Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Paraguay: Serbest ticaret anlaşmasında top AB’de

Yayınlanma

Paraguay Sanayi ve Ticaret Bakanı Javier Giménez EFE’ye verdiği mülakatta, AB-Mercosur ticaret anlaşmasına ilişkin karmaşık ve uzun süren müzakerelerde ‘topun 27 üye ülkenin sahasında olduğunu’ söyledi ve hızlı bir anlaşmanın önündeki başlıca engel olarak Avrupa’nın katı çevre kurallarına işaret etti.

Yerel üreticiler arasında tedirginliğe yol açan ve Paraguay’ın 60 ülkeden oluşan bir grubun parçası olarak Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde kınadığı ormansızlaştırma içermeyen ürünlere ilişkin AB Yönetmeliğine atıfta bulunan Giménez, röportajda ülkesinin bugüne kadar çok az sonuç veren 25 yıllık müzakerelerin ardından ‘bıkkınlık hissettiğini’ söyledi.

Bakana göre Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay ve Bolivya’dan oluşan Mercosur bloğu ile AB arasında bir anlaşmanın imzalanması “ne yazık ki Avrupa’da yaşananlar nedeniyle çok uzak bir ihtimal.”

“Top bizden (Mercosur üyeleri) çok onların (AB) sahasında,” diyen Giménez, Avrupa’da çiftçilerin Brüksel’in Ortak Tarım Politikasına (CAP) karşı protestolarına, düşük ürün fiyatlarına ve AB’nin çevre kurallarına uymayan üçüncü ülkelerden yapılan ithalata işaret etti.

AB-Mercosur ticaret anlaşması müzakereleri yine başarısız oldu

Giménez, iki bloğun Haziran 1999’dan bu yana geçen çeyrek asırlık müzakerelerin ardından Paraguay ve tüm Mercosur ülkelerinin kendilerini ‘yorgun’ hissettiklerini de sözlerine ekledi.

Bakan, ‘(anlaşmaya varmak için) bir niyet olduğunu’, fakat ‘uygulama ve deneyimin bu anlaşmaya varmanın zor olduğunu’ gösterdiğini vurguladı.

Paraguaylı yetkili, en kritik ve müzakereleri son derece zorlaştıran noktalardan birinin, AB’nin Mercosur ülkelerinin ‘dünyanın en büyük kirlilik sorunu olduğu’ önermesine dayanarak çok zorlu çevresel tedbirler dayatması olduğunu sözlerine ekledi.

Giménez, Paraguay’ın gezegenin CO2 emisyonlarının sadece %0,09’unu temsil ettiğini savunurken ve Güney Amerika ülkesi tarafından üretilen enerjinin %99’’nun yenilenebilir ve temiz olduğunu hatırlatıp “Zaten yanlış bir önermeden yola çıkıyoruz,” diye ekledi.

DİPLOMASİ

Trump’tan Hamaney’e “müzakere” mektubu

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’e mektup göndererek İran’ın nükleer programı için müzakere çağrısında bulundu.

Trump, Fox Business Network’e verdiği demeçte, İran liderliğine dün bir mektup gönderdiğini ve İran ile nükleer program konusunda anlaşma yapmayı tercih ettiğini vurguladı.

Trump’ın mektubu Hamaney’e mi yoksa Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’a mı gönderdiği anlaşılmadı ancak Reuters’a göre “Mektubun İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e hitaben yazıldığı anlaşılıyor.”

Trump, demecinde “Eğer İran müzakere etmezse, bu onlar için çok çirkin olacak. İran nükleer silahlara sahip olamaz. Başka seçenekler de mevcut” dedi.

Trump, geçen ay İran’ın nükleer silahlara sahip olmaması gerektiğini, tercihlerinin İran’ın büyümesine ve gelişmesine imkân sağlayacak nükleer anlaşmadan yana olduğunu belirtmişti. Anlaşma konusunda derhal çalışılmaya başlanması gerektiğinin altını çizen Trump, “Anlaşma imzalanıp tamamlandığında Orta Doğu’da büyük bir kutlama yapmalıyız. Tanrı, Orta Doğu’yu korusun” ifadelerini kullanmıştı.

