Bizi Takip Edin

AMERİKA

Mar-a-Lago ‘uzman’ı Obama ve Clinton olabilir

Yayınlanma

Donald Trump’ın evinde ele geçirilen ve gizli olduğu iddia edilen belgeleri incelemesi için hem gerekli üst düzey güvenlik iznine sahip hem de avukatlık geçmişi olan iki isim öne çıkıyor: Obama ve Clinton.

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Florida’daki evinde geçen ay yapılan FBI baskınında ele geçirilen belgelerin incelenmesi için özel uzman atanması talebi federal yargıç tarafından kabul edildi. Soruşturmayı geciktirmesi öngörülen kararın Trump’ın zaferi olduğuna ilişkin yorumlar öne çıkıyor. Adalet Bakanlığı’nın gizli belgelere ilişkin yürüttüğü soruşturmayı geciktirebileceği belirtiliyor.

Federal yargıç Aileen Cannon, mahkemenin kişisel eşyalar, belgeler ve avukat-müvekkil gizliliği kapsamına girdiği iddia edilen materyallerin incelenmesi amacıyla özel uzman atanması için yetki verdi. Cannon, atanacak özel uzmanın FBI’ın ele geçirdiği belgelerin “avukat-müvekkil gizliliği” ya da bazı Beyaz Saray haberleşmelerini koruyan “idari imtiyaz” kapsamına girip girmediğini incelemekle sorumlu olacağını söyledi. Adalet Bakanlığı’nın cezai soruşturmasını askıya alması emrini veren federal yargıç Cannon, Donald Trump’ın hukuk ekibine ve Adalet Bakanlığı’na özel uzman adaylarından oluşan öneri listesini göndermeleri için 9 Eylül Cuma gününe kadar süre tanıdı.

Ancak, incelenecek belgelerin niteliği ve incelenebilmesi için gereken güvenlik izni göz önüne alındığında hem Adalet Bakanlığı hem de Trump’ın hukuk ekibi tarafından kabul edilebilir nitelikli bir ismin kolay bulunamayacağı değerlendiriliyor.

ABD yasalarına göre “özel uzman” mahkemenin emirlerine uyulmasını sağlamak ya da bir konuyla ilgili yargıca tavsiyelerde bulunmak üzere genellikle yargıç tarafından atanan bağımsız bir yetkili olarak tanımlanıyor. Bu kişi çoğu zaman benzer soruşturmalarda daha önce görev almış olan konuya hakim avukatlardan seçilebiliyor.

Her ikisi de avukat olarak çalışmış olan ve üst düzey güvenlik izinleri bulunan eski Başkan Barack Obama veya eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın uzman isim olarak görev yapabileceği değerlendiriliyor.

Öte yandan ABD istihbarat yetkilileriyse soruşturmada ulusal güvenliğe yönelik bir risk olup olmadığı konusundaki incelemesine devam edecek.

Bakanlığa göre Trump’ın değil

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın avukatları, ele geçirilen belgelerin hem avukat-müvekkil gizliliği kapsamına hem de bazı Beyaz Saray haberleşmelerini koruyan idari imtiyaz kapsamına girip girmediğinin incelenmesi için özel uzman/bilirkişi atanmasını talep etmişti. Trump’ın ekibi belgelerin incelenmesi için üçüncü bağımsız bir uzmanın atanmasının, hükümet üzerinde önemli bir denetim unsuru olacağını savunmuştu. Soruşturmayı yürüten Adalet Bakanlığı ise belgelerin incelenmesinin tamamlandığını, avukat-müvekkil gizliliği kapsamına giren sınırlı sayıda belge tespit ettiklerini ve bu nedenle de özel uzman atanmasına gerek olmadığını belirterek buna karşı çıktı.

Haziran ayında Trump’ın temsilcileriyle Mar-a-Lago’da yapılan görüşmede bulunan Adalet Bakanlığı’nın karşı istihbarat yetkilisi Jay Bratt, 1 Eylül’de mahkemede yapılan oturumda, “Trump artık başkan değil. Başkan olmadığı için de bu belgeleri almaya hakkı yoktu” demişti.

ABD medyası o atamaya dikkat çekiyor

Konuyla ilgili ABD’de yapılan haberlerde özel uzman talebini kabul eden ABD Bölge Yargıcı Aileen Cannon’ın, Trump tarafından atandığına dikkat çekiliyor. Yargıç Cannon, 1 Eylül’de yapılan oturumda “Özel uzman atanmasının ne gibi bir zararı olabilir” demişti.

