Avrupa
Risk sermayesi, silahlanan Avrupa’ya akmaya hazır

Özel yatırımcılar ve risk sermayesi, savunma sanayinin büyümesine ve bölgenin endüstriyel dayanıklılığının artırılmasına yardımcı olmak için çok ihtiyaç duyulan sermayeyi sağlayarak Avrupa’nın yeniden silahlanmasında önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor.
Financial Times’ın (FT) haberine göre Ukrayna savaşının üzerinden üç yıldan fazla bir süre geçti ve Avrupa başkentleri savunma ve yeni teknolojilere milyarlarca avro yatırım yapma sözü verdi. Özel sermaye ve risk sermayesi yöneticileri, bu açığı kapatabilecekleri bir finansman boşluğu olduğunu düşünüyor.
Tikehau Capital genel müdür yardımcısı Thomas Friedberger, “Hükümetler savunma kapasitelerinin yeniden inşasında tek başlarına yüzde 100 başarılı olamazlar” diyerek, “savunma, dayanıklılık ve egemenlik” alanlarına yatırımları teşvik etmek için özel sektörün gerekli olacağını ekledi.
Sivil ve askeri uygulamalarda kullanılan teknolojilere odaklanan şirketlere yatırım yapacak bir fon için 450 milyon avroya yakın kaynak toplayan özel sermaye grubu, bu sektördeki fırsatları kovalayan onlarca şirketten biri.
Savunma ve ilgili teknolojiler üzerinde çalışan Avrupalı startup’lara yapılan yatırımlar, yazılım AI grubu Helsing ve dron üreticisi Tekever gibi şirketlere olan yatırımcı ilgisinin Avrupa’daki genel risk sermayesi fonlama düşüşüne rağmen geçen yıl %24 artarak 5,2 milyar dolara ulaştı.
Havacılık ve savunma sektörüne özel sermaye yatırımı on yıllardır sürse de, bu sektör uzun süredir yüksek düzeyde düzenlemeye tabi bir sektörde faaliyet gösterebilen büyük satın alma fonları tarafından domine ediliyordu.
Ne var ki Ukrayna savaşının ardından ve hükümetlerin savunma sanayi alt yapılarını güçlendirmeye çalışmasıyla birlikte, risk sermayesi fonları da dahil olmak üzere yatırımcıların ilgisi hızla arttı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO’ya soğuk tavrı ve Avrupa’nın kendi güvenliğine daha fazla harcama yapması çağrıları, bu çabaları daha da hızlandırdı. Özellikle Avrupa’daki birçok risk sermayesi şirketi, çevre, sosyal ve yönetişim kurallarına aykırı davranma riski nedeniyle geçmişte silah üreticilerini destekleme konusunda temkinli davranıyordu.
Yöneticiler, sermayeye aç startup’lara yatırım yaparak ve aynı zamanda daha büyük oyuncuların üretim kapasitesini artırarak birim maliyetleri düşürerek bir rol oynayabileceklerine inanıyor.
Danışmanlık şirketi Campbell Lutyens’in Avrupa özel sermaye fonu toplama bölümünün eş başkanı Ali Floyd, “Özel piyasalar, Avrupa’daki savunma finansmanı açığını kapatmada önemli bir rol oynayacak,” dedi. Floyd, hükümetlerin “savunma yatırımlarını finanse etmek için vergi mükelleflerinin parasını daha fazla harcamaya isteksiz olduğunu ve kamu piyasalarının destekleyebileceği Rheinmetall ve BAE Systems gibi şirketlerin sayısının sınırlı olduğunu” da sözlerine ekledi.
Danışmanlık şirketi Bain & Co’nun ortağı ve savunma sektöründeki risk sermayesi anlaşmalarının değerinin son on yılda 18 kat arttığını gösteren yakın tarihli bir raporun yazarı Michael Sion, Avrupa’daki finansman açığının “Amerika’nın NATO’ya olan taahhütlerine ilişkin mevcut sorular nedeniyle büyüdüğünü ve Avrupa’nın Ukrayna’nın savunmasına daha fazla finansman sağlamak istediğini” söyledi.
