Rusya
Rusya’nın nüfusu üst üste yedinci yılda da azaldı

Rosstat’ın verilerine göre, Rusya’nın sürekli nüfusu 2024 yılında 123 bin kişi azalarak 146 milyon 28 bine düştü ve bu düşüş, üst üste yedinci yıl olarak kayıtlara geçti. Düşüşün temel nedenleri olarak doğum oranlarının azalması ve ölüm oranlarının artması gösteriliyor. Birleşmiş Milletler, ülkenin nüfusunun 2035 yılına kadar 140 milyona kadar düşebileceğini tahmin ediyor.
Rusya Federal İstatistik Kurumu (Rosstat), cuma günü yaptığı açıklamada, 2024 yılı sonu itibarıyla Rusya’nın sürekli nüfusunun yeniden azaldığını bildirdi.
Resmi istatistiklere göre, 1 Ocak itibarıyla Rusya Federasyonu topraklarında 146 milyon 28 bin kişi yaşıyordu; bu, 2024’ün başından 123 bin kişi daha az.
Rosstat, 2022 yılı sonunda Rusya nüfusunu 146,4 milyon, 2021’de ise 2021 nüfus sayımı sonuçlarına göre istatistiklerin 1,3 milyon kişi artırmasıyla 147 milyon olarak tahmin etmişti.
Nüfus sayımı sonucunda “eklenen” yurttaşlar dışarıda bırakıldığında, Rusya’nın sürekli nüfusu 2000’li yılların başından bu yana ilk kez art arda yedinci yıldır azalıyor.
Ülkede yaşayan daimî sakinlerin sayısı 2018’de 100 bin, 2019’da 100 bin, 2020’de 500 bin ve 2021’de 600 bin kişi azaldı.
Rusya nüfusu gerçekte daha da az olabilir: Daha önce demograf Aleksey Rakşa’nın tahminlerine göre nüfus sayımı, resmi istatistiklere yaklaşık 5,5 milyon “hayali nüfus” ekledi.
Rakşa’nın 2023’teki hesaplamalarına göre Rusya Federasyonu topraklarında 140-141 milyon kişi yaşıyordu. Dolayısıyla 2025’in başında bu rakam 140 milyondan daha aşağıya düşebilir.
Doğum oranlarının ülkede düşmeye devam etmesiyle Rusların sayısı giderek azalıyor. Rosstat verilerine göre geçen yıl ocak-kasım döneminde 1 milyon 124 bin bebek doğdu; bu, bir önceki yılın aynı döneminden 37 bin 800 kişi daha az.
Aynı zamanda, ölenlerin sayısı 69 bin kişi artarak 1 milyon 669 bin oldu. Sonuç olarak, doğal nüfus kaybı çeyrek oranında hızlanarak 545 bin 100 kişiye yükseldi.
Rakşa, geçen yıl Rusya’da toplamda 1 milyon 220 bin çocuğun doğduğunu tahmin ediyor. Bu, 1999’dan bu yana görülen en düşük seviye; ancak o dönemde Çeçenya ve Kırım istatistiklere dahil edilmemişti.
Demografa göre, karşılaştırılabilir bir bölgedeki doğum oranları karşılaştırıldığında, ülkenin modern tarihindeki tüm rekorlar çoktan kırıldı.
Bu da son değil: Hükümetin 8 çocuk doğurma çağrılarına ve yetkililerin kürtajı sınırlandırma girişimlerine rağmen, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi uzmanları, 2030’a kadar Rusya’daki çocuk doğum sayısının yılda 1 milyon 186 bine düşeceğini tahmin ediyor.
Kuruluşun demografları, demografik çöküşten sonra, 2040’lı yılların ortalarına doğru doğum oranlarının yılda 1,4 milyon çocuğa yükseleceğini ve ardından 2060’lı yılların başında yeniden yılda 1 milyon 170 bin çocuğa düşeceğini bekliyor.
Sonuç olarak Rusya, önümüzdeki 50 yıl boyunca her yıl doğal nüfus kaybı sonucunda 500-700 bin kişi kaybedecek ve ancak 2080-90 yıllarında bu oran yılda 300-400 bin kişiye düşecek.
Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, ölüm oranının doğum oranını geçmesi nedeniyle ülke 2100 yılına kadar toplamda yaklaşık 40 milyon insan kaybedecek.
Kuruluşun tahminlerine göre Rusya nüfusu, 2035’te 140 milyon kişiye, 2050’de 136,2 milyon kişiye ve 2075’te 128,7 milyon kişiye düşecek. Rusya’da 2100 yılına kadar 126,4 milyon kişi yaşayacak ki bu 1965’ten bu yana en düşük rakam olacak.
