Bizi Takip Edin

Amerika

Moody’s: Özel krediler bir sonraki finansal krizi şiddetlendirebilir

Yayınlanma

Bir grup iktisatçı, bankacı ve ABD’li yetkili, özel kredilerin artık büyük bankalar ve sigorta şirketleriyle fazlasıyla iç içe geçmiş durumda olduğunu ve bir sonraki finansal krizde “bulaşma odağı” haline gelebileceği konusunda uyardı.

Moody’s Analytics, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ve Hazine Bakanlığının eski üst düzey danışmanlarından oluşan araştırmacılar, özel kredi fonlarının bankacılık sistemiyle iç içe geçmiş hale geldiğini ve “yeni sistemik stres biçimleri getiren yeni bağlantılar” oluşturduğunu tespit etti.

Grup, Moody’s Analytics tarafından yayınlanan bir çalışmada, “Şeffaf olmamaları ve finansal ağın daha yoğun bir şekilde birbirine bağlanmasında oynadıkları rol, gelecekteki bir [finansal] krizi orantısız bir şekilde büyütebilecekleri anlamına geliyor,” dedi.

2008 finansal krizinin ardından getirilen düzenlemeler bankaları kredi standartlarını sıkılaştırmaya zorladığından, özel krediler son yıllarda büyük bir patlama yaşadı. Genellikle önemli borç yükü olan riskli şirketlere kredi veren fonlar, bankalara göre daha gevşek denetime tabi ve bu durum, sektörün büyümesi ile birlikte endişe yaratıyor.

Moody’s Analytics’ten Mark Zandi, SEC’den Samim Ghamami ve eski Hazine danışmanı Antonio Weiss tarafından yazılan rapor, piyasalarda çalkantı dönemlerinde özel kredilerin daha geniş finansal sistemi nasıl etkileyeceğine dair bugüne kadarki en kapsamlı analizlerden biri.

Araştırmacılar, aksi takdirde şeffaf olmayan özel kredi sektörünü temsil etmek üzere, finansal raporlama ve halka açık orta ölçekli kurumsal kredi kuruluşları olan iş geliştirme şirketlerinin hisse senedi fiyatlarını temel aldı.

Araştırmacılar, son dönemdeki piyasa stresinde iş geliştirme şirketlerinin diğer sektörlerdeki çalkantılarla daha sıkı bir korelasyon içinde olduğunu tespit etti.

Raporda, “Günümüzün finansal sistemindeki bağlantı ağı, kriz öncesine göre daha dağınık ve daha yoğun bir bağlantıya sahip. Kriz öncesinde sistem, bankaların ağın merkezinde yer aldığı bir ‘hub and spoke’ modeli gibi işliyordu,” deniyor ve özel kredi şirketleri, diğer özel finans grupları ve sigorta şirketlerinin kredilendirmede daha büyük bir rol üstlendiği belirtiliyor.

Özel kredi şirketleri, daha uzun vadeli kurumsal yatırımcıların sermayesine dayandıkları ve panik anlarında daha geniş çaplı “bulaşmaya” yol açabilecek banka mevduatları gibi “koşma”lara maruz kalmadıkları için bankalardan daha iyi kredi verdiklerini savunuyorlar.

Moody’s Analytics’in araştırmasında, “Bankalar, bilanço dışı varlıklarını devrederek kredi piyasalarına iktisadi maruziyetlerini sürdürmelerine olanak tanıyan ortaklıklar, fon finansmanı ve yapılandırılmış risk transferleri yoluyla özel kredi ve diğer banka dışı finansal kurumlara giderek daha fazla dahil oluyorlar,” denildi.

Boston Fed de geçen ay, bankaların özel kredi fonlarına ve diğer benzer gruplara kredi vererek kendilerini yeni risk kanallarına maruz bıraktığı konusunda benzer bir uyarıda bulunmuştu.

Fitch Ratings ise bu hafta, özel kredilerin “gelişen ürünleri ve varlık sınıflarının, piyasa döngüleri boyunca test edilmemiş olanların çoğu nedeniyle yakından izlenmesi gerektiğini” belirtti.

Moody’s Analytics raporunda, özel kredi sektörünün kredileriyle ilgili daha fazla kamuya açık veri paylaşması ve finansal düzenleyicilerin genel “sistemik risk izleme” faaliyetlerinde özel kredilere daha fazla önem vermesi gerektiği belirtildi.

Raporda, “Amaç, özel kredilerin sağladığı faydalı yenilikleri engellemek değil, risklerini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak ve böylece hızla büyüyen kurumsal finansman ve potansiyel olarak diğer sektörlerin kör noktası haline gelmemesini sağlamaktır,” denildi.