Ukrayna’daki savaş, insansız hava araçları ve diğer otonom sistemlerden robotik ve yapay zekaya kadar savunma teknolojisinin savaş alanında oynayacağı rolün arttığını ortaya koydu.
Yöneticiler, özel sermaye ve risk sermayesi fonlarının erken aşamadaki teknolojilere yatırım yaparak inovasyonu teşvik edebileceğini belirtti.
Helsing’in ilk destekçilerinden biri olan ve yaklaşık 800 milyon avro yönetim varlığına sahip erken aşama teknoloji fonu Plural’un kurucularından Sten Tamkivi, “Şirketler kurmak, risk almak, inovasyon yapmak ve üretimden önce araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmak için özel sermayeye ihtiyacımız var,” dedi.
Birçok yatırımcı, düşük performans gösteren veya yeniden yapılandırmaya uygun geniş portföyleri olan şirketlerden yararlanmak için fırsatlar arıyor.
PitchBook’un son verilerine göre, geçen yıl küresel havacılık ve savunma sektöründeki işlem sayısı 274’e yükseldi ve son on yılın en yüksek rakamına ulaştı. Sektördeki işlemlerin toplam değeri 2024 yılında 36,8 milyar dolara ulaşarak 2023’e göre 10 milyar dolar veya yüzde 37 artış gösterdi.
Butik yatırım bankası Gleacher Shacklock’un ortağı James Dawson, “Tarihsel olarak bakıldığında, önemli özel sermaye şirketlerinin savunma sektörüne ilgisi şu anda daha fazla” dedi.
Dawson, ABD’li satın alma grubu Advent International’ın İngiliz şirketleri Cobham ve Ultra Electronics’i satın almasıyla elde ettiği başarıları işaret ediyor. Ultra Electronics, denizaltı avlama ekipmanlarının yanı sıra, Birleşik Krallık’ın nükleer caydırıcı gücünü oluşturan Trident denizaltı filosu için kontrol sistemleri üretiyor.
Her iki satın alma işlemiyle ilgili olarak Advent’ten bağlayıcı taahhütler almak için Londra hükümeti devreye girmiş olsa da, anlaşmalar onaylandı.
Dawson, “Herkes Advent’in başarısını ve hükümetle elde ettikleri başarıyı gördü,” dedi.
Sektörde daha fazla yüksek profilli birleşme ve satın alma olup olmayacağı belirsiz. İngiltere’de borsaya kote olan patlayıcı üreticisi Chemring, bu yılın başlarında ABD merkezli Bain Capital’den 1,1 milyar sterlinlik bir teklif aldı.
Dawson’a göre, daha fazla ortak girişim konusunda çok sayıda tartışma olmasına rağmen, yüksek değerlemeler savunma sektöründeki birleşme ve satın almaların önündeki engel.
Sektöre para akışı olmasına rağmen, Avrupa özel yatırımcıların parasını kullanarak bir savunma teknolojisi sektörü kurmak istiyorsa, zorluklar devam ediyor.
Plural’dan Tamkivi, hükümetlerin büyük şirketlere öncelik veren, bürokratik olarak bilinen ihale yöntemlerini düzeltmesi gerektiğini söyledi ve hükümetlerin, “Avrupa’da yeni teknoloji şirketleri kurulursa ve özel sermaye ile finanse edilirse, bu şirketlerin ihale akışlarına erişebilmelerini sağlamaları” gerektiğini belirtti.
Pentagon’da reform planı: Askerleri teknobüyücülere dönüştürmek
Avrupa’nın, küçük şirketlerle iş yapmak için doğru mekanizmalara ihtiyacı olduğunu da ekleyen Tamviki, “Bir KOBİ’den nasıl büyük bir şirket yaratabilirsiniz? İşte bu, risk sermayesi oyunudur,” diye konuştu.
