Bizi Takip Edin

ASYA

Pakistan’da partiler çoğunluğa ulaşabilmek için bağımsızlara oynuyor

Yayınlanma

Hapisteki eski Başbakan İmran Han’ın PTI (Pakistan Adalet Hareketi) partisinin desteklediği bağımsız adaylar perşembe günkü seçimlerde en çok sandalyeyi kazanırken, bu adayların bir parti kurup kuramayacakları ya da mevcut bir parti veya koalisyona katılıp katılamayacakları tartışma konusu oldu.

Genel seçimlerin ardından siyasi manevralar hız kazanırken, siyasi partiler bağımsız adayları kazanmaya odaklanarak iktidara gelmek için bir koalisyon hükümeti kurmaya çalışıyor.

Seçimden ikinci çıkan Pakistan Müslüman Ligi-Nawaz’ın (PML-N) merkezde ve Pencap’ta hükümet kurulmasına destek sağlamak amacıyla Pakistan Halk Partisi’ne (PPP) ‘kazançlı bir paket’ önerdiği bildirildi.

Pakistan Today’in gelişmelerden haberdar olan kaynaklardan aktardığına göre PML-N, “seçim arenasındaki rakibi” PPP’ye, merkezde ve Pencap’ta hükümet kurulmasına desteğini sağlamak için Başkanlık, Ulusal Meclis (NA) başkanlığı ve Senato başkanlığı teklif etti.

PML-N’nin başbakanlığı ve Pencap başbakanlığını almak istemesi nedeniyle bir “güç paylaşımı formülü”ne son şeklini vermek üzere Lahor’da her iki partinin heyetleri arasında bir toplantı yapıldığı bildirildi.

Her iki partinin liderlerine göre, Seçim Komisyonu’nun nihai sonuçları doğrultusunda “hiçbir parti basit çoğunluğu bile sağlayamadığı”, PTI destekli bağımsız adayların Ulusal Meclis’te 101 sandalye ile yarışı önde götürmesi ise her ikisi için de ‘sıkıcı’ bir durum.

Habere göre PML-N, PPP’ye hem merkezde hem de Pencap’ta destek vermesi karşılığında üç kilit anayasal pozisyon önerdi. PPP’ye cumhurbaşkanlığı, Ulusal Meclis başkanlığı ve Senato başkanlığı teklif edildi. Ayrıca PML-N, Belucistan başbakanlığını da PPP’ye bırakmayı kabul etti.

Ayrıca PML-N’nin PPP’ye Pencap’ta başbakan yardımcılığı ya da üst düzey bakanlık teklifinde bulunduğu da bildirildi. Her iki taraf da konuyu kendi Merkez Yürütme Komitesi (MYK) toplantılarında görüştükten sonra müzakerelere devam etme kararı aldı.

Yeterli sayıya ulaşma çabaları

Pakistan Seçim Komisyonu (ECP) pazar günü, 8 Şubat’ta yapılan 2024 genel seçimlerinin tam ve kesin sonuçlarını açıkladı.

ECP tarafından yapılan basın açıklamasına göre, Ulusal Meclis (NA) veya parlamentonun alt kanadı için açıklanan seçim sonuçlarına göre, bağımsız adaylar 101 sandalye, eski başbakan Navaz Şerif’in Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) 75 sandalye ve eski dışişleri bakanı Bilawal Bhutto Zardari’nin Pakistan Halk Partisi Parlamenterleri (PPP) 54 sandalye elde etti.

Muttahida Qaumi Movement (MQM) 17 sandalye kazanırken, Jamiat Ulama-e-Islam Pakistan (JUI-F) ülkenin ulusal meclisinde 4 sandalye elde etti. Pakistan Müslüman Ligi üç, Belucistan Ulusal Partisi ve Istehkam-e-Pakistan Partisi ikişer sandalye kazanırken Pakistan Müslüman Ligi (Zia), Meclis Vahdet-e-Müslimeen Pakistan, Peştunkhwa Ulusal Awami Partisi Pakistan (PkMAP), Belucistan Awami Partisi, Ulusal Parti ve Pakhtunkhwa Milli Awami Partisi birer sandalye elde etti.

