan talebin artması beklentisinden kaynaklanıyor.
Fabrikalarda üretilip yerinde monte edilebilen küçük modüler reaktör tasarımlarının geliştiricileri, geleneksel büyük ölçekli reaktörlere göre daha düşük maliyet ve daha kısa inşaat süreleri vaat ediyor.
Nükleer enerji, enerji tüketimleri yüksek veri merkezlerine 24 saat kesintisiz elektrik sağlamak için küçük modüler nükleer reaktörler kullanmak isteyen Google gibi teknoloji şirketlerinin de desteğini kazandı.
Genel olarak nükleer karşıtı olarak bilinen İspanya’nın, geçen ay İber Yarımadasında meydana gelen büyük çaplı elektrik kesintisinin ardından önümüzdeki on yıl içinde yedi nükleer reaktörünü kapatma planlarını yeniden gözden geçirdiği anlaşılıyor.
2022 yılında nükleer enerjiyi yasaklayan Almanya’da, o yıl Rusya’nın gaz ithalatını durdurmasıyla gaz santrallerine olan bağımlılığının altını çizmesi üzerine, reaktörlerin yeniden başlatılıp başlatılmayacağına dair tartışmalar yeniden alevlendi.
Bu arada, Birleşik Krallık, Fransa ve Belçika, ekonomilerini karbonsuzlaştırmak için artan düşük karbonlu elektrik talebini karşılamak amacıyla mevcut nükleer reaktörlerin ömrünü uzatma konusunda anlaştı.
Fransa, eskimiş reaktörlerini yenilemek için altı reaktör daha inşa etmeyi planlıyor ve geçen yılın sonunda, 25 yıl sonra nükleer enerji ağına ilk ekleme olan Flamanville 3 nükleer reaktörünü şebekeye bağladı.
Britanya, Somerset’te Hinkley Point C nükleer santralini inşa ediyor ve önümüzdeki aylarda küçük modüler reaktörler geliştirme planlarını açıklamayı ve sorunlu Sizewell C nükleer projesine yatırım yapıp yapmayacağına karar vermeyi planlıyor.
Danimarka’da Ørsted, yüksek enflasyon, tedarik zinciri kesintileri ve yüksek faiz oranları nedeniyle zorluklar yaşadı ve işten çıkarmalar yapıp projeleri ertelemek veya iptal etmek zorunda kaldı.
Geçen hafta, İngiltere’nin en büyük açık deniz rüzgar santrallerinden biri olan Yorkshire kıyılarındaki Hornsea 4’ü, artan maliyetler nedeniyle iktisadi olarak artık mantıklı olmadığını gerekçe göstererek iptal etti.
Avrupa
Grönland buzlarının altında ABD’ye ait gizli askeri üs bulundu

Grönland’da buzların yaklaşık 30 metre altında ABD’ye ait Soğuk Savaş döneminden kalma gizli bir askeri üs olan Camp Century bulundu. The Wall Street Journal’ın haberine göre, 600 orta menzilli balistik füze depolamak üzere tasarlanan üs, Nisan 2024’te NASA bilim insanlarınca keşfedildi.
The Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Grönland buzullarının altında 2024 baharında keşfedilen ABD’ye ait gizli yeraltı askeri üssü Camp Century’nin, 600 orta menzilli balistik füze depolamak üzere tasarlandığını ve kapsamlı bir tesis olduğunu yazdı.
NASA bilim insanları, Soğuk Savaş döneminden kalma bu terk edilmiş Amerikan askeri üssünü Nisan 2024’te Grönland buzullarının altında bulmuştu.
Geçmişte nükleer reaktörle çalışan Camp Century, 1967 yılında terk edilmiş ve o zamandan beri kar ve buzla kaplanmıştı.
Tesis şu anda yaklaşık 30 metre derinlikte bulunuyor. Üs, Grönland’ın kuzeybatısında, yine bir Amerikan üssü olan Pituffik Uzay Üssü yakınlarında yer alıyor.
WSJ‘nin yayımladığı üs planına göre, komplekste bir tiyatro, şapel, spor salonu, kütüphane, yemekhane, komuta heyetinin toplandığı özel bir oda ve teknik bölümler bulunuyordu.
Bu teknik bölümler arasında nükleer reaktörün bulunduğu ve radyoaktif atıkların saklandığı bir oda, yedek güç kaynağı ünitesi, hava soğutucularının olduğu bir bölüm ve diğer tesisler yer alıyordu.
Ayrıca, yakıt depolama tankı ve özel araştırma odaları da mevcuttu. Tüm odaları birbirine bağlayan ve yüzeye çıkışı sağlayan uzun bir koridor bulunuyordu.
Gazetenin paylaştığı fotoğraflarda, karla kaplı iç mekanlar görülüyor.
Bazı odaların duvarları fiilen buzdan oluşuyor. Üssün yüzeyden girişi, alçak bir kar tepesinde yer alıyor.
Camp Century, 1959 yılında inşa edilmişti. Soğuk Savaş sırasında Arktik’te nükleer füze konuşlandırma kabiliyetlerini test etmek için çok gizli bir poligon görevi görüyordu.