Fakat, savunma yatırımlarına yönelik tutumlar önemli ölçüde değişti ve Ukrayna ile Rusya arasında ateşkes olsa bile sektöre olan ilginin azalması olası görünmüyor.
Tikehau’dan Friedberger, “Yatırımcıların, muhtemelen düzenleyicilerin ve muhtemelen hükümetlerin de ruh hali değişiyor. Savunma olmadan sürdürülebilir iktisadi kalkınma olamaz,” iddiasında bulundu.
Avrupa
İngiltere: ABD saldırısına katılmadık ama destekliyoruz

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırısını destekledi ve İran’ı müzakerelere geri dönmeye çağırdı.
Starmer, İran’ın nükleer programının “uluslararası güvenliğe ciddi bir tehdit” olduğunu ileri sürdü.
ABD Başkanı Donald Trump, gece yarısı yaptığı açıklamada, ABD’nin İran’daki üç nükleer tesisi bombaladığını duyurdu.
İngiliz kaynaklarına göre İngiltere bu operasyona katılmadı. Salı günü G7 zirvesinde Starmer, ABD’nin saldırıya katılmayı planladığına dair herhangi bir bilgiye sahip olmadığını söylemişti.
Pazar sabahı yaptığı açıklamada Starmer, “İran’ın nükleer programı uluslararası güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturuyor. İran’ın nükleer silah geliştirmesine asla izin verilemez ve ABD bu tehdidi ortadan kaldırmak için harekete geçmiştir. Orta Doğu’daki durum halen istikrarsızdır ve bölgedeki istikrar önceliklidir. İran’ı müzakere masasına dönmeye ve bu krizi sona erdirmek için diplomatik bir çözüme ulaşmaya çağırıyoruz,” dedi.
İş Bakanı Jonathan Reynolds, İngiltere’nin ABD’den Hint Okyanusundaki Diego Garcia üssünü kullanma talebi almadığını söyledi.
Sky News’e verdiği demeçte Reynolds, “İran’ın nükleer silah elde etmesini önlemeyi destekliyoruz. Diğer Avrupa ülkeleri gibi diplomatik bir yol izlemeyi önermiştik, ancak İranlılar bunu reddetti,” dedi.
Reynolds, İngiliz hükümetinin bu saldırılara karışmamış olmakla birlikte, bölgedeki İngiliz vatandaşlarının güvenliğini ve tahliyesini sağlamak için, ayrıca gerekirse İngiliz altyapısını, üslerini ve personelini korumak için “bölgedeki varlıklarını kullanmak da dahil olmak üzere, her türlü olasılığa karşı kapsamlı hazırlıklar yaptıklarını” temin etti.
Bakan, “Ne zaman öğrendiğimizi tam olarak söyleyemem, fakat tahmin edebileceğiniz gibi, bu eylem hakkında önemli bir müttefikimiz tarafından bilgilendirildik,” diye ekledi.
Beyaz Saray’dan ulusa seslenen Trump, İran’ın misilleme yapması halinde yeni saldırılar olabileceğini söylemiş ve “Ya barış olacak ya da İran için trajedi olacak,” demişti.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı, saldırıların “sonsuza kadar sürecek sonuçları olacağını” ve Tahran’ın misilleme için “tüm seçenekleri saklı tuttuğunu” söyledi.
ABD’nin askeri harekatı, Starmer’ın diplomasi çağrısı ve gerginliğin azaltılması yönündeki tekrarlı taleplerine rağmen gerçekleşti.
Starmer bu hafta, çatışmada “gerginliğin tırmanması riskinin gerçek” olduğunu belirterek, Washington ile “birkaç tur görüşme” yapıldığını ve kendisine göre bu sorunun çözülmesinin yolu bu olduğunu ekledi.
