Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin, barış görüşmeleri için koşulları açıkladı: Ukrayna, Rusya’ya bağlanan bölgelerden tamamen çekilmeli

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Ukrayna ile müzakerelere her an başlamaya hazır olduğunu ancak bunun, Kiev yönetiminin 2022’nin sonbaharında referandumla ülkeye bağlanan Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye oblastlarından çekilmesine bağlı olduğunu söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’da Dışişleri Bakanlığı binasında üst düzey diplomatlarla yaptığı toplantıda, Batı ve Kiev’in daha önce olduğu gibi bu teklifi de reddetmeleri halinde, akmaya devam eden kanın sorumluluğunun kendilerine ait olacağını söyledi.

RİA Novosti haber ajansının aktardığına göre Putin, yaptığı açıklamada “Bugün, başka bir spesifik, gerçek barış önerisinde bulunuyoruz. Eğer Kiev ve Batılı başkentler daha önce olduğu gibi bunu da reddederlerse, bu onların meselesidir. Kan dökülmeye devam edilmesinin siyasi ve ahlaki sorumluluğu onlara aittir,” dedi.

Rusya lideri, “Ukrayna birlikleri Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetleri ile Zaporojye ve Herson oblastlarından, özellikle de bu oblastların Ukrayna’ya katıldıkları zamanki idari sınırları dahilindeki tüm topraklarından tamamen çekilmelidir. Kiev bu konuda hazır olduğunu açıkladığında ve birliklerini bu bölgelerden fiilen çekmeye başladığında ve NATO’ya katılma planlarından resmen vazgeçtiğinde, derhal ateşi kesecek ve müzakerelere başlayacağız,” ifadelerini kullandı.

‘Ukrayna için tarafsız, bağlantısız, nükleer silahlardan arındırılmış bir statü’

Ayrıca Moskova’nın çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülebilmesi için Ukrayna’nın tarafsız, bağlantısız ve nükleer silahlardan arınmış bir statü benimsemesini talep ettiğini kaydeden Putin, “Temel tavrımız şu şekildedir: Ukrayna için tarafsız, bağlantısız, nükleer silahlardan arındırılmış bir statü ve bunun yanı sıra Ukrayna’nın askerden arındırılması ve Nazilerden arındırılması. Bu parametreler üzerinde 2022’deki İstanbul müzakereleri sırasında geniş ölçüde mutabık kalınmıştı,” değerlendirmesini yaptı.

Moskova’nın Ukrayna ile müzakerelere mümkün olan en kısa sürede başlamaya hazır olduğunu vurgulayarak bu konuda kafa karışıklığı yaşandığını kabul eden Putin, “Benzersiz hukuki koşulların tamamen farkında olarak yarın müzakere masasına oturmaya hazırız. Bunlara rağmen, (Ukrayna’nın) şu anki anayasasına göre bile müzakere edebileceğimiz meşru makamlar mevcut,” diye ekledi.

Jeffrey Sachs: Biden, Putin ile görüşüp diyalog başlatana kadar hayatlarımız büyük tehlikede

‘Ukrayna’nın daha önce seçilmiş devlet başkanının görev süresi, meşruiyetiyle birlikte sona erdi’

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in görev süresinin sona erdiğini ve meşruiyetinin hiçbir şekilde geri kazanılamayacağını dile getiren Putin, şöyle devam etti: “Ukrayna’nın daha önce seçilmiş devlet başkanının görev süresi, meşruiyetiyle birlikte sona erdi ve bu meşruiyet herhangi bir yöntemle yeniden tesis edilemez.”

‘Seçimlerin iptali, kökleri 2014’teki silahlı darbeye dayanan ve onunla iç içe geçmiş olan Kiev rejiminin fıtratının bir tezahürü’

Rusya lideri, Verhovna Rada’nın (Ukrayna parlamentosu) ülkedeki tek meşru otorite olduğunu ifade ederek seçimlerin askıya alınmasının Kiev’deki mevcut rejimin fıtratını yansıttığını ve iktidara tutunma çabalarının Ukrayna Anayasası tarafından yasaklandığını da sözlerine ekledi.

Putin, “Seçimlerin iptali, kökleri 2014’teki silahlı darbeye dayanan ve onunla iç içe geçmiş olan Kiev rejiminin fıtratının bir tezahürü. Seçimleri iptal ederek iktidara tutunmaya devam etmeleri, Ukrayna Anayasasının 5. Maddesi uyarınca yasaklanmıştır,” değerlendirmesini yaptı.