Bir adayın başbakan olabilmesi için önümüzdeki birkaç hafta içinde toplanacak 336 üyeli Ulusal Meclis’te 169 sandalyenin salt çoğunluğuna sahip olduğunu göstermesi gerekiyor.

Bir dizi siyasi partinin liderleri, görünüşe göre merkezde ve dört vilayette hükümet kurmak için yeterli sayıya ulaşma umuduyla toplantılar düzenliyor. Bir gün önce Navaz Şerif halka yaptığı bir konuşmada tüm siyasi partileri bir araya gelmeye ve Pakistan’ı krizden çıkarmak için bir hükümet kurmaya davet etti.

Muttahida Qaumi Movement (MQM) Pakistan’dan bir heyetin de pazar günü Müslüman Ligi-N liderliğini ziyaret ettiği kaydedildi.

Pakistan Müslüman Ligi (N) lideri Muhammed Navaz Şerif ile MQM liderliği arasında bir görüşme gerçekleştirildi. Toplantıya parti başkanı Şahbaz Şerif, Maryam Nawaz ve diğer PML-N liderleri de katıldı.

MQM heyetine Dr Khalid Maqbool Siddiqui başkanlık ederken, Sind Valisi Kamran Tesuri, Dr Farooq Sattar, Mustafa Kamal da heyette yer aldı. Toplantıda gelecekteki siyasi durum ele alındı.

Parti kaynaklarına göre, Müslüman Ligi-N ve MQM heyetleri arasındaki görüşmenin ardından konuk heyet geri dönerken, iki heyet arasındaki görüşme 50 dakika sürdü.

Toplantı sırasında PML-N ve MQM, hükümet kurulmasına ilişkin istişare süreci için ortak bir komite oluşturmaya karar verdi. Her iki partinin temsilci komitesi parlamentodaki diğer partilerle temasa geçecek. Her iki parti de diğer partilerle temasa geçme konusunda mutabık kaldı.

Bu arada Pakistan Halk Partisi (PPP) Genel Başkanı Bilawal Bhutto Zardari pazartesi günü partinin Merkez Yürütme Komitesini topladı.

Parti sekretaryası tarafından yapılan basın açıklamasına göre Bilawal Bhutto, tüm MYK üyelerine ve üst düzey parti liderlerine toplantı için İslamabad’a gelmeleri talimatını verdi.

Toplantının gündeminde ülkedeki genel siyasi durum ve son genel seçimlerin ardından hükümetin kurulmasına ilişkin tartışmalar yer alacak. Bilawal Bhutto’nun Federal başkente yapacağı ziyaret sırasında diğer siyasi liderlerle de görüşmelerde bulunması planlanıyor.

Protestolar başladı

Siyasi gelişmeler, yetkililerin seçim günü cep telefonu şebekelerini kapatması ve sayımın iki günden fazla sürmesinin ardından oy hilesi ve sonuç manipülasyonu iddiaları üzerine ülke çapında düzenlenen protestoların ortasında gerçekleşti.

PTI, seçimlerden birinci parti olarak çıksa da çok sayıda seçim bölgesinde oyların çalındığını ve rakip partilerin adaylarına kaydırıldığını iddia ediyor. Diğer siyasi partiler de oylarının çalındığını savunuyor.

Analistler, protestoların ve ordunun eylemlere müdahale olasılığının bulunduğu ülkede, haftalarca sürecek bir siyasi belirsizlik ve beraberinde derinleşen bir ekonomik kriz yaşanabileceğini söylüyor.

ASYA

Güney Kore’de müfettişler Yoon için kalıcı tutuklama emri istiyor

Yayınlanma

Müfettişler, görevden alınan Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un cuma günü sıkıyönetimi başarısız bir şekilde uyguladığı gerekçesiyle resmen tutuklanması için arama emri çıkarılmasını talep etti. Güney Kore’nin anayasal tarihinde ilk kez görevdeki bir devlet başkanı için böyle bir talepte bulunuldu.