Trump’ın “maksimum baskı” politikası

Beyaz Saray’daki imza töreninde “İran’a maksimum baskı” politikasını yeniden hayata geçirecek başkanlık kararnamesini imzalayan Trump, bu kararından mutlu olmadığını ancak “İran’a karşı sert olmak” zorunda olduğunu savunmuştu.

Trump, başkanlığı döneminde İran’ın asla nükleer silaha sahip olamayacağını söyleyerek, İran’la anlaşmanın mümkün olup olmayacağını göreceklerini ancak ne gerekiyorsa onu yapacağını söylemişti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Zalujni: Trump dünya düzenini yok ediyor

Yayınlanma

Ukrayna’nın Birleşik Krallık Büyükelçisi Valeriy Zalujni, Donald Trump yönetimindeki ABD’yi dünya düzenini “yok etmekle” suçlarken, ABD’nin Ukrayna’daki savaşı ele alış biçimini de eleştirdi.

Geçtiğimiz yıl Kiev’i Londra’da temsil etmek üzere gönderilen eski Ukraynalı general Zalujni, bir düşünce kuruluşu etkinliğinde yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Trump yönetimindeki Beyaz Saray’ın eylemlerinin “tüm Batı dünyasının birliğini” sorgulattığını söyledi.

Fakat Ukrayna hükümeti daha sonra Zalujni’nin sözleriyle arasına mesafe koymuş göründü. POLITICO’nun ulaştığı Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna Büyükelçisinin dile getirdiği görüşün kendi kişisel görüşü olduğunu söyledi.

Zalujni Chatham House düşünce kuruluşunun etkinliğinde yaptığı açıklamada, “Dünya düzenini değiştirmeye çalışanın sadece şer ekseni ve Rusya olmadığını, ABD’nin de sonunda bu düzeni yıktığını görüyoruz,” dedi.

Trump’ın savaşı sona erdirmek için Rusya ile yaptığı görüşmelerin Beyaz Saray’ın “Kremlin’e doğru adımlar attığının, onlarla yarı yolda buluşmaya çalıştığının” bir işareti olduğu iddiasında bulundu.

Zalujni daha önce Ukrayna ordusunun başkomutanı olarak görev yapmıştı. Fakat Kiev’in karşı saldırısının durması üzerine geçen yılın başlarında görevden alındı ve temmuz ayında Birleşik Krallık Büyükelçisi oldu.

Büyükelçi, Moskova’nın bir sonraki hedefinin “Avrupa olabileceğini” öne sürdü ve istihbarat paylaşımında son dönemde yaşanan duraklamanın “tüm dünya için büyük bir zorluk” olduğunu söyledi.

Büyükelçinin açıklamaları POLITICO’nun perşembe günü Trump’ın çevresindeki dört üst düzey ismin Zelenskiy’in iç politikadaki en önemli muhaliflerinden bazılarıyla gizli görüşmeler yaptığına dair haberinin ardından geldi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Azerbaycan, uluslararası insani yardım kuruluşlarının temsilciliklerini neden kapatıyor?

Yayınlanma

Azerbaycan hükümeti, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ve Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları da dahil olmak üzere birçok uluslararası insani yardım kuruluşunun Bakü’deki temsilciliklerini kapatma kararı aldı. Bu kararın ardında, Azerbaycan’ın insani krizi aşması ve ülke içindeki faaliyetlerinin önemini yitirmesi gibi nedenler yatıyor. Kararın, eski Dağlık Karabağ liderlerine yönelik devam eden yargı süreciyle de bağlantılı olabileceği belirtiliyor.

Azerbaycan haber ajansı APA‘nın haberine göre, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ofisi ile dört BM kuruluşunun (UNDP, UNFPA, UNHCR ve UNICEF) temsilciliği bir gün içinde faaliyetlerini durdurdu.

Yolsuzlukla mücadele çalışmaları yürüten Şəffaflıq Azərbaycan (Transparency International’ın Azerbaycan şubesi) da kendi kendini feshetme kararı aldı.

Azerbaycan yetkilileri ile ICRC arasındaki gerginlik, örgütün 2020’lerin başında Dağlık Karabağ’ın başkenti Hankendi’de (Stepanakert) Bakü ile koordinasyon sağlamadan ofis açmasıyla başladı.