Lammy ise cuma günü Cenevre’de Avrupalı müttefikleriyle birlikte İran’la görüşmelere katılmadan önce, Washington’da mevkidaşı Marco Rubio ile görüşmek üzere yaptığı ziyaret sırasında ABD’yi “uçurumun kenarından geri çekilmeye” çağırmıştı.
Muhafazakâr Parti lider Kemi Badenoch, ABD’nin saldırısının “küresel terörü körükleyen ve Birleşik Krallık’ı doğrudan tehdit eden bir rejime karşı kararlı bir eylem” olduğunu söyledi ve “İranlı ajanlar, İngiliz topraklarında suikast ve saldırılar planladı. ABD ve İsrail’in yanında sağlam durmalıyız,” dedi.
Reform UK lideri Nigel Farage de Trump’ın İran’a saldırı kararını destekledi. Farage, “İran’ın nükleer silaha sahip olmasına izin verilmemelidir, İsrail’in geleceği buna bağlıdır,” dedi.
Avrupa
Dolar zayıflarken avro cazibe kazanıyor mu?

Fransa, Paris’in uzun süredir devam eden ortak borçlanma kampanyasının bir parçası olarak, avro para biriminin küresel rezerv para birimi olarak profilini yükseltmeye yönelik ek önlemler alınması için diğer AB ülkelerine baskı yapıyor.
Financial Times’ın (FT) gördüğü, bu ayın sonlarında yapılacak liderler zirvesi öncesinde dağıtılan bir AB taslak bildirisinde, Avrupa Merkez Bankası da dahil olmak üzere blok kurumlarından “avronun uluslararası rolünü güçlendirmek için önlemler araştırılması” isteniyor.
Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın doların hakim rolünü zayıflatan ve Avro bölgesinin 25 yıllık para biriminin uluslararası işlemler için daha cazip hale gelmesine olanak tanıyan dengesiz ticaret ve ekonomi politikasından kaynaklanıyor.
Paris, yatırımcıların ABD Hazine borçlarından kaçmak için güvenli bir liman aradığını ve bu nedenle AB’nin piyasaya hizmet etmek için daha fazla ortak borç ihraç etmesi gerektiğini savunuyor.
Fransa ve İtalya ve İspanya gibi diğer ağır borçlu ülkeler, ulusal yüklerini artırmadan savunma gibi öncelikli alanlara daha fazla harcama yapabilmek için uzun süredir daha fazla ortak borçlanma için baskı yapıyorlar.
IMF Genel Direktörü Kristalina Georgieva, perşembe günü Lüksemburg’da düzenlenen AB maliye bakanları toplantısında, “Avronun küresel olarak daha büyük bir rol oynaması için büyük bir fırsat var,” dedi.
Georgieva, “Kaliteli güvenli varlık arayışına baktığımda, şu anda bu varlıkların arzında bir kısıtlama olduğunu görüyorum. Şu anda bu kadar çok varlığın altına yatırılması tesadüf değil,” diye ekledi.
Georgieva, Avrupa Merkez Bankası (AMB) verilerine göre altının, merkez bankalarının rezerv varlığı olarak avroyu geçtiğini belirtti.
AMB Başkanı Christine Lagarde bu hafta FT’de, bunun “küresel avro” anı olduğunu, ama bloğun bunu değerlendirmek için “güvenli varlıkların bolca arzı” da dahil olmak üzere reformlara ihtiyaç duyacağını yazdı.
Lagarde, “Toplam mali durumun güçlü olmasına ve borç-GSYİH oranının ABD’deki %124’e kıyasla %89 olmasına rağmen, yüksek kaliteli güvenli varlık arzı geride kalıyor. Son tahminlere göre, en az AA notuna sahip devlet tahvillerinin bakiyesi AB’de GSYİH’nin %50’sinin biraz altında, ABD’de ise %100’ün üzerinde,” diye yazdı.