Üst Düzey Yetkililer için Yolsuzluk Soruşturma Ofisi (CIO), Seul Batı Bölge Mahkemesi’ne saat 17:40’ta yaptığı başvuruda Yoon’u 3 Aralık’ta kısa süreli sıkıyönetim uygulamasıyla bağlantılı olarak bir ayaklanmaya öncülük etmek ve yetkisini kötüye kullanmakla suçladı.

Bir CIO yetkilisi tutuklama emrinin çıkarılmasına gerekçe olarak iddia edilen suçların ağırlığını ve tekrarlanma riskini gösterdi.

Yoon, 3 Aralık’ta bir ayaklanma başlatmak amacıyla yasadışı ve anayasaya aykırı bir sıkıyönetim ilan etmekle suçlanıyor.

Ayrıca Ulusal Meclis’in siyasi faaliyetlerini yasaklayan yasadışı bir sıkıyönetim kararnamesi çıkardığı ve sıkıyönetimin kaldırılması çabalarını engellemek için sıkıyönetim komutanlığını ve polisi parlamentoyu kapatmak üzere harekete geçirdiği iddia ediliyor.

Yoon’a yöneltilen suçlamalar arasında önemli siyasetçileri ve ulusal seçim gözlemciliği çalışanlarını tutuklamaya ve gözaltına almaya teşebbüs ettiği iddiası da yer alıyor.

Talep, müfettişlerin Yoon’u evinde yakalayıp sorguladıktan sonra bir gözaltı merkezine götürmelerinden iki gün sonra geldi.

Mahkeme cumartesi günü saat 14:00’te Yoon’un resmen tutuklanması için bir emir verilip verilmeyeceğini görüşmek üzere bir duruşma düzenleyecek.

Şüphelinin kaçma ya da delilleri yok etme riski ve şüphelinin durumunu açıklayıp açıklamadığı gibi faktörler göz önünde bulundurulacak.

Güney Kore yasalarına göre bir şüpheli gözaltı emri kapsamında 48 saat gözaltında tutulabiliyor. Şüphelinin daha uzun bir süre gözaltında tutulması için resmi bir tutuklama emri gereklidir.

Gözaltına alındığından beri Yoon, başarısız sıkıyönetim teklifiyle ilgili sorgulanmak üzere gelmeyi reddetti.

Seul Merkez Bölge Mahkemesi’ne tutukluluğunun yasallığının gözden geçirilmesi için başvuruda bulundu ancak mahkeme perşembe gecesi itirazı reddederek Yoon’un tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Yoon, kısa süreli sıkıyönetim uygulamasını savunarak bunun bir suç olmadığını, “ulusal bir krizin üstesinden gelmek için başkanlık yetkisinin kullanılması” olduğunu söyledi.

Yoon’un cumartesi günü yapılması planlanan tutuklama emri duruşmasına katılıp katılmayacağı belirsizliğini koruyor.

Yoon duruşmadan feragat etmeye karar verirse, mahkeme yakalama emrinin yazılı bir duruşma yoluyla mı yoksa savcılar ve Yoon’un avukatlarının katılacağı bir sorgulama sonucunda mı çıkarılacağına karar verecek.

Okumaya Devam Et

ASYA

Çin ve Sri Lanka 3,7 milyar dolarlık yatırımla Kuşak Yol’da yeni bir aşamaya geçiyor

Yayınlanma

Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake, ülkesinin zor durumdaki ekonomisine yardımcı olabilecek ve Pekin’in stratejik konumdaki adadaki Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) projelerine değer katacak önemli bir yatırım anlaşmasını güvence altına aldıktan sonra cuma günü Çin’e yaptığı açılış ziyaretini tamamlayacak.

