Bizi Takip Edin

Diplomasi

Ukrayna basını, Trump’ın barış planını sızdırdı

Yayınlanma

Ukrayna’nın Strana gazetesinde çıkan habere göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i Paskalya’ya kadar Rusya ile ateşkes yapmaya zorlayacak bir barış planı üzerinde çalıştığı iddia edildi. Zelenskiy ise bu iddiaları yalanladı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i Paskalya’ya kadar Rusya ile ateşkes yapmaya zorlayacak bir barış planı üzerinde çalıştığı iddia edildi.

Uzun zamandır Ukrayna’daki savaşı bir günde bitirebileceğini iddia eden Trump’ın, savaşı 100 gün içinde sona erdirmeye çalıştığı belirtiliyor.

Ukrayna merkezli Strana adlı yayın kuruluşunun haberine göre, doğrulanmamış planlar Ukrayna’daki “siyasi ve diplomatik çevrelerde” dolaşıyor.

Bu planlar, 20 Nisan’a kadar Rusya’nın ilerleyişini donduracak bir ateşkes, Ukrayna’nın NATO’ya katılımının yasaklanması ve Kiev’in ilhak edilen topraklarda Rusya’nın egemenliğini kabul etmesi taleplerini içeriyor.

Buna ek olarak, Ukrayna ordusunun Ağustos ayında karşı saldırı başlattığı Rusya’nın Kursk bölgesinden çekilmesi, İngiliz askerlerini de içerebilecek bir Avrupa askeri birliğinin ise silahsızlandırılmış bölgede görev yapması isteneceği belirtiliyor. Bu birliğe Amerikan askerlerinin dahil olmayacağı ifade ediliyor.

German Marshall Fund düşünce kuruluşuna göre, Avrupa Birliği’nden (AB) Ukrayna’nın yeniden inşa çabalarına yardım etmesi istenecek ve bu çabaların önümüzdeki on yılda 486 milyar doları bulabileceği tahmin ediliyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ateşkes planlarını yalanlarken, Beyaz Saray henüz bu haberler hakkında resmi bir açıklama yapmadı.

Ancak iddiaların doğrulanması hâlinde, Zelenskiy ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in birkaç gün içinde telefon görüşmesi yapması ve ardından şubat sonu veya mart başında bir araya gelmesi bekleniyor. Ateşkes ilanının ise 20 Nisan’da yapılması planlanıyor.

Savaşın sona erdirilmesi için üzerinde anlaşmaya varılan parametrelere ilişkin bir bildirinin 9 Mayıs’ta yayınlanması ve ardından Kiev’den sıkıyönetimi uzatmaması veya asker seferber etmemesi isteneceği belirtiliyor.

Trump’ın ayrıca, diğer önde gelen ülkelerin arabuluculuğunda, bu acımasız savaşı sona erdirecek bir anlaşma yapılmasına yardımcı olmak üzere Uluslararası Barış Konferansı düzenlemek istediği de iddia ediliyor.

Zelenskiy’e göre şu ana kadar 45 binden fazla Ukrayna askerinin, Ukrayna istihbarat teşkilatlarına göre ise tahmini 840 bin Rus askerinin öldüğü belirtiliyor.

Söz konusu planların şartlarının çoğu Ukrayna için tavizler içerse de Trump’ın Ukrayna ordusuna Amerikan desteğini sürdürmeyi ve 2030 yılına kadar AB’ye katılımı için bir yol haritası oluşturmayı planladığı da belirtiliyor.

Fakat planlar, Rusya’nın enerji sektörüne uygulanan yaptırımların birkaç yıl içinde kaldırılmasını da içerdiğinden, Rusya’nın da önemli kazanımlar elde edeceği ifade ediliyor. Enerji üzerindeki özel vergilerden elde edilen gelirlerin ise Ukrayna’nın yeniden inşa çabalarını finanse etmek için kullanılacağı belirtiliyor.

Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in danışmanı Andrey Yermak, Telegram’dan yaptığı paylaşımda, bu tür planların “gerçekte var olmadığını” ve bu tür haberlerin genellikle Ruslar tarafından yayılan iddialar olduğunu belirtti.

Zelenskiy, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Rusya’nın savaşı Ukrayna’ya, Avrupa’ya, tüm dünyaya karşıdır, ancak her şeyden önce savaş bizim topraklarımızda yürütülüyor. Ukrayna’yı herhangi bir müzakere platformunun dışında bırakmak imkansızdır,” dedi ve ekledi: “Ya bu müzakere platformunun gerçek bir sonucu olmayacak ya da sadece siyasi sonuçları olacaktır. Ve bu tür sonuçların güvenlik veya savaşın sona ermesiyle hiçbir ilgisi olmayacaktır,”.