Bir AB yetkilisi, bunun ortak borçlanma gibi “klasik bir Lagarde hamlesi, Fransız fikirlerini öne sürme” olduğunu savundu.
Lagarde, dolara karşı: Bağımsızlık ve avroya biçilen uluslararası rol
AMB baş ekonomisti Philip Lane, bu ayın başlarında yaptığı bir konuşmada, Avro bölgesinin tasarımının “güvenli varlıkların yetersiz arzına” yol açtığını ve buna yanıtın bir yolunun Avrupa çapındaki projeleri finanse etmek için yeni ortak tahviller ihraç etmek olabileceğini söyledi.
Fakat başka bir seçenek, mevcut ulusal tahvil stokundan daha büyük bir güvenli varlık stoku oluşturmak. Bu bağlamda Lane, Peterson Enstitüsünden Olivier Blanchard ve Citadel’den Ángel Ubide’nin, Avrupa’daki tek tek hükümetler tarafından ihraç edilen tahvillerin bir kısmının Eurobondlarla değiştirilmesini öneren bir makaleyi örnek gösterdi.
Daha fazla ortak AB borcu ihraç etme kararı ancak oybirliğiyle alınabilir. Borcun daha büyük bir kısmını geri ödemek zorunda kalacak Almanya ve Hollanda, daha fazla ortak borçlanmaya şiddetle karşı çıkıyor.
Üst düzey bir AB diplomatı, komisyonun Berlin’in muhalefetini dikkate alacağını söyledi fakat durum kötüleşirse, “Bazı üye ülkelerin ekonomisi pek de iyi durumda olmadığı için baskı artacak,” dedi.
AB, Covid-19 salgını sırasında ekonomik teşvikleri finanse etmek için ihraç ettiği yaklaşık 800 milyar avroluk ortak borcunu geri ödemekte zaten zorlanıyor.
Avrupa Komisyonu, borcu yeniden finanse etmediği takdirde, geri ödemeler için yıllık 30 milyar avro, yani 2028 yılı bütçesinin beşte biri kadar bir miktarın harcanacağını tahmin ediyor. Konuya yakın iki kişiye göre, Fransa, daha fazla borçlanmanın yatırımcıları cezbetmek için yeterli likidite yaratacağını söylüyor.
Bir AB diplomatı, “Daha fazla üye ülkenin kredi notu yükseltilirse, avro cinsinden güvenli varlıklarda sıkıntı yaşanmayacaktır,” dedi.
26-27 Haziran tarihlerinde yapılacak zirvenin başkanlığını üstlenecek olan António Costa, mevcut jeopolitik kargaşa ortamında, blokun hâlâ parçalı haldeki tek pazarının derinleştirilmesi konusunda daha geniş kapsamlı bir tartışma kapsamında, avronun rolünü gündeme getirdi.
Costa, FT’ye verdiği demeçte, tek pazarın daha iyi entegrasyonu ve tasarruf ve yatırımlara ilişkin AB çapında kuralların “AB’nin açık, istikrarlı ve güvenilir bir ortak olarak konumunu güçlendirerek avronun küresel konumunu pekiştireceğini” söyledi.
Doların rolü, Trump göreve gelmeden önce de azalıyordu. Chatham House’a göre, 2024 sonunda dolar, küresel döviz rezervlerinin yüzde 58’ini oluştururken, bu oran 10 yıl önce yüzde 65 idi.
IMF’ye göre, avro şu anda döviz rezervlerinin yaklaşık yüzde 19’unu oluşturuyor ve bu oran, avronun yaratıldığı 2000 yılındaki seviyeye benzer.
Avrupa
Almanya ve Britanya ‘dostluk’ antlaşması imzalamaya çok yakın

Planlar hakkında bilgi sahibi yetkililere göre, Almanya ve Britanya önümüzdeki ay önemli bir ikili dostluk anlaşması imzalamaya hazırlanıyor.