Ancak asıl anlaşmazlık, ICRC’nin Aralık 2022’den Eylül 2023’e kadar Azerbaycan tarafından abluka altında tutulan Dağlık Karabağ’a yük taşıma girişimi sonrasında, 2023 yazında doruğa ulaştı. Bakü, bu eylemleri kaçakçılık olarak değerlendirdi.

Vedomosti gazetesine konuşan Rus-Azerbaycan Uzman Konseyi üyesi Refik İsmailov’a göre, ICRC’nin Azerbaycan’da diplomatik misyon statüsü bulunuyor. Bu nedenle ülkedeki faaliyetlerinin sona erdirilmesi uzun zaman alacak ve yıl sonuna kadar uzayabilecek.

İsmailov, ofisin kapatılmasının Azerbaycan hapishanelerindeki Ermeni savaş esirlerinin durumunu etkilemeyeceğini ve diğer mahkumlarla aynı şekilde cezalarını çekeceklerini belirtti.

Uzman ayrıca, Bakü’nün BM ile işbirliğine devam edeceğini ve örgütün ülkedeki temsilciliğinin faaliyetlerini sürdüreceğini ifade etti.

APA‘nın aktardığına göre, uluslararası kuruluşların Bakü’deki temsilcilikleri, 2020’deki İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından önemini yitirdi.

Azerbaycan’ın 1990’lardaki gibi bir insani kriz yaşamadığı, aksine donör ülke hâline geldiği belirtildi.

APA, hükümetin şu açıklamasını aktardı: “Bu örgütlerin Azerbaycan’da yapacak başka işleri kalmadığı için ofislerini açık tutmanın bir anlamı yok. BM, bu kaynakları kriz bölgelerine ve daha çok ihtiyaç duyan ülkelere yönlendirebilir.”

Azerbaycan hükümeti, BM kuruluşlarının temsilciliklerinin kapatılmasının onlarla işbirliğinin sona erdiği anlamına gelmediğini vurguladı.

Azerbaycan hapishanelerinde, 2020’de Dağlık Karabağ’daki çatışmaların ardından Azerbaycanlılar tarafından yakalanan, bilinmeyen sayıda Ermeni asker tutuluyor.

Ermenistan, Rusya ve bazı Batılı devletler, bu kişilerin koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunuyor. Bakü ise onları savaş esiri olarak görmüyor ve çeşitli suçlarla itham ediyor.

Hükümetin uluslararası kuruluşların ofislerini kapatma kararının, 2023’te feshedilen Karabağ’ın eski liderlerine (bu arada Rus milyarder ve eski Karabağ Başbakanı Ruben Vardanyan’a) yönelik devam eden yargı süreciyle bağlantılı olabileceği aktarılıyor.

Azerbaycan’ın bu kararla, BM ve diğer kuruluşların yetkililerin bu kişilere yönelik eylemlerine yönelik eleştirilerine tepki göstermiş olabileceği belirtiliyor.

Bakü’nün kendisine yönelik suçlamalara ve taleplere tahammül etmediği ve Bakü’nün görüşüne katılmayan dış ortaklarla ilişkileri kesmeye hazır olduğu ifade edildi.

Şu anda Bakü’de, Azerbaycan ordusunun Eylül 2023’te tanınmayan cumhuriyetin geri kalan kısmı üzerinde kontrol sağlamasının ardından tutuklanan eski Karabağ başkanları (Arkadiy Gukasyan, Bako Saakyan ve Arayik Arutyunyan) dahil olmak üzere 16 kişinin yargılanmasına devam ediliyor.

Oxu.az‘ın haberine göre, Avrupa öğrenci ve öğretim üyesi değişim programı Erasmus da Azerbaycan’daki faaliyetlerini fiilen durdurdu.

Bu, Azerbaycan’daki uluslararası ve yabancı temsilciliklerin ilk kapatılışı değil. Şubat ayının başlarında Bakü, Washington’a Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) faaliyetlerini askıya alma bildiriminde bulundu.

Aynı zamanda yetkililer, yasal kaydı olmadığı gerekçesiyle Rossotrudniçestvo temsilciliğini kapattı. Ay sonunda Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ayhan Hacızade, Rossiya Segodnya‘nın ülkedeki temsilciliğinin tasfiye edildiğini duyurdu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English