Zelenskiy ayrıca, “Avrupa’nın sesinin de orada olmasını gerçekten isterim. Bu bizim için önemli çünkü Avrupa Birliği üyesi olacağız,” dedi ve “Ancak müzakere sürecinin yapısının ne olacağını bugün net olarak söyleyemem. Çünkü henüz ortak bir planımız yok,” ifadelerini kullandı.

Rusya ise ABD’nin ateşkes anlaşmasıyla ilgili henüz somut bir detay sunmadığını söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, “Şu anda çok fazla söz, çok fazla açıklama var,” dedi ve “Atılan adımlarla ilgili netlik veya kesinlik yok. Bu nedenle, bu bağlamda müzakerelerin veya genel olarak herhangi bir şeyin olasılıklarını tartışmak için henüz erken… Belirli adımlara ve eylemlere odaklanacağız,” diye konuştu.

Diplomasi

Arakçi: Önceliğimiz İsrail saldırganlığına etkili karşılık vermek

Yayınlanma

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Avrupa üçlüsü (İngiltere, Fransa, Almanya) dışişleri bakanları ve AB Dış Politika Sorumlusu Kaja Kallas ile yaptığı ortak telefon görüşmesinde, İran’ın İsrail’in barışçıl nükleer tesislere ve ekonomik altyapılara yönelik saldırganlığına maruz kaldığını belirtti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Avrupa üçlüsü ülkelerinin (İngiltere, Fransa, Almanya) dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı ortak telefon görüşmesinde, İran’ın “Siyonist rejimin açık saldırganlığına” maruz kaldığını belirtti.

Arakçi, bu durumun tüm Birleşmiş Milletler üyesi devletlerin ve Güvenlik Konseyi’nin İsrail’in suçlarını durdurmak için harekete geçmesini zorunlu kıldığını vurguladı.

Arakçi, İsrail’in İran’daki barışçıl nükleer tesislere, ekonomik altyapıya, askeri karargahlara ve yerleşim bölgelerine saldırdığını ifade etti.

Bu saldırının diplomatik çalışmalara “benzeri görülmemiş bir darbe” olduğunu kaydeden Arakçi, Avrupa ülkelerine durumu olduğu gibi görmeleri ve Siyonist rejimin saldırganlığını kınamaları çağrısında bulundu.

Görüşmede, İran İslam Cumhuriyeti’nin hiçbir zaman müzakere masasından çekilmediğini belirten Arakçi, bu aşamada odak noktasının saldırganlığı caydırmak için “etkili ve acı verici bir yanıt” vermek olduğunu vurguladı.

İran’ın saldırganlığa karşı meşru müdafaa hakkını güçlü bir şekilde sürdüreceğini söyleyen Arakçi, savaşın tırmanmasının sonuçlarından İsrail’i ve hamilerini sorumlu tuttu.

Arakçi, İsrail’in ABD’nin doğrudan desteği ve suç ortaklığıyla İran halkına karşı bu savaşı başlattığını ve ABD’nin işlenen suçların tüm sorumluluğunu taşıyan bir ortak olduğunu ifade etti.

Avrupa’nın üç ülkesinin dışişleri bakanları ve Kallas ise mevcut durumdan duydukları “derin üzüntüyü” dile getirdi.

Gerilimi azaltmak için diplomasiye başvurmanın önemini vurgulayan yetkililer, bu çerçevede etkili bir rol oynamaya hazır olduklarını belirtti.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Trump: Tahran derhal tahliye edilmeli

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Tahran’ın derhal tahliye edilmesi gerektiğini iddia ederken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Amerikalıların İranlılarla görüşme teklifinde bulunduğunu açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda “Tahran’ın derhal tahliye edilmesi” çağrısında bulundu.

Trump, İran’ın kendisinden imzalamasını istediği anlaşmayı imzalaması gerektiğini belirterek, İran’ın nükleer silaha sahip olamayacağını savundu.

G7 Zirvesi’nden erken ayrıldı

Trump, bu açıklamaları Kanada’da katıldığı G7 Zirvesi sırasında yaptı. Zirveden “açık nedenlerden dolayı erken dönmesi gerektiğini” belirten Trump’ın ayrılık kararı, bölgedeki gelişmelerin ciddiyetini gözler önüne serdi.

ABD merkezli Fox News kanalı, Trump’ın Ulusal Güvenlik Konseyi’nden Orta Doğu’daki gelişmelerle ilgili acil bir toplantı düzenlemesi için hazırlık yapmasını istediğini aktardı.

Bu açıklamaların öncesinde, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, geçtiğimiz hafta sonu ABD Merkez Komutanlığı sorumluluk alanına ek askeri kapasite konuşlandırılması talimatı verdiğini duyurdu.

Hegseth, “ABD kuvvetlerinin korunması en büyük önceliğimizdir ve bu konuşlandırmalar bölgedeki savunma pozisyonumuzu güçlendirmeyi amaçlamaktadır,” ifadelerini kullandı.

Hegseth, daha sonra Fox News‘e verdiği demeçte, Başkan’ın İran ile bir anlaşmaya varma konusundaki tutumunun değişmediğini ve barış umduğunu belirtti.

Bakan, Washington’ın başından beri bölgede kendi çıkarlarını ve üslerini korumak için bulunduğunu sürekli olarak ifade ettiğini ekledi.

Macron: Amerikalılar İranlılarla görüşme teklif etti

G7 Zirvesi’ne katılan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Trump’ın “İsrail” ile İran arasında bir ateşkes teklifinde bulunduğunu dile getirdi. Macron, “Amerikalılar İranlılarla bir görüşme teklif etti ve şimdi ne olacağını göreceğiz,” dedi.

Trump’ın zirveden ayrılma niyetini açıklamasının ardından Macron, “Eğer ABD bir ateşkese ulaşabiliyorsa, bu çok iyi bir şeydir,” yorumunda bulundu.

Avrupa ülkelerinin bir ateşkese ulaşılması durumunda İran ile ciddi nükleer müzakerelere katılmaya hazır olduğunu belirten Macron, İran’da rejim değişikliği yapmaya yönelik zorlama girişimlerinin “stratejik bir hata” olacağı konusunda uyardı.

Bu bağlamda CNN televizyonu, Trump’ın yönetimine İranlı yetkililerle mümkün olan en kısa sürede bir araya gelmeleri yönünde talimat verdiğini bildirdi.

New York Times gazetesi de ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Trump’ın yardımcısı ve Orta Doğu elçisi Steve Witkoff’tan bu hafta İranlılarla bir görüşme ayarlamasını istediğini aktardı.

Axios sitesi ise Beyaz Saray’ın Witkoff ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında olası bir toplantıyı İran ile görüştüğünü belirtti.

Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?

Okumaya Devam Et

Diplomasi

G7 zirvesinde gündem Ukrayna, İsrail ve ticaret savaşları

Yayınlanma

Kanada’da bugün (16 Haziran) başlayan G7 zirvesinde masada Ukrayna-Rusya savaşı, İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ve Trump’ın tarife savaşları yer alıyor.

Bugün Kanada’nın Alberta eyaletinde başlayan zirvede ABD Başkanı Donald Trump ve Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Birleşik Krallık’tan dünya liderlerinin İsrail ile İran arasındaki mevcut çatışmanın yanı sıra dünya ticareti hakkında görüşmeleri bekleniyor.

AB liderleri, ABD Başkanı Donald Trump’ı küresel ticaret savaşını durdurmaya ikna etmenin G7 zirvesinin en önemli öncelikleri arasında olduğunu söylediler.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı António Costa pazar günü Trump’a gümrük vergileriyle küresel ekonomiye zarar vermeyi durdurması çağrısında bulundular.

Kanada’da düzenlenen G7 liderleri zirvesinin ilk basın toplantısında Costa ile birlikte gazetecilere konuşan Leyen, “Aramızdaki ticareti adil, öngörülebilir ve açık tutalım. Hepimiz korumacı önlemlerden kaçınmalıyız; bu, G7’nin piyasalara ve dünyaya verebileceği önemli bir mesajdır,” dedi.

”G7 ortakları arasında açık bir tartışma, aramızda istikrar ve öngörülebilirlik duygusunun yeniden tesis edilmesi” çağrısında bulunan von der Leyen, Brüksel’in Washington ile ticaret ateşkesi için müzakereleri sürdürdüğünü vurguladı.

Costa ise, AB’nin aynı anda bir ticaret savaşı vermek zorunda kalırsa, Trump’ın istediği gibi savunma harcamalarını artıramayacağını savundu.

Costa, “Ekonomide belirsizlik yaratmanın, ticarette sorunlar yaratmanın doğru zamanı değil, çünkü ekonomik temellerimizi güçlendirmemiz gerekiyor, ABD de ekonomik temellerini güçlendirmeli,” dedi.

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Kanada’ya giderken gazetecilere, zirvede Ukrayna, İsrail ve ticaret savaşları konuları ile ilgili “yoğun tartışmalar” olacağını söylerken, “Başkan Trump ile iyi ilişkilerinden” de bahsetti.

Politico’ya konuşan bir İngiliz hükümet yetkilisi, Birleşik Krallık’ın savunma harcamalarını artırma taahhüdünün Starmer’ı Trump’ı Ukrayna’ya daha fazla destek sağlamaya ikna etmek için daha iyi bir konuma getirdiğini ve bunun da Starmer’ın bu G7 zirvesinde diğer liderler arasında “köprü” görevi görebileceği anlamına geldiğini söyledi.

Yetkili, “Trump ile ilişkisi son derece kişisel. O, bire bir anlaşmalar yapmayı seviyor ve bu nedenle kişisel ilişkiler çok önemli,” diye ekledi. 

Bir üst düzey İngiliz yetkili, başarılı “sempati toplama hücumunun” Starmer’ın “yüksek IQ ve EQ”sunun, aylarca süren hazırlık ve planlamayla birleşmesinin sonucu olduğunu söyledi.

Trump, Starmer’dan birçok kez övgüyle bahsetmiş ve ikili, genel gümrük vergilerini azaltmak için bir anlaşmaya varmış olsalar da, gerçek hayatta bunun getirisi henüz görülmedi.

Londra hükümeti pazar günü, ABD’nin İngiliz çelik ve otomobillerine uyguladığı gümrük vergilerinden muafiyet elde etme takvimini erteledi ve haftanın sonlarına çekti.

Ticaret Bakanı Jonathan Reynolds, daha önce milletvekillerine yazılı bir açıklama yapacağını ve pazartesi günü ABD sığır eti ve etanolün pazara erişimine ilişkin yasa tasarısını meclise sunacağını söylemişti. İngiliz yetkililer şimdi Reynolds’un salı günü parlamentoya bilgi vereceğini umuyor.

Starmer, Kanada’ya giderken gazetecilere yaptığı açıklamada, iki tarafın “anlaşmayı imzaladığını ve şu anda uygulama aşamasında olduğunu, bu aşamada yeni bir el sıkışmasının gerekmediğini” söyledi ve “el sıkışmaları çok olacak” diye de ekledi.

Öte yandan G7 masasında bu iddiada bulunan tek Avrupalı lider Starmer değil. Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, on yıldır Trump ile uğraşıyor ve kendini Avrupa’nın en kıdemli politikacısı olarak görüyor. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ise kendini ideolojik olarak Trump ile aynı çizgide görüyor ve onun “MAGA ekosistemi” ile derin bağlantıları var.

G7 zirvesi öncesinde Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların uygulanması konusunda daha aktif bir tutum sergileyen taraf AB oldu. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’nın petrol fiyat tavanının 60 dolardan 45 dolara indirilmesini istedi. İngiliz yetkililer, İngiltere’nin de bu çabayı desteklediğini açıkladı.

İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ile başlayan yeni gerilim de zirvenin gündemleri arasında. Saldıran taraf İsrail olmasına rağmen, Leyen Kanada’da yaptığı açıklamada İran’ı suçladı.

Gazze’deki saldırıları nedeniyle İsrail’i eleştiren Leyen, yeni çatışmanın sorumluluğunu İran’a yükleyerek, BM nükleer denetim kuruluşunun hafta başında Tahran’ın yükümlülüklerini yerine getirmediğini tespit ettiğini ileri sürdü.

G7 zirvesinde, Tahran’ın Moskova’ya sattığı insansız hava araçlarının saldırısına uğrayan Ukrayna’nın yanı sıra İran krizi de ele alınmalı diyen Leyen, “Aynı tip İran tasarımı ve üretimi insansız hava araçları ve balistik füzeler, Ukrayna ve İsrail’deki şehirleri ayrım gözetmeksizin vuruyor. Bu nedenle, bu tehditler birlikte ele alınmalıdır,” diyerek Kiev’den Tel Aviv’e uzanan bir hat çizdi.

Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa da Leyen ile birlikte yaptığı açıklamada, “diplomasiye alan açmanın” ve “İsrail ile İran arasındaki gerginliğin azalması için fırsat vermenin” zamanı geldiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English