Daha önce görülmedi

Konuyla ilgili, Fox News’e konuşan eski Adalet Bakanı William Barr, özel uzman atanmasını “zaman kaybı” olarak değerlendirdi. Daha önce eski bir başkanın evinde arama yapılmadığına yönelik eleştirileri de yanıtlayan Barr, “Daha önce bir başkanın gizli bilgileri alıp kulübe götürdüğü de olmamıştı” dedi.

AMERİKA

Amazon, Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyar dolar bağış yapacak

Yayınlanma

Büyük teknoloji şirketleri ABD’nin yeni başkanı ile ilişki kurmaya çalışırken, Amazon perşembe günü Donald Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyon dolar nakit bağışta bulunacağını doğruladı.

Amazon’un bu hamlesi, Facebook ve Instagram’ın ana şirketi Meta’nın da benzer şekilde fona 1 milyon dolar bağışta bulunmasının ardından geldi. Amazon ayrıca Trump’ın yemin törenini Prime Video hizmetinde yayınlayacak.

Trump uzun zamandır Büyük Teknoloji şirketlerini, muhafazakâr medyaya yönelik sansür de dahil olmak üzere bir dizi suistimalle suçluyor. Kasım ayındaki seçim zaferinin ardından, Büyük Teknoloji yöneticileri onu tebrik etmek için sıraya girmişti.

Amazon’un bağışını ilk haber yapan Wall Street Journal’a göre şirketin icra kurulu başkanı ve kurucusu Jeff Bezos da önümüzdeki hafta Trump’ın Mar-a-Lago tatil köyünü ziyaret etmeyi planlıyor.

Google ve Apple üst düzey yöneticileri Sundar Pichai ve Tim Cook da seçimlerin ardından Trump’ı tebrik etmekte gecikmemişlerdi.

The Information’ın haberine göre Pichai’nin perşembe günü Mar-a-Lago’da Trump’la bir araya gelmesi bekleniyordu ve Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg de seçimi kazanmasının ardından Trump ile birlikte yemek yedi.

Apple’ın, Trump’ın vaat ettiği kapsamlı gümrük vergisi planlarına maruz kalma potansiyeline sahip olduğu ve bunun da kritik Çin tedarik zincirlerini alt üst etme riski taşıdığı belirtiliyor.

Trump’ın ilk döneminde Cook, şirketin ürünleri için muafiyetler sağlamayı başarmıştı.

Yeni başkan ilk döneminde Amazon ile çatışmış, online perakende devini şirketleri iflas ettirmekle suçlamış ve vergi politikasını eleştirmişti. Ayrıca 2018’de ABD Posta Servisinin paket teslimatları için uyguladığı fiyatlandırmanın gözden geçirilmesini emretmiş ve kurumu Amazon’un “kuryesi” gibi davranmakla suçlamıştı.

Biden yönetimi altında Amazon, Lina Khan yönetimindeki ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) ve birkaç eyaletin geçen yıl şirkete karşı tekel davası açmasıyla daha fazla baskıyla karşı karşıya kaldı.

FTC ayrıca Amazon da dahil olmak üzere büyük bulut hizmeti sağlayıcılarını, üretken yapay zeka alanındaki ortaklıkları konusunda soruşturuyor.

Yaz aylarında Trump’a yönelik ilk suikast girişiminin ardından Bezos X’te bir mesaj yayınlayarak Trump’ı “gerçek ateş altında gösterdiği muazzam zarafet ve cesaret” dolayısıyla tebrik etmişti.

Washington Post’un da sahibi olan Bezos, ekim ayında gazetenin Trump’ın Demokrat rakibi Kamala Harris’i desteklemesini de engellemişti.

Trump ile Bezos arasında zımni bir anlaşmanın olduğu, bu anlaşmanın da Elon Musk’ın SpaceX’i ile rekabet eden roket şirketi Blue Origin ile ilgili olduğu ileri sürülmüştü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Ukrayna için 117 silah üretim hattına yatırım yapıyor

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’ya verdiği destek kapsamında 117 silah üretim hattına yatırım yaparken Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, 2023’te küresel silah satışları 632 milyar dolara ulaştı; ABD ve NATO şirketleri bu satışların büyük bölümünü oluşturdu.

Bloomberg’in haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yönetim ve Kaynaklardan Sorumlu Müsteşarı Richard Verma, Ukrayna’ya verilen desteğin ABD’ye ekonomik olarak da katkı sağladığını belirtti.

Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde gerçekleştirdiği mülakatta Verma, “31’den fazla ABD eyaletinde 117’den fazla üretim hattına yatırım yapıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bu yatırımlar arasında obüsler, Bradley piyade savaş araçları, mühimmat ve diğer silahların üretimi yer alıyor.

Rusya’dan tepki: Silah sevkiyatları meşru hedef

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’ya silah taşıyan herhangi bir sevkiyatın Rusya için meşru bir hedef olduğunu ifade etti.