Proje, Grönland’ın buz tabakası boyunca bir tünel ağı oluşturulmasını içeriyordu. Ancak, buzulların sürekli hareket etmesi nedeniyle proje uygulanamaz bulunarak terk edildi.
Amerikalı uzmanlar reaktörü sökmüş ve nükleer reaksiyonları inceleme odasını yanlarında götürmüş olsalar da, radyoaktif olanlar da dahil olmak üzere binlerce ton atığı geride bıraktılar.
ABD, bu atıkların buzların altında gömülü kalacağını hesaplamıştı; ancak küresel ısınma nedeniyle buzulların erime süreci önemli ölçüde hızlandı.
Politico‘nun 2016 yılında yapılan bir araştırmaya atıfta bulunarak yazdığına göre, araştırma sonuçları kompleksin kalıntılarının 21. yüzyılın sonuna kadar tamamen yüzeye çıkacağını gösteriyordu.
Daha sonra, 2021’de bu bulgular yeniden gözden geçirildi ve bilim insanları üssün 2100 yılına kadar yüzeye çıkma olasılığını dışladı.
Avrupa
Merz, Avrupa’nın en güçlü ordusunu kurma sözü verdi

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, göreve geldikten sonra parlamentoda yaptığı ilk konuşmada, Alman ordusunu Avrupa’nın en güçlü ordusu haline getirmek için “gerekli tüm mali kaynakları sağlayacağını” taahhüt etti.
Merz, Federal Meclis’te (Bundestag) yaptığı konuşmada, “Güç, saldırganlığı caydırır, zayıflık saldırganlığı davet eder,” dedi.
Şansölye, “Rusya’dan gelen tehditlerin arttığı” iddiasıyla, Almanya’nın kıtanın savunmasında daha fazla sorumluluk alması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Merz, “Federal hükümet, Alman Silahlı Kuvvetlerinin konvansiyonel anlamda Avrupa’nın en güçlü ordusu haline gelmesi için gerekli tüm mali kaynakları sağlayacak,” dedi.
Merz’in siyah-kırmızı (CDU-SPD) koalisyon hükümeti, yıllarca süren yetersiz yatırımların ardından ordusunu güçlendirmek için göreve gelmeden önce ülkenin katı borç kurallarının reformunu kabul etmişti.
Bu adım, savunma harcamalarının GSYİH’nin %1’ini aşan kısmını Almanya’nın uzun süredir uygulanan anayasal bütçe açığı sınırlaması olan borç freninden muaf tutuyor.
Borç freni, Almanya’nın önceki hükümetinin ülkenin güvenliğini güçlendirme ve NATO’nun GSYİH’nin %2’sini savunmaya ayırma hedefine ulaşma çabalarını defalarca sekteye uğratmıştı.
Savunma Bakanı Pistorius’tan ‘zorunlu askerlik’ çıkışı
Öte yandan para tek başına yeterli olmayacak. Savunma Bakanı Boris Pistorius, Merz’in konuşmasından birkaç saat sonra Bundestag’da yaptığı konuşmada, Almanya’nın “silahlı kuvvetlerinin yapması gerekenler için hâlâ yeterli personele sahip olmadığını” söyledi.
Alman asker sayısının 2031 yılına kadar 203.000’e çıkması planlanıyor. Fakat, Alman silahlı kuvvetler ombudsmanının yıllık raporuna göre, geçen yılın sonunda bu sayı 181.000 civarında kalarak durgun seyretti.
Pistorius, yeni hükümetin askerlik hizmetinin cazibesini artırmayı ve yeni bir gönüllü askerlik hizmeti modeli ile yedek güçleri büyütmeyi hedeflediğini belirtti.
Bununla birlikte Pistorius, gerekirse, yeterli gönüllü bulamazlarsa, Almanya’nın zorunlu askerlik hizmetine geri dönebileceğini söyledi.
Almanya, zorunlu askerlik hizmetini 2011 yılında askıya almıştı, ama askere alma ile ilgili yasal hükümler hâlâ yürürlükte.
Pistorius, gençlerin askere gitmeye istekli olduğu konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik gösterdi. Orduda geçen yıl başvuru sayısında belirgin bir artış görüldüğünü ve ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre işe alımların %20’’den fazla arttığını söyledi.
Almanya’nın yeni askeri hizmet sistemi, İsveç’teki sistemi örnek alıyor. Genç Almanlar, askerlik yapma isteği ve yeteneği hakkında bir anket doldurmaları istenecek ve potansiyel adaylar, verdikleri cevaplara göre değerlendirilecek.
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Rusya1 hafta önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Görüş1 hafta önce
Kim kazandı?
-
Dünya Basını1 hafta önce
Güçlü Amerikan Tanrıları, Trump ve Uzun Yirminci Yüzyılın Sonu
-
Görüş7 gün önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Asya1 hafta önce
Cammu ve Keşmir: Yarım asırlık çatışmanın tarihi
-
Söyleşi1 hafta önce
Alexander Rahr: Bu hükümetin dört yıl dayanması beni şaşırtır
-
Amerika3 gün önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!