Polonyalı kamyoncular, AB-Ukrayna arasındaki serbest taşımacılık anlaşmasını protesto etmek amacıyla Medyka-Szehyni sınır kapısında kamyon geçişlerini engellemeye hazırlanıyor.

Ukrayna Devlet Gümrük Teşkilatı, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, Polonyalı çiftçilerin Medyka-Szehyni sınır kapısından Ukrayna’ya giden kamyonların geçişini engellemeye hazırlandığını duyurdu.

Gümrük yetkilileri, şu an için kayıt işlemlerinin normal seyrinde devam ettiğini belirtti.

Söz konusu sınır kapısı, Polonya’nın Medyka köyü ile Ukrayna’nın batısındaki Lviv oblastında bulunan Szehyni yerleşimi arasında yer alıyor.

Polonyalı taşımacıların protestoları 6 Kasım 2023’te eş zamanlı olarak üç güzergâhta başlamıştı. 23 Kasım’da Medyka-Szehyni sınır kapısındaki protestolara Polonyalı çiftçiler de katılmıştı.

Bu yılın başında Polonyalı kamyoncular protestoyu sonlandırırken, çiftçiler ülke çapında bir protesto başlattı ve bu eylem 10 Mart’a kadar sürdü. Bu süreçte çiftçiler, Ukrayna ile tüm sınır geçişlerini kapatma tehdidinde bulundu.

Polonya Başbakanı Donald Tusk ise, hükümetin Ukrayna ile sınır geçişlerinin yanı sıra bazı karayolları ve demiryolu hatlarını da kritik altyapı listesine dahil edeceğini açıklamıştı.

Dayanışma çiftçi sendikası tarafından yapılan açıklamada, çiftçilerin Polonya hükümetinin pasif tutumundan ve Avrupa Komisyonu’nun Ukrayna ile gümrüksüz ticaret anlaşmasını 2025 yılına kadar uzatma kararından duydukları memnuniyetsizlik dile getirildi.

Ayrıca çiftçiler, 2050 yılına kadar karbon nötrlüğünün sağlanmasını öngören Avrupa Yeşil Mutabakatı’na da karşı çıktıklarını belirtti.

Benzer çiftçi protestoları diğer Avrupa ülkelerinde de yankı buldu. Örneğin, 26 Ocak’ta Fransız çiftçiler traktörleriyle Paris’e giden yolları kapattı. 2 Şubat’ta Alman ve Polonyalı çiftçiler, Almanya’nın tasarruf politikasını ve Ukrayna’dan tahıl ithalatını protesto etmek için Polonya’nın Lubusz Voyvodalığı’ndaki sınır kapısını 20 saat boyunca kapalı tuttu.

Bir gün önce Portekiz’deki çiftçiler, hükümetin sektöre yeterli destek vermemesini protesto etmek amacıyla tarım araçlarıyla ülkenin kuzeyinden güneyine uzanan bir otoyolda “yavaş sürüş” eylemi gerçekleştirdi. 27 Şubat’ta ise Belçika’daki çiftçi protestoları sırasında üç polis memuru yaralandı.

Polonyalı kamyoncular Ukrayna sınırındaki protestolarını durdurdu

Birleşik Krallık hükümeti, Ukrayna’nın İngiliz üreticilerden modern silah satın alması için 3,5 milyar sterlin (yaklaşık 4,6 milyar dolar) tutarında bir fon ayırdığını açıkladı.

Savunma Bakanlığı, İş ve Ticaret Bakanlığı ile ADS silah lobisinden oluşan bir İngiliz ticaret heyeti, iş birliğini geliştirmek amacıyla Ukrayna’yı ziyaret etti.

Bu ziyaret, Temmuz 2024’te imzalanan ve Kiev’in en yeni İngiliz silahlarını satın almasına olanak tanıyan anlaşmanın devamı niteliğindeydi.

Heyete, Silahlı Kuvvetlerden Sorumlu Devlet Bakanı Luke Pollard başkanlık etti. Pollard, Birleşik Krallık’ın Ukrayna’ya hem askeri teçhizat tedariki hem de Ukrayna savunma sanayisi ile iş birliğinin geliştirilmesi yoluyla kapsamlı destek sağlamaya devam ettiğini vurguladı.