Dissanayake’nin ofisinden perşembe günü yapılan açıklamaya göre, Çin’in devlete ait ve en büyük petrol rafinerisi olan Sinopec, Sri Lanka Enerji Bakanlığı ile 200.000 varil kapasiteli son teknoloji bir petrol rafinerisine 3,7 milyar dolar yatırım yapmak üzere bir anlaşma imzaladı.

Güney limanı hakkında bilgi sahibi olan kaynaklara göre yeni rafineri Sri Lanka’nın güneyinde, BRI projeleri kapsamında 1,5 milyar dolarlık Çin kredisiyle inşa edilen Hambantota Limanı yakınlarında inşa edilecek. Başkanlık ofisi, burada rafine edilen petrolün çoğunun döviz gelirlerini artırmak için ihraç edileceğini söyledi.

Sinopec anlaşması yeni seçilen Dissanayake için büyük bir avantaj zira Sri Lanka’nın bugüne kadar yabancı bir ülke tarafından yapılan en yüksek yatırımı olacak ve Kolombo Liman Şehri’nin inşası için yapılan 1.4 milyar dolarlık bir başka Kuşak ve Yol yatırımını geride bırakacak.

Çin haber ajansı Xinhua’ya göre Xi, Çin’in Sri Lanka’yı modern tarım, dijital ekonomi ve deniz ekonomisi gibi alanlarda ekonomik kalkınmaya odaklanma konusunda aktif olarak destekleyeceğini söyledi. Her iki lider de perşembe günü geç saatlerde yayınladıkları ortak bildiride Kuşak Yol Girşimi’nin geliştirilmesine vurgu yaptı. Açıklamada, “İki taraf, Port City Colombo ve Hambantota Limanı entegre gelişimi de dahil olmak üzere tüm önemli imza projelerini ilerletme konusunda anlaştı” denildi.

Kredi yerine yatırım

Dissanayake’nin Çin ziyareti, Sri Lanka’nın 2022 yılında döviz rezervlerinin tükenmesi ve iflasını ilan etmesinin ardından ekonomisini yeniden inşa etmeye çalıştığı kritik bir döneme denk geliyor. Ülke 88 milyar dolar olan iç ve dış borçlarını ödeyemez hale geldi.

Dissanayake, çökmüş ekonomiyi, Uluslararası Para Fonu (IMG) kurtarma programı ile ayağa kaldırmaya çalışan Batı yanlısı selefi Ranil Wickremesinghe’den devraldı.

Çin, Sri Lanka’nın iki taraflı kredi verenler listesinin başında yer alıyor. Sri Lanka’nın borçlu olduğu tüm dış kredilerin %10’unu oluşturduğu tahmin edilen Çin’in verdiği krediler otoyol, elektrik santrali, liman terminali ve havaalanı inşasına kadar uzanıyor.

Ortak bir borç yeniden yapılandırma düzenlemesi şekillendirmek üzere diğer iki taraflı kreditörlere katılma konusundaki ilk isteksizliğin ardından Çin, diğer yabancı kreditörlerin önüne geçerek 2024 yılının ortalarında Sri Lanka’nın Çin İhracat İthalat Bankası’na olan 4.3 milyar dolarlık borcunu yeniden yapılandıracağını duyurdu ve borç yeniden yapılandırma görüşmelerinin ilerlemesine yardımcı oldu.

Gözlemciler, ada ülkesinin Pekin’in daha fazla kredi yerine yeni doğrudan yabancı yatırım (FDI) teklifini memnuniyetle karşıladığını söylüyor. Kolombo merkezli bir düşünce kuruluşu olan Regional Center for Strategic Studies’in yönetici direktörü George Cooke “Sri Lanka yeni altyapı projeleri için kredi alarak Çin’den aldığı borcu artıracak durumda değil, dolayısıyla bu ziyarette Çin yatırımını güvence altına almak bir başarıdır” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

İmran Han’a arazi yolsuzluğu davasında 14 yıl hapis cezası verildi

Yayınlanma

Pakistan’da bir mahkeme cuma günü eski Başbakan İmran Han’ı bir arazi yolsuzluğu davasında 14 yıl hapis cezasına çarptırarak, partisi ile hükümet arasında siyasi istikrarsızlığı azaltmak amacıyla yeni başlayan görüşmeleri sekteye uğrattı.