Ukrayna’da iktidarı gasp etmeye dönük bir girişimin olduğuna işaret eden Putin, şunları söyledi: “Ukrayna’nın tarihindeki mevcut trajik kısım, 2014’teki anayasaya aykırı darbe ile iktidarın şiddet yoluyla ele geçirilmesiyle başladı. Mevcut Kiev rejiminin güç kaynağı silahlı darbedir ve şimdi de çember kapanmıştır: Ukrayna’da yürütme gücü 2014’te olduğu gibi bir kez daha gasp edilmiştir ve hukuksuz bir şekilde elde tutulmaktadır.”

Putin, Zelenskiy’in görev süresinin dolduğuna işaret etti

RUSYA

Nabiullina’dan yılbaşı sürprizi: Rusya Merkez Bankası faiz artışına gitmedi

Yayınlanma

Rusya Merkez Bankası, piyasa beklentilerini boşa çıkararak baz faiz oranını yüzde 21’de sabit tuttu. Bu karar, yatırımcıları şaşırtırken faiz artırımı döngüsünün sonlanmış olabileceği yorumlarına yol açtı.

Rusya Merkez Bankası, sürpriz bir kararla baz faiz oranını yüzde 21 seviyesinde sabit tuttu. Bu, piyasalar için büyük bir şok oldu; zira birçok analist, faiz oranının yüzde 23’e hatta yüzde 25’e çıkarılmasını bekliyordu.

Merkez Bankası, ekim ayında oranı yüzde 21’e yükseltirken, daha fazla artışın değerlendirilebileceği yönünde sinyaller vermişti. Ancak bu kez, beklentilerin aksine bir adım attı.

Merkez Bankası kararını, mevcut para politikasının etkilerini göstermeye başlamasıyla gerekçelendirdi. Banka, yıl içinde oranı yüzde 16’dan yüzde 21’e çıkarmış ve borç verme faaliyetinin yavaşladığını gözlemlemişti.

Fakat uzmanlara göre, bu kararda ekonomik baskılar da etkili olmuş olabilir. Rostec Başkanı Sergey Çemyozov, Severstal’ın sahibi Aleksey Mordaşov ve diğer sermayedarlar, faiz oranının yüksekliğinden duydukları rahatsızlığı açıkça dile getirmişlerdi. Bloomberg‘e göre, Başbakan Mihail Mişustin dahil bazı isimler, doğrudan Vladimir Putin’e şikâyette bulunmuştu.

Rusya’da faiz oranı tarihi seviyeye çıkabilir: Yüzde 25 gündemde

Putin, konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada, Nabiullina’nın faiz oranı kararıyla ilgili kendisine önceden bilgi vermediğini ve kararın dengeli olacağını düşündüğünü ifade etti. Bu kararın ardından yatırım bankeri Yevgeniy Kogan, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, “Bu beklenmedik bir durumdu… Kimse böyle bir hamle beklemiyordu. Biz oranların artacağını ve yüzde 24’e kadar çıkacağını tahmin ediyorduk,” diyerek durumu değerlendirdi.

Merkez Bankası, enflasyonist baskıların azalmadığını kabul ediyor. Ekim-kasım döneminde yıllık ortalama fiyat artışı yüzde 11,1 olarak gerçekleşti. Çekirdek enflasyon ise yüzde 10,9’a yükselerek, iç talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. 16 Aralık itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 9,5 seviyesindeydi. Fakat faiz oranlarının artırılmamasının nedenlerinden biri, borç verme faaliyetlerinin düzenleyicinin beklediğinden daha fazla yavaşlaması oldu.

Merkez Bankası, bu durumu “para politikasının sıkılığı, fiyat artışlarının ve yüksek iç talebin etkilerine rağmen enflasyonu düşürme sürecini destekliyor” şeklinde açıkladı. Fakat banka, enflasyonun “bir süre daha” yüksek kalabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Kredi ve mevduat faiz oranları, Merkez Bankası’nın baz faiz oranından daha hızlı artış gösterdi. Bunun nedenleri arasında riskli borçlulara yönelik kısıtlamalar ve kriz döneminde bankalara tanınan bazı ayrıcalıkların kaldırılması bulunuyor.

Kasım ayında bireysel kredilerde büyüme durdu, kurumsal kredilerde ise önemli bir yavaşlama görüldü. Nabiullina, bu yavaşlamanın enflasyon üzerindeki etkisinin önümüzdeki aylarda daha belirgin hale geleceğini ifade etti.

Rusya Merkez Bankası’ndan rubledeki dalgalanmalara faizle müdahale

Okumaya Devam Et

RUSYA

Kirillov suikastından sonra FSB’de üst düzey istifa

Yayınlanma

FSB Askeri Karşı İstihbarat Başkanı Nikolay Yuriyev, Korgeneral İgor Kirillov’un Moskova’daki patlamada hayatını kaybetmesinin ardından istifa etti.