Amerika

Gabbard ile Trump arasındaki gerilimin arka planı

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump ile Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard arasındaki gerilimin, dün Trump’ın açıklamalarından önce başladığı belirtiliyor.

POLITICO’da yer alan habere göre, Gabbard’ın 10 Haziran’da X’te paylaştığı bir video Trump’ı kızdırdı. Gabbard 3 dakikalık bu videoda, “siyasi elitler ve savaş çığırtkanları”nın “nükleer güçler arasında dikkatsizce korku ve gerginlik körüklediğini” ve dünyanın “nükleer yok oluşun eşiğinde” olduğunu söylüyordu.

Trump’ın bu izinsiz videoyu gördüğü ve öfkelendiği belirtiliyor. Kaynaklara göre, Beyaz Saray’daki çalışma arkadaşlarına, Gabbard’ın “haddini aştığını” söyledi. 

Gabbard’ın paylaşımı, İsrail’in Trump ile Beyaz Saray’da bir araya gelerek İran’a yönelik saldırılarını desteklemesi için lobi faaliyetlerinde bulunduktan birkaç gün sonra geldi.

Trump ve ona yakın bazı kişilerin gözünde Gabbard, İsrail’in İran’a saldırmasına yeşil ışık yakmaması konusunda Trump’ı uyarıyordu. Kaynaklar, Trump’ın Gabbard’a rahatsızlığını şahsen de ifade ettiği söyleniyor.

Bir Beyaz Saray yetkilisi, “Onun Tulsi’yi bir insan olarak sevmediğini sanmıyorum… Ama videonun onu Tulsi’ye karşı pek sıcak hissettirmediğini söyleyebilirim… ve insanların mesajından sapmasını sevmez,” dedi.

Yetkili, Trump’ın insanların kendisini düzeltmeye çalıştığını da sevmediğini ve “birçok kişinin bu videoyu yönetimin pozisyonunu düzeltmeye çalışmak olarak algıladığını” ekledi.

Trump’ın videoya verdiği tepki, İsrail’in savaşına katılma eşiğinde olan bir başkan ile geçmişte ABD’nin yeni dış çatışmalara girmesine şiddetle karşı çıkan müdahale karşıtı istihbarat şefi arasındaki uçurumun giderek genişlediğini ortaya koyuyor.

Bu gerginlikler salı günü, Air Force One uçağında bulunan bir muhabirin Trump’a Gabbard’ın mart ayında Kongrede yaptığı İran’ın nükleer silah üretmeye çalışmadığı yönündeki açıklaması hakkında soru sormasıyla gündeme geldi.

Trump, Gabbard’ın değerlendirmesini reddetti ve “Onun ne dediği umurumda değil. Bence silah üretmeye çok yakındılar,” dedi.

Geçen sonbaharda Trump, Gabbard’ın seçim kampanyasındaki desteğini övmüş ve “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” (MAGA) koalisyonunun ideolojik çeşitliliğini vurgulamak amacıyla, onu Robert F. Kennedy Jr. ile birlikte kabinesine dahil etmişti.

Fakat son aylarda Trump, Gabbard’ın ofisini tamamen kapatma konusunda giderek daha fazla düşünmeye başladı. Bu fikri, Gabbard’a görevi verirken de dile getirmişti.

Videoya verdiği tepkiye aşina olan bir kişi ve konuyla ilgili iki başka kaynağa göre, Beyaz Saray’da bu görevin CIA veya başka bir kuruma devredilmesi tartışılıyor ama bunun Gabbard için ne anlama geleceği belirsiz.

Ulusal İstihbarat Direktörü, başkanın baş istihbarat danışmanı olarak görev yapar ve geniş ABD casusluk ağını denetler.

Gabbard salı günü gazetecilere, kendisiyle başkanın İran konusunda “aynı görüşte” olduğunu vurguladı ve Gabbard’a yakın bir kişi, kendisiyle başkan arasında herhangi bir gerginlik olduğu iddialarını yalanladı.

Bu kişi, salı günü ikilinin Beyaz Saray’daki Durum Odasında diğer üst düzey yetkililerle bir araya geldiğini ve yönetimin, Gabbard’ın toplantıya katılabilmesi için brifingin saatini bile değiştirdiğini söyledi.

Gabbard’ın yakını, Trump’ın İran’a yönelik politikasını tamamen desteklediğini ve kişisel görüşlerinin başkana verdiği tavsiyeleri etkilemediğini, Trump’ı kendi görüşüne çekmeye çalışmadığını da sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

Amerika

‘Beyaz yaka’ işçiler ‘sonsuz iş gününe’ hapsedildi

Yayınlanma

Microsoft’un Work Trend Index Özel Raporundaki son verilere göre, işçiler için iş günleri giderek uzamaya devam ediyor.