Bakan, bu iş birliğinin yatırımları çekeceğini ve her iki ülkenin askeri kabiliyetlerini güçlendireceğini belirtti.

Taraflar ayrıca Ukrayna’nın entegre silah ve kara sistemlerine yönelik ihtiyaçlarını da ele aldı. İngiliz Savunma Bakanlığı, ülkenin önde gelen şirketleriyle çok sayıda sözleşme imzaladı.

Bunlar arasında Thales ile hava savunma sistemleri için füze tedariki ve Sheffield Forgemasters ile topçu silahlarına yedek parça üretimi anlaşmaları yer alıyor.

Temmuz ayında göreve gelen yeni İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Londra’nın Rusya ile olan çatışmasında Ukrayna’yı desteklemeye devam etmeye hazır olduğunu açıkladı.

Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde Londra’nın Kiev’in güvenilir bir müttefiki olmayı sürdüreceğini teyit etti.

Daha önce Starmer, seçimi kazanması halinde Muhafazakarların Ukrayna’ya askeri yardım için yılda en az 3 milyar sterlin (3,8 milyar dolar) harcama taahhüdünü yerine getireceğini söylemişti. Başbakan ayrıca Birleşik Krallık’ın askeri harcamalarını GSYİH’nin yüzde 2,5’ine çıkarma niyetinde olduğunu da bildirdi.

19 Temmuz’da Ukrayna ve Birleşik Krallık, yalnızca silah tedarikini değil, aynı zamanda bunların onarımı ve üretimini de kapsayan savunma iş birliğinin genişletilmesine ilişkin bir anlaşma imzaladı.

11 Eylül’de İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Ukrayna için 780 milyon doları aşan yeni bir yardım paketi açıkladı. Eylül ayı sonunda ise Londra’nın Kiev’e 16 adet AS90 kundağı motorlu topçu birliği göndereceği öğrenildi.

İngiltere’nin Ukrayna’daki başarısız stratejisi

SPD Genel Sekreteri Kevin Kühnert, sağlık sorunları nedeniyle görevinden istifa ettiğini ve gelecek federal seçimlerde aday olmayacağını açıkladı.

Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Sekreteri Kevin Kühnert, görevinden istifa ettiğini bildirdi.

Parti üyelerine gönderdiği mektupta, bir sonraki federal seçimlerde aday olmayacağını belirten Kühnert, siyasetten çekilme nedeni olarak sağlık durumunu gösterdi:

“Yeniden sağlığıma kavuşabilmem için, şu anda görevim için gerekli olan enerjiye ve öngörülebilir gelecekte seçim kampanyasına ayıramayacağım. Bu yüzden bu kararı aldım.”

Kühnert, mesajında sağlık durumuyla ilgili daha fazla ayrıntı vermedi. Bu adımın kendisi için çok zor olduğunu belirterek partideki meslektaşlarına teşekkür etti:

“Diğer bazı partiler ve gruplar en temel içgüdülerle hareket ederken, siz kendinizden ve diğer insanlardan en iyi verimi almak için yorulmadan çalışıyorsunuz.”

Der Spiegel‘in edindiği bilgilere göre, Kühnert yakın gelecekte sorgulamalara açık olmayacak ve şu anda hastalık izninde.

Kühnert, 2021’de Sosyal Demokratların Genel Sekreteri oldu. Aynı yıl Berlin’in Tempelhof-Schöneberg semtinden doğrudan seçilerek Federal Meclis’e girdi.

Daha önce ülke çapında Genç Sosyalistler’in (Jusos) başkanı olarak tanınmıştı ve CDU/CSU ile SPD’den oluşan Büyük Koalisyon’a (GroKo) karşı bir kampanya yürütmüştü.

2019’da partinin sol kanadından Saskia Esken ve Norbert Walter-Borjans’ın, bugünkü Şansölye Olaf Scholz ve Klara Geywitz’e karşı yapılan ikinci tur seçimlerinde SPD’nin liderliğine yükselmesinde belirleyici bir rol oynadı.