Lavrov, ABD ve NATO’nun yalnızca silah sağlayarak değil, aynı zamanda İngiltere, Almanya, İtalya ve diğer ülkelerdeki personeli eğiterek de çatışmaya doğrudan müdahil olduğunu savundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı da ABD’nin dondurulmuş Rus varlıklarından elde ettiği gelirle Ukrayna’ya kredi sağlamasını sert bir dille eleştirdi.

Bakanlık, “Bu sıradan bir hırsızlıktır,” diyerek durumu kınadı. Açıklamada, ABD’nin Kiev rejimine 20 milyar dolarlık yeni bir kredi sağlamak üzere harekete geçtiği belirtildi. Bu miktarın, G7 ülkelerinin Rusya’dan aldığı dondurulmuş devlet varlıklarından elde edilen gelir olduğu öne sürüldü.

Silah şirketlerinin gelirleri artıyor

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, 2023 yılında 41 ABD silah şirketi, başta Ukrayna olmak üzere çatışma bölgelerine yapılan satışlardan 317 milyar dolar gelir elde etti.

Bu şirketler, dünyadaki toplam silah satışlarının yüzde 78’ini gerçekleştirdi.

Raporda, 2023 yılı toplam küresel silah satışlarının 632 milyar dolara ulaştığı, bunun 494 milyar dolarlık kısmının ABD ve NATO şirketlerine ait olduğu belirtildi.

Beyaz Saray’dan Ukrayna’ya ‘askeri yardım yağdırma’ sözü

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Elon Musk evsizlik için ‘yalan’ ve ‘propaganda’ dedi

Yayınlanma

Dünyanın en zengin insanı Elon Musk Amerikan hükümetinin, evsizliği sona erdirmek için çalışan kuruluşları zenginleştirmek amacıyla daha fazla insanı evsiz bırakmaya yönelik “küresel bir komplonun” arkasında.

Musk, “‘Evsizleri kurtaran’ STK’lara genellikle sokaklarda kaç evsiz olduğuna göre ödeme yapılıyor, bu da evsizlerin sayısını en üst düzeye çıkarmaları ve sorunu asla çözmemeleri için güçlü bir mali teşvik yaratıyor!” diye yazdı.

Musk X’te yaptığı başka bir paylaşımda, “Çoğu durumda, ‘evsiz’ kelimesi bir yalandır. Genellikle ağır akıl hastalığı olan şiddet eğilimli uyuşturucu bağımlıları için kullanılan bir propaganda sözcüğüdür,” dedi.

Musk eylül ayında da, “Ne kadar çok evsiz varsa, bu kuruluşlar o kadar çok para alıyor, bu yüzden teşvikleri evsizliği azaltmak değil, artırmak!” demişti.

Trump da “tedavi, akıl hastanesi veya gözaltı” öneriyor

SpaceX ve Tesla CEO’su ekim ayında ise Tucker Carlson’a verdiği demeçte, “Evsiz kelimesi yanlış bir isimlendirme. Birinin ev kredisini biraz geciktirdiğini ve eğer ona bir iş verirseniz, kendi ayakları üzerinde durabileceğini ima ediyor,” demişti.

Musk’a göre “Aslında sahip olduğunuz şey, sokaklarda ölü gözleri, iğneleri ve insan dışkıları olan şiddet yanlısı, uyuşturucu zombileri.”

Musk, evsizlikle mücadele için ne kadar çok para harcanırsa “durumun o kadar kötüye gittiğini” söylemişti.

Bu arada Trump, evsiz kalan insanların tedaviye ya da akıl hastanelerine zorlanmaları ya da “gözaltına alınmaları” gerektiğini söylüyor.

Kampanyasında “tehlikeli derecede dengesiz” olanların “kâbusuna son verme” sözü veren Trump, “ucuz araziler açmayı, doktorlar, psikiyatristler, sosyal hizmet uzmanları ve uyuşturucu rehabilitasyon uzmanları getirmeyi ve evsizlerin yerleştirilebileceği ve sorunlarının tespit edilebileceği çadır kentler kurmayı” planladığını söylemişti.

Yeni başkan, “ciddi derecede akıl hastası veya tehlikeli derecede dengesiz” olanları “topluma yeniden kazandırmak” amacıyla barındırmak ve rehabilite etmek için akıl hastanelerini geri getirmek istiyor.

Trump yanlısı zenginler de evsizliği bir “hastalık” olarak göre eğiliminde

Musk ve Trump bu konuda yalnız değil. Ulusal Evsizlik Hukuk Merkezinin kampanya ve iletişim direktörü Jesse Rabinowitz’e göre, etkili milyarderler ve sağcı düşünce kuruluşları Kongrede ve Yüksek Mahkemede evsizliği suç sayan yasaları geçirmek istiyor ve “hepsi de insanları yeterince cezalandırırsak yoksul olmamayı seçecekleri şeklindeki bu geriye dönük, yanlış görüşü paylaşıyor.”