Davanın kararı, Han’ın Ağustos 2023’ten bu yana tutuklu bulunduğu Rawalpindi garnizon kentindeki bir hapishanede bir yolsuzlukla mücadele mahkemesi tarafından verildi.

Han’ın eşi Bushra Bibi de suçlu bulundu ve 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Geo News’in haberine göre kefaletle serbest bırakılan Bibi, kararın açıklanmasının ardından gözaltına alındı.

Hukuk Bakanı Azam Nazeer Tarar gazetecilere yaptığı açıklamada, Han’ın partisinin karara itiraz etmek için yüksek mahkemelere başvurabileceğini ve Han’ın kendisinin de Pakistan Cumhurbaşkanı’na bir “merhamet dilekçesi” sunabileceğini söyledi.

Han’ın yardımcılarından Omar Ayub, partinin karara yüksek mahkemelerde itiraz edeceğini açıkladı.

72 yaşındaki eski başbakan, 2018-2022 yılları arasındaki başbakanlığı sırasında kendisine ve eşine bir emlak müteahhidi tarafından yasadışı iyilikler karşılığında arazi hediye edildiği suçlamasıyla yargılanmıştı. Han ve Bibi suçsuz olduklarını savunmuşlardı.

Dava, çiftin Han görevdeyken kurdukları bir sivil toplum kuruluşu olan Al-Qadir Trust ile bağlantılı.

Savcılar, vakfın Han’ın bir emlak müteahhidinden yasadışı yollarla arazi alması için bir paravan olduğunu söylüyor. Kendisine İslamabad yakınlarında 60 dönüm (24 hektar) ve başkentteki tepedeki malikanesine yakın büyük bir arsa daha verildiğini söylediler.

Han’ın Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) partisi, arazinin kişisel kazanç için olmadığını ve eski başbakanın kurduğu ruhani ve eğitim kurumu için olduğunu söylüyor.

PTI’nın dış basın kanadından yapılan açıklamada, “Ayrıntılı kararı beklerken, İmran Han ve Buşra Bibi’ye karşı açılan Al Kadir Vakfı davasının sağlam temellerden yoksun olduğunu ve çökmeye mahkum olduğunu belirtmek önemlidir” denildi.

Kararın açıklanması, PTI ile hükümet arasındaki uzlaşma görüşmeleri nedeniyle sonuncusu pazartesi günü olmak üzere üç kez ertelendi. Han’ın 2022’de görevden alınmasından bu yana iki taraf arasında anlaşmazlık yaşanıyor.

Karar, bağımsız olarak yarışmak zorunda kalan PTI adaylarının en çok sandalyeyi kazandığı ancak hükümet kurmak için gereken çoğunluğun sağlanamadığı 2024 genel seçimlerinde şaşırtıcı derecede iyi bir performans sergilemesinden bu yana Han ve partisi için en büyük gerileme oldu.

Ağustos 2023’ten beri hapiste olan Han, Nisan 2022’de parlamentoda yapılan güven oylamasında görevden alındıktan sonra, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçlamalarından devlete karşı şiddeti kışkırtmaya kadar uzanan onlarca davayla karşı karşıya kaldı.

Bu dava ve 9 Mayıs 2023’te tutuklanmasını protesto etmek için destekçilerini askeri tesislere saldırmaya teşvik etmekle suçlanan bir başka dava dışında, çoğu davada ya beraat etti ya da cezaları ertelendi.

Destekçileri 9 Mayıs olaylarından bu yana çok sayıda büyük protesto mitingine öncülük etti.

Han’ın davaları güvenlik gerekçesiyle cezaevinde görüldü.

İmran Han kendisine ‘siyasi darbe’ yapıldığını savunuyor ve yolsuzluk suçlamalarını reddediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English