Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

WSJ: Hamas ve El Fetih “ertesi günü” görüşüyor

Yayınlanma

Wall Street Journal’ın haberine göre Hamas’ın siyasi liderleri Filistinli rakipleriyle savaş sona erdikten sonra Gazze ve Batı Şeria’nın nasıl yönetileceğini müzakere ediyor. Ancak Hamas’ın Gazze’deki askeri kanadının bilgisi dahilinde olmayan bu müzakereler örgütün siyasi kanadı ile askeri kanadı arasında gerginlik yarattı.

ABD, İsrailli ve Filistinli liderlere Gazze’deki çatışma sona erdikten sonra ne olacağını düşünmeye başlamaları için baskı yapıyor. İsrail Gazze’yi yeniden işgal etmek istemediğini söyledi, ancak bu başka bir güvenlik gücünün devreye sokulması anlamına geliyor.

Düşünülen seçeneklerden bazıları, Hamas ve Filistin Yönetimi’nin reddettiği, Arap ülkelerinin de dahil olduğu çok uluslu bir barış gücü. Bir diğer seçenek ise kendi güvenlik gücüne sahip yeniden canlandırılmış bir Filistin Yönetimi.

Konu, Hamas’ın siyasi bürosu ile El Fetih arasında da tartışılıyor. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kişiler WSJ’ye İsmail Haniye ve Halid Meşal gibi üst düzey Hamas siyasi liderlerinin bu görüşmelere doğrudan katıldığını, El Fetih tarafında ise FKÖ’nün iki numaralı ismi Hüseyin Şeyh’in yer aldığını söyledi. Şeyh, müzakerelerden sorumlu olmasının yanı sıra İsrail hükümetiyle en üst düzey irtibatı sağlıyor ve örgütün şu anki başkanı Mahmud Abbas’ın potansiyel halefi olarak görülüyor. Şeyh yorum yapmayı reddederken WSJ’ye konuşan Hamas’ın Doha’daki siyasi bürosunun üyesi Husam Badran, Şeyh’in Doha’da Hamas’ın siyasi liderleriyle görüşmediğini söyledi. Badran ve diğer Hamas yetkilileri görüşmelerde BAE ve Mısır’la yakın bağlantıları olan eski Gazze güvenlik şefi Muhammed Dahlan ve eski Filistin Başbakanı Selam Feyyad’ın da yer aldığını söylüyor.

Hamas’ın siyasi liderleri bu görüşmelerde Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) katılmaya ve 1967 sınırları içinde bir Filistin devleti için birlik hükümeti altında müzakereleri desteklemeye istekli olduklarını belirttiler. Badran, bir koalisyonun parçası olmanın uluslararası toplumla, özellikle de yaptırımlar altındaki Hamas’la çalışmak istemeyen Avrupa ülkeleriyle görüşmeleri kolaylaştıracağını söyledi.

Ancak Badran, Hamas’ın en azından işgal devam ettiği sürece askerden arınma ya da tanımayı reddettiği İsrail’e karşı tutumunu değiştirme gibi bir planı olmadığını söyledi. “İnsanlar öldürülürken dünyanın bunu sormaya hakkı yok” dedi: “Şu anda bu soruyu sormak mantıklı değil.”

Hamas içinde gerginlik iddiası

Öte yandan İsrailli bir yetkiliye ve görüşmelere aşina olan kişilere göre, siyasi liderliğin El Fetih’le görüşmeleri Hamas’ın Gazze’deki askeri kanadının lideri Yahya Sinvar’la gerginlik yarattı. Habere göre Sinvar, Hamas’ın Gazze’yi yönetmeye devam etmesini istemiyor, ancak savaşın henüz kaybedilmediğini düşünüyor ve uzlaşmak için çok erken olduğunu söylüyor. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre, siyasi liderliğin görüşmelerinden haberdar olmayan Sinvar, görüşmelerin yapıldığını öğrendiğinde durdurulmasını talep etti.

Badran, Hamas’ın Gazze kolu ile Doha’daki siyasi liderliği arasında çatlak olduğu iddialarını reddetti. Badran, “Hamas’ın hem Gazze içindeki hem de dışındaki liderliği çeşitli konularda strateji ve siyasi pozisyonlar konusunda tam bir mutabakat içinde” dedi.

Hamas ve El Fetih arasındaki herhangi bir güç paylaşımı anlaşması, 2009’da görev süresi dolmasına rağmen 2005’ten bu yana Filistin Yönetimi’ni yöneten 88 yaşındaki Mahmud Abbas’ın muhalefetiyle karşılaşabilir. Filistinlilerin “çok uzun yıllardır herhangi bir seçenekten mahrum bırakıldığını” söyleyen Badran, Hamas’ın ne Abbas ne de Filistin Yönetimi ile görüştüğünü sözlerine ekledi.

ORTADOĞU

SDG’den sonra ENKS de geçici Anayasa’ya itiraz etti

Yayınlanma

ahmet şara-mazlum abdi

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) rakip olarak Türkiye’nin de desteği ile kurulan ve Erbil’e yakınlığıyla bilinen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını eleştirdi.

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin lideri Ahmed Şara dün geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı. “İslam hukuku yasaların temel kaynağıdır” maddesinin de bulunduğu yeni anayasaya HTŞ ile hafta başında el sıkışan SDG’den sonra ENKS de tepki gösterdi.

ENKS’den yapılan açıklamada “Bu bildiri, Suriye toplumunun gerçek çeşitliliğini yansıtan demokratik bir devlet inşa etme yönündeki beklentilerden uzak, hayal kırıklığı yaratan bir belgedir” denildi.

Taslağın, “Suriye’nin çeşitli siyasi, etnik ve dini bileşenlerini temsil etmeyen bir komisyon tarafından hazırlandığına” vurgu yapılan açıklamada, “Bu durum, belgenin kapsayıcılığını ve ulusal uzlaşıyı zayıflatmış, dışlama politikasını ve iktidarın tekelleşmesini pekiştirmiştir” ifadelerine yer verildi.

ENKS, geçici anayasanın “Suriye’nin çok uluslu ve çok dinli bir devlet olarak çoğulcu doğasını görmezden geldiği, ülkedeki etnik ve dini bileşenlerin haklarını güvence altına almadığı” eleştirisinde bulunduğu açıklamada, “Devletin isimlendirilmesinde tek bir etnik kimliği sabitleyerek diğer bileşenleri açıkça dışlamıştır. Ayrıca, cumhurbaşkanının dini konusundaki şartı koruyarak devletin dinler karşısında tarafsızlığı ilkesine aykırı davranmış, demokratik bir sistemin temeli olması gereken eşit vatandaşlık ilkelerine ters düşmüştür” ifadelerine yer verdi.

Rudaw’ın aktardığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunlara ek olarak bildiri, merkezi yönetim sistemini güçlendirmiş ve cumhurbaşkanına, güçler ayrılığı veya kurumsal denge için net garantiler sunmadan geniş yetkiler vermiştir. Bu durum, otokratik yönetimin yeni biçimlerde yeniden üretilmesi konusunda endişe yaratmaktadır. Bildiri ayrıca sivil ve bireysel özgürlüklere ek kısıtlamalar getirmiş, kadının rolünü sosyal statüsünü ve toplumsal rolünü korumakla sınırlandırmıştır. Bu yaklaşım, baskı ve toplum üzerindeki kısıtlamaların bir uzantısıdır.”

“Geçiş döneminin adil katılım garantileri olmaksızın beş yıl olarak belirlenmesi, bu süreci gerçek bir siyasi dönüşümün hazırlığı olmak yerine mevcut durumu pekiştiren bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, krizi çözmek yerine derinleştirmektedir.”

“Suriye Kürt Ulusal Konseyi, bu bildiriyi tekçiliği ve iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görmektedir. Bu durum, siyasi ve etnik çoğulculuğu sağlamak için bildirinin yeniden gözden geçirilmesi yönünde tüm ulusal demokratik ve etnik güçlerden sorumlu bir duruş gerektirmektedir.”

“Konsey ayrıca, Kürt meselesinin yerli bir halkın meselesi olarak adil ve demokratik çözümü için mücadele etme, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve aralarında adalet ve eşitliği sağlayan adem-i merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde mücadele etme kararlılığını vurgulamaktadır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas, Edan Alexander’ı serbest bırakacak

Yayınlanma

Edan Alexander

Hamas, ateşkese arabulucu ülkelerin sunduğu öneriye yanıt olarak Gazze’de esir tutulan biri hayatta 4’ü ölü, 5 ABD-İsrail vatandaşını teslim edeceğini duyurdu.

Hamas’tan yapılan açıklamada, dün arabulucu ülkeler Mısır ve Katar’dan müzakerelerin yeniden başlatılmasına ilişkin bir öneri alındığı ve olumlu şekilde değerlendirildiği belirtildi. Öneriye cevaben Hamas’ın ABD vatandaşlığı da bulunan hayattaki İsrail askeri Edan Alexander ile 4 ABD-İsrail vatandaşının naaşını teslim edeceği aktarıldı.

Hamas’ın ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin müzakerelere başlamaya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail’e ateşkes anlaşmasına tam uyma çağrısı yapıldı.

Gazze’de 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart’ta sona ermişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, 3 Şubat’ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerini engellemişti.

İsrail, 2 Mart’ta Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart’ta da Gazze Şeridi’ne elektrik tedarikini kesmişti.

İsrail müzakere heyetinin 10 Mart’ta “kalıcı ateşkesi görüşme” yetkisi olmaksızın Katar’ın başkenti Doha’ya ulaştığı bildirilmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da müzakerelere katılmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Suriye’den sonra Lübnan’da da kalıcı işgale hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kara sınırını belirlemek için Lübnan’la yapılması planlanan müzakerelere rağmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada “süresiz olarak” kalacağını söyledi.

Katz’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir ve diğer üst düzey askeri yetkililerle yaptığı değerlendirme toplantısında Katz, “Ordunun Lübnan’daki tampon bölgeyi kontrol eden beş noktada süresiz olarak kalacağını ve bunun, kuzeydeki İsrail vatandaşlarını korumak adına alınan bir karar olduğunu” net bir şekilde ifade etti. Ayrıca, bu durumun gelecekte, sınırdaki anlaşmazlık noktalarıyla ilgili olası müzakerelerle bağlantılı olmadığını açıkladı.

Times of Israel’de yer alan habere göre Katz, orduya bu beş stratejik noktadaki mevzilerini güçlendirmesi ve uzun süreli işgale hazırlanması talimatını verdi.

İsrail ve Lübnan; ABD ve Fransa arabuluculuğunda iki ülke arasındaki kara sınırı dahil sorunların çözümü için üç ortak çalışma grubunun kurulması konusunda anlaşmıştı. İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi bu sürecin sonunda Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeyi hedefliyor. Hizbullah’a yakın medyaya göre “yeni Lübnan yönetiminin ABD’nin çıkarlarına daha uygun bir pozisyonda olması, Hizbullah’ın bu sürece karşı koymasını zorlaştırıyor.” Ancak yine de “Lübnan içinde bu plana karşı ciddi bir direnç oluşacağı da kesin.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English