Tam verilerin mevcut olduğu son tarih olan Ocak 2023’te, ABD’de tek bir gecede 650.000’den fazla kişi evsizdi. Bu, 2022’ye göre yüzde 12’lik bir artışa işaret ediyor ve Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı tarafından yaklaşık 20 yıldır kaydedilen en yüksek rakam.

Rapora göre, evsizlik yaşayan her 10 kişiden yaklaşık üçü çocuklu bir ailenin parçası ve tüm evsizlerin yüzde 17’si 18 yaşın altındaki çocuklardan oluşuyor.

New York’ta ekim ayında 45.000’den fazlası çocuk olmak üzere 130.000’den fazla kişi barınaklarda uyuyordu.

Özellikle aileler arasında evsizliğin başlıca nedeni, evlerden tahliye, aşırı kalabalık konutlar, aile içi şiddet ve iş kayıplarının evsiz aileleri barınaklara ve sokaklara göndermesiyle birlikte, uygun fiyatlı istikrarlı konut eksikliği.

ABD’nin hiçbir yerinde asgari ücretli bir işçi iki odalı bir ev kiralayamıyor

İstatistiklere göre asgari ücret alan tam zamanlı bir işçi, ülkenin herhangi bir yerinde piyasa fiyatından iki yatak odalı bir ev kiralayamıyor.

Saatlik ücretle çalışan bir işçinin, ülkenin herhangi bir yerinde adil piyasa kirasıyla ortalama bir yatak odalı bir ev kiralayabilmesi için haftada 104 saat çalışarak saatte en az 15 dolar kazanması gerekiyor.

Musk evsizlik yaşayan insanları “şiddet yanlısı” olarak tanımlasa da, bu kişilerin suç faili olmaktan ziyade suç mağduru olma olasılığı daha yüksek. 

San Francisco’daki Kaliforniya Üniversitesi Benioff Evsizlik ve Barınma Girişimi, her gece yarım milyondan fazla Amerikalıyı sokaklara iten bir dizi politika başarısızlığından kaynaklanan “gizli bir salgın” olarak adlandırıyor.

Musk ve Ramaswamy, beslenme yardımı programında kesintiye gidecek

Musk ve milyarder girişimci Vivek Ramaswamy, sağlık sigortası ve gıda programlarındaki kesintiler de dahil olmak üzere, trilyonlarca dolarlık federal harcamalarda yapılacak kesintileri belirlemek üzere Kongre ile birlikte çalışmak üzere yeni oluşturulan bir danışma grubunu yönetiyor. 

Ramaswamy, yoksul Amerikalılar ve aileler için en kritik güvenlik ağı programlarından biri olan Ek Beslenme Yardımı Programı ya da gıda pulları için 1 milyar dolarlık kesinti yapılmasını önerdi.

Yardım alanların yaklaşık yüzde 75’i yoksulluk içinde ve yüzde 20’den fazlası bu yardımlar dışında başka bir geliri olmadığını bildirmiş durumda. 

Musk ve Ramaswamy’nin ayrıca düşük gelirli Amerikalılar ve çocuklara yönelik federal sağlık programlarında (evsiz Amerikalıların da hak sahibi olduğu programlarda) kesintiye gitmeyi düşündükleri bildiriliyor.

Trump’ın ilk döneminde evsizlik artmıştı

Trump ilk yönetimi sırasında, evsizliğe yönelik federal müdahaleyi denetleyen kurumun başına, kendini “evsizlik danışmanı” olarak tanımlayan birini atamıştı.

ABD Kurumlar Arası Evsizlik Konseyini 2019-2021 yılları arasında yöneten Robert Marbut, yıllardır krizi ele alma politikalarının arkasındaki itici güç olan ve ülke çapında evsizlik ve barınma kurumları ve hizmetleri tarafından yaygın olarak desteklenen standart “önce barınma” çerçevesini terk etti. 

Fakat Marbut, “dördüncü konut” olarak adlandırdığı ya da insanların destekleyici hizmetlere kaydolmasını sağlamak için konutun bir teşvik olarak kullanılmasını onayladı.

Trump “evsizlik belasını sona erdirme” sözü vermişti. Başkanlığının son yılı olan 2020’de, evsizliği deneyimleyen insanların sayısı üst üste dördüncü yıl artmıştı.

Covid-19 salgınının ilan edilmesinden iki ay önce, Ocak 2020’de tek bir gecede, yaklaşık 580.000 kişi (ya da ülkedeki her 10.000 kişiden yaklaşık 18’i) evsizdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English