Rusya Federal Güvenlik Teşkilatı (FSB) Askeri Karşı İstihbarat Dairesi Başkanı Nikolay Yuriyev, görevinden ayrıldı.

RBK gazetesinin haberine göre, Yuriyev’in istifası, kısa süre önce Moskova’da bir patlamada hayatını kaybeden Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma birliklerinin komutanı Korgeneral İgor Kirillov’un ölümüyle bağlantılı görünse de kaynaklar bu iddiayı yalanladı.

Kaynaklardan biri, Yuriyev’in istifasının emeklilik gerekçesiyle planlandığını ve bu karara ilişkin resmi kararnameye 16 Aralık’ta, Kirillov’un ölümünden bir gün önce imza atıldığını belirtti.

Aynı kaynak, Yuriyev’in görevden ayrılmasının yaz aylarında kararlaştırıldığını, yardımcılarının ise görevlerine devam ettiğini ifade etti.

Daire başkanının görevleri, geçici olarak yardımcılarından birine devredilirken, yeni bir başkanın henüz belirlenmediği vurgulandı.

Korgeneral İgor Kirillov ve yardımcısı İlya Polikarpov, 17 Aralık sabahı Moskova’da Ryazanskiy Prospekt’te meydana gelen bir patlamada yaşamlarını yitirdi. BBC ve The Wall Street Journal tarafından aktarılan bilgilere göre, patlama Ukrayna Güvenlik Teşkilatının (SBU) düzenlediği özel bir operasyonun parçasıydı.

Rusya Soruşturma Komitesi, olayı terör saldırısı ve cinayet olarak değerlendirerek soruşturma başlattı.

Olayın şüphelisinin Özbekistan vatandaşı olduğu ve kısa süre içinde gözaltına alındığı açıklandı.

Rus General İgor Kirillov’un ölümü

Okumaya Devam Et

RUSYA

G7, Rus petrolüne uygulanan tavan fiyatı sıkılaştırmayı planlıyor

Yayınlanma

G7 ülkeleri, Rusya’ya yönelik petrol yaptırımlarını sıkılaştırmayı değerlendiriyor. Bloomberg‘in konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rus menşeli petrolün varil başına 60 dolar olan mevcut tavan fiyatının 40 dolara indirilmesi gündemde.

Bu adım, Rusya’nın enerji gelirlerini azaltmayı ve Ukrayna’daki savaşını finanse etme kapasitesini sınırlamayı hedefliyor.

Mevcut tavan fiyat uygulaması, varil başına 60 doların üzerindeki Rus petrolüne Batı sigortası sağlamıyor. Bu sınırı aşarak ticaret yapan şirketler ise ikincil yaptırımlarla karşı karşıya kalma riski taşıyor.

Tavan fiyatın 40 dolara düşürülmesi, Brent petrolünün mevcut fiyatının yüzde 45 altında ve Rusya’nın Ural petrolünün Karadeniz ve Baltık Denizi limanlarında satıldığı fiyatın üçte bir oranında daha düşük olacak.

G7 ülkeleri, tavan fiyat uygulamasını Aralık 2022’de yürürlüğe koymuştu. Ancak, bu uygulamanın Rusya’nın petrol gelirlerini ne ölçüde etkilediği konusunda farklı görüşler bulunuyor.

Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi (CREA) uzmanlarına göre, mevcut tavan fiyat, Rus petrol ihracatının sadece yüzde 20’sini kapsıyor. Petrolün yüzde 80’i ise yaklaşık 800 gemiden oluşan “gölge filo” tarafından taşınıyor. Bu durum, yaptırımların etkinliğini azaltıyor.

Daha sert yaptırımlar arasında denetimlerin artırılması da bulunuyor. Estonya Başbakanı Kristen Michal, sigortasız tankerlerin alıkonulması gibi önlemlerin düşünüldüğünü belirtti.

Brookings Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Robin Brooks ise petrol fiyat tavanındaki radikal bir düşüşün Rusya’yı mali krize sürükleyebileceğini ifade etti. CREA uzmanları, 60 dolarlık tavan fiyatın 2024’ün başından bu yana Rusya ekonomisini 4 milyar avrodan mahrum bıraktığını ve 30 dolara düşürülmesinin aylık 2,4 milyar avro kayba yol açacağını hesaplıyor.

ABD, Rusya’nın petrol endüstrisine ‘İran tarzı’ yaptırımlar planlıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English