Rusya
Rusya’da bölgesel yöneticiler üç yıldan fazla koltuğunda oturamıyor

Siyaset bilimci Aleksandr Kinev’in hazırladığı rapora göre, Rusya Federasyonu’na bağlı bölgelerdeki üst düzey yönetici rotasyonu, Ukrayna’daki askeri müdahalenin ilk yıllarındaki yavaşlamanın ardından yeniden hız kazandı. 2026’daki Devlet Duması seçimleri yaklaşırken artan görev değişikliklerinin, elitlerin ve kamuoyunun tepkisini ölçmek için ‘test niteliği’ taşıdığı belirtiliyor. Rapora göre, 2024’te kadro değişim oranı yüzde 32,29’a ulaşarak harekât öncesi seviyelere geri döndü.
Siyaset bilimci Aleksandr Kinev tarafından hazırlanan “Rusya’da Özel Askeri Harekâtın Üçüncü Yılında Bölgesel Nomenklatura” başlıklı rapora göre, Rusya Federasyonu’na bağlı bölgelerdeki yönetici elitlerin rotasyonu, Ukrayna’daki çatışmaların başlamasının ardından geçen ilk yıllara kıyasla yeniden hız kazandı.
Rapor, 2026’daki Devlet Duması seçimleri yaklaşırken yaşanan bu hareketliliğin, siyasi ve iktisadi elitlerin yanı sıra kamuoyunun tepkilerini ve bunun bölgelerdeki sosyo-politik duruma etkilerini ölçmek için bir test niteliği taşıdığını öne sürüyor.
Raporda, 2024 yılı itibarıyla kadro değişimlerinin yeniden harekât öncesi seviyelere döndüğü vurgulanıyor. 2022 ve 2023’te beşer valinin değiştiği Rusya’da, 2024’te bu sayı 13’e yükseldi.
Kinev’in takip ettiği üst düzey yetkililer arasındaki rotasyon oranı ise 2022’de yüzde 30,63 ve 2023’te yüzde 24,6 iken, 2024’te yüzde 32,29’a ulaştı.
Rapora göre bu durum, ülkedeki siyasi atmosferin artık “yeni bir normal” statüsüne girdiğini gösteriyor.
Savaş sonrası kadrolar dondurulmuştu
Çatışmaların başlangıcında önceliğin savaş ve yaptırımlarla mücadeleye verilmesi nedeniyle kadro değişiklikleri “asgari düzeyde ve zorunlu” tutulmuştu.
2015-2022 döneminde idari istikrar endeksi hiçbir zaman yüzde 31’in altına düşmemişti; bu, her yıl üst düzey bölgesel yöneticilerin en az yüzde 31’inin görevini kaybettiği anlamına geliyordu.
Özellikle 2018-2019 yıllarındaki toplu vali değişiklikleri sırasında bu oran yüzde 50,97 ile rekor kırmıştı.
Kinev’in analizine göre, yıllık yüzde 30-35’lik değişim oranı, Rusya’da üst düzey bir bölgesel yetkilinin görevinde nadiren üç yıldan fazla kalabildiği anlamına geliyor.
Raporda Vologda, Kursk ve Samara oblastları ile Çukotka Özerk Okrugu, kadro değişimlerinin en yoğun yaşandığı bölgeler arasında sayılıyor.
Uzman, her yıl 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde valiler, yardımcıları, bölgesel hükümet başkanları, maliye bakanları, idari personel şefleri, bölgesel meclis başkanları ve bölgesel merkezlerin başkanlarından oluşan üst düzey bölgesel nomenklaturanın listesini çıkarıyor. İdari elitlerin istikrar endeksi, dönem başında görevden alınanlar ve yeni atananların bölgedeki toplam yetkili sayısına oranlanmasıyla hesaplanıyor.
Savaşa katılanlara öncelik
Raporda, bölgesel yetkililerin, federal merkezin savaşa katılan veya ilhak edilen topraklarda çalışan kişileri teşvik etme yönündeki taleplerine uyum sağlamaya çalıştığı belirtiliyor.
Bu kişiler iki kategoriye ayrılıyor: Harekâta katılmış olan ve önceki deneyimleri sayesinde daha geniş kariyer olanaklarına sahip olan yetkililer ile harekâta katılan eski askerler veya siviller.
İkinci grup için şimdilik özel pozisyonlar oluşturulduğu, ancak gelecekte bu grubun beklentilerinin artabileceği öngörülüyor. Kinev, yaklaşan Devlet Duması seçimlerinde bölgelerin rolünün büyük olduğunu ve birçok yetkilinin yorgunluk ve tükenmişlik nedeniyle de görev değiştirdiğini ekliyor.
Uzmanlar farklı görüşte
Öte yandan Vedomosti gazetesine demeç veren Sivil Toplumu Geliştirme Vakfı Başkanı Konstantin Kostin, 2022’de yaşanan atama durgunluğunun ardından sistemin “yeni normale” adapte olduğunu ve kadro değişikliklerinin olağan seyrine döndüğünü belirtiyor.
Fakat Kostin, “Raporda, vali değişiklikleri sonrası yaşanan rotasyonların ayrı bir başlık altında incelenmesi gerekirdi, çünkü bölgesel ekipler en çok bu durumlarda yenileniyor,” diyerek bir eleştiri getiriyor.
Siyasi Teknolojiler Merkezi Başkan Yardımcısı Rostislav Turovskiy ise rotasyon dinamiklerinin köklü bir değişim veya sistemin “donduğu” sonucuna varacak kadar güçlü değişmediğini savunuyor.
Turovskiy, “Ayrıca, belirtilen eğilim özel askeri harekâtın hemen ardından başlamadı, bu nedenle nedenleri çeşitli olabilir. Her halükârda, kadro değişikliklerinin yoğunluğu ve yolsuzluk vakalarının sayısı şu anda çığ gibi büyüyor. Eğer rotasyonlarda bir yavaşlama yaşandıysa bile bu kısa sürdü ve artık geçmişte kaldı,” diye konuştu.
Rusya
Rusya, finansal piyasalarda yapay zekâ kullanımına yönelik etik kurallarını açıkladı

Rusya Merkez Bankası, finansal piyasalarda yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik tavsiye niteliğinde bir etik kurallar belgesi yayımladı. Beş temel ilkeye dayanan bu kurallar, teknolojiye olan güveni artırmayı, gelişimi teşvik etmeyi ve riskleri en aza indirmeyi amaçlıyor. Merkez Bankası, mevcut aşamada ‘yumuşak düzenlemenin’ yeterli olacağını belirterek bankalara deneyimlerini paylaşma çağrısında bulundu.
Rusya Merkez Bankası, finansal piyasalarda yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik tavsiye niteliğinde bir etik kurallar belgesi yayımladı.
Vedomosti gazetesinin haberine göre beş temel ilkeye dayanan bu kurallar, yeni teknolojiye duyulan güveni artırmayı, finans piyasasında yapay zekânın gelişimini teşvik etmeyi ve kullanımından kaynaklanan riskleri en aza indirmeyi hedefliyor.
Merkez Bankası Finansal Teknolojiler Dairesi Başkanı Stanislav Korop, yayımlanan açıklamada, yapay zekâ düzenlemelerindeki küresel eğilimleri incelediklerini ve piyasa katılımcılarıyla görüştüklerini belirtti.
Korop, bu görüşmeler sonucunda mevcut aşamada bu tür teknolojilerin uygulanması için “yumuşak bir düzenlemenin” uygun olacağı sonucuna vardıklarını ifade etti.
Merkez Bankası ayrıca, kuralların hedeflerine ulaşılması için bankalara deneyimlerini paylaşmalarını ve ortak belgeler hazırlamalarını tavsiye etti.
Beş temel ilke belirlendi
Yayımlanan belgede, yapay zekâ kullanımına dair beş temel ilke sıralanıyor: İnsan odaklılık, adalet, şeffaflık, güvenlik ve sorumlu risk yönetimi.
İnsan odaklılık: Merkez Bankası, bu ilke doğrultusunda bankaların müşterileri yapay zekâ ile etkileşime girdiklerinde bilgilendirmesi ve bu etkileşimden vazgeçme seçeneği sunması gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca, yapay zekâ kullanılarak alınan kararların yeniden gözden geçirilmesi için bir mekanizma oluşturulması isteniyor. Bankaların, yapay zekânın kalitesini ve bu teknolojiyle hizmet alan müşterilerin memnuniyetini düzenli olarak kontrol etmesi öneriliyor.
Finansal erişilebilirliği artırmak amacıyla, yapay zekâ geliştirilirken müşterilerin yaş, eğitim ve engellilik gibi hassas durumlarının dikkate alınması tavsiye ediliyor.
Adalet: Bu ilke, bankaların müşteri verilerini meşru gerekçelerle kullanmasını ve veri toplama süreçlerinde ayrımcılık yapmamasını öngörüyor.
Merkez Bankası, yapay zekâ destekli karar alma süreçlerinde müşterinin milliyeti, dili, ırkı, siyasi görüşleri veya dini inançlarının dikkate alınmamasını tavsiye ediyor.
Şeffaflık: Bankaların, müşterilere yapay zekânın riskleri ve kullanım koşulları hakkında tam bilgi vermesi gerekiyor.
Özellikle büyük üretken modellerle oluşturulan bilgilerin, yapay zekâ kullanımının bariz olduğu veya sadece düzenleme amaçlı kullanıldığı ve müşteriye zarar riski taşımadığı durumlar haricinde, etiketlenmesi öneriliyor.
Güvenlik, güvenilirlik ve verimlilik
Güvenlik ilkesi kapsamında Merkez Bankası, kuruluşlara veri setlerinin ve yapay zekânın kalitesini kontrol etme, kişisel verilerin gizliliğini koruma, bilgi güvenliğini sağlama ve faaliyetlerin sürekliliğini temin etme gibi önlemler almalarını tavsiye ediyor.
Bankaların, denetimlerde referans alınmak üzere yapay zekâ için kalite göstergeleri belirlemesi de öneriler arasında yer alıyor.
Ayrıca, hassas verilerin anonimleştirilmesi ve yetkisiz yayılmasını önleyecek teknolojik ve organizasyonel tedbirlerin geliştirilmesi isteniyor.
Sorumlu risk yönetimi: Bu ilke, bankaların risk yönetimi kurallarını geliştirip onaylamasını, bu kurallara ve etik koduna uyumu denetleyecek sorumlu bir kişi atamasını gerektiriyor.
Merkez Bankası, kullanılan yapay zekâ modellerinin kaydının tutulmasını, risklerin tespit edilip değerlendirilmesini, bu risklere müdahale edilmesini ve risk olayları veri tabanlarının oluşturulmasını tavsiye ediyor.
Bu süreçlere ilişkin tüm bilgilerin belgelenmesi zorunlu tutuluyor.
Kurum, yapay zekâya risk atanırken kullanım alanı, hassas veri kullanımı, olası kayıp veya itibar zararı ve yapay zekâdan etkilenen müşteri sayısı gibi faktörlerin dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.
Rusya
Putin, Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov’u görevden aldı

Rusya Devlet Başkanı Putin, imzaladığı kararnameyle Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov’u görevden aldı. Putin, başka bir kararnameyle Bogdanov’un Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Özel Temsilciliği görevine de son verdi. Bogdanov, 2011’den beri dışişleri bakan yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov’u görevden aldı.
Devlet başkanının imzaladığı ilgili kararname, resmi yasal düzenlemelerin yayımlandığı portalda yer aldı.
Kararnamenin metninde, “Mihail Leonidoviç Bogdanov, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevinden alınmıştır,” ifadeleri kullanıldı.
Putin, imzaladığı bir başka kararnameyle Bogdanov’un Orta Doğu ve Afrika Ülkeleri Özel Temsilciliği görevine de son verdi. Her iki kararnamenin de imzalandığı andan itibaren yürürlüğe girdiği belirtildi.
Bogdanov’un sorumluluk alanları
Rusya Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde yer alan bilgilere göre Bogdanov, Rusya’nın Orta Doğu ve Afrika ülkeleriyle ilişkilerinden, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve diğer uluslararası Müslüman kuruluşlarla olan temaslardan sorumluydu.
Ayrıca Suriye krizinin çözüm süreci, Kutsal Topraklar’daki (İsrail, Filistin, Lübnan, Ürdün) mülkiyet meseleleri ve Rusya-Afrika forumu sekretaryasının çalışmaları da Bogdanov’un görev alanına giriyordu.
2005-2011 yılları arasında Rusya’nın Mısır Büyükelçisi ve Arap Birliği nezdindeki temsilcisi olarak görev yapan Bogdanov, Haziran 2011’de dışişleri bakan yardımcılığına atanmıştı.
Ocak 2012’den bu yana ise devlet başkanının Orta Doğu özel temsilcisi olarak görev yapıyordu.
Bogdanov, 2001 yılından beri olağanüstü ve tam yetkili büyükelçi rütbesine sahipti.
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Ortadoğu1 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jerusalem Post: Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde Çin’in Orta Doğu stratejisi
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Dünya Basını2 hafta önce
Kimler faşist olabilir? Önce Mussolini’nin İtalya’sına, sonra İsrail’e bakalım