Raporda “sonsuz iş günü” olarak adlandırılan bu durum, Covid-19 pandemisi sırasında uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla bir istisna olarak başladı, fakat o zamandan beri “bağlantısını tamamen kesemeyen” birçok kişi için norm haline geldi.

Microsoft, Microsoft 365 ürünlerinde “trilyonlarca” veri noktasını analiz ettikten sonra bu gözlemi yaptı.

Raporun elde ettiği bulgulara göre, telemetriyi kullanarak sabah 6’da çevrimiçi olan kişilerin %40’ının alarmı erteleme yerine iş e-postalarını kontrol ediyor. Bu arada, Teams sabah 8’e kadar Microsoft ortamındaki birincil iletişim platformu haline geliyor ve çalışanlar hafta içi ortalama 153 mesaj alıyor.

Toplantıların yarısı, insanların en üretken olduğu saatler olan (sirkadiyen ritimler nedeniyle) sabah 9 ile 11 ve öğleden sonra 1 ile 3 arasında gerçekleşiyor. Toplantıların %57’si takvim daveti olmadan gerçekleşirken, her 10 toplantıdan 1’i son dakikada planlanıyor.

Saat 20:00’den sonra yapılan toplantılar geçen yıla göre %16 arttı ve ortalama bir çalışan, normal çalışma saatleri dışında 50’den fazla e-posta gönderiyor veya alıyor. Hafta sonları, çalışanların yaklaşık %20’si öğleden önce iş e-postalarını kontrol ediyor.

Rapordaki en şaşırtıcı ayrıntılardan biri de şu: Microsoft 365 kullanan çalışanlar, “ana çalışma saatleri” içinde her iki dakikada bir toplantı, e-posta veya bildirimle kesintiye uğruyor.

Rapor, basit görevler için yapay zeka (AI) kullanmanın insanları işlerinin daha önemli yönlerine odaklanmaları için “özgürleştireceği” sonucuna varıyor. Fakat Forbes’ta yer alan bir değerlendirmede belirtildiği gibi, AI insanları sadece daha fazla görev için özgürleştiriyorsa, sağlıklı bir iş-yaşam dengesi ulaşılamaz olmaya devam edecek.

Üstelik Büyük Teknoloji’nin, yapay zeka otomasyonu ile “beyaz yaka” işgücü piyasasında elini rahatlatmaya hazırlandığı da görülüyor.

Amazon CEO’su Andy Jassy, yapay zekanın “kurumsal” işlerin azalacağı anlamına geldiğini söyledi. Jassy, şirketin “önümüzdeki birkaç yıl içinde” işten çıkarmalar yapacağı konusunda da uyarıda bulundu.

E-ticaret devinin CEO’su, salı günü çalışanlarına gönderdiği bir notta, şirketin maliyetleri düşürmek için tüm operasyonlarında, özellikle lojistik ağında yapay zeka kullanmaya başladığını duyurdu.

Jassy, şirketin yapay zeka kullanımını artırmak istediğini ve bunun iş kayıpları anlamına geleceğini söyledi.

Jassy, “Bugün yapılan bazı işleri yapan daha az insana, diğer tür işleri yapan daha fazla insana ihtiyacımız olacak. Bunun zaman içinde tam olarak ne gibi sonuçlar doğuracağını bilmek zor, ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde toplam kurumsal işgücümüzün azalmasını bekliyoruz,” dedi.

Bu not, Amazon ve diğer büyük teknoloji şirketlerinin, yapay zekaya yaptıkları büyük yatırımların verimliliğini kanıtlamaları için yatırımcıların baskısı altında olduğu bir dönemde geldi.

Seattle merkezli holding, mevcut mali yılda yaklaşık 100 milyar dolarlık yatırım yapmayı taahhüt etti ve bu yatırımın büyük bir kısmı yapay zeka altyapısına yönlendirilecek.

Amazon, yapay zeka patlamasında liderliği ele geçirmek ve hızla büyüyen kâr motoru Amazon Web Services’i güçlendirmek için rakipleri Google ve Microsoft ile yarışıyor.

Jassy geçen yıl, şirketin “bürokrasiyi ortadan kaldırmak” için çaba gösterdiğini ve daha az orta kademe yöneticiye sahip daha düz bir yapıya geçeceğini söylemişti.

Grup, 2023 yılında iki büyük işten çıkarma dalgasında 27.000 kişiyi işten çıkarırken, Amazon Web Services 2024 yılında yüzlerce kişiyi işten çıkardı.

Teknoloji şirketlerinin yöneticileri, AI’ın işten çıkarmalara yol açacağı görüşünü kamuoyuna açıklamaktan çekinirken, bu modellerin sağladığı verimlilik artışını vurgulamayı tercih ediyor.

Microsoft, mayıs ayında küresel işgücünün yüzde 3’ünü işten çıkardı. Eyalet kayıtlarına göre, Washington eyaletindeki genel merkezinde işten çıkarılanların çoğu yazılım mühendisleriydi.

Genel müdür Satya Nadella, AI’ın kod yazmada insanları yerini alabileceğini öne sürmüştü.

Nadella, nisan ayında Meta kurucusu Mark Zuckerberg’e, “Bugün depolarımızda bulunan kodların %20 ila 30’u ve bazı projelerimizin tamamı muhtemelen yazılım tarafından yazılmıştır,” dedi.

Microsoft, kesintilerin AI nedeniyle yapılmadığını açıkladı.

Okumaya Devam Et

Amerika

Pentagon, İsrail’i eleştiren albayı görevden aldı

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), sosyal medyada İsrail’i eleştiren Albay Nathan McCormack’ı görevden aldı.

Albay McCormack’ın sosyal medya gönderileri arasında, “Netanyahu ve Yahudi üstünlüğünü savunan yandaşları”, “ölüm tarikatı”, Washington’un İsrail’in “kötü davranışlarını ezici bir çoğunlukla” desteklediği ve ABD’deki İsrail yanlısı aktivistlerin “gerçek dış çıkarlarımızdan çok İsrail’e destek vermeyi” öncelikli hale getirdiği yönünde ifadeler yer alıyor.

Middle East Eye’a göre albayın İsrail karşıtı paylaşımlarının tam listesi şöyle:

  • “Netanyahu ve Yahudi üstünlüğünü savunan yandaşları, kendi amaçları için çatışmayı uzatmaya kararlıdır: ya iktidarda kalmak ya da toprakları ilhak etmek.”
  • “İsrail’in on yıllardır sürdürdüğü eylemler, etnik temizlik ve soykırım suçlamalarına yol açmıştır.”
  • “Batı ülkeleri, büyük ölçüde Holokost suçluluk duygusundan dolayı İsrail’e yönelik eleştirilerden kaçınmak için büyük çaba sarf etmektedir.”
  • “En kötü ‘müttefikimiz’. Bu ‘ortaklık’tan, Orta Doğu, Afrika ve Asya’daki milyonlarca insanın düşmanlığından başka hiçbir şey elde etmiyoruz.”
  • “ABD dürüst bir arabulucu olmamıştır. İsrail’in kötü davranışlarını büyük ölçüde mümkün kıldık.”
  • Gazze halkının yer değiştirilmesi fikrine yanıt olarak McCormack, İsrail’in “onları sürmek ve ‘Eretz İsrail’i (İsrail Diyarı) etnik Filistinlilerden temizlemek” istediğini yazdı.
  • Haziran 2024’ten bu yana İsrail’i “ölüm tarikatı” olarak nitelendiriyor.

McCormack ile etkileşimde bulunmuş bir Savunma Bakanlığı yüklenicisi, bu paylaşımları “tehlikeli” olarak nitelendirdi. Yüklenici, JNS’ye “Bu, daha iyisini bilmeyen birinden bekleyebileceğim türden acı bir paylaşım. Ama onun konumunda, kendi adı ve resmiyle? Akıl almaz bir şey,” dedi.

Albay McCormack, Genelkurmay Başkanlığı J5 Planlama Müdürlüğü’nün Levant ve Mısır şube şefiydi. Sosyal medya hesabından paylaştığı gönderilerin yayılmasının ardından Pentagon JNS’ye, “durumdan haberdar olduklarını” ve “konuyu araştırdıklarını” söyledi.

Pentagon yetkilisi JNS’ye verdiği demeçte, “X hesabındaki bilgiler, Müşterek Kurmay Başkanlığı veya Savunma Bakanlığının görüşünü yansıtmamaktadır” dedi. “Soruşturma sürerken, söz konusu kişi görevine iade edilmektedir,” dedi.

Yetkili, görevine iade edilmesinin “soruşturma sürerken Müşterek Kurmay Başkanlığında görev yapmayacağı” anlamına geldiğini belirtti.

Yetkili, JNS’ye “Hiperlinkleri ve içeriği inceledik, böylece içeriği görebildik ve esasen konuyu araştırmak üzere bir soruşturma memuru atadık. Küresel ittifaklarımız ve ortaklıklarımız, ulusal güvenliğimiz, kolektif savunmamızı, caydırıcılığımızı ve operasyonel erişimimizi güçlendirmek açısından hayati önem taşıyor,” dedi.

Pentagon yetkilisi, sosyal medya hesabının devre dışı bırakıldığını söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English