İki hükümet, Britanya Başbakanı Keir Starmer’ın Almanya’ya yaptığı ilk ziyaret sırasında “benzeri görülmemiş” büyük ölçekli bir anlaşma imzalayacaklarını duyurmuştu.
Starmer, bunu AB ülkeleriyle ilişkileri “resetleme” sürecinin bir parçası olarak nitelendirmiş ve Brexit ile kopan ticaret ve güvenlik bağlarını yeniden kurma çabası olarak değerlendirmişti.
Fakat anlaşma tamamlanmak üzereyken, Almanya’daki hükümet karmaşası işleri rayından çıkardı. Diplomatlar, dönemin Şansölyesi Olaf Scholz’un koalisyonunun çökmesi üzerine müzakereleri durdurma kararı aldı.
Zira Alman yasaları, anlaşmanın imzalanıp imzalanmayacağına ve ne zaman imzalanacağına yeni hükümetin karar vermesini gerektiriyordu.
Bir diplomat Euractiv’e verdiği demeçte, yeni muhafazakâr-sosyal demokrat koalisyonunun göreve başlamasıyla müzakerelerin kısa sürede yeniden başladığını ve şu anda tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Diplomat, “Şansölye Merz, Başbakan Starmer ile, ilgili dışişleri bakanlıklarının liderliğinde iyi bir şekilde ilerleyen Alman-İngiliz anlaşması müzakerelerinin artık hızla sonuçlandırılması konusunda anlaştı,” dedi.
Gerekli Alman kabine kararı ve imzalanmanın “yakında” gerçekleşebileceğini de ekledi.
Zamanlama konusunda bilgilendirilen başka bir yetkiliye göre, bu tarih 17 Temmuz gibi erken bir tarihte olabilir.
Görüşmelere katılan Alman milletvekilleri, anlaşmanın önemini ülkenin Fransa ile imzaladığı büyük ölçekli dostluk anlaşmalarıyla karşılaştırdı.
İki ülke, Fransız-Alman ilişkilerini yeni bir düzeye taşıyan ve ortak bir parlamento meclisi kurulmasını sağlayan Élysée Antlaşması ve Aachen Antlaşması ile birbirine bağlı.
SPD’nin o zamanki dış ilişkilerden sorumlu milletvekili Nils Scmid, geçen sene yaptığı açıklamada, “Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık arasında bir tür üçlü ilişki olacak,” demişti. Fransa-Almanya anlaşmalarına ek olarak, Fransa ve Birleşik Krallık Lancaster House Antlaşması ile birbirine bağlı.
Schmid, bu belgenin iki hükümet ve parlamento arasındaki alışverişi kurumsallaştırmasını ve daha yakın kültürel bağlar kurmasını umuyordu. Bir İngiliz hükümet kaynağına göre, İngiliz tarafı anlaşmanın sıradan insanların yaşamlarına pratik bir etkisi olmasını ve Starmer’ın büyümeye verdiği önemi yansıtmasını istiyordu.
Fakat somut iyileştirme yapılabilecek birçok alanın AB’nin yetki alanına girmesi bir engel oluşturdu. Schmid, anlaşmanın bu alanlara dokunmaması gerektiğini açıkladı.
Anlaşma, İngiltere’nin Almanya ile ilk savunma işbirliği anlaşması olan Trinity House Antlaşmasını da içermesi bekleniyor. Bu belge geçen yıl imzalandı ve Alman hükümeti bunu “İngiltere’nin Avrupa’ya yönelik yeni yöneliminin bir ifadesi” olarak nitelendirdi.
AB ve Britanya da geçen ay kendi savunma ve güvenlik paktını imzaladı ve Brexit sonrası ticaret ilişkilerindeki bazı engelleri azaltmak için ilke anlaşması yaptı.
-
Görüş6 gün önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Asya2 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Ortadoğu5 gün önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi1 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’nın savunma özerkliği ve Almanya’nın askerî rolü dönüm noktasında
-
Avrupa5 gün önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor