Avrupa
The Telegraph: Ruslar Olaf Scholz’u ‘kullanışlı aptal’ olarak görüyor

Almanya’nın eski istihbarat şefi August Hanning yaptığı açıklamada, İngiliz birliklerini riske atan Alman askeri sızıntılarının buzdağının görünen kısmı olabileceği konusunda uyardı.
August Hanning, Bild gazetesine verdiği demeçte, Rusya’nın askeri bilgileri ifşa eden bir video görüşmesini ele geçirip yayınlamasının ardından daha fazla NATO sırrının ele geçirilmiş olabileceğini söyledi ve “Bu sızıntı buzdağının sadece görünen kısmı olabilir,” dedi.
Öte yandan pazartesi günü The Telegraph’a konuşan kaynaklar, Rusya’nın Almanya’yı NATO’daki ‘en zayıf halka’ olarak tanımladığını ve Olaf Scholz’u ‘kullanışlı aptal’ olarak kullandığını iddia etti.
Alman hava kuvvetlerinin güvenli olmayan bir video konferans görüşmesinde ‘yanlışlıkla’ Ukrayna’daki İngiliz ‘karadaki birliklerinin’ ayrıntılarını sızdırmasının ardından Almanya Şansölyesi büyük bir baskı altında.
Britanya Dışişleri Bakanı David Cameron, Alman mevkidaşı ile sızıntıların da gündeme gelmesi beklenen bir toplantı için perşembe günü Berlin’e gidecek.
Londra memnuniyetsiz
Downing Street, Almanların İngiliz askeri sırlarını sızdırmasını ‘çok ciddi bir mesele’ olarak nitelendirdi.
The Telegraph’a konuşan diplomatik bir kaynak, “Daha endişe verici bir şekilde, Rusya Almanya’yı ittifakın en zayıf halkası ve Almanya’yı denklemden çıkarmak için Scholz’u kullanışlı bir aptal olarak tanımladı ve onlar [Rusya], Almanya’yı ve partisini bu tartışmada konumlandırma şekli göz önüne alındığında haksız olmayabilir,” dedi.
Başbakan Rishi Sunak’ın bir sözcüsü, sızıntının Britanya’nın Ukrayna’ya verdiği desteği ve Almanya ile çalışmalarını caydırmayacağını söyledi.
Sözcü, sızıntının soruşturulması ile ilgili olarak da, bunun Almanya’nın soruşturması gereken bir konu olduğuna dikkat çekti.
‘Britanya savaşa hazır değil’
Britanya Dışişleri Bakanlığı, olası bir çatışmayı kamuoyu önünde yapmamaya çalıştı ve “Şu anda büyük meseleler hakkında ayrıntılı tartışmalar olacak: Ukrayna ve Gazze,” açıklamasını yaptı.
Bu arada güvenlik uzmanları, Avrupa’da daha geniş bir çatışmanın patlak vermesi durumunda Birleşik Krallık’ın ‘yüksek zayiat senaryosuna’ hazır olmadığı konusunda uyardı.
RUSI düşünce kuruluşundan uzmanlar, acil durum planlarının geri dönen yaralı askerlerle ve İngiliz topraklarına daha yakın saldırı olasılığıyla başa çıkmak için ‘uygun olmadığını’ söyledi.
Sızıntı, Alman siyasetini de karıştırdı. Pazartesi günü, video sızıntısı, Scholz’un koalisyon ortağı FDP lideri ve Maliye Bakanı Christian Lindner tarafından Almanya için bir ‘uyandırma çağrısı’ olarak tanımlandı. Lindner, Vladimir Putin’in Almanya’yı hedef aldığını ileri sürdü.
Avrupa
Alman Şansölyesi’nden Ukrayna’ya güvenlik garantisi açıklaması

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, olası bir ateşkesin ardından Ukrayna’ya verilecek güvenlik garantilerinin Avrupa ve ABD’nin orduya desteği şeklinde olabileceğini belirtti. Merz, Almanya’nın Ukrayna’ya asker göndermesinin söz konusu olmadığını vurguladı.
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Ukrayna’da olası bir ateşkesin ardından Kiev’e verilecek güvenlik garantilerinin Avrupa ve ABD’nin Ukrayna ordusuna desteği şeklinde olabileceğini açıkladı.
Merz, Welt gazetesine verdiği mülakatta, Almanya’nın Ukrayna’ya asker göndermesinin söz konusu olmadığını vurguladı.
Merz, Kiev’in bu durumda ne tür güvenlik garantileri alabileceği sorusuna yanıt olarak, Almanya’nın Avrupa’nın ortak çabaları çerçevesinde ABD’nin desteğiyle “Ukrayna ordusunu kayda değer ölçüde desteklemeye, ona silah tedarik etmeye” devam edebileceğini belirtti.
Alman Şansölyesi, “Böyle bir ateşkes anlaşmasının ve gelecekteki bir barış anlaşmasının nasıl uygulanabileceğine dair birçok olasılık var,” ifadelerini kullandı.
Reuters ajansının haberine göre, 23 Nisan’da Londra’da yapılan görüşmelerde Ukrayna ve Avrupa temsilcileri, ABD tarafına Kiev için güvenlik garantileri öngören bir plan sundu.
Bu planın detayları arasında şunlar yer alıyor:
— NATO Antlaşması’nın 5. maddesindekilere benzer, ABD dahil olmak üzere güvenilir garantiler. Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda müttefikler arasında bir fikir birliği bulunmuyor ve Rusya buna karşı çıkıyor.
— Ukrayna ordusu için herhangi bir kısıtlama olmaması. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ordunun 800 bin kişilik bir güce sahip olması gerektiğini ve bunun finansmanına yardım edileceğini söylemişti.
— Garantör devletlerin, özel bir Avrupa ülkeleri grubundan ve istekli Avrupa dışı ülkelerden oluşması. Ukrayna topraklarında yabancı güçlerin varlığı ve operasyonları için herhangi bir kısıtlama öngörülmemesi.
— Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne katılma hedefinin korunması.
Rusya, Ukrayna’da yabancı askerlerin bulunmasını kabul edilemez buluyor çünkü bu birliklerin NATO ülkelerinden geleceğini, ancak zorunlu olarak ittifak bayrağı altında olmayacağını belirtiyor.
Ancak Moskova, Kiev’e güvenlik garantilerini görüşmeye hazır olduğunu ifade etmişti.
Zelenskiy, ABD’ye İsrail’inkine benzer güvenlik garantileri vermesi çağrısında bulunmuş, NATO ülkelerinin İsrail’e saldırıları püskürtmede yardım ettiğini belirtmişti.
Washington ise, Rusya’nın misilleme riski nedeniyle Batı’nın Ukrayna üzerinde Rus füzelerini düşüremeyeceğini açıklamıştı.
7 Mayıs’ta ABD Başkanı’nın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, tarafların 30 günlük bir ateşkes anlaşmasına varmaya yakın olduğunu söylemişti.
Rusya tarafından Zafer Günü’nün 80. yıl dönümü münasebetiyle ilan edilen ve 8 Mayıs gece yarısı başlayan ateşkes, 11 Mayıs gece yarısına kadar sürdü. Moskova, Kiev’i ateşkes rejimine uymaya çağırmış, aksi takdirde “etkili bir yanıt” vereceğini belirtmişti.
Zelenskiy ise bu girişimi reddetmiş ve yerine 30 günlük bir ateşkes önerisinde bulunmuştu.
Moskova, uzun süreli bir ateşkesi engelleyen “incelikler” olduğunu belirtmişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu incelikler arasında Ukrayna’nın bu süreyi nasıl kullanacağı gibi konuları saymıştı.
Avrupa
Avrupa Barış Projesi 9 Mayıs’ta kıtayı barışa çağırıyor

Akademisyen, sanatçı ve iş insanlarından oluşan bir grup, Avrupa Barış Projesi’ni başlattı. Proje, 9 Mayıs 2025’te tüm Avrupa’da eş zamanlı olarak barış çağrısı yapmayı hedefliyor. Katılımcılar, pencerelerinden ve meydanlardan barış çağrısı yapacak.
Başta Almanya’nın önde gelen Avrupa uzmanlarından siyaset bilimci Prof. Dr. Ulrike Guérot, aktrist Isabelle Casel ve gazeteci Peter van Stigt olmak üzere akademisyen, sanatçı ve iş insanlarından oluşan bağımsız bir grup, Avrupa Barış Projesi adıyla yeni bir girişim başlattı.
Proje, Avrupa’nın geleceğini vatandaşların ellerine almayı ve kıtada sürdürülebilir barışı teşvik etmeyi amaçlıyor.
Guérot: Avrupa Barış Projesi 15 binden fazla katılımcıya ulaştı
Öte yandan Alman siyaset bilimci Ulrike Guérot, Harici’ye yaptığı açıklamada, başlattığı Avrupa Barış Projesi’nin büyük ilgi gördüğünü ve şu ana kadar 15 binden fazla katılımcıya ulaştığını belirtti.
Projenin internet sitesinin yoğunluk nedeniyle zaman zaman aşırı yüklendiğini ifade eden Guérot, kayıt olmak isteyenlerden sabırlı olmalarını rica etti.
Guérot, proje hakkında önemli haberler paylaştı. Dün proje için Birleşmiş Milletler (BM) fonuna başvurduklarını belirterek, “Projemiz, BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan 16 numaralı ‘Barış’ hedefiyle uyumlu,” dedi.
Yaratıcılık ve sanatla ilerleyen projeler için bir fon bulunduğunu ve bu fona başvurduklarını söyleyen Guérot, “Avrupa Barış Projesi’ni 9 Mayıs sonrasında da BM fonuyla, Birleşmiş Milletler’den gelecek fonla devam ettirmeyi umuyoruz,” diye konuştu.
Proje kapsamında dijital bir galeri oluşturacaklarını duyuran Guérot, katılımcılardan destek talep etti ve “Projemizi desteklememize yardımcı olursanız, bulunduğunuz yerde manifestoyu okursanız, bize fotoğraf gönderirseniz, bize video materyallerinizi gönderirseniz, yakında dijital bir galerimiz olacak,” ifadelerini kullandı.
Guérot, projenin bir sonraki adımı olarak, kayıt yaptıran tüm kişilerin adreslerini topladıklarını ve yaklaşık 15 bin e-postaya sahip olduklarını belirtti.
Bu doğrultuda, 26 Eylül’de “Hertenstein 2.0” adıyla bir konferans düzenlemeyi düşündüklerini açıkladı. Hertenstein’ın önemine değinen Guérot, “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1946’da Avrupalı vatandaşlar bir araya gelmiş ve federal, sosyal ve adil bir Avrupa yaratmak istemişlerdi,” anımsatmasını yaptı.
‘Şu anda Avrupa Birliği’nin başarısız olduğu bir zamandayız’
Eylül ayında düzenlenecek Hertenstein 2.0 konferansının güncel bir bağlamı olduğunu vurgulayan Guérot, “Şu anda Avrupa Birliği’nin başarısız olduğu bir zamandayız, 21. yüzyıl için yeni Avrupa’yı yeniden inşa ediyoruz,” diye konuştu.
Siyaset bilimci, Avrupa Barış Projesi’ne katılan tüm insanlarla birlikte 26 Eylül’de bir Avrupa halk konferansı, bir Avrupa vatandaş konferansı düzenleyebileceklerini söyledi.
Guérot, projenin şu ana kadar gösterdiği ilgiden dolayı minnettar olduğunu dile getirdi ve “Şu ana kadar katılan ve projemizi büyük bir etkinliğe dönüştürmemize yardımcı olan herkese çok minnettarım, çok memnunum,” dedi.
Projenin, İkinci Dünya Savaşı’ndan 80 yıl sonra Avrupalı vatandaşların barışı ilan ettiği bir zamanda gerçekleştiğini sözlerine ekledi.
Projenin ana etkinliği 9 Mayıs 2025 tarihinde saat 17.00’de gerçekleştirilecek. Bu tarihte, Avrupa kıtasındaki tüm ülkelerde ve tüm Avrupa dillerinde vatandaşlar pencerelerinden, balkonlarından ve meydanlardan eş zamanlı olarak barış sloganı atılacak.
Proje organizatörleri, Avrupa Birliği ve ulusal hükümetlerin Avrupa’yı Rusya’ya karşı savaşa sürükleme çabalarının barış, demokrasi, özgürlük ve halkların karşılıklı anlayışı gibi temel Avrupa ilkelerine ihanet anlamına geldiğini vurguluyor.
Proje, katılımcıların eylemlerini filme alıp fotoğraflamasını ve bunları proje web sitesinde oluşturulacak dijital bir galeride yayımlanmak üzere göndermesini istiyor. Bu şekilde, Avrupa vatandaşlarının savaşa değil, barışa taraf olduğu belgelenmiş olacak.
Projeye bireysel veya kuruluş olarak katılım mümkün. Katılan herkesin, önümüzdeki haftalarda interaktif bir Avrupa haritasında yer alacak bir barış güvercini simgesiyle temsil edileceği belirtildi.
Proje, Dublin’den Selanik’e, Lizbon’dan Helsinki’ye ve hatta Moskova’ya kadar tüm Avrupa’yı kapsayan geniş bir katılım hedefliyor.
Alman siyaset bilimci Guérot’tan 9 Mayıs çağrısı: Avrupa barış için ses versin
Projenin web sitesinde, katılımcıların kendi yerlerindeki etkinlikleri girebileceği ve yakındaki diğer katılımcıları bulabileceği bir özellik de bulunacak.
Ayrıca, proje tanıtımı için poster, tişört, çıkartma gibi materyaller için sanatsal şablonlar sunulacak. Proje, bu büyük etkinliğin gerçekleştirilmesi için coşku, bağlılık, yaratıcılık ve finansal desteğe ihtiyaç duyduğunu belirterek, kaydolan her katılımcıdan en az 1 avro bağış yapmasını rica ediyor.
Avrupa Barış Projesi’nin “Avrupa olarak barışa dair söyleyeceklerimiz var” başlıklı çağrı metninde şu ifadelere yer verildi:
“9 Mayıs saat 17.00’de: Avrupa’nın barışçıl geleceği için bir işaret verme zamanı!
Eğer AB ve ulusal hükümetleri bizi Rusya’ya karşı savaşa sürüklemek istiyorsa, barış, demokrasi, özgürlük ve halkların karşılıklı anlayışı gibi tüm temel Avrupa ilkelerine ihanet ediyorlar demektir! Bu nedenle biz, Avrupa vatandaşları olarak, bu harika kıtanın geleceğini kendi ellerimize alıyoruz! Avrupa Barış Projesi’ni başlatıyoruz. 9 Mayıs 2025 saat 17.00’de hep birlikte, Avrupa kıtasındaki tüm ülkelerde ve tüm Avrupa dillerinde, pencerelerimizden, balkonlarımızdan ve meydanlarımızdan performatif bir söz eylemiyle BARIŞI haykıralım! Sonrasında da kutlayalım!
Çağrı metnini pek çok dilde burada bulabilirsiniz. Eğer sizin ülkenizin dili veya yerel diliniz (Katalanca, Galce, Alsasça vb.) eksikse, lütfen çevirisini bize gönderin! Çağrı metnini dilediğiniz gibi değiştirebilirsiniz (bir şeyler çıkarabilir veya ekleyebilirsiniz). Bu durumda, lütfen metnin altına kendi künye (VisdP) bilgilerinizi ekleyin.
Barış eylemimize katılın ve iletişim formunu doldurun; böylece sizi tüm planlamalar ve etkinlikler hakkında bilgilendirebiliriz.
Lütfen bu projeyi büyük ve anlamlı hale getirmemize yardımcı olun!
Bunun için coşku, bağlılık ve yaratıcılığın yanı sıra biraz da paraya ihtiyaç var. Bu nedenle, buraya kaydolan ve katılan herkesten en az 1 avro bağış yapmasını rica ediyoruz.
Avrupa Barış Projesi’ne birey olarak katılabileceğiniz gibi kuruluş olarak da katılabilirsiniz. Kaydolan herkes, önümüzdeki haftalarda interaktif bir Avrupa haritasında, sizin, şehrinizin ve köyünüzün de bu eyleme katıldığını gösteren bir barış güvercini alacak; Dublin’den Selanik’e, Lizbon’dan Helsinki’ye, tüm Avrupa’yı ve kıtayı baştan başa katederek Moskova’ya ve daha da ötesine uzanan bir katılımla!
Ayrıca sitede, bulunduğunuz yerdeki planlanmış etkinlikleri girebileceğiniz veya yakınınızdaki diğer katılımcıları bulabileceğiniz bir özellik olacak; böylece bu eylem için bir araya gelebilirsiniz!
Web sitemizdeki Sanat Çalışmaları (Art Work) bölümümüzde, önümüzdeki haftalarda Avrupa Barış Projesi’ni tanıtmak için posterler, tişörtler, çıkartmalar, rozetler veya bayraklar için sanatsal şablonlar sunuyoruz. Bunları kendiniz bir fotokopicide veya çevrimiçi siparişle —otobüs duraklarında, ağaçlarda, ilan panolarında, duvarlarda veya iş yerinizde poster olarak— bastırabilirsiniz.
9 Mayıs saat 17.00’de pencereyi açıp barış manifestosunu okuma temel fikrini, yaratıcı bir şekilde eylemler, sanat, performanslar, happening’ler veya flashmob’larla genişletebilirsiniz: Avrupa Barış Projesi’nin aktörleri sizsiniz ve bu fikri kendi hayal gücünüze göre şekillendiriyorsunuz!
Lütfen çağrıyı yaparken, pencerede veya meydanınızda kendinizi filme alın ya da fotoğraflayın ve ardından bu resimleri/videoları bize gönderin. Avrupa vatandaşlarının savaşa değil, barışa taraf olduğunu belgelemek için bunları 9 Mayıs 2025’ten sonra bu web sitesinde dijital bir galeride yayınlayacağız!”
Avrupa
BfV, AfD hakkındaki ‘aşırı sağcı’ kararını askıya aldı

Federal Anayasa Koruma Dairesi (BfV), Almanya İçin Alternatif’i (AfD) “kesin olarak aşırı sağcı” olarak sınıflandırmaktan şimdilik vazgeçti.
İdare mahkemesinin AfD’nin açtığı davayla ilgili kararını verene kadar, sınıflandırmanın yükseltilmesi askıya alınmış durumda, fakat geri alınmayacak.
BfV, mahkemeye yaptığı açıklamada, karar merciinin bu davada karar verene kadar AfD’yi sadece “şüpheli vaka” olarak kayda alacağını belirtti. AfD’nin sınıflandırmasının yükseltilmesine ilişkin basın açıklaması, BfV’nin internet sitesinden kaldırıldı fakat bu, kararın geri alınması anlamına gelmiyor.
Parti, BfV’nin bu adımını yine de bir başarı olarak yorumladı. AfD eş başkanları Alice Weidel ve Tino Chrupalla, “Federal Anayasa Koruma Dairesi’nin sınıflandırmasını tüm yasal yollarla savunacağız ve Federal Daire, mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, Almanya için Alternatif’i ‘sağcı aşırı’ olarak nitelendirmemeyi taahhüt etti,” dedi.
Aşağı Saksonya AfD eyalet başkanı Ansgar Schledde, “Böylece AfD’nin haksız ve siyasi saiklerle yapılan sınıflandırması nihayet düzeltilmiş oldu. Bu, partimizin adil ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir muamele görmesi için önemli bir adımdır,” dedi.
Schledde’ye göre sınıflandırmanın askıya alınması, “AfD’nin argümanlarının dikkate alındığını ve Almanya’da hukukun üstünlüğünün hâlâ işlediğini” gösterdi.
Aslında BfV’nin kararının arka planında, acil yargılama usulünde sıkça başvurulan bir yöntem yatıyor: Yetkili makamların aldığı bir önlemle gerçeklerin ortaya çıkmasını önlemek için –örneğin AfD milletvekillerinin yeni sınıflandırmaya göre dinlenmeye başlanması gibi– ilgili makamlar genellikle mahkeme kararı çıkana kadar önlem almamayı gönüllü olarak kabul ediyor.
BfV, mahkemeye “uygun bir özet inceleme” için zaman tanımak istediğini bildirdi ve sınıflandırmanın askıya alınmasının “yasal bir yükümlülüğün kabulü olmadan”, fakat mahkemeye saygıdan kaynaklandığını vurguladı. BfV, “Basın açıklamasının zaten belli bir etkisi olduğu için, şimdilik tekrar çevrimdışı hale getirildi,” dedi.
Sınıflandırma ile ilgili ilk hukuki karar Köln İdare Mahkemesine ait. Acil yargılama kararının alınacağı bir zaman dilimi şu anda öngörülemiyor; uzmanların tahminlerine göre yargılama süreci uzun sürebilir.
AfD, 2021 yılında “şüpheli vaka” olarak sınıflandırılmasına itiraz ettiğinde, Köln İdare Mahkemesinin partinin acil başvurusuna ilişkin nihai kararını vermesi 14 ay sürmüştü.
-
Görüş2 hafta önce
Pahalgam terör saldırısı, Hindistan ve Pakistan yine kavgalı…
-
Görüş2 hafta önce
Dönüşümün gereklilikleri ve ulusal ortaklığın ihtiyaçları arasında Hamas
-
Görüş6 gün önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Avrasya Günlüğü2 hafta önce
ABD’li ekonomist: Çin’in “e-ticaret + altyapı” sinerjisi bölgesel ekonomik dönüşümü hızlandırıyor
-
Görüş1 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jeffrey Sachs: ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın
-
Avrasya Günlüğü2 hafta önce
Francis Acquah Amaning ile Çin-Afrika dijital işbirliğinin ilerlemesi ve potansiyeli üzerine röportaj
-
Avrasya Günlüğü2 hafta önce
Francis Gurry ile Çin’in küresel dijital yönetişimin şekillendirilmesinde oynadığı rol